1999
ilkbaharında, Ankara'da 15 yıldır çalıştığım şirketten
ayrıldım. Onlar "yollarımızı ayırıyoruz" dediler,
ben ise durumu "Beni şirketten attılar" diye yorumladım.
Kanuni kıdem tazminatımı aldım. Hanımla beraber Abd'deki
rahmetli biraderim Haldun'un yanına, Virginia- Newport News şehrine
gittik.
NASA
için çalışan mühendislik şirketinin Washington DC merkez
ofisinde Haldun'un rutin görüşmesi vardı. Beraber gittik.
Washington DC'de birkaç şirket ile yeni bir iş için öngörüşme
yaptım. DC dışında bir otelde birkaç gün kaldık, müzeleri
gezdik. Kongre, BeyazEv (White House) önünde fotoğraf çektirdik.
GeorgeTown üniversite bölgesinde kahve içtik. Akşam geç saatte
dönüş yoluna çıktık.
Toyota
sedan ikinci el bir otomobilimiz var. Interstate I-95S south (güney)
otoyolundan güneye ineceğiz, sonra Interstate I-64E East (doğu)
otoyolunu takip edeceğiz. NewportNews şehrinde eve varacağız.
Yaklaşık 55-65 mhp (mil/ saat) hız ile 3-saatlik yol. Yola çıkışta
direksiyonu ben aldım. Otomatik vites otomobil, ancak ben hız
kontrol (auto cruise) kullanmasını bilmiyorum. Otomobili gece
karanlığında otoyolda sürerken, Türk usulü herşeye dikkat
kesilmişim. Yolun yarısı bitti. Direksiyonu Haldun'a verdim.
Otoyol haritasını aldım. Bugünkü gibi iphone gps navigator yok.
Otoyol çıkışlarını sürücüye önceden haber vermek lazım.
NewportNews
çıkışına (255B exit) yaklaşıyoruz, atlamamak lazım. Otoyol
çıkışını atlarsak 20-30 mil daha gidip u-turn (u-dönüşü)
yapabiliyorsun. Saat gece yarısını geçmiş. GeorgeTown
Üniversitesi öğrenci kahvesinde damardan sağlam bol kafeinli
kahve içmişim. Yine de üstümde yorgunluk var. Çıkış levhasını
son anda farkettim. Haldun'a haber verdim.
Haldun
hızla sağa direksiyonu kırdı. Otoyolu yapan adamlar sanki
sürücüyü cezalandırmak istercesine çıkış yolunun iki
tarafına yüksek kaldırım yapmışlar, üstünden geçtik. Araba
sallandı ve sol arka tekerlek patladı. O zamanlar tubeless lastik
yaygın değil. Lastik patlarsa tam patlıyor. Cant'ın üstünde
gittik ve durduk.
Saatler
geceyarısı 03:00. Arabayı kenara çektik, otoyol gerisine ışıklı
fünye koyduk. Bagajdaki bavulları indirdik, en altta duran stepne
lastiği çıkardık. Haldun o zamana kadar hiç lastik
değiştirmemiş. Ben ise klasik Türk şöförüyüm, her uzun yolda
en az bir kez patlamış lastik değiştiririm, elim alışık.
Patlayan lastiği, stepne ile beraber çok çabuk değiştirdik. Yola
devam ettik. Eve geldik, yorgunuz, yattık uyuduk.
Ertesi
gün Haldun hemen yeni lastik almak istedi. Lastik yine patlar, risk
almayayım, dedi. Değiştirdiğimiz stepne lastik yeni. Stepne için
yeni lastik almaya gerek yok. Virginia'a çok kar yağmıyor. Hep
4-mevsim lastik kullanıyorlar. Bir hurdacıya gidelim, az
kullanılmış, tarihi nisbeten yeni, dişleri fazla aşınmamış,
ikinci el lastik alalım, stepne olarak onu kullanalım, dedim.
Haldun'a
söylediğim makul geldi. İnternet google yok, telefon rehberinden
oto yedek parça satıcısı hurdacı aradık. En yakındaki "Pete's
Used Auto Parts" junkyard (hurdacı) adresini bulduk, telefon
ettik, sorduk, eşdeğer lastik onlarda var. Arabaya atladık, adresi
bulduk. Futbol sahası kadar açık bir bir alanda her türlü oto
hurda parçası belli bir mantıkla sıralanmış. Güneşten
etkilenebilir daha hassas parçalar, yine çok büyük kapalı alana
istiflenmiş.
Lastik
markasını ve boyutlarını söyledik, 4-5 yıllık bir lastik
raftan indi. Tek bir satıcı var. Eskiden belli ki ağırlık
çalışmış, ama sporu bırakınca kilo almış bir güreşçi tipi
adam, yarım ağız bize cevap veriyor. Haldun bana "Bu adam bir
Redneck, dikkat et", diye fısıldadı. Güneşte, ağır işte
çalışanların enseleri güneş yanığı olduğu için bu adamlara
"ensesi yanık- kırmızı ense anlamında" redneck
diyorlar. "Redneck" beyaz, okumamış, muhafazakar, zenci
düşmanı, silah sever, çok içki içen, ağır abiler oluyor.
Redneck
bana lastiğin fiyatını söyledi, 60$. Kullanılmış lastik 15-20
$'dan fazla etmez. Ben Türk usulü "40$ olmazmı?", dedim.
60$ diye tekrarladı. Ben 40$, diye üsteledim. Adam sanki anasına
küfredilmiş gibi bir surat ifadesi aldı.
Son
olarak, "You have 2-minutes to decide, buy it or f*ck off"
(2-dakikan var, ya satın al, ya da defol), dedi. Pazarlığı
bıraktım, dışarı çıktım. Haldun'u çağırdım, aramızda
kardeşler arası sözsüz anlaştık, ordan ayrıldık. Yakındaki
Sam's Club supermarket'e gittik, yeni lastiği 120$'a satın aldık.
Üste parasız 4-teker rod - balans yaptırdık.
***
Bizim
coğrafyamızın kültürel prosedürleri Amerikalılar için
geçerli değil. Biz herşey için pazarlık ederiz. Bizim pazarlık
düzenimiz onlarda "halı tüccarı -carpet merchant"
olarak adlandırılıyor. Sadece bizde değil tüm ortadoğu
coğrafyasında pazarlık kültürü böyle. Pazarlık her konuda ve
her büyüklükte yapılır, ve bir türlü bitmez. İran'da daha da
beter. İş- proje bitene kadar müzakere devam eder.
Ruslar,
eski Sovyet sisteminden geldiklerinden pazarlık bilmezler. Fiyat
nasıl belirlenir, onu da bilmezler. Sıradan insanlar bilmez.
Önemli emtia fiyatları üst düzey yöneticiler tarafından kamu
çıkarları, uluslarası ilişkiler göz önüne alınarak çok
dikkatle düzenlenir. Akademisyenler, matematikçiler, siyasetçiler
katkı koyar. Bunlara doğalgaz, petrol, kömür fiyat belirlemeleri
dahildir.
Amerikalı
için pazarlık çok basit. Amerikalılarla yaptığım diğer
pazarlıklarda aynı eğilimi gördüm. Bizdeki pazarlık yapma
ritüeli orda olmuyor. "Ya al, yada bırak", eğilimi
onlarda ağırlık kazanıyor. Amerika'da pazarda tabanca bile
satıyorlar. Alıcılar için daha çok yeni kayıt zorunluluğu
getirildi.
Amerikalılar,
bizdeki pazarlık protokolünü anlamıyorlar, zorlanıyorlar.
Eğitimli tecrübeli olanlarda da "non-negotiable" kırmızı
çizgiler var. Bütün bunlar sadece basit bir kullanılmış
otomobil lastiği satınalma ile sınırlı değil. Uluslararası
diyaloglarda, siyasette, termik santral satışlarında, askeri
techizat anlaşmalarında bu durum aynen geçerli. Kültür
farklılığını bilelim ve baştan hazır olalım.
---
Haluk
Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı
ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak
termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif,
satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar
termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya,
mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere
danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji
komisyonları üyesidir.
Ankara,
01/11/16
No comments:
Post a Comment