Değerli
okurlarım,
Ankara'da
1971 yılında ortalık karmakarışık durumdaydı. Üniversite Odtü
Makina 3. Sınıftayım. Okul uzun süreli kapandı. Haziran ayında
yaz stajı yapmak için Ingiltere'ye gittim. Staj 3-ay sürdü,
bitti. Staj süresinde etrafta hiç Türk yoktu. Benim kırık
İngilizce, bu süre içinde sular seller gibi oldu.
Yurda
dönüyorum. Londra'dan kalkan Charter uçağı Paris'te LaBougeot
havaalanına indi. Aktarma yapacağım AirFrance uçağı ise Paris
kentinin tam öbür tarafında Orly havaalanından kalkıyor. Aynı
havalimanını kullanacağım diye kısa transfer süresi
planlamıştım, uymadı.
O
sıralar Charles DeGaulle havaalanı inşaat halinde. Otobüse-Shuttle
bus'a bindik. Bir saat çevre yolundan gidip Orly'e vardık. Uçağın
kalkmasına çok az bir zaman var.
Check-in,
boarding pass, passport control derken neyse bekleme salonuna girdim.
Yurtdışına ilk çıkışım. Üç ay Ingiltere'de kalmışım ama
kaldığım yer Midlands denen sanayi bölgesi. En büyük yakın
kent Birmingham. Önemli hiçbirşey yok.
Paris
Havaalanı Duty-free bölgesinde ilk defa bulunuyorum. Duty-free
bölgesinde ona buna bakarken epey zaman harcamışım. Birden
ismimin hoparlörden telaffuz edildiği duydum.
Ağır
bir Fransız aksanlı görevli benim ismimi söylemeye çalışıyor.
Benim uçak kalkıyor, beni acele çıkış kapısına çağırıyor.
"Passenger Mr. Haluk Direskenelli, please proceed to the gate
number etc".
Benim
soyadımı bazı yabancılar nedendir bilmem çift "L" ile
söylerler, duyan beni İtalyan sanır. Agnelli, Pirelli, gibi
Italyan havası verir.
Neyse
lafı zor bela anlayıp söylenen kapıya koştum. Aynı kapıdan iki
uçağa birden yolcu alıyorlar. Uçuş kartı- Boarding Pass'ı
görevli kopardı, beni kapıdan havaalanı dış ortamına saldı. O
zamanlar şimdiki gibi körük yok, uçağa genellikle yürüyerek
gidiyorsun.
İyide
bu kapıdan iki uçağa yolcu alıyorlar. İlerde iki uçak var. İki
uçak da gecikmiş son yolcuları bekliyor. Benim uçağım hangisi??
İki
uçağın ortasında bir Fransız makinist görevli, olaya tamamen
Fransız. Koşa koşa yanına varıp, "Istanbul??" diye
sordum. Yani "Hangisi Istanbul uçağı?"
Adam
her iki uçağa tek tek baktı, "Bilmiyorum" gibisinden
birşey söyledi. Elini anlamsız "bilmiyorum" der gibi
havada salladı.
Soldaki
uçağı seçip arka kapısına doğru gittim. Kimseler yok.
Merdivenleri çıkıp uçak kapısından içeri girdim. Güzel
sevimli bir Fransız hostes kız, "Nerde kaldın? Herkes seni
bekliyor" gibisinden Fransızca birşeyler söyledi ve beni
hızla arka koltuklardan birine oturtup, kemerimi bağlamamı işaret
etti. Gitti.
Hiç
beklemeden uçağın kapıları kapandı ve biz havalandık.
Havalandık iyi hoş ta, bu uçak nereye gidiyor? Ben doğru uçağa
mı bindim?
Sorunun
cevabını öğrenmekten korkmaya başladım. 10 dakika sonra uçak
havada uygun seviyeye yükseldi. Kemer serbest işareti verildi.
Uçakta
içeçek servisi başladı ve ben yaklaşan hostese sordum.
"Bu
uçak Istanbul'a mı gidiyor?" - Evet dedi, Istanbul'.
Öbür
uçak- dedim o nereye gidiyor-du? Cevap verdi, "Buones Aires'e".
Aradan
bunca yıl geçti. Hala merak ederim acaba sağdaki uçağa
binseydim, uçak benim için geri dönemeyeceğine göre 10-15 saat
yolculuk yapıp BuonesAires'e varsaydım. Yıl 1971. Ankara
karmakarışık. BuonesAires te kalmaya karar verseydim. Orda başka
üniversiteye gitseydim, orda evlenseydim. Ne bileyim??
Aklımdan
hep geçer. Paris'e bir daha hiç gitmedim. Bunca yıl hiç fırsat
olmadı. BuonesAires'e ise hiç gitmedim. TV de bazan Arjantin
gösterilir hep yıllar öncesini hatırlarım.
Geçende
sınıf arkadaşlarıma CarpeDiem (bugünü yaşa) isimli aydabir
öğle yemek muhabbetinde bu eski hikayeyi anlattım.
Eskilerden
bir arkadaşım "Bir tane doğru uçak vardır, doğruluğu sana
kalmış" dedi.
Bir
diğeri, "Ama hocam ya, git Arjantin'e Milonga'da bi tango
yaparsın yerli kızlarla.... İçinde kalmasın bu fani dünyada.....
Valla kalmasın", dedi. Gideyim değil mi? Bu yaz gideyim.
En
derin selam ve saygılarımla.
Haluk
Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı
ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak
termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif,
satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar
termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya,
mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere
danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji
komisyonları üyesidir.
2014-03-01
No comments:
Post a Comment