Değerli
Okurlarım,
İş
Aleminde hepimizi ilgilendiren konularda Stratejik- öngörü- tahmin
yapmak gerekir. Tahmin
yaparken yanlış yapmak doğaldır, normaldir. Herşeyi doğru
bilemezsiniz. Yanlışlar hatalar yapılabilir, ancak stratejik -
öngörü çalışması herkes için faydalı olur. Size bir yol
haritası çizer. Özellikle tüm yatırımcılar böyle çalışmaların
yapılmasını çok isterler. Yabancıların yaptıkları öngörü
çalışmaları çoktur. Ancak içerden, o ülkenin insanlarının
yaptıkları stratejik değerlendirme daha farklıdır, zordur,
etkilidir.
İş
aleminin insanları bizler, seçilmiş iktidarın icraatlarında
başarılı olmalarını isteriz. Demokratik kurallar içinde her
seçilen iktidar, bizim desteklediğimiz iktidardır. Seçilen siyasi
iradenin doğru kararlar almasını, içte ve dışta barış
sağlamasını, sınırlarımızı ve milli birliğimizi korumasını,
enflasyonu ve cari açığı indirmesini, ekonomik büyümeyi
artırmasını, yatırımlara hız vermesini, istihdamı
yükseltmesini isteriz. Başarılı bir demokratik iktidar, bizim de
işlerimizde başarılı olmamızı sağlar. Başarılı ekonomik
icraat kararları almaları için iş alemi olarak her zaman "Siyasi
İradeyi" destekleriz.
Yeni
Cumhurbaşkanı görevine başladıktan sonra yerine yeni Başbakan
olarak, "Hoca" geldi. Belirli gerekleri- şartları şu
anda sadece "Hoca"nın durumu sağlıyor. Bu ön şartlar,
Milletvekili olmak, MYK üyesi olmak, 3-dönem barajı altında
olmak. Yeni
dönem bizlere neler getirecek?? Yeni Cumhurbaşkanı gerçekten yeni
bir başkanlık dönemi yapabilecek mi?? Ben yeni Cumhurbaşkanımızın,
gönlünden geçen Amerikan veya Fransa Başkanları gibi mutlak kral
(Padişah) benzeri yetkilerini kullanabileceğine pek ihtimal
vermiyorum.
Çünkü
bu yetkiler için gerekli TBMM kanunları çıkmadı. Bundan sonra
çıkması zor, mevcut kanunlarla belki bir yere kadar uygulanabilir,
ama herhalde yetmez. Mevcut Anayasa'mıza göre icra yetkisi
Başbakan'dadır. Bütçenin hazırlanması, yürütülmesi, harcama
yetkisi Başbakan sorumluluğundadır. Sonuç, yavaş yavaş
etkinleşecek bir "Yeni dönem" geliyor görünüyor. "Yeni
dönem" bizlere neler getiriyor?
"Hoca"
öncelikle çok değerli bir akademisyen. İlerleyen yıllarda
Başbakanlık dış politika danışmanlığı yapmış, önce
dışardan Dış İşleri bakanı olmuş, son dönemde ise
milletvekili olmuş. Çok sayıda akademik ve popüler gazete
makalesi var. Almanca, İngilizce, Arapça biliyor. İstanbul
Boğaziçi üniversitesinde Ekonomi ve Siyaset bilimi konularında
çift anadal lisans diploması almış. Doktorasını aynı
üniversitede yapmış. Evli, 4-çocuk sahibi. Eşi Kadın-Doğum
uzmanı Tıp doktoru, İstanbul'da kendine ait özel muayenehanesinde
çalışıyor. Çocukların hepsi çok iyi okumuş, iki büyük evli.
Akademik
çalışma döneminde yazdığı "Stratejik Derinlik (2001)"
isimli kitabı Pan-İslamist, Yeni- Osmanlı değerlendirmeler,
tarihsel analizler içeriyor. Kitap bugünlerde 91. baskıyı yaptı.
Ancak içerik o günden bugüne kazanılan pratik ile henüz
yenilenmedi. Gerek duyulmadı ve İngilizce'ye çevrilmedi.
"Hoca",
diğer ülkelerin devlet adamları ile rahat diyalog kuruyor,
akademik geçmişi, hoşgörüsü ve entellektüel bilgisi ile
tanıştığı kişileri etkiliyor. Uzun bir dış işleri geçmişi
yok, dış işleri kariyeri yok, bakanlık çalışma kuralları
pratiği yok, diplomasi geçmişi yok. Geçmişi uzun üniversite
akademik çalışmalarından oluşuyor. Herkesin kafasındaki soru,
"Acaba atanmış durumu olmasa seçilebilirmiydi"?
Sonuçları 2015 genel seçimlerinde göreceğiz.
Kürsü
konuşması ilk kez duyulduğunda, "Hoca" dinleyiciyi çok
etkiliyor. Dinleyiciyi, yaşı, geçmişi, eğitimi, ne olursa olsun,
üniversite öğrencisi konumuna getiriyor. Her sunumda önceden
üstünde uzun ve iyi düşünülerek hazırlanmış cümleler, uzun
yazılı metinler, konuşma ortamında yineleniyor. Zaman içinde
pratikte edinilen tecrübelerle içerik yenileniyor. Bazı kez tekrar
olmasına rağmen her seferinde "Hoca"yı büyük keyifle
dinliyorum. Bazı fikirlerine katılmasamda ondan çok şey
öğreniyorum.
Üniversitede
"Uluslararası İlişkiler" dersi 4-yıllık eğitiminin
tüm ders anlatım saatlerini dolduracak miktarda ezberinde hazır
yazılı metin var. Acaba kendini iyi bildiği dış-politika
konuları ile sınırlayacakmı? Günümüzün değişen şartlarına
göre, Pan-İslamist, Yeni-Osmanlı fikirlerinde radikal
değişiklikler olacak mı? İç politikada, ekonomik kararlarda ne
kadar etkili olabilecek? Ekonomi lisans diploması var ama acaba
ekonomi pratiği hakkında ne biliyor? Çok karizmatik ve baskın
karakterli liderden sonra ne derece etkili olabilecek?
Hoca,
bir süre eskisi gibi işleri götürecek, bizce zaman içinde çok
etkin olacak. İster istemez olmak zorunda. Hoca, çok değişecek,
çünkü beklentiler bu yönde. Bu bir "İkilem"- "Açmaz"-,
"Dilemma"-, yani "Paradoks".
İlk
konuşmasında bahsettiği "Restorasyon", akademik
"Revizyon", düşünsel rehabilitasyon, önce kendi
kitabında, kendi zihninde olacak gibi görünüyor.
Öte
yandan finans piyasalarının, borsanın, uluslararası para
indekslerinin verdikleri olumlu- olumsuz tepkiler, tecrübeli maliye
ve hazine bakanları için, vazgeçilmez olduklarını belirledi.
Onlar için 3-dönem kısıtlaması- sınırlaması herhalde
çalışmayacak, belki milletvekili olamayacaklar ama bakan olarak
herhalde bir süre çalışmaya devam edecekler. Merkez Bankası
Başkanı için de durum aynı, yani görevine devam etme ihtimali
çok yüksek.
Milletvekili
olarak üç dönemi dolduranlar için, bir dönem dinlenme, bir dönem
siyasete ara vermek belkide iyi olacak. Onlar için dinlenme,
düşünme, iç hesaplaşma, değerlendirme dönemi olacak.
Piyasaya, işlerine dönebilirler, üniversitelerde ders
verebilirler, siyaset hayatındaki geçmiş tecrübelerini bizlerle
paylaşabilirler. Ulusal ve Uluslararası görevler alabilirler,
kitap yazabilirler.
Yeni
Başbakan "Hoca", hızla başka şeyler öğrenecek. İç
politikayı öğrenecek. Ekonomiyi yeniden öğrenecek. Politika
dengelerini öğrenecek. Miting meydanlarında Dış-İşleri
metinleriyle konuşmamayı, halka inmeyi halkın diliyle kolay,
basit, daha anlaşılabilir konuşmayı hızla öğrenecek. Çok iyi
bildiğini sandığı konularda çok yeni şeyler öğrenecek. Cari
açık tehlikesinin ağır yükünü sırtında hissedecek.
Şu
anda 60-milyar ABD doları geçen cari açığı artıran unsurlarla
(enerji- yakıt ithalatı) nasıl baş etmesi gerektiğini öğrenecek.
400 milyar ABD Dolarına ulaşan dış borç yükünü çevirmek için
uğraşacak. Sayıları 2-milyona yaklaşan Suriye mültecilerini,
Suriye ve Kuzey Irak coğrafyasını günümüzün şartlarında
başka yönden gözleyecek, hepimiz adına yeni çözümler arayacak.
Pan-İslamik ve Yeni-Osmanlı fikirlerinin günümüz şartlarında
uygulanabilirliğini, "Restorasyon", ve "Stratejik
Derinliği" tekrar gözden geçirecek. Bu arada Hoca'nın
saçları ağaracak, yorulacak, yaşlanacak.
Ekonominin
artan ölçüde kırılganlığını, piyasaların daralmasını, ABD
Dolarının değer kazanmasını, kentsel dönüşüm emlak piyasası
balonunu, piyasaların rahatsızlığını, yatırımların
tıkanmasını daha bir etkin hissedecek.
Siyasi
etkinliğini zaman içinde artırması gerekecek. Bizler de iktidar
partisinin olağan ve olağanüstü genel kurullarında, parti MYK
toplantılarında, 2015 genel seçim çalışmaları sırasında,
kimbilir belki de kitabının yeni baskılarında "Restorasyon"
sinyallerini göreceğiz, izleyeceğiz.
Değerli
Akil Üyelerimiz- Okurlarımız. Sizin
bir duyumunuz, uyarınız, düzeltmeniz, yorumunuz, tavsiyeniz,
katkınız varsa lütfen bana yazın.
E-posta
adresim; HalukDireskeneli at gmail dot com
Haluk
Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı
ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak
termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif,
satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar
termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya,
mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere
danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji
komisyonları üyesidir.
2014-09-30
No comments:
Post a Comment