Dresden,
Almanya
Dresden
kentini hep merak ederdim. Biraz da soyadıma benzerliğinden dolayı
olmalı. Neyse fırsat oldu, bir pazar günü Almanya Aşağı
Saksonya eyaleti başkenti Dresden kentine vardık. Arabayı parka
bıraktık, Şehir merkezinde yaya bölgesinde gezmeye başladık.
Güzel sakin temiz bir şehir. 2. Dünya savaşı sonuna kadar fazla
zarar görmeden kalmış. Savaş ile ilgili bir stratejik önemi
olmayan, askeri birliklerin askeri fabrikaların çok olmadığı,
güzel sakin bir şehir imiş.
Ancak
İngiliz Kraliyet ve Amerikan savaş uçakları 13-14-15 Şubat 1945
günleri bu güzel kenti ağır savaş uçakları ile bombalamışlar.
"Bu yaptığımız savaş başında İngiltere'nin
bombalanmasını intikamı" demişler. Yaklaşan Rus
kuvvetlerine karşı Alman direnişi olmasın istemişler.
Bombardıman sırasında yeni üretilen yeni fosforlu bombalar
kullanılmış, tüm kent yakılmış yıkılmış, bombardımandan
sonra şehir kendi kendine 15-gün daha yanmış. Bombardıman
sırasında ve sonrasında 30-bin insan yanarak ölmüş. Tüm kentte
28bin bina yanmış yıkılmış. O zamandan kalma fotoğraflar
durumun korkunçluğunu ortaya koyuyor. Savaş sonrası şehir Rus
işgal bölgesinde kalmış, 1989'da Almanya'nın birleşmesine kadar
Doğu Almanya olmuş, onarım için yeterli para ayıramadıkları
için şehir harabe halinde öyle kalmış. Doğu- batı
birleşmesinin gerçekleştiği 1989 yılından sonra Dresden kenti
üniversite kenti olarak ün yapmış. Teknik üniversite var, çok
sayıda yabancı öğrenci var, Erasmus bursu almış yabancı
öğrenciler var. Yeni Almanya'nın maddi imkanları ile yıkılan
kiliseler saraylar, opera, herşey yeniden yapılmış. Muhteşem bir
operası var. Opera kapısında Goethe ve Schiller'in gerçek
boyutlarda heykelleri var. Saray bahçesi terasında çay içtik.
Bizden başka herkes bira içiyordu, çünkü daha ucuz.
Silikon
vadisi benzeri bilgisayar teknolojileri, ilaç, taşıt üretimi,
makina üretimi var, etraf yemyeşil, parklar, heykeller, saraylar,
müzeler. Ancak 1945 bombardımanın yaktığı izler tüm onarıma
rağmen duvarlarda, heykellerde kapkara duruyor. Şehir yenileniyor,
eskinin izleri aradan geçen 70 yıla rağmen her tarafta görülüyor.
Bombardıman izleri belli ki özellikle kalmış, ara ara bırakılmış.
Şehirde yabancı göçmen yok, yabancı işçi çok az. Zaten aşırı
sağcı Neo-Naziler, AfD ve Pegida'nın kuvvetli olduğu bir bölge
burası. Nerdeyse tümüyle bir Alman kenti.
Ana
meydanda bir açık hava konseri ve festivali vardı, meydana bakan
bir italyan pizzacıda (L'osteria) pizza yedik, çay içtik,
arabamızı parktan aldık. Berlin'e dönerken yol üstünde Saksonya
kıralının 14.yüzyılda yaptırdığı muhteşem Moritzburg av
köşkünü gezdik. Sonra 195 km otoyol sürüşü yaptık, yol
boyunca çok sayıda 4-5Mwe kapasiteli rüzgar gülleri gördük, ve
geç saatlerde Berlin'e eve döndük.
---
Haluk
Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı
ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak
termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif,
satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar
termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya,
mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere
danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji
komisyonları üyesidir.
Dresden,
21- Mayıs 2018
No comments:
Post a Comment