Dhaka, BanglaDash Olayları Sonrası Geliştirilen Yeni Stratejiler
Bugünlerde
bazı gelişen olaylara, bu tatsız olaylara bütün dünyada verilen
siyasi çözümlere dikkatinizi çekmek istiyorum. Rusların
asırlardır uyguladıkları acımasız bir yöntemin devreye
girdiğini ve her ülke yetkililerce dünyanın her yerinde kabul
gördüğünü hayret ve dehşetle gözlemliyorum.
Rusların
savaş stratejisinde harcanan kaybedilen ölen insan kaynağının
önemi yoktur. Önemli olan düşmanın yok edilmesidir. Savaşı
kazanabilmek için tüm kaynaklarını harcarlar. Dünyanın en büyük
tank savaşında 1943 yılında Kursk bölgesinde 760 Alman tankına
karşı 1961 Rus tankı kaybettiler, sonunda Almanlar yenildiler geri
çekildiler. Almanlar kaybettikleri tankları hemen yenileyemediler,
çünkü fabrikalar çalışamaz halde idi, ama Ruslar Ural dağları
arkasında savaştan uzak konumlanmış 5 fabrikada savaşta
kaybettikleri tankların daha iyi modellerini kısa sürede üretip
savaş alanına soktular. 1945 Berlin savaşında 81 bin Rus askeri
ve 90-100bin Alman askeri öldü. Bu büyük insan kaybından sonra
Berlin teslim oldu.
Rus
stratejisinde rehin alma olaylarında rehinelerin çoluk çocuk kadın
genç ihtiyar kaybının hiç bir önemi yoktur. Tüm rehineler
ölebilir. Önemli olan, onları rehin alan teroristlerin komple
öldürülmeleri yok edilmeleridir. 2002 Moskova Dubrovka tiyatrou ve
2004 Çeçenistan Beslan okul rehin alma olaylarında gördük. Çok
sayıda rehine öldü, bu arada tüm teroristler öldürüldü.
Batı
toplumlarında eskiden rehineleri kurtarabilmek için teroristlerle
müzakere edilirdi, pazarlık yapılırdı, psikologlar devreye
girerdi, ama baktılar olmuyor, teroristlerin istekleri bitmiyor.
Önce İsrail uygulamaları ile başladı. 1971 Münih
olimpiyatlarında tüm İsrail sporcuları ve rehin alan teröristler
öldü. 1976 Uganda Entebbe saldırısında rehinelerin bir kısmı
kurtarıldı, teröristlerin tümü öldürüldü, bütün bunlardan
sonra İsrail teröristlerle müzakere etmeyi bıraktı.
1-2
Temmuz 2016 günleri Dhaka BanglaDash olayında 6-terörist
öldürülürken, 20-yabancı rehine ve 2-polis öldü. Artık
teroristlerle müzakere yok, güvenlik kuvvetleri hepsini öldürüyor,
bu arada rehineler de ölüyor. Rusların saldırı ve ne pahasına
olursa olsun kazanma düşmanı yok etme stratejisi aynen
uygulanıyor. Müzakere ihtimalini ortadan kaldırmak için medya ve
internet iletişimine sansür uygulanıyor.
Son
20-Haziran 2016 Atatürk hava limanı terör saldırısında rehin
alma olayı olmadı, teröristler kendilerini havaya uçurdular.
1-Temmuz Dhaka'da bir Café' de yabancıları rehin alan teröristler
normal hayatlarında dini bütün, üniversite öğrencisi, zengin
ailelerin çocukları idi. Yani Dhaka'da umarsız, parasız zavallı
ezilmiş eğitimsiz fedailerden bahsetmiyoruz. Güvenlik güçlerinin
müdahalesi sırasında Dhaka'da teröristler ve rehineler hepsi
öldü, öldürüldü.
Führer'in
lise sonrası eğitimi yoktu, 1.Dünya savaşı sonrası hayatını
orta düzey bir ressam olarak kazanıyordu. 1.Dünya savaşını
onbaşı rütbesi ile bitirdi. Hapse girince kitap yazdı.
Başkanlığını yaptığı Nazi partisi 1933'te iktidarı %33 oy
oranı ile ele geçirdikten sonra Almanya'yı ikinci büyük dünya
savaşına götürdü, emrinde çok değerli generaller profesörler
işadamları vardı.
Führer,
1945'te sığınağında iken, "Beni Alman halkı seçti,
ölebilirler çünkü onların oylarıyla onları yönetmek için
iktidara geldim" demiş, Yani seçtiğiniz yöneticilerden siz
seçmenler sorumlusunuz. Aldıkları her kararda size hesap vermek
durumundalar. Dediğim dedik davranamazlar. Bunu uygulamak uygulatmak
zorundasınız.
Artık
yeni bir döneme giriyoruz, terörle savaş çok acımasız olacak.
Ne kadar çok bulaşırsanız karışırsanız o kadar çok zararlı
çıkıyorsunuz. Herkesin karıştığı ve bin pişman olduğu koca
2. Dünya savaşına girmemiş, çocukları babasız bırakmamış
dirayetli tecrübeli bir idareden nerelere geldik, inanılır gibi
değil. Demokrasinin bizim coğrafyada işlemesi için klasik herkese
hoşgörülü batı uygulamalarından daha farklı düşünmenin
zamanı geldi geçti. Tüm dünyada parlamento mücadelesinde yeni
acımasız zalim stratejiler uygulamalar zorlamalar dayatmalar ortaya
çıkacak, herkes gücünün yettiğinin kolunu bükecek, isteklerini
zorla kabule zorlayacak
2016
Odtü mezuniyet töreninde Devrim stadyumunda öğrencilerin elinde
geçen bir posteri sizlere hatırlatayım, "Önemli olan bu
okuldan mezun olmak değil, bu ülkede hayatta kalabilmek"
---
Haluk
Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı
ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak
termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif,
satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar
termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya,
mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere
danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji
komisyonları üyesidir.
Prinkipo,
02 Aralık 2016
No comments:
Post a Comment