Tuesday, September 06, 2016

Sıradışı Yeni Bir İş Bulma Hikayesi.


Kurban Bayramınız kutlu, yüreğiniz umutlu, umutlarınız atlı, sevdanız kanatlı, mutluluğunuz katlı, sofranız tatlı, mekânınız tahtlı, ömrünüz bahtlı olsun... Bugün sizlere alışılmışın dışında yeni bir iş bulma hikayesi anlatacağım. 1973 yılında Üniversite bitti, her birimiz okul bitirme belgelerimizi aldık, ailelerimizin yanına gittik. Herkes kendi hayatı için yeni planlar yapmaya koyuldu. yurtiçinde ve yurtdışında lisans üstü eğitim çabasına girenler, iş arayanlar, babasına aile işinde yardım edenler oldu. O sıralar İstanbul'dan İskenderun'a her limana uğrayan posta vapuru yolculuğu vardı. Üçüncü mevki kamarada bir haftalık vapur gezisine çıktım, kendime mezuniyet sonrası kısa bir kış tatil verdim.

Okul arkadaşım futbolcu Sebahattin (Sebo) üniversite bitince, mezuniyet belgesini aldı, Mersin'de bulunan ailesinin yanına gitti. Henüz iş aramaya başlamamış. Daha ne yapacağını bilmiyor, boş zamanı çok. Mahalle takımında gün içinde futbol oynuyor. Ufak tefek ama acar futbolcu, pasları gole çevirmekte üstüne yok. Mahalle takımlarının maçlarını izleyen bir teknik direktör, bizim Sabo'yu sahada farkediyor, "Gel bizim takımda bu haftasonu oyna", diyor. Sabo önce yedek kulübesinde bekliyor, ikinci yarıda maça giriyor ve galibiyet golünü atıyor. Maçlar devam ediyor, Sebo'yu asıl kadroya alıyorlar. Takımın sponsoru yerel firma, takım oyuncularını şirket içi geçici işçi olarak kadroya almak istiyor. Oyuncular maddi olarak biraz ferahlasınlar, asgari ücrette olsa biraz para alsınlar, istiyor.

Sponsor firma yetkilisi, Teknik direktör ile beraber takım oyuncularını topluyor, durumu açıklıyor. "Çocuklar son bitirdiğiniz okul neyse diplomanızı getirin, ilkokul ortaokul lise, ne varsa bize getirin, sizi şirket bünyesinde geçici işçi olarak kadroya alacağız", diyor. Sebo, ODTU Makina mühendisliği bitirme belgesini götürüyor. Şirket yetkilisi şaşırıyor. "Oğlum sen eğer ODTÜ Makina mezunu isen ingilizce de biliyorsundur, doğru mu?" diyor. Sebo doğruluyor. Yıl 1973, o sıralar İngilizce bilen Mersin'de yerleşik ODTÜ mezunu genç makina mühendisi kaç tane var? Sebo şirkette doğrudan işe alınıyor. Şirket yeni yatırım yapmış, yabancı firmalardan yeni makinalar alınmış, işletme katologları gelmiş, makinaların devreye alma çalışmaları başlamış, yabancılarla mukavele görüşmeleri, yabancı süpervizörlerle makina montaj çalışmaları var. Sebo fabrikada yoğun bir iş yükü altına giriyor.

Futbol akşamları ve haftasonları stress atma için devam ediyor. Ancak fabrikadaki yoğun iş yükü devamlı futbol oynamasına uygun değil. Bu arada futbol oynarken aynı zamanda yerel takımın teknik direktör yardımcılığını üstleniyor. Takım başarılı bir grafik çiziyor. Yıl sonunda takım yöneticileri Sebo'ya "Yeni teknik direktör sen ol", diyorlar. Sebo iki arada kalıyor. Şirkette devam mı etsin? yoksa teknik direktör olup futbol hayatını mı sürdürsün? Şirket kariyerine devam kararı alıyor. Şirket içinde hızla terfi alıyor, makina bakım şef, müdürü, genel müdür yardımcısı, daha sonra şirket üst yöneticisi oluyor. Zaman içinde başka şirketlerden transfer teklifleri alıyor. Yıllar geçiyor, evleniyor, çocukları oluyor. İş hayatında 40.yılını tamamlıyor. Kendini emekliye ayırıyor, kışlarını sıcak Antalya'da, yazlarını serin Ankara'da geçirmeye başlıyor. Kışın fırsat buldukça arkadaşları ile futbol oynuyor.

Odtü Makina 1972-73-74 mezunlarının her ayın ilk perşembesi Ankara Odtü Mezunları derneği Kış bahçesinde öğle yemeği var. Bu hikayeyi Sebo'dan, kendi ağzından dinledim. Çok sevdim, birkaç toplantıda tekrarlattım. Sebo'nun bu güzel hikayesi, iş hayatına yeni başlayan yeni mezunlar için muhteşem bir ders içeriyor. İş hayatında ilk işi bulmak, doğru işi bulmak çok önemlidir. Bu işi ararken mutlaka düzgün doğru ve kısa bir özgeçmiş yazmak gereklidir, ama yeterli değildir. Piyano çalmanızın, iyi dans etmenizin, güzel pop şarkıları söylemenizin fabrika bakım onarım atölyesinde bakım mühendisi veya özel bir bankada bankacı olmanız için pek bir faydası, çok önemi yoktur. Kariyer şirketlerinde insan kaynakları uzmanlarının horlamalarına katlanmak zorunda değilsiniz.

Mutlaka "linkedin.com" kaydınız olsun. Yeni bir iş bulmak farklı alışılmışın dışında çalışmalar gerektirir. Bunlardan biri sosyal hayatı genişletmek, farklı uğraşlar yapmak, değişik gönüllü organizasyonlarda çalışmak olabilir. Gönüllü organizasyonlar, yeni bir iş bulmak için harika imkanlar vaad eder. Büyük firmalar yeni işe girenler için geniş öğrenme imkanları sunar. Yabancı firmalarla temas, onlarla görüşmek, mukavele detaylarını öğrenmek, pratiğini kavramak çok önemlidir. Her yaptığınız ve size başta angarya gibi gelen iş yükünden mutlaka kalıcı birşeyler öğrenirsiniz.

İş bulmak için ben ne mi yaptım? Tatil bitti, Şeker şirketi genel müdürlüğünde Bakım Onarım Daire başkanından randevu aldım, görüşmeye gittim. "Alpullu Şeker fabrikasında bakım onarım mühendisi olarak çalışır mısın?" diye sordu. "Olur", dedim. Alpullu'nun nerde olduğunu bilmiyordum. Turhal fabrikası ile yerini karıştırmışım. Trakya'da olduğunu öğrenince çok şaşırdım. Ertesi gün trene binip Alpullu'ya gittim. 9-Nisan 1973 günü fabrikada işe başladım. Ortada ne özgeçmiş, ne bir referans vardı. Fabrikanın bana ihtiyacı vardı, benim de yeni bir işe. Sizin de benzer, alışılmışın dışında bir işe girme hikayeniz varsa, bize yazın hep beraber okuyalım, öğrenelim, bilgilenelim. Küskünlerin barıştığı, sevenlerin bir araya geldiği, rahmet ve şefkat dolu günlerin en değerlilerinden olan Kurban Bayramınız tekrar kutlu olsun.

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.


Prinkipo, 3 Eylül 2016

No comments: