Thursday, February 28, 2013

ODTÜ, Enerji Komisyonu Kömür Santralları ve Yatırım Modelleri Toplantısı


DEK-TMK Yönetim Kurulu üyesi Muzaffer Başaran, “Santralların yerli teknolojiyle yapılabilmesi için Hükümet, kamu kuruluşları, özel sektör ve üniversitelerin işbirliği ile uzun vadeli bir yol haritası hazırlanmalıdır.- Özel sektörün başlangıçta yerli teknolojiye dayalı santral kurması imkansız gibi görünmektedir, bu sebeple EÜAŞ’ın yerli teknolojiyle yapılacak bir santral için rehber ve yatırımcı olması gerekir”…

ODTÜ Mezunları Derneği’nin Enerji Komisyonu’nun, Kömür Santralları ve Yatırım Modelleri konulu toplantısı 23 Şubat 2013 tarihinde ODTÜ Vişnelik Tesisleri’nde düzenlendi.
Türkiye’de kamu ve özel sektörün kömür santralları ve rödovans başta olmak üzere santralların yapım modellerli hakkında bilgi verilen toplantıda, EÜAŞ Emekli Genel Müdür Yardımcısı ve Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi (DEK-TMK) Yönetim Kurulu üyesi Muzaffer Başaran, ODTÜ Enerji Komisyonu üyesi Nevzat Şahin ile Adularya Enerji Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Bal önemli sunumlar gerçekleştirdi. Şimdi sizlere toplantıda yapılan önemli konuşmaları sunmaya başlıyoruz;
DEK TMK Yön. Kurulu Üyesi Başaran:
Toplantıda konuşan EÜAŞ Emekli Genel Müdür Yardımcısı ve DEK-TMK Yönetim Kurulu üyesi Muzaffer Başaran, her on yılda bir Türkiye kurulu gücünün ikiye katladığına işaret ederek, toplam üretimin yüzde 38’inin EÜAŞ tarafından üretildiğini ve özel sektörün tek başına gerçekleştirdiği üretim ile toplam üretimdeki payını yüzde 35’ler seviyesine ulaştırdığını belirtti.
Kömür santralları hakkında bilgi veren Başaran, süperkritik ve ultra süperkritik kazanların yaygınlaşmaya başladığını, kazanların Çin ve Avrupa’da üretilen modellerinin farklılıklar gösterdiğini belirtti. Başaran, yıllar itibarıyla kazanların verimlerinin giderek arttığına işaret ederek, 10 Avrupa ülkesinin 40 kuruluş ile yürüttüğü çalışma kapsamında yüzde 55 verimli kazanların üretilmesinin hedeflendiğini bildirdi.
Türkiye kurulu gücünün yüzde 21,7’si olan 12.390,8 MW’lık kömür santralının yüzde 31,6’sının ithal kömür santralı olduğunu kaydeden Başaran, toplam kömür santrallarının 2.400 MW’ının özel sektör santralı, 1.320 MW’ının ise Yap-İşlet (Yİ) Santralı olduğunu ifade etti.
Türkiye’de kamu ve özel sektör kömür santralları:
Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) santrallarının yüzde 40 ve yüzde 90 arasında emreamadeliklerinin olduğunu kaydeden Başaran, en fazla emreamadeliğe sahip santralların Çatalağzı, Afşin Elbistan B, Çan, Kangal ve Seyitömer Santralları olduğunu belirtti.
Özel sektörün kurulu kömür santralları hakkında da bilgi veren Başaran, Eren Enerji’nin 160 MW ile başlayan Zonguldak Yerli Kömür Santralı’na 2 x 600 MW’lık kurulu güç ilavesi yapıldığını ve 35,5 ayda bitmesi gereken santralın 32 ayda tamamlandığını kaydetti. Başaran, Proje’nin anahtar teslim yapım işlerini Çinli CMEC’in yürüttüğünü belirtti.
Enerjisa’nın 450 MW’lık Tufanbeyli Termik Santralı’nın Japon Itochu ve G. Koreli S.K. Konsorsiyumu ile yapılan sözleşme kapsamında yürütüldüğünü hatırlatarak, santralın kazanlarının G. Koreli Hyundai, turbo generatörünün ise Siemens tarafından sağlanacağını ifade etti. Başaran, yapılan anlaşma gereği Santral’ın 2015 yılında devreye gireceğini bildirdi.
Başaran, Yap-İşlet (Yİ) Modeli ile yürütülen İsken Sugözü İthal Kömür Santralı’nın hisselerini OYAK’a devreden Siemens’in Santralın EPC yüklenicisi ve Gama’nın inşaat ve montaj alt yüklenicisi olarak görev yaptığını kaydetti.
Biga'da 388,5 MW’lık Değirmencik Santralı’nın 2005 yılında devreye alınmaya başlandığını ifade eden Başaran, Çanakkale Karabiga’da kurduğu ithal kömüre dayalı 2x600 MW’lık Bekirli Santralı’nın 1. ünitesinin 2011 yılında devreye girdiğini belirterek, 2. ünitesinde montaj çalışmalarının sürdüğünü bildirdi. Başaran, EPC Müteahhidi Çin’li CMEC firmasının Santralın 2. ünitesinde çalışmalara Çinli SinoSteel’le devam edildiğini belirtti.
Türkiye’de yerli kazan üretebilecek firmalar kapandı”:
Kömür santrallarının kurulumu konusunda yasal çerçeve ve yatırım modelleri hakkında bilgi veren Başaran, Deloitte’un yeni raporuna göre kömür santrallarında Yap-İşlet-Devret (YİD) modelinin kullanılabileceğinin belirtildiğine işaret etti.
Santral teknolojileri hakkında da bilgi veren Başaran, yerli kömüre uygun teknoloji seçiminin tamamen kömüre bağlı olduğunu ifade ederek, santral tipinin kömür tipine göre dizayn edilmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye’de kömür külünün ergime sıcaklığının düşük olması nedeniyle akışkan yataklı kazan seçilmesinin daha doğru olduğunu dile getiren Başaran, TÜBİTAK-MAM tarafından akışkan yataklı yerli kazan çalışmalarının yürütüldüğünü ifade etti.
Türkiye’de makul güçlerde yerli bir kazan üretilebileceğini düşünmediğini kaydeden Başaran, “Bu işi yapabilecek olan firmaların kapandığını görüyoruz” dedi.
Başaran, “Santralların yerli teknolojiyle yapılabilmesi için Hükümet, kamu kuruluşları, özel sektör ve üniversitelerin işbirliği ile uzun vadeli bir yol haritası hazırlanmalıdır. Ancak kurulacak her sanayi tesisinin de fizibıl olması şart. Özel sektörün başlangıçta yerli teknolojiye dayalı santral kurması imkansız gibi görünmektedir, bu sebeple ihale mevzuatında ve yatırım planlarında yapılacak düzenlemelerle EÜAŞ’ın yerli teknolojiyle yapılacak bir santral için rehber ve yatırımcı olması gerekir” dedi. Başaran, Yerli bankaların yerli yatırımcılarla yerli teknoloji kullanımı konusunda destek vermeleri için formüller ortaya konulması gerektiğine işaret etti.
Kömür santralı maliyetleri:
Öte yandan kömür santrallarında maliyetler konusunda bilgi veren Başaran, Türkiye’de 5.000-6.000 kCal/kg’lık yerli veya ithal kömürlü 600-660 MW’lık süperkritik ünitelerde fiyatın imalatçılara göre üç grupta ele alınabileceğini kaydederek, ABD, Almanya, Fransa ve Japonya imalatçılarının fiyatlarının 2.000 $/kW, Doğu Avrupa ile G. Kore üreticilerinin fiyatlarının 1.500 $/kW ve Çin firmalarının fiyatlarının 750-1.000 $/kW aralığında olduğunu bildirdi.



ODTÜ Enerji Komisyonu üyesi Nevzat Şahin, “Şeyl gazı potansiyeli, kömür fiyatlarını etkileyecek.- Kömür konusunda KDV istisnası, gümrük vergisi indirimi, gelir vergisi indirimi, yatırım yeri teşviği gibi destekler alındı”..

Adularya Enerji Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Bal, “Şeyl gazının yakın zamandaki muhtemel etkisi linyit yatırımlarının teşviksiz yapılmasını imkansız hale getirecektir.- Kömür santralarında doğru teknoloji seçimi ile kaliteli işletme çok önemli”…


ODTÜ Mezunları Derneği’nin Enerji Komisyonu’nun, 23 Şubat 2013 tarihinde ODTÜ Vişnelik Tesisleri’nde düzenlenen Kömür Santralları ve Yatırım Modelleri konulu toplantısında yapılan önemli sunumları sizlere sunmaya devam ediyoruz.
ODTÜ Enerji Komisyonu üyesi, EÜAŞ Nükleer Santrallar Dairesi Eski Başkanı Nevzat Şahin kömür santralarında rödovans modeli hakkında bilgi verdiği konuşmasında, 2008 yılında Uluslararası Enerji Ajansı’nın çalışmasına göre, ortalama kömür fiyatlarının 50 Dolar seviyesinde olduğunu belirterek, şeyl gazının sektöre girişi ile birlikte fiyatların değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Şahin, şeyl gazı potansiyelinin kömür fiyatlarını etkileyeceğini kaydederek, ABD’de şimdiden gaz fiyatlarının Avrupa’ya oranla 5 kat daha ucuz hale geldiğini dile getirdi.
Verilen teşvik ile kömür yatırımları stratejik yatırımlar kapsamında değerlendirilecek”:
Yerli kömürlere verilen teşviklerin 50 milyon TL’nin üzerinde olacak stratejik yatırımlar kapsamında değerlendirildiğini hatırlatan Şahin, kömür konusunda KDV istisnası, gümrük vergisi indirimi, gelir vergisi indirimi, yatırım yeri teşviği gibi destekler alındığını bildirdi.
Önemli kömür sahaları hakkında bilgi veren Şahin, bunların Muğla Yatağan, Manisa Soma, Bursa Keles- Orhaneli, Seyitömer, kangal, Bingöl Karlıova, Bolu- Göynük, Çanakkale-Çan olduğunu ve bir kısmı için ihaleleri yapılan sahaların geri kalanları için de rödovans veya işletme hakkı devri modeli ile ihaleler yapılacağını belirtti.
Şahin, TKİ’nin rödovans ihaleleri hakkında bilgi verdiği konuşmasında, TKİ’nin ihalelerde sahalara yönelik verdiği dökümanlar hakkında sorumluluk kabul etmediğini belirterek, 6 yıldan önce gerçekleştirilen yatırımlarda rödovans bedelinin yarısının verildiğini ifade etti.
Soma Sahası rödovans ihalesi:
Son yapılan önemli rödovans ihalelerinden Hidrogen firmasının kazanmış olduğu Soma sahası rödovans ihalesini örnek veren Şahin, işletme giderleri 5,5 cent/ kWh olan sahada 2,81 cent/kWh rödovans bedeli teklif edildiğini hatırlatarak, 8,31 cent/kWh gideri olacak sahada üretilecek elektriğin yaz aylarında ortalama 9 cent, kış aylarında 13 cent üzerinden satılabileceğini belirtti. Şahin, firmanın Mart-Nisan aylarında sıkıntı çekebileceğini ancak diğer aylarda bunu kapatacağını belirterek, verilen teşviklerin de firmayı destekleyeceğini söyledi.
Adularya Enerji Genel Müdür Yardımcısı Bal:
Adularya Enerji Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Bal ise 2 x 145 MW’lık Yunus Emre Termik Santralı’nda yaşadıkları deneyimleri anlattığı konuşmasında, yerli kömür santralarının kaynağın yakınına kurulabilen, düşük üretim maliyetli ve madencilikte yerli ekipman kullanımını destekleyen yatırımlar olduğunu ifade etti.
Bal, yerli kömür santralı kurulumunda yaşanan zorlukları ise şöyle sıraladı; “Kömür parametreleri ile ilgili ön bilgi eksikliği, sınırlı teknoloji alternatifleri, ekipmanın sahaya taşınmasında yaşanan lojistik zorluklar, emisyon limitleri, kömürün hazırlanması, külün depolanması ve temizlenmesi gibi konulardaki işletme güçlükleri.” Türk linyitlerinin kullanılabileceği bir Çin kazan referansı bulunmadığını kaydeden Bal, Çinlilerden almak isteyen yatırımcıların Çinliler için bir deney tesisi yapmış olacağı değerlendirmesini yaptı.
İthal kömür ve doğalgaz santralarının maliyetlerinin yüksek olduğuna işaret eden Bal, bu santraların diğer risklerinin ise şunlar olduğunu söyledi; “Uluslararası piyasalar ile aşırı etkileşim, santraların deniz kenarında kurulması ve liman ihtiyacı.”
Kömür santralarının yatırım maliyetleri ve finansman koşulları:
Yatırım maliyetlerinde Çin ve Batı teknolojilerini karşılaştıran Bal, yerli kömürde Batı teknolojisinin EPC kontratının 1.200-1.400 €/kW aralığında olduğunu belirterek, ithal kömürde ise Çin EPC kontratının 900-1100 $/kW, Batılı bir kontratın ise 1100-1300 €/kW aralığında olduğunu söyledi. Bal, son yıllardaki Çin teknolojisindeki fiyat artışının Türkiye’de yerli işçi çalıştırma zorunluluğunun getirilmesi ile oluştuğuna işaret etti.
Ulusal ve uluslararası finans kaynaklarının aradığı ilk koşullardan birinin ESA (Elektrik Satış Anlaşması) olduğunu belirten Bal, şu anda ancak ikili anlaşmaların sunulabileceğini belirtti. Bal ayrıca, santraların yapımı için çok sayıda izin süreci bulunduğuna işaret ederek, çeşitli tepkiler nedeniyle yer seçiminin de önemli olduğunu ifade etti.
Bal, “Şeyl gazının yakın zamandaki muhtemel etkisi linyit yatırımlarının teşviksiz yapılmasını imkansız hale getirecektir” dedi.
Yunus Emre Termik Santralı:
Adularya Enerji’nin rödovans modeli ile gerçekleştirdiği Yunus Emre Termik Santralı hakkında da bilgi veren Bal, Çek Vitkovice Power tarafından yapılan Santralın finansmanında da Çek Export Bank kredisi kullanıldığını belirtti. Genel Müdür Yardımcısı Bal Santral hakkında şunları söyledi; “Yüzde 85’i kredi, yüzde 15’i özkaynak ile finanse edilecek Santral’da dolaşımlı akışkan yatak teknolojisi kullanılacak. Kazan dizaynı AE&E – Andritz tarafından yapıldı, imalatçı AE&E – Vitkovice oldu. Buhar türbini Skoda Power olurken, generatörler Siemens, elektronik sistemler ABB tarafından sağlandı. Maden işletmeciliği Bucyrus International ile yürütülüyor”.

Kaynak.TebaHaber. Ankara

No comments: