Enerji
Piyasalarında Danışmanlık Nedir? Nasıl Yapılır?
Yıllar
önce Ankara'da bir ABD - Türk ortak girişim şirketinde
çalışıyordum. Şirkete Abd'li yeni bir genel müdür (GM) 3-yıl
süreli kontrat ile geldi. Gelir gelmez bizden Türkiye'nin enerji ve
genel ekonomik durumu ile ilgili raporlar istedi. Her birimiz ayrı
ayrı aklımızın erdiğince raporlarımızı İngilizce hazırladık,
verdik. GM de raporları birleştirdi, TDN, Hürriyet Daily News,
EurasiaReview gibi kaynaklardan gelen İngilizce haberleri, yorumları
ekledi, tek rapor yaptı, bizden tekrar onay aldı, sonra raporu ABD
şirket merkezine gönderdi. Daha sonraki günlerde bir sabah işe
erken geldim. Benim için önemli bir yazışmayı bekliyordum. Gelen
faks belgelerine baktım. Şirket içi yazışmalar olduğundan benim
bakma- okuma yetkim vardı. İçlerinden biri yeni gelen ABD'li genel
müdüre hitap edilmişti. ABD'li bağımsız bir araştırma -
mühendislik şirketinden geliyordu. Türkiye ile ilgili genel enerji
görünüm raporu için kendisine teşekkür ediliyordu. ABD'deki
özel banka hesabına 5-basamaklı bir meblağın yatırıldığını
bildiriyorlardı. ABD'li genel müdür daha sonra evine faks makinası
aldı, bu yazışmalar şirket iletişiminden çıktı.
Son
yurtiçi enerji yatırım öngörü 2016 raporumun İngilizcesi
yabancı bir araştırma internet sayfasına girmiş. Şirket rapor
için 1250 ABD$'ı istiyor. Benim blog sayfamda aynı rapor ücretsiz.
Eğer iletişim kirlenmesinden sakınabilirseniz, basit google
araması ile çok sayıda önemli bilgiye ulaşmanız günümüzde
mümkün. Danışmanlık tek başına yapılmaz. Bir bir kurumsal
iştir. Danışmanlık yapacak kişiler bir araya gelirler, şirket,
vakıf, kurum kurarlar. Bilgilerinin pazarlamasını yaparlar,
piyasalara güven verirler. Burda iş alırlar, hizmet verirler,
fatura keserler, para tahsil ederler.
Danışmanlık
konusunda fikirlerim değişti. Bence Türkiye henüz danışman
kullanma seviyesine çıkamadı. Herkesin aklı danışmandan daha
fazla. Herkes kendini daha üstün görüyor. Kimsenin danışmana
ihtiyacı yok. "Danışman eğer konuyu iyi biliyorsa kendisi
para kazanır, kendisi yatırım yapar", diyorlar. Türk
yatırımcısı para vermeden danışmanlık hizmeti almayı marifet
sayar.
Ben
danışmanlık yapmıyorum, danışmanlık hizmeti vermiyorum.
Yaparsam, eğer gerek olursa, piyasa eğer isterse, o zaman bu işi
bir şirket kapsamında yaparım. Şirketler, kurumlar, vakıflar
genç yeni mühendisleri için toplantılar düzenliyor, beni de
konuşmacı olarak davet ediyorlarsa, öyle durumlarda seyahat
masraflarımı öderlerse gidiyorum. Ankara dışı davetlerde genel
kural seyahat ve geceleme masrafımı karşılıyorlar. Muhasebe
açısından seyahat masrafı ödemek kolay, ama bana günlük para
vermeleri zor. Ayrıca izinli- izinsiz makalelerimden alıntı
yapılmasına memnun oluyorum. "Okuyucu düşüncelerimi
beğenmiş ve kendi makalesine, veya raporuna taşımış. İsmimi
vermese de olur", diye düşünüyorum. Bazan bir makalede,
bazan bir raporda, bazan bir çalışmada benim cümlelere
rastlıyorum. Atıf verilse daha iyi olur, çünkü intihal
(plagiarism) çalma olmaz. Eğer intihal taraması yapılırsa
bulması bugünün internet teknolojisi ile çok kolay. Akademik
yayınlarda çok ciddi sonuçlar çıkabilir.
Üniversiteler
öğrencileri için enerji konulu sunum yapmam için çağırıyorlarsa
mutlaka gidiyorum. Vakıf üniversiteleri seyahat masrafımı
karşılıyorlar. Devlet üniversiteleri ödeme yapmıyor,
yapamıyorlar. İyi danışman bence danışmanlık yapmaz, konuşma
yapar, makale yazar, kitap yazar. Danışmanlık yapacak ise bunu
şirket, kurum, vakif, üniversite bünyesinde yapar. İzmir'de
yayınlanan "Ekonomik Çözüm" basılı kağıt gazetede
haftalık yazılarım çıkıyor. Benzer yazılarım ingilizce olarak
yabancı web sayfalarında zaman zaman yer alıyor. Prensip olarak
radyo- TV haberlerine, programlarına çıkmıyorum. Daha önce
tatsız tecrübelerim oldu, 3-4 saat telefon bekliyorsunuz,
bağlandığınızda anchor (konuşmacı) "çok kısa olarak
söylermisiniz." diye başlıyor. Konuya giriyorsunuz 30 saniye
sonra saçma bir soru ile sözünüzü kesiyor, "Konuyu hiç
bilmeyen sokaktaki insanın anlayacağı basitlikte anlatın,
lütfen", uyarısı geliyor. Ben daha ne söyliyeyim. İlber
Ortaylı hocama hak veriyorum "Yarım yanlış öğreneceğinize,
cahil kalın daha iyi", diyorum. Siz ne dersiniz? Bizim ülkede
kendi başına danışmanlık yapıp para kazanan var mı?
Yazılarımı
alan, kullanan, raporuna doğrudan ekleyenler var. Bazan
temsilciliğini yaptıkları yurtdışı firmalarına, bazı
raporları benden copy-paste (kopyala- yapıştır) aktardıklarını,
altına kendi imzalarını attıklarını söylüyorlar. Yaptıkları
doğru değil ama bizim coğrafyada bu uygulamayı engelleyici bir
yaptırım yok. En azından savunduğum görüşler değerlendirmeler
ihtiyacı olanlara bir şekilde ulaşıyor. Zaten bir işin doğrusu-
yanlışı hemen kestirilemez. Önemli olan doğru veya yanlış
ortaya bir değerlendirmenin konmasıdır. Bu değerlendirme ortaya
konduktan sonra üstünde tartışılır, daha doğrusu bulunur.
Haluk
Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı
ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak
termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif,
satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar
termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya,
mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere
danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji
komisyonları üyesidir.
Bu
makale Ekonomik-Çözüm gazetesi için yazılmıştır.
http://www.ekonomik-cozum.com.tr/
Prinkipo,
17 Ekim 2016
No comments:
Post a Comment