Thursday, September 11, 2014

Opera'larda 2014-2015 yeni sezon neler var?

Değerli okurlarım,

Yaz dönemi açık hava festivalleri bitti. Yeni sezona giriyoruz. Bakalım yeni dönemde neler var?? Başka operalarda yıllık programı çok önceden takip edebilmeniz mümkündür. Bizde çeşitli nedenlerle olamıyor. "dobgm.gov.tr" web sayfasında yeni sezon için bazı sahnelerde programlar henüz yenilendi. Samsun programı daha genel müdürlükçe onaylanmadı. Çeşitli kaynaklardan, duyduklarımızdan, önümüzdeki dönem opera programı için sizlere bir derleme (hatta taslak) yapmaya çalıştık.

İzmir Opera’mızda harika eserler var. Sezon 1-Ekim günü Verdi'den "Aida" ile başlıyor. Sonra Puccini'den “Madame Butterfly”, çok yeni sahnelenecek "Tosca" var. Brams"tan "Requem".  Repertuarda Donizetti “Don Pasquale” ve "Alayın Kızı", Haendel “Agrippina”, Bellini “La Sonnambula” (Uyurgezer Kız) kaçırılmamalı. Herbirine çok kereler gitmek lazım, tüm "cast" sanatçıları tek tek izlemek lazım.

İzmir'de Opera mekanlarımızın sayısı 5 (beş) oluyor. Ne mutlu bizlere. Elhambra, Sabancı, Ahmet Adnan Saygun, Karşıyaka, Bostanlı. Ayrıca üniversite konser mekanlarımız ve antik tiyatrolarımız da opera seslendirmeleri için müsait. Bu yıl İzmir operaları için detaylı program yapmam lazım. Hepsini görsem ne iyi olur.

İzmir'de Avrupa'lı bir yabancı misafiriniz geldiğinde, ona akşamları rakı- balık- meze ısrar etmeyin. Tekne gezisine çıkarın ama geziyi fazla abartmayın. En iyisi adamları haftasonu Ovacık veya Urla'da şarap tadımına götürün. Eğer program tutuyorsa, Elhambra'da operaya loca bilet alın. Çok daha etkili olursunuz.

Sicilya'nin Taormina kentindeki Opera Festivali'nde 6-Eylül gecesi Ankara Devlet Operasi yapımı 'Saraydan Kız Kaçırma'yı oynadık. Değerli yönetmenimiz Yekta Kara tarafından modern kurgu ile sahnelenen Verdi'nin "Rigoletto" operası Ankara Opera sahnesinde oynanmaya devam edecek. Strauss'tan "Yarasa", Puccini'den "Tosca", Verdi'den "Macbeth" ve "Attila", Mozart operaları “Don Giovanni” ve “Saraydan Kız Kaçırma”, Bizet'in "Carmen", programda yine var.

Yeni olarak Wagner’den “Das RheinGold” için hazırlıklar yapıldığı söyleniyor.
Bale programında "Zorba", "Kont Drakula" ve "Coppelia" tekrar sahnelenecek.
Bilkent Senfoni orkestrası 11 Ekim gecesi sezonu açıyor. Odeon ve kapalı salonda yeni opera seslendirmeleri bekleniyor. CSO programında da opera var.

Ankara'da TürkOcağı (Operet Sahnesi)'nin opera bale temsillerine kapanması iyi bir haber değil. Doğruda değil. Salonlar kullanıldıkça yenilenirler. Kapalı salon çürür. Tüsak (Türkiye Sanat Kurumu) yasa tasarısı da ayrı rahatsızlık oluşturdu. Bu aralar Operalarda görevden almalar, istifalar, yeni görevlendirmeler yaşanıyor. Opera-bale sanatını etkileyebilecek olumsuzluklar umarız uzun dönemde geçer, sanatçılarımız sanatlarını en iyi şekilde icraya devam ederler.

Istanbul Süreyya'da Benjamin Britten “Kötülüğün Döngüsü”, Mozart “Opera Müdürü”, Salierri “Önce müzik sonra söz”, Donizetti “Aşk iksiri”, Strauss “Ariadne Naksos'ta”, Offenbach “Hoffman'ın masalları”, Rossini'den "La Cenerentola", (Kül Kedisi) programa konmuş. AKM hala kapalı, yenilenemedi. Fulya ve Bakırköy'de opera için uygun yeni salonlar var ama düzenli programlara henüz geçilemedi.

Istanbul Zorlu Performans Sanatları Merkezinde 18-20-22-24 Ocak 2015 günleri Londra Royal Opera House sanatçıları "La Boheme" operasını seslendirecekler. Koltuk fiyatları 95-350 Lira aralığında düzenlenmiş. Zorlu PSM 2500 kişilik mekanda tümüyle ticari çalışan bir kuruluş. Altı ay sonrası için şimdiden biletler satışa çıktı.

Operası olmayan bir megakent dünya kenti olamaz, ancak bir büyük köy olur, burda büyük organizasyonlar, olimpiyat, Expo düzenlemek, bu organizasyonlara aday olmak hayal. AKM'nin yenilenmesi, yeni mekanların inşaası şart.

Samsun operasında yeni sezon Franz Lehar'dan "Şen Dul", Mozart’tan “Sihirli Flüt” operaları oynayacak. Repertuarda ayrıca Puccini'den "Madame Butterfly" ve "La Boheme" var. Sezon 24 Eylül gecesi "Carmina Burana" konseri ile açılacak.

Mersin'de, Son-Osmanlı, Levanten dönemden kalan Tarihi Kültür merkezinde Puccini “La Boheme” ve “Madame Butterfly”, Bizet “Carmen” oynuyor.

Antalya'da, Modern Kültür merkezinde Verdi “La Traviata”, Puccini “Tosca”, Mozart “Figaro'nun Düğünü” ve "Don Giovanni", Ali Hoca “Lale Çılgınlığı”, Verdi “Macbeth”, Hendel "Herkül", Rossini "İtalya'da bir Türk" sahnelenecek.

Opera günleri için o şehirde kendimize iş/ program/ görüşme/ seminer ayarlamalı, nasıl olsa önümüzde 15 gün veya 1-ay zaman var. Kendimizi sadece yurtiçi operalarla sınırlamayalım. Moskova, Münih, Paris, Londra ve Milano LaScala bizleri bekliyor. İş seyahatlerinde, akşamları opera seyretmek harika olur.

Ayrıca youtube eski performansları tam veriyor. Münih operası her ay bir operayı canlı internet üstünden yayınlıyor. Londra Royal Opera House ve NewYork Metropolitan operalarının paralı internet yayınları var.

DigiTürk Mezzo TV programlarını da izleyelim. Seçilen yayınlar çok başarılı. Ayrıca DVD değiştokuşu da yapılabilir. OdtüMd bünyesinde opera gecelerine başladık, çok güzel DVD'ler seyrettik, ancak katılımcı sayısını artıramadık, mecburen ara verdik.

Operaya öyle hazırlıksız gidilmez! Evde, arabada, işyerinde, kaset, CD, iPod, mp3 çalar alacaksın, PC’de youtube açacaksın, hiç ara vermeden dinleyeceksin, en az 1-2 gün hatta bir hafta boyunca başka müzik dinlemek yok. Her bir nota ses müzik kafana girecek, Opera konusunda konservatuar eğitimi almamış olsan da baştan sona melodiyi kafanda takip edebileceksin.

Münih operasında en ufak çıt çıkarırsan herkes yüzüne kötü kötü bakmaya başlıyor.
Milano LaScala operasında seyirci detone olan sanatçıyı affetmiyor, beğendiği sanatçıyı çiçek yağmuruna tutuyor, beğenmediğini belli ediyor. Moskova'da ayağa kalkıyorlar ve sahneye yaklaşıyorlar, sanatçılara demet demet çiçek atıyorlar.

Bizde ise salonda çok kişi iphone mesajlarına bakıyor. Anlaşılır iş değil.

Detone olan, sesi kısılan, şarkıyı unutan sanatçının operadan ayrılması lazım, sesine- kendine- sağlığına dikkat etmemiş, hazırlanmamış, sesini gerektiğince ısıtmamış. Bizde eser bitince sadece standart alkış var, çiçek göndermek yok. Ön sıralar çiçek getirmeli, beğendiği sanatçıyı çiçek yağmuruna tutmalı.
Bir oyuna hiç ses- hiç yorum- eleştiri gelmemesi iyi değildir.
Biz eleştirmenler her sahnelenmeyi, her yorumu beğenmek zorunda değiliz.

Program kitapçığından mutlaka almak lazım, kaç kişi geldiyseniz o kadar program kitapçığını beklemeden almalı, son dakikada konu okunmaz, perde üstündeki dijital yazıları okumak için kendinizi zorlamayın, kendinizi müziğin keyfine bırakın, zaten çok tanıdık bildik bir müzik, mutlaka bir yerlerde duymuşsunuzdur. Son ara verildiğinde bir fincan sade kahve içmek insanı uyanık tutar. Opera sonrası araba sürmek daha kolay olur.
Çıkışta yürüyüş mesafesi bir Kafe'de yarım saat geçirmek, kahve ya da salep içmek iyi olur, kalabalık dağılır, taksi bulmak daha kolaylaşır.

Opera programları hakkında sizin bir yeni duyumunuz, uyarınız, düzeltmeniz, yorumunuz, tavsiyeniz varsa lütfen bana yazın.
E-posta adresim; "HalukDireskeneli at gmail dot com"

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.


2014-09-18

No comments: