Değerli
Okurlarım,
Opera
binası, altyapısı olmayan bir şehir, kendisini zengin- gelişmiş-
modern bir şehir saymasın. İzmir’de biri inşaat halinde toplam
5-opera sahnesi var. Elhamra, AdnanSaygun, Sabancı Kültür Merkezi,
Karşıyaka Sahnesi, ve inşaa halinde Karşıkaya Bostanlı.
Ankara’da
opera seyredebileceğiniz en az 5 sahne var. Benim sayabildiklerim,
Devlet Operası (600 seyirci kapasiteli), LeylaGencer sahnesi,
TürkOcağı- Operet Sahnesi, Bilkent Senfoni- Basso (1200 seyirci
kapasiteli), MEB Şura salonu (2000). Hatta bazan Bilkent Odeon
(4000), ATO Congresium (3100 seyirci kapasiteli) ve Odtü KKM (800)
salonları da opera amaçlı kullanılabiliyor. Başkent Üniversitesi
yerleşkesinde halen yeni bir büyük konser salonu yapılıyor.
Istanbul,
Mersin, Antalya, Samsun kentlerimizde Opera binaları, Opera
sanatçısı yetiştiren Üniversite Güzel Sanatlar Fakültelerinin
Konservatuarları ve Opera programları var.
Moskova’da
7 ayrı opera sahnesi var. Almanya’da, İtalya’da, Fransa’da
her kentte ayrı Opera salonu var. Kahire’de var. Hatta halen iç
savaş süren Şam’da var. Bakü'deki Opera binası şimdiden
sembol oldu. Dubai’de modern bir opera binası yapılıyor. 2020
Olimpiyatlarının yapılacağı Tokyo’da 1800 kişilik Opera
binası var. Buralarda tüm yıl süren opera programları var.
Çelik
Konstrüksiyon ağırlıklı modern Opera binası örneği Sydney
şehrinde var. Deniz kabuğu şeklinde yapılan Opera binası Sydney
kentinin ablemi- sembolü olmuş. Çelik konstrüksiyon termik
santral veya fabrika binalarının, daha sonra sanat merkezi olmaları
günümüzde çok yaygındır.
Santral Istanbul,
Paris Dorsay Müzesi böyle benzer mekanlardır.
1948 yılında
işletmeye giren yerel taş kömür yakan Çatalağzı-A (Işıkveren)
termik santrali (6x20 Mwe) ekonomik ömrü dolduğu için 1991
yılında kapatılmış, içindeki makina ekipman hurda olarak
satılmış, daha sonra arazi satışa çıkarılmıştı. Makinalar,
ekipmanlar hurda olarak satıldı, gitti. Buhar türbinleri, buhar
kazanları hepsi gitti, ancak mekan duruyor.
Çatalağzı-A
santralinin türbin binası- kazan binası duruyor, kapalı iç
mekanı muhteşemdir. Yüksek tavanlı, geniş hacımlı, sanatsal
bir yapıdır. Hemen yanındaki bitişik Santral Kazan binası
giriş-fuaye olur. Bizim tahminimiz herhalde 1000 (bin) kişi seyirci
kapasitesi alır. Mekan harika bir konser salonu, bir kültür
merkezi, bir Opera sahnesi olabilir.
Bu mekan bulunduğu
yerde kullanılabilirmi? Hayır, çünkü burası Zonguldak şehrine
uzak. Yolu, dik yokuş, dar, zor. Yaklaşık 1000 izleyicinin,
otomobil veya toplu taşım ile gelmesi ve dönmesi zor. Metro
ulaşımı yok. Öyleyse ne yapmalı?
Bizim önerimiz
şöyle. Bu mekanın çelik konstrüksiyonu sökülür, Zonguldak
içinde uygun bir yere, mesela üniversite yerleşkesine, eski
KaraElmas, yeni adıyla Bülent Ecevit Üniversitesi Güzel sanatlar
Fakültesi konservatuarına yakın bir mekana taşınır.
Temel inşaatı
yeniden hazırlanır, yeni yerinde montaj yapılır.
Akustik
düzenlemesi, pencere çift cam, çatı ısı izolasyonu, yan duvar
ısı mantolama, ısıtma- soğutma- havalandırma tesisatı yapılır,
oturma koltukları, sahne eklenir ve böylece sonunda Zonguldak
şehri makul masrafla harika bir sanat merkezine kavuşur.
Santral binası
çelik konstrüksiyon demontaj- montaj işlerini yapabilecek çok
sayıda işbilir tecrübeli iş insanımız Zonguldak şehrimizde
vardır.
Benzer hatta daha
büyük bir çelik konstrüksiyon söküm işi Ankara Söğütözü
Metro durağı üstünde halen yapılıyor, olmayacak yapılamayacak
bir iş değil.
Belediyenin maddi
imkanları Opera binası için makul bir harcamaya yeter. Zonguldak
Pusula Gazetesinde MMO Zonguldak Şube Başkanımız bu konuda her
türlü teknik desteği verebilecek durumda olduklarını açıkladı,
talep halinde mutlaka teknik destek verirler- verecekler.
***
Benzer
durum Istanbul HaydarPaşa Gar binasında da var. Çatısı insan
ihmalinden dolayı yandı, sonrasında turistik otel yapımı için
özelleştirme idaresine aktarıldı. Ancak benim gönlüm Opera
binası olmasını istiyor. Istanbul'da Süreyya Operasından başka
mekan yok. 15milyonluk koca metropolde AVM çok, opera yok, ne iştir
anlaşılır değil.
***
Ankara
Devlet Operasında Johann Strauss'un "Yarasa" opereti
başladı. 5, 19 Mart, 9 Nisan günleri sahnelenecek. Mutlaka gidin
görün, iş stresinden yurdum gündeminden biraz uzaklaşın,
sanatın müziğin keyfine varın.
İzmir
Devlet Operası, Guiseppe Verdi'nin "Aida" Operasını
sahnelemeye başlıyor. 21 ve 23 Aralık 2013, 11 ve 13 Ocak 2014, 22
ve 24 Şubat 2014 ve son 30 Mayıs 2014 günleri saat 20:00'de Ahmet
Adnan Saygun Sanat Merkezinde (AASSM).
Bu
muhteşem Operayı bir kez seyretmek yetmez, çok kez seyretmek
lazım. Biletleri (www.dobgm.gov.tr)
internet sayfasından 1-ay öncesinden almak mümkün.
Mısır
Hidiv'i İsmail paşa bu eser için 1871'de besteciye 150,000 Frank
ödemiş. O sıralar opera siparişleri için besteci 50,000 Frank
alıyormuş. Firavunların sarayında esir Habeşli güzel kız ile
yakışıklı Mısırlı komutanın sonu hüzünlü biten aşk
hikayesi, tarih öncesinden bugünlere taşınmış.
Aytaç
Manizade sahneye koyuyor, Şef Tulio Gagliardo orkestrayı yönetecek.
Kadro harika. Kaçırmayın. En derin selam ve saygılarımla.
2014-01-10
No comments:
Post a Comment