Sunday, April 27, 2014

ICCI, 24-25-26 Nisan 2014


20. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı Konferansı,
İstanbul Expo Center

Değerli okurlarım,

Sabah (25-Nisan) erken saatte Kabataş üstünden Zeytinburnu aktarmalı metro treni ile kolayca İstanbul Expo Center fuar merkezine ICCI konferansına ulaştım, internet ile kayıt olduğum için kapıda çok çabuk giriş kartımı aldım, herşey çok organize, çok düzenliydi, içeri girdim, gözlemlerimi burda sizlere arzedeyim,

Yabancı ekipman (OEM) firmaları GE, Siemens, Alstom, Toshiba, N&E, Stork, Doosan, Foster Wheeler, Steag, Babcock Borsig, Aalborg burdaydı. Yerli yatırımcılar, Zorlu, Akenerji, EnerjiSa, FinaEnerji, Limak, Türkerler burdaydı. Çok sayıda yerli yabancı mühendislik firması, Enpro, BGM, Rota, iLtekno, Ener, E7Enerji burdaydı. Yerli imalatçılar, Mimsan, Yıldız Kazan, Eralp, Bersey Kazan, Siterm burdaydı.

Sektörün zorluklarını aşamayan çok sayıda üretici, imalatçı, müteahhit, mühendislik firması bu yıl fuarda yoktu. Fuar aslında piyasaya ait durum belirlemesi yapıyor. Piyasada varsanız, sipariş alıyor, çalışıyorsanız, fuarda da varsınız.

Uluslararası kuruluşların uzman memurlarının geleceğe yönelik yaptıkları tahminlerin bizce pek bir önemi yok. İşinin sahibi uzman işadamları uzman profesyoneller var. Onlarla konuşmak size çok büyük kazanç verir, ufkunuzu açar. Piyasayı, yatırımları, yeni gelişen durumları öğrenirsiniz, onlar piyasanın nabzını tutarlar, size piyasanın güncel eğilimlerini aktarırlar. Sadece Risk alanlar, yani eli taşın altında olanlar, gerçeği bilirler.

Enerji bakanımızın konuşmasını mutlaka çok dikkatle dinlemek gerekir. Değerli Bakanımız, sadece uzmanların anlayacağı hassasiyette satır arası siyasi politik güncel detaylar verir. Söyledikleri kadar, söylemedikleri de önemlidir. Hatta sizin sorup onun söyle(ye)medikleri çok daha önemlidir, mesela mega projelere verilen yeni Hazine garantisi, yaklaşan elektrik kesintileri, susuzluk kuraklık, nükleer santral güvenliği, artan doğal gaz, büyük güneş ve rüzgar santrallerde uygulama zorlukları.

Uzman yatırımcılar derlerki, "Bir proje eğer yapılabilir -yani feasible değilse, yatırım yapılmaz, Hazine garantisi ile zorlamanın bir anlamı önemi yoktur, boşu boşuna Hazine kaynaklarının sorgulanmasına sebep olursunuz, Hazine garantisi için sorgulama yapılması doğru değildir".

Hala ithal yakıt, doğal gaz, ithal kömür santrali yapmak isteyen yatırımcı var. İthal yakıt alımlarının cari açığın en büyük sebeplerinden birisi olduğunu hepimiz biliyoruz, ancak bu konuda yatırım yapmak isteyenler için kamu birşey demiyor. Sadece isteksizliğini hissettiriyor. Talep yüzünden, fiyatları çok ucuz ancak işletme güvenirliliği tartışmalı çok sayıda Uzak Doğulu firma gelmiş. Fuarda, sergi alanında çok sayıda Uzak Doğu'lu firma var. Referanslarına bakıyorsunuz, Türkiye'den gördüğünüz referanslar için diyecek- söylenecek pek birşey yok. Yerli firmalar yurtiçinde işi kapamazlarsa, mühendislik yapamazlarsa, yapılacak birşey yok.

Herkesin sevap kazanma, sınırsız para kazanma, çok kar etme, iş görme hürriyeti var. İçki içmek, nikah dışı ilişki kurmak Fransa'da günah değil, bizde belki günah ama suç değil, Arap ülkelerinde hem günah hem büyük suç. Bizde herkesin günah yapma özgürlüğü olduğu gibi, yanlış yapma özgürlüğü, kötü mal alma özgürlüğü, pahalı ithal yakıt kullanma özgürlüğü, zarar etme özgürlüğü de var.

Doğalgaz çok pahalı, biz muhtaç olduğumuz sürece daha da pahalı olacak. İthal kömür bir kumar, fiyatları kontrol etmenize imkan yok. Bugün için Metrik Ton başına CIF +100 $ ithal kömür spot piyasa fiyatı (4.00 $/MmBtu) yerli kömürün birim milyon Btu (MmBtu) için maden çıkışı fiyatının (>2.00$/MmBtu) nerdeyse iki misli.

Öte yandan ciddi yeraltı kömür gazlaştırma projelerimiz var. Soma, Tunçbilek, Saray, Adıyaman, Elbistan. Artık test aşamasını geçtik. Maden sahalarında 20-50 Mwe arası yeni teknoloji termik santral projelerimiz ciddi yatırımcıları bekliyor.

Hes yatırımlarında yüzden (+100) fazla yürütmeyi durdurma kararları var. Güneş için "1-Mwe altı" lisanssız yatırım, çoklu (ve küçük) uygulamalara neden olmuş. Güneş santrallerine ciddi yatırım yapma eğilimleri ağırlık kazanıyor. Rüzgar yatırımları doyuma ulaşmış, fuar rüzgar türbincileri ile dolu, ama yeni yatırım imkanları artık sınırlı.

Varlık satışında özelleşen Hamitabat kombine çevrim santralinde 1200 MWe yenileme yatırımı devam ediyor. Seyitömer kömür santralinde personel yenileme problemleri var, Kangal için kömür temin çözümleri ve rehab yeni ekipman programı duyumları aldık.

Kemerköy- Yeniköy kömür santralleri varlık satışı yapıldı, özellikle Kemerköy mekanı için, yeni projeler gündemde. Burda kömür yok, kömür çok uzaktan geliyor. "Öyleyse santral yenilenebilir, yerine ithal kömür, nükleer santral, hatta turistik tatil köyü yapılabilir", diyenler var.

Çatalağzı-B kömür santrali varlık satışında teklif verenler, açık artırmaya girecek firmalar belli oldu. İlerki günlerde açık artırma yapılacak.

Fuarda bu yılın en önemli olayı, yerli imalat platformu idi, yerli buhar kazanı imalatçılarının (KBSB) kurduğu platformun üyelerinin ilk gün öğleden sonra "Termik santral teknolojilerinde yerlileşme" konulu oturumda yaptıkları sunumlar yarınlar için güzel ümitler iyi beklentiler ortaya koydu.

ICCI organizasyonu bu işi 20 yıldır hakkıyla yapıyor. Türkiye'de iş yapan büyük yabancı ekipman üreticilerini çağırıyor, onları fuara getiriyor. Enerji sektörümüzün, üretici, yatırımcı, işletmeci ve müteahhit, yerli firmalarını topluyor. ICCI organizasyonunun bu başarılı çalışması için kendilerini kutluyorum. Benzer düzenlemeyi, yerli firmalarımızın katılımları ile yakın coğrafyada, Rusya, Azerbaijan, OrtaDoğu bölgelerinde tekrarlamalarını diliyorum. Selam ve saygılar

***
Ankara Operasında Georges Bizet'in "Carmen" operasına 26, 30-Nisan için biletim var. 7-12-19-21 Mayıs tekrarlanacak. Tüm "cast"ları seyrettikten sonra mutlaka izlenimlerimi yazacağım, sizleri bilgilendireceğim. En derin selam ve saygılarımla.

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.


2014-04-29

Friday, April 04, 2014

Türkiye'nin Enerji Görünümü ve Geleceği, Mart 2014

 

Mustafa KARAGÖZ

Odtü EE’2010

 

29 Mart 2014 tarihinde Enerji Komisyonu üyesi Haluk DİRESKENELİ (ME’73) yönetiminde gerçekleştirilen “Türkiye Enerji Görünümü ve Geleceği, Mart 2014” başlıklı söyleşi Komisyonumuz Üyesi Oğuz TÜRKYILMAZ (IE’73) tarafından sunulmuştur. Konuşmacı TÜRKYILMAZ bu çalışmayı Derneğimiz Enerji Komisyonu Üyesi olmanın yanı sıra TMMOB MMO Enerji Çalışma Grubu Başkanı olarak sunacağını belirtmiştir.

 

Türkiye enerji sektörünün derinlemesine incelenmesinin yapıldığı ve uzun süredir devam eden “Türkiye Enerji Görünümü” adındaki çalışma için Oğuz TÜRKYILMAZ yaptığı sunuş ile çalışmanın içeriği hakkında önemli bilgiler vermiştir.

 

Dünya birincil enerji talebi ve kaynaklara göre tüketim bilgileri kısaca özetlendikten sonra Türkiye enerji sektörünün temel yapısını belirleyen temel veriler ve sektör ile ilgili temel tespitler vurgulanmıştır. 2012 yılı sonuna kadar Türkiye birincil enerji tüketiminin gelişimi, enerji arzının yerli kaynaklardan karşılanma oranı gelişimi, elektrik enerjisi üretimi ve tüketimin gelişimi, Birincil enerji tüketiminin sektörel gelişimi değerleri açıklanmıştır. Türkiye enerji tüketimi içinde önemli paya sahip ithal kaynakların yıllara göre gelişimi açıklanırken ekonomik kriz yılları dışında ithalatın önemli miktarda arttığı, ayrıca Türkiye toplam ithalatı içinde enerji kaynaklarının payının zaman zaman azalmakla birlikte son 10 yıllık dönem içinde arttığı vurgulanmıştır.

 

Son 10 yıllık dönem içinde elektrik enerjisi üretimi ve tüketimi bilgileri oldukça ayrıntılı olarak açıklanmış, tüketimin önemli oranda arttığı ancak ekonomik kriz yıllarında talepte azalma olduğu somut olarak vurgulanmıştır.

 

Yıllara göre toplam elektrik üretiminde özel sektörün payının 1984 yılında %13 iken 2013 yılında %66,6 seviyesine çıktığı sayılar ile gösterilirken artık bundan sonra elektrik üretiminde devlet hâkimiyetinden söz edilemeyeceği tespiti yapılmıştır.

 

Mevcut iktidarın enerji politikaları irdelenirken sektörde özelleştirme, nükleer güç santrali yapımı, yerli ve yenilenebilir kaynakların paylarının artırılması, Türkiye’nin petrol, doğal gaz ve elektrik için uluslar arası transit güzergah ve terminal ülke olması konularındaki hedefleri irdelenmiş ve bu hedeflerin gerçekleşme durumları tartışmaya açılmıştır. Ayrıca, iktidarın hedeflerine zemin oluşturan yüksek talep artış beklentilerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, enerji yoğun sanayi yerine katma değeri daha yüksek az enerji tüketimi olan sektörlere ağırlık verilmesi, fosil kaynaklardan elektrik üretimi yerine yenilenebilir kaynakların daha fazla değerlendirilmesi, enerji ekipmanlarının yerli üretilmesi için desteklerin geliştirilmesi yönünde kalıcı politika değişikliklerine gidilmesi hususları üzerinde durulmuştur.

 

Türkiye elektrik sektörünün tarihsel gelişimi kısaca özetlendikten sonra mevcut piyasa yapısı hakkında açıklamalar yapılmıştır. Sektör içindeki kurum ve kuruluşların işlevlerine kısaca değinildikten sonra esas olarak EPDK yapısı, işlevi ve uygulamaları konusunda önemli açıklamalar yapılmıştır. Bu çerçevede, EPDK tarafından bugüne kadar verilmiş üretim lisans toplamı ile lisans alması beklenen başvuru toplamının bugünkü kapasiteye eklenmesi ile 2023 yılına kadar toplam kurulu gücün yaklaşık 153,288 MW seviyesine ulaşacağı hesaplanmıştır. Bu kapasitenin aynı yıllar için öngörülen talebin yaklaşık iki katı olduğu, böylesine atıl kapasite oluşmasının tek nedeninin plansız bir süreç izlenmiş olduğu vurgulanmıştır.

 

Plansız hareket etme sonucunda elektrik üretiminde dışa bağımlılığın daha fazla artacağı lisans almış ve alma sürecinde olan doğal gaz ve ithal kömür kaynaklara bağlı kapasitelerin büyüklüğü ile açıklanmıştır. Bu lisanslama sürecinde olan kapasitelerin tamamının gerçekleşmesi durumunda 2025 yılında doğal gaz yakıtlı kapasitenin bugünkü miktarın %78 kadar artacağı ve santralarda tüketilecek doğal gazın hangi kaynaktan, hangi anlaşmalar ile ve hangi taşıma yolu ile getirileceği sorusu tartışmaya açılmıştır. Benzeri durumun ithal kömür için de geçerli olacağı belirtilmiş ve bu durumun gerçekleşmesi ile ETKB Strateji Belgesi’nde yer alan elektrik üretiminde doğal gaz payının %30 seviyesinin altına düşeceği hedefi ile çeliştiği tespit edilmiştir.

 

Elektrik sektöründe özelleştirme uygulamalarının sonuçları değerlendirilmiş, Nisan 2008 ile Aralık 2013 arasında elektrik fiyatlarında %91 oranında artış olduğu, geri kalan özelleştirmeler ile bu artışın daha fazla olacağı belirtilmiştir.

 

Doğal gaz ve petrol üretim ve ithalat değerleri açıklanarak ithalatın hızlı bir artış gösterdiği açıklanmıştır. Türkiye’nin mevcut ve Avrupa muhtemel doğal gaz boru hatları hakkında bilgi verildikten sonra Türkiye’nin bir enerji terminali olup olamayacağı tartışmaya açılmıştır. Doğal gaz satışları, depolama kapasiteleri, tüketimin sektörel dağılımı ile doğal gaz sektörel yapısı analiz edilmiştir.

 

Türkiye’de açılan petrol ve doğal gaz üretim ile arama kuyuları hakkında sayısal bilgiler verilmiş kuyuların sonuçları değerlendirilmiştir. Petrol boru hatları, sondaj maliyetleri, arama ve üretim maliyetleri hakkında bilgiler verildikten sonra arama yapılan bölgeler hakkında bilgiler verilmiştir.

 

Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları hakkında önemli değerlendirmeler yapılmıştır. Yerli kaynakların elektrik üretiminde daha verimli kullanılabilmesi için öneriler getirilmiş, bu arada yenilenebilir kaynaklardan su için kullanım bedeli ve Rüzgâr ve Güneş için elektrik sistemine bağlantı bedeli ödenirken ithal kaynaklardan herhangi bir bedel alınmadığı tespiti yapılarak tartışılması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca yerli kaynaklardan linyit ve taşkömürü ile yenilenebilir kaynaklardan Rüzgar, Güneş, Hidrolik, Biyoyakıt ve Jeotermal kaynak potansiyeli hakkında bilgiler verilmiş ve değerlendirilmelerinin önemi vurgulanmıştır.

 

Kapsamı çok geniş olan “Türkiye Enerji Görünümü” adındaki çalışma üzerinde uzun süredir çalışmaların ve güncellemelerin devam ettiği sektör ilgilileri tarafından bilinmektedir.  Oğuz TÜRKYILMAZ bu çalışmada emeği geçen herkesin isimlerini tek tek söyleme ve teşekkür etme nezaketini göstererek tüm dinleyenlerin ve çalışma raporunu takip edenlerin taktirini hak etmektedir.



 

Panelin konuşmacısı Oğuz TÜRKYILMAZ’ın sunuşuna

http://www.odtumd.org.tr/dosyaArsivi/Etkinlik/29_Mart__2014__SUNUMU.pdf

OdtuMd web link bağlantısından ulaşılabilmektedir.