Değerli
Okurlarım,
Deniş açık işletme kömür sahası termik santral kurup işletmek
şartı ile redovans ihalesine çıkarıldı. 2012 Ağustos ayında
özelleştirme idaresi tarafından yapılan ihalede 15 firma arasında
en yüksek teklifi vererek ihaleyi kazanan Yatırımcı Firma
kuracağı 150 x 3 MW’lık termik santral için bölgeye 900 milyon
ABD dolarlık yatırım yapmayı planlıyor. Yatırımcı gurup,
yapacağı yatırımın % 20- 25’ini öz kaynaklardan, % 75-80'nini
ise dış finansman ile sağlayacak. Çed raporuna göre Termik
santralin yılda yaklaşık 3.5 milyar kW-saat'e yakın elektrik
üretimi yapması bekleniyor.
Termik
santrali besleyecek Deniş açık işletme kömür sahasında
görünür 152 milyon ton kömür rezervi olduğu, sahada bulunan
kömürün ortalama ısıl değerinin 1.200 - 2.000 kcal/kg (AltIsıl
değeri) aralığında değiştiği biliniyor. Mevcut görünür
ispatlanmış rezerv, 450 MWe yeni termik santrali ancak 20 yıl
besleyebilir. Deniş açık işletme kömür sahası, halen Soma-B
santralinin herbiri 165 MWe üreten 5-6 ünitelerine tüvenan (olduğu
gibi) kömür sağlıyor.
Termik
santralde, dolaşımlı akışkan yataklı kazan teknolojisi
kullanılması planlandı. Santralde üç adet dolaşımlı akışkan
yataklı (Circulating Fluid Bed, CFB) kazan, kömür kırıcılar,
kömür değirmenleri, elektrostatik toztutucu filtreler, taze hava
ve cebri çekiş fanları, bir adet baca, bacagazı kükürtsüzleştirme
(Flue Gas Desulphurisation, FGD) sistemi, şalt sahası, buhar
kazanları, kömür depolama sahası ve kömür besleme sistemleri,
uçucu ve taban külü siloları, kül barajı, soğutma kulesi ile
üç adet buhar türbini ve jeneratörden oluşacak.
Özelleştirme
idaresi ile yapılan sözleşmeye göre yatırımcı şirketin,
Türkiye Kömür İşletmeleri’ne rödovans bedeli olarak ürettiği
elektrikten birim 4,69 krş/kWh ödeme yapması ve en geç 6 yıl
sonuna kadar termik santral inşaatını tamamlaması işletmeye
geçmesi, enerji üretmesi ve redovans bedelini hazineye ödemesi
gerekiyor. Santralin inşaat aşamasında yaklaşık iş yüküne
göre değişen azami 1000, işletme aşamasında en az 500 teknik
eğitimli kalifiye işçiye istihdam sağlaması bekleniyor.
Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) lisans başvurusunu yapan
firma, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu almak üzere de
gerekli başvurularını gerçekleştirdi. ÇED raporunu hazırlayan
firma 500+ sayfalık raporu sundu, kamu denetleme kurumlarından onay
aldı. Arkasından iş makineleri ile Yırca köyü yakınlarındaki
zeytinlik bölgesine girdi. ÇED raporunda zeytin ağacından
nedense hiç bahis yoktu. Firma 6000+ Zeytin ağacını acımasızca
kesti. Politikacılar, ömrü 500 yıldan fazla olan kutsal zeytin
ağaçlarının topluma katkısını, ömrü bugünlerde 2-3 yıllık
deneme süresini geçemeyen termik santrallerle karşılaştırmak
şansızlığına düştüler.
Termik
santrallerin ömrü 30-yıl olarak bilinir, ama pratikte nedense
20-yılı geçemez, 10-yılı geçenler bile sayılıdır. Günümüzde
ucuz tasarımlı doğu üretimi santrallerin ömrü deneme süresini
geçemiyor, inanamayacaksınız ama bu süre şimdilerde 2-3 yıl.
Yedeksiz kötü tasarım ucuz oluyor, yedeksiz ucuz besisuyu
pompaları düzgün çalışmıyor, bilgisayar kontrolleri çabuk
bozuluyor, kömür değirmenleri devreden çıkıyor, kurum
üfleyiciler çalışmıyor, elektrofiltreler küçük tutulmuş
yetmiyor, istenen bacagazı toz tutma limitlerine düşemiyor,
bacagazı kükürtsüzleştirme tesisleri ya yok, ya da yetersiz.
Herşey tasarımın çok ucuz olmasına endekslenmiş. Böyle
ürünler, tasarımlar, termik santraller Batı Avrupa'da yok,
Amerika'da yok. Bizde neden var? Neden denetleyici kurumlar engel
olmuyor?
Yırca
köyün tarım insanı ayağa kalktı, toprağına, zeytin
ağaçlarına, yaşam alanına sahip çıktı ve kanuni hakkını
istedi, santralin kendi tarım topraklarına girmesini hukuki yoldan
engelledi. Yırca bölgesinin yatırım için seçilmesi yatırımcı
açısından doğruydu, zeytinlik, ana karayolu üstündeydi,
kuzeyden eski santrale kömür taşıyan kömür konveyör bandı
yakından geçiyordu, geniş araziydi, eski santral şalt tesisine
yakındı, ana iletim hatlarına yakındı, eski kül barajına
yakındı.
Ama
Yırca köyü tarım insanı için bu seçim yanlıştı. Yırca
insanının termik santralde istihdam olanağı, kalifiye eğitim
istemeyen basit ucuz güvenlikçi kadrosu dışında yoktu. Tarım
arazilerini, zeytin ağaçlarını, yaşam tarzlarını
kaybedeceklerdi, sonunda engel oldular ama zeytinlerini, zeytin
ağaçlarını kaybettiler, çok hüzün verici, istenmeyen bir durum
oldu. Yerine dikilen fidanların doğru dürüst ürün vermesi için
10-yıllar gerek. Politik bir bedeli 7-Haziran 2015 seçimlerinde
herhalde olacak.
Soma-
Deniş açık saha kömür bölgesinde benim 2000-2001 yıllarım
geçti. Güneyde mevcut eski 1034 MWe termik santral, batıda orman
alanları var. Doğusu boş, yerleşim yok, burası müsait. Kuzeyde
tarım alanları ve orman arazisi var. Duyumlarımıza göre yeni
termik santral alanı kuzeyde Kayrakaltı ve TürkPiyale köyleri
arasında olacakmış. Burası tarım alanı. Etrafı ormanla
çevrili. Burda tarım için gerekli yeraltı suyundan başka taze su
yok.
Burda
kül barajı için müsait yer yok, Deniş'ten kömür beslemek için
yeni ve uzun kömür konveyör bandı inşaası gerek. Yeni yüksek
gerilim hattı yapımı gerek.
Bu
yeni yer seçimini doğru bulmuyoruz. Bizler, yatırımcının doğru
karar vermesini, doğru yatırım yapmasını isteriz. Yatırımcı
kadrolar sadece kamuda merkezde masa başında çalışmış
kişilerden oluşmamalı. Onların varlığı kamudaki işleri
kolaylaştırır, ama yetmez. Hayatları termik santrallerde geçmiş
insanlar yeni yatırımlarda mutlaka görev almalı. Teknik kadrolar,
yatırımcıyı yanıltmamalı, yanlış yatırım kararı almalarına
sebep olmamalı.
Termik
santraller, tarım, orman arazisine, sit ve arkeolojik alanlara
yapılmamalı. Yer seçimi konusunda kamu kurumlarının denetimi
yetmez. Önlerine gelen dosyadaki bilgilerle karar veriyorlar,
yerine gidip bakmıyorlar, eksik yetersiz hatta saklanan bilgilerle
"olur" kararı verilmez, yöreyi coğrafyayı bilen yerel
STK'lar da bu konuda söz sahibi olmalılar.
Yerli
kömüre uygun termik santrallerin tasarımı, yapımı yabancı
firmalara bırakılmayacak derecede ciddi bir durumdur. Bugüne kadar
hiçbir ciddi kömürlü termik santrali yerli firmalar yapmadı,
yapamadı, finansman olmadı verilemedi, Termik santralleri yerli
firmalar yapabilirler, yapmalılar.
Bilmem
yanlış mı düşünüyorum? Siz ne diyorsunuz? Slm ve saygılar
Haluk
Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı
ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak
termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif,
satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar
termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya,
mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere
danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji
komisyonları üyesidir.
2015-05-13
Ankara
No comments:
Post a Comment