Değerli
Okurlarım,
Amerika'da
2016 yılında yeni Başkanlık seçimleri yapılacak. Amerikan
Demokratları, son 2-dönem Obama yönetiminde çok yıprandılar.
Obama'nın temkinli, akılcı dış politikası ne yazıkki ekonomik
ve jeopolitik beklentilere yetmedi. Demokratlar sosyal vaadlerinin
çoğunu gerçekleştiremediler. Petrol bölgesi OrtaDoğu ve Avrupa
doğalgaz boru hattı üstündeki Ukrayna'da gerekli önlemleri
alamadılar, olayları kontrol edemediler, krizler öncesi erken
önleyici müdahaleler yapamadılar. Bugünlerde başlayan Kuzey
Irak, Doğu Suriye için düşünülen havadan müdahale hazırlıkları
çok geç kalınmış kararlar olarak görünüyor. Zaten ortada dost
- düşman belli değil. Bu coğrafyada kavgadan uzak durmak,
karışmamak en hayırlısı görünüyor.
Demokrat
Başkan adayı büyük ihtimalle Bayan Hillary Clinton olacak ama,
başkanlık seçimlerini Demokratların kazanması çok zor. Bayan
Hillary Clinton, özellikle Libya Bengazi'de meydana gelen ve
Amerikan Büyükelçisinin başına gelen tatsız olayda, gecikmesi,
güvenlik zaafı ve konuya gerekli önemi vermemesi yüzünden büyük
prestij kaybına uğradı.
Hillary
Clinton, bakanlık görevi sonrası yazdığı kitabında (Hard
Choices- Zor Seçimler) "Hoca" hakkında çok dikkatli bir
dil kullanıyor, akademik bilgisini tecrübesini taktir ediyor, ancak
akademik bilgilerinin günümüz pratiğine artık uymadığını,
dış politika konularındaki eski düşüncelerini yeni
tecrübeleriyle nedense pek yenilemediğini anlatmaktan çekinmiyor.
John
Kerry ile ikili basın açıklamalarında aynı rahatsızlığı
gözlüyorsunuz, Muhatabı eğer ezber akademik cümlelere giriyor,
önceden hazırlanmış uzun metin cümlelerine başlıyor ise, Kerry
bu anlatımları çok kez dinlediği için lafı kesiyor. Konferans
(lecture) konuşmasından sıkıldığını yüzünde belli ediyor.
John Kerry, Yale Üniversitesinde siyaset bilimi okumuş. Ayrıca
Vietnam gazisi, orduda savaşmış, savaş madalyası almış. Savaş
ve siyaset tecrübesi var. Çok iyi Fransızca biliyor. George
W.Bush'a karşı Başkanlık seçimlerinde yarıştı, kaybetti,
tekrar aday olması zor.
Eski
Cumhuriyetçi başkan adayları John McCain, Mitt Romney artık
seçilemezler. Önceki başkanlık seçimlerinde aday oldular ve
kaybettiler.
Dün
dünde kaldı. Osmanlı mazide kalmış hoş bir seda- hoş bir
hatıra artık. Üstünden 1.Dünya savaşı, 2. Dünya savaşı,
Kore savaşı, Vietnam savaşı, Afganistan ve Irak savaşları
geçti. Dünya yeniden şekillendi, biçimlendi. İslam dünyasında
kimse kendisine ağabey aramıyor, istemiyor, beklemiyor. Özellikle
karmaşık Arap dünyasına, biz Türklerin yön vermesi artık çok
zor.
Dünya
tarihi, 1918'de Osmanlı'nın tükenişiyle bitmiyor. Osmanlının
tarihten silindiği 1918'den bugüne dünya çok değişti. Dün at
üstünde veya uygun adım yürüyerek geçilen mesafeleri bugün
modern ordular helikopterle geçiyorlar. Silahlar değişti, gelişti,
yoketme güçleri inanılmaz boyutlara vardı. Dün insan
kullanılarak yapılan güç gösterileri için bugün dünyanın
öbür tarafından kumanda edilen insansız hava araçları
kullanılıyor.
Savaşlar
başka mekanlara, sanal alanlara sıçradı. Internet Youtube,
Twitter, WhatsUp, Facebook, Linkedin günümüzde istihbarat ve
psikolojik savaşın mekanları oldu. "Sen beni insansız hava
araçları ile, benzer şekilde karşılık veremeyeceğim orantısız
güçle bombalarsan, ben de başka bir platformda rehin aldığım
senin gazeteci vatandaşlarını kamera karşısında yok ederim,
senin lisanını kullanarak bunu youtube üstünden sanal ortamlarda
herkese duyururum", diyorlar.
Danışmanlıktan
Dış İşleri Bakanlığına yükselenler için Amerikan eski
dışişleri bakanı Henry Kissenger'in kariyeri çok enteresan.
Kissinger, Almanya Bavyera'da 1923 yılında bir Yahudi ailesinde
doğdu, 1938'te ailecek ABD'ye göç ettiler. 2. Dünya Savaşında
Amerikan ordusuna alındı, çavuş rütbesiyle Almanya'da savaştı.
Savaş sonrası askerlere verilen "GI Bill" bursu ile
Harvard üniversitesine girdi. Siyaset bilimi üstüne doktora yaptı.
Harvard
üniversitesinden siyasete katıldı. Kissinger önce Başkan
danışmanlığına, sonra Dış İşleri Bakanlığına (1973-1977)
getirildi. Önce çok zorlandı, fakat zaman içinde çok başarılı
oldu. "Mekik diplomasisi", "Detanté" gibi yeni
uluslararası ilişkiler uygulamalarını devreye soktu. Aralarındaki
sıcak savaşa rağmen Kuzey Vietnam ile gizli görüşmeler yaptı,
savaşın sonuçlanmasına çok büyük katkıları oldu. Nobel barış
ödülü aldı. Amerika'da doğmadığı için Amerikan Başkanı
olma hakkı yoktu.
Cumhuriyetçi
adaylar arasında, eski başkan adayların yardımcıları, eyalet
valileri, eski başkan danışmanları var. Paul Ryan, Rick Santorum,
Marco Rubio, Chris Christie, Rand Paul, Sarah Palin, Condolleeza
Rice.
Bence
en önemli aday eski başkan George W. Bush'un küçük kardeşi
Florida Valisi "Jeb" Bush. Bu isme dikkat edin. Anne
"Barbara Bush" pek gönülsüz ama, eğer "Bush"
ailesi tüm ağırlığını koyarsa Başkanlık seçimlerini
alırlar. Cumhuriyetçiler kazanırlarsa savaştan çekinmezler.
OrtaDoğu bölgesinde artan güvensizlik ortamı onları sıcak
savaşa zorlayabilir.
Ekonominin
daha iyi dönmesi, enerji kaynaklarının kontrolu, konvensiyonel
silah üreticilerinin daha çok para kazanması için, OrtaDoğu'da
Suriye, Irak, İran, Libya bölgelerinde ABD'nin doğrudan sadece
havada değil yerde de müdahil olacağı sıcak savaşlar olabilir.
Bütün bunlar aynı coğrafyayı paylaşan bizleri doğrudan
etkiler. Pan-İslamist Neo- Osmanlı dış politikaların, eskide
kalmış stratejilerinin artık pek pratik anlamı kalmaz. Yeni
enerji politikaları, enerji diplomasisi, iletişim, teknolojik
üstünlük öne geçer.
Değerli
Akil Okurlarımız. Sizin
bir duyumunuz, uyarınız, düzeltmeniz, yorumunuz, tavsiyeniz varsa
lütfen bana yazın.
E-posta
adresim; HalukDireskeneli at gmail dot com
Haluk
Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı
ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak
termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif,
satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar
termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya,
mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere
danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji
komisyonları üyesidir.
2014-09-11
No comments:
Post a Comment