Thursday, December 26, 2013

Oberstdorf, Almanya kayak merkezi



Oberstdorf, Almanya kayak merkezi, 
21-22 Aralık 2013 cumartesi - pazar
WeinKlause Hotel, PrinzenStrasse 10, Oberstdorf, tel 08322/ 9693-0

Değerli okurlarım,

Yurtdışı ile bağlantılı çalışanların Noel ve yılbaşı süresi boş olur. Batılı şirketler çalışmazlar. Size bir kış tatili verirler. Biz işaleminin insanları böyle zamanlarda ailecek makul fiyatlı kış tatili yapmak isteriz. Kartepe, Kartalkaya, Erciyes, Palandöken iyi mekanlardır. Yurtdışında da benzer mekanlar tercih edilebilir. Ben bugün size Almanya'nın en güneyinde Alp dağları eteğinde yer alan Oberstdorf kayak merkezi mekanını anlatacağım.

Cumartesi sabahı Münih'te 05:00'te çalar saat sesiyle kalktım, duş tuvalet traş, bavul hazırdı, küçük oğlum kayak ayakkabılarını, kayakları ve sırt çantasını hazırladı, kayak tulumlarını giydik, 0630'da evden çıktık, hava karanlık, 

SilberhornStrasse metro durağına gittik, tren 06:50'de geldi, saat 07:00'de  Münih merkez istasyonununda -hauptbahnhof'taydık. Mehmet  makinadan kredi kartı ile 2-kişilik 2. Mevki tren bileti aldı, iki kişi 27€, bilet alma konusunda yardım isteyen bir yasli alman hanıma yardım ettı. Bufeden mozarella peynirli taze sandviç ve kahve aldık, 

Oberstdorf trenine bindik. 07:20'de kalktı, 2-saat 15 dakika çok rahat hızlı bir tren seyahati yaptık, tarım arazisinden koylerden gectik, cok sayıda gunes tarlası- solar panel field- ağır ağır dönen rüzgar gülleri gördük. Köy evlerinin, ambarların, ahırların ustu gunes panelleri ile doluydu. Saat 09:30'da  Oberstdorf tren istasyonunda indik, tren istasyonu kitapçısından boş zamanlarımda okumak için son Economist dergisini aldım. 

Sonra yuruyerek otele vardık, odamızı aldik, suit daire en ust catı katı, plazma tv, wifi, banyo, rahat yatak, sıcak bir ortam. Gecesi 2-kişi için kahvaltı dahil 123€ 

Otelin arkasında termal kaplıca var, kişi başı 2-saat termal havuz 9.50€. Ancak yanımda mayo yok, bir başka sefere umarım.

Yol boyu kiliselerde Christmas çanları çalıyordu, önünden geçtiğim büyük Evangelist kilisenin kapı camından içeri baktım, içerde kalabalık cemaat dua ediyor, yerel şarkılar ilahiler söylüyordu, dualar, ilahiler, şarkılar, vaaz Almanca idi.

Esyaları, çantaları otele bıraktık, teleferik istasyonuna yuruduk, ilk gun Mehmet kendi kayak takımları ile tek başına 2037 metre yukarı Nebelhorn kayak pistine çıktı, 2-günlük bedava kayma biletini işletti, yukarı pistlere çıkış biletini aldı. Günlük kayak kirası 23€. 

Yukarda yamaç paraşütü yapanlar, slalomla atlama imkanları da vardı.

Oberstdorf sokakları benim gibi yaşı ilerlemişlerle doluydu, sokaklarda 2-tur gezdim, küçük bir sevimli köy, bolca kışlık spor kayak malzemesi, kayak elbisesi satan dukkanlar var. ancak fiyatlar büyük şehir fiyatlarından daha yüksek. Oberstdof bana bizim Beypazarı benzeri bir yörel turizm merkezi izlenimini verdi.

Tüylü Bavyera sapkaları, yürüyüş bastonları, yöresel peynir, yerel bira, her türden dükkan, marka esyalar. Kitapçı büyük ama icinde ingilizce kitap yok. Şehir merkezindeki Danısma bürosunda hersey Almanca, insan burda Almanca'yı kolay ogrenir, adama zorla ogretirler.

NordSee fastfood balık lokantasında Norveç somonu yedim, alkolsuz  bira içtim, toplam 13€ verdim, sokaklarda gezdim dolastim, cokca fotograf cektim, hava bulutsuz acık, ortalık serin, yollarda yaslı ciftler, bebeklı genc aileler yuruyor, 

Mehmet yasindakiler yukarda 2000 metrede ski - kayak yapıyor, snow-board sayısı artmış,  cok sayıda pıst cok sayıda teleferik var, bizim apart Weinklause Hotel kucuk mazbut sevimli, guzel, kilisenin hemen az ilersinde, buraya daha sık gelinebilir, hatta yaz aylarında gelinir, uzun yuruyusler yapılabilir, Münih'e biraz uzak, gunu birlik herhalde yorucu olur ama tek gece- cumartesi kalmalı herhalde iyi olur

Mehmet burayi begenmiş, genelde hep siyah (en zor en dik) pistte kaymış.  dogasi cok guzel fazla kalabalik yok. Pistler az ama guzel - bombe pek yok, Garmisch ve Zugspitze gibi. Daha rahat kayilıyormuş, yani çünkü buz yok zemin daha iyi. Bu arada butun gunu Nebelhorn tarafinda gecirdi, diger yerler daha buyuk ve siyah pist bütün gün gunes aliyor yani Garmisch'in siyah pistlerine göre daha iyi, daha rahat kayiliyor. Mehmet 1645'te otele geldi, bütün gün kaymış, yorulmuş, pek memnun, banyo yapti.
Aksam yakındaki bir wienerWald lokantasinda tavuksuyu corba içtik, bademli uzumlu elmalı yarım tavuk yedik, bira içtik. Toplam 35€ verdik. Köyde gezdik, 

Ertesi gün harika açık büfe kahvaltı yaptık. Geleneksel Bavyera elbiseli genç kızlar kahvaltı servisi yapıyorlardı. Salam sosis tabağına bakmadım, ne olur ne olmaz, peynir, reçel ve yumurta , çay ve meyvasuyu aldım.

Pazar sabahi kahvalti sonrasi otobüsle başka bir kayak pistine- Fellhorn Gipfel- Bergschau  bölgesine gittik, 2037 metre yükseklikte kafe'de çay içtim, kayanları seyrettim, burası da siyah (çok dik, çok zor) pist, bana göre hiç değil. Doğum tarihi 1953'ten önce olanlara indirim bileti var 39€ yerine 25€. Yaşımı artık kabullendim, zaten ortalık ben ve benden daha yaşlı insanlarla dolu. Gençler kayak pistinde.

Benim gözüm bu kadar dik, zor pistlerde kaymayı yemedi, Oturdum çay içtim, elmalı kek istedim. Dik pistlerde kayan sporcuları seyrettim, yeni makale yazdım, memleketin ağır siyasi gündeminden uzak olmak bana iyi geldi. Arada bir böyle kar-kış tatili yapmak lazımmış, yurdum gündemi insanı ne kadar çok yoruyor.

Sonra yukarda 2037 metre irtifada tüm gün geçti, öğle "spagetti alla Bolonaisse souce" tabak yanında yarım bardak Montepuchiano, 9€- aldık aksamustu 18:20 treni ile Münih'e trenle dönüş yaptık. Benim için harika bir kış tatili oldu. Durumlar boyledir.  
Yeni yılınız kutlu olsun. Sağlık ve mutluluk dolu bol kazançlı geçsin.
Slm ve saygılar

Oberstdorf, Almanya, 26- Aralık 2013

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

http://www.ekonomik-cozum.com.tr/

Monday, December 23, 2013

Demokratik teamüller hakkında kişisel gözlem,


Değerli okurlarım,

Demokrasilerde seçimle işbaşına geçmiş siyasi liderlerin iyi eğitimli olması beklenir. Angela Merkel, Vladimir Putin doktora (PhD) yapmışlar, Barack H. Obama hukuk konusunda doktora eşdeğeri, Francois Hollande ve David Cameron kamu idaresi konularında diploma sonrası eğitim almışlar, Iran Cumhurbaşkanı Ruhani Ingiltere Glasgow üniversitesinde hukuk doktorası yapmış, Arapça ve İngilizce biliyor. 

İyi eğitimli siyasi liderlerin ülkeyi daha  iyi yönetecekleri, ülkeyi dertten problemlerden savaştan uzak tutacakları beklentisi vardır. Ekonomik göstergeleri daha olumlu tutacakları, enflasyonu düşük, ekonomik büyümeyi yüksek tutacaklarına güven vardır. Olur olmaz sınır ötesi meceralardan uzak duracakları beklenir.

Demokratik yöneticilerin aynı zamanda sağlıklı olmaları beklenir. Periyodik sağlık kontrollerinden geçerler. Sağlık raporları kamuoyu ile paylaşılır. Basketbol oynarken Obama'nın korunmasız yüzüne gelen top dudağını kanattığı zaman, bundan herkesin haberi olur. George W. Bush'un boğazına çerez kaçtığını, nefes alamaz olduğunu herkes bilir. Bill Clinton'un Oval ofiste yaptıklarını da herkes hemen öğrenir.

Liderlerin sağlık sorunları demokratik olmayan ülkelerde saklanır, devlet sırrı olur. Rusya devlet başkanları  Lenin, Stalin, Brejnev, aynı gizli tutulan sebebten, yüksek tansiyona bağlı beyin kanamasından  bu dünyadan ayrıldılar. Son dakikaya kadar kimsenin haberi olmadı. 

Bizde sevgili Atatürk'ün durumu son 3-aya kadar halk tarafından bilinmiyordu, ancak ortada 2. Dünya savaşı ve Hatay sorunu vardı. Bülent Ecevit'in parkinson durumu çok belirgin idi,  herşey ekranlarda ortada idi, ama görevini devretmeyi nedense düşünmedi. Kalp krizi "emr-i Hak" birşey demeye imkan yok, Turgut Özal, Haydar Aliyev, Cemal Nasır herhalde kalp krizi geçirdiler.

Sovyet döneminde herşey gizliydi, herşey devlet sırrı idi. NewYork'ta Birleşmiş Milletler toplantılar katılan Kruşçef'in otel odasında izole edilen dışkıları, şeker ve yüksek tansiyon bulguları veriyor, yaşam beklenti bilgilerini karşı tarafa aktarıyordu.

Amerikan Başkanının basketbol maçı sırasında korunmasız yüzüne aldığı ters top, ve kanayan dudağı anında herkes tarafından öğreniliyor. İngiliz Başbakanı David Cameron boş zamanlarında bisiklete biniyor, bisikletten düşerse hemen haberimiz olacak. Almanya başbakanı Angela Merkel, yaz aylarında İtalya'da eşi ile denize giriyor, mayo desenini herkez gördü. Demokratik bir ülke olduğunu henüz söylememiz henüz zor olan Rusya'da bile Putin'i  judo yaparken hep görüyoruz.

Hindistan'ta Sonia Gandhi'nin ameliyat olması gecikmeli de olsa kamuya duyuruldu. Bush dönemi başkan yardımcısı Dick Cheney'in birden fazla sayıda kardio- vasküler ameliyatları dönemin zayıf kaldığı durumlar olarak kamuoyuna yansıdı. Ronald Reagan suikast geçirdikten sonra ameliyatı ve nekahat dönemi aralıksız kamuoyuna duyuruldu.

Demokratik yönetimler olduklarını tam söyleyemiyeceğimiz ülkelerde bile liderlerin sağlık sorunları gecikmeli de olsa haber olur. Küba lideri Fidel Castro, Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, Filistin lideri Yaser Arafat ciddi sağlık sorunları olan liderlerdi. 

Dünyanın en büyük demokrasisi Hindistan, bu konuda yine olağan dışı durumlar sergiledi. 2009 yılında Başkbakan Manmohan Singh'in kalp ameliyatı son dakikada ameliyathaneye tekerlekli iskemle ile giderken duyuruldu.

Hindistan, dünyanın en büyük demokrasisi, her zaman demokrasilerde olağan kalıp bir ayrılıkçı olmuştur. 2009 yılında, insanlar o ameliyathane içine tekerlekli oldu, sadece birkaç saat önce Başbakan Manmohan Singh'in kalp ameliyatı hakkında bilmek geldi.  Duyuru geldiği zaman, Maliye Bakanı Pranab Mukherjee başbakan olarak ilan edilmişti. Singh'in kamusal yaşamı, kalp rahatsızlığından etkilenmedi. Ameliyat sonrası görevine devam etti.

Devlet başkanlarının sağlık durumları hakkında kamuoyunu bilgilendirme konusunda genel bir isteksizlik vardır. 1959-2008 yılları arasında Küba'yı yöneten Fidel Castro, yaşlılıtan kaynaklanan ciddi sağlık sorunları nedeniyle görevini kardeşi Raul Castro'ya devretti. 

Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez'in sağlık sorunları konusunda  çıkan ciddi haberler zaten saklanamıyordu.

Filistin lideri Yaser Arafat'ın terminal hastalıkları, 2004 yılında ölümüne kadar halkın gözünden uzak tutuldu. Son dönemde Fransa'da bir hastaneye yatırıldı. Mossad tarafından olası zehirlenme  şüpheleri öne sürüldü. Otopsi ailesi tarafından red edildi, ölümünün kesin nedeni bir sır olarak kaldı. Fransa hastanesi zehir şüphelerini son günlerde net olarak yalanladı.

Demokrasilerde başkanın, başbakanın sağlık sorunları, yapılan tıbbi acil müdahaleler, derhal medyanın önüne konur. Devlet yönetmek sağlıklı insanların işidir. Sağlık sorunları olan yöneticilerin görevlerini devretmelerinde ülke selameti açısından büyük fayda vardır. Demokrasilerde hiçbir görev mutlak değildir, her görevin bir makul süresi vardır, gün gelir alınan görev seçilen bir başka değerli kişiye devredilir.

İş aleminde bir önemli üst düzey görevine gelecek kişiden önce full check-up istenir. Sağlıklı olmaları beklenir.  Sigara içmezler,  aşırı alkol almazlar, spor yaparlar, kilolarına dikkat ederler.  İşe yeni girecekler ciddi sağlık kontrolünden geçerler, yıllık check-up'lar mutlaka yapılır.

Bazı şeyleri hiç duymazsınız. Mesela Almanya başbakanı Angela Merkel, eşi ile beraber her hafta periyodik Berlin filarmoni konserlerine gider, en arka sırada oturur, dinler. 

Demokratik teamüller, alışkanlıklar, uygulamalar hemen yazıya geçirilmez, zaman içinde konuşulur, tartışılır, ortak çizgiye varılır, herkes tarafından kabul edilir. Yukarda anlattığım konu bu kapsamda yazıldı ve burda sizle sunuldu. Yorumlarınıza, değerlendirmelerinize arzederim.
En derin saygılarımla

Oberstdorf, Almanya, 21-Aralık 2013

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

http://www.ekonomik-cozum.com.tr/