Wednesday, February 28, 2018

Doğu Akdeniz'de Sular Isınıyor



Doğu Akdeniz Offshore Gaz Savaşı Başlıyor mu?



Devam eden Doğu Akdeniz offshore gaz çalışmaları ile ilgili göreceli iyimserlik, kısa sürede kasvetli bir sıcak gerçekle karşı karşıya kalabilir.
Dünya, "ZeytinDalı Operasyonu" ile Suriye'nin Afrin bölgesindeki Türk silahlı kuvvetlerinin harekatını nefesini tutmuş izlerken, askeri çarpışmalar ve çatışmalar yakın başka yerlerde de ısınmakta.
Doğu Akdeniz Offshore doğalgaz rezervleri konusunda hergün yeni rakamlar ortaya çıkıyor. Bu yüzden şimdi vereceğimiz rakamlar konusunda ihtiyatlı olunmasını tavsiye ediyoruz. Israil Tamar bilgesinde 320 bcm, Leviathan bölgesinde 600 bcm, Güney Kıbrıs Aphrodite bölgesinde 130 bcm, Mısır Zohr bölgesinde tahminen 850 bcm doğal gaz reservi var. BP, ENI, Exxon, Total firmaları bölgede çalışma yapıyorlar.
Türk Deniz Kuvvetleri savaş gemileri, İtalyan petrol şirketi ENI için çalışan bir sondaj gemisinin, tartışmalı Kıbrıs açık deniz sahasına ulaşmasını engelledi. Ankara, bu hareketiyle çatışmaya yönelik sert tavrını gösterdi. Ankara, offshore rezervlerin adanın Türk kesimine de ait olduğunu söylüyor ve doğalgaz kaynaklarında adil paylaşım istiyor.
Kıbrıs'ın çevresi deniz alanları, şu anda Suriye'nin kuzeyinde Afrin ve Manbij civarındaki Suriyeli Kürtlerini destekleyen ABD ordusu ile Türkiye arasında muhtemel, NATO üyeleri arasındaki ikinci savaş alanı oldu. Nato ülkeleri arasında savaş olmaz. Buna izin verilmez. Ancak coğrafi yakınlık, kolay lojistik destek bakımından Türk silahlı kuvvetlerinin deniz ve hava güçlerinin gölgede üstün ezici varlığı tartışılmaz.
Türkiye'nin istemediği bir çözüm Doğu Akdeniz'de uygulanamaz.
Ankara'nın bölgesel siyasi ve idari beklentileri, artık sadece algılanan tehditlere bağlı değil, enerji varlıklarıyla da bağlantılı. Geçen hafta Kıbrıs çevresinde Total -ENI ortak girişimiyle denizde yapılan gaz keşfinden bu yana, Türkiye bölgedeki askeri faaliyetlerini hızlandırdı.
Doğu Akdeniz bölgesinin diğer tarafında Mısır, Türk uyuşmazlığı, ortaya çıktığından beri hala oturmadı. Ankara'nın, Müslüman Kardeşler beyanatları ve Suriye ve Afrika Boynuzu'nda başlayan askeri faaliyetleri nedeniyle Kahire, Lefkoşa tarafına ağırlığını koydu. Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry, sert açıklamalarıyla Başkan Sisi'nin emirleri üzerine sadece Kıbrıs açık deniz gaz arama projelerini değil, 2003 EEZ, Exclusive Economic Zone (Münhasır Ekonomik Bölge) Kıbrıs ile yapılacak deniz ticaret anlaşmasının da kendileri için geçerli olduğunu söyledi. Dolayısıyla, bunu engelleyen herhangi bir olumsuz hareket Mısır'a yönelik bir saldırı olarak ele alınacak.
2003 yılında Kahire ve Lefkoşa, denizde doğal gaz arama ve üretim yapmak için Doğu Akdeniz'de bir EEZ kurmak için anlaşma imzaladılar.
Ankara, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin deniz kaynakları üzerindeki yasal haklarını ve adil paylaşımını talep ettiği için bu hareketlere karşı çıkıyor. Türkiye Dışişleri Bakanı anlaşmayı "geçersiz ve hükümsüz" saydı.
Kahire, Türkiye'yi Mısır'ın egemenlik haklarını ihlal etmemesi yönünde uyardı. Kıbrıs ve Mısır Avrupa Birliği tarafından desteklense de Ankara tavrını sürdürüyor. Türkiye şimdi diğer deniz alanlarında Yunan ve Rum gemilerine karşı engelleme başlamıştı. Ankara, uluslararası operatörleri Ankara'nın dostluğunu kaybedebileceği konusunda uyardı.
Mısır için durum ulusal güvenliğe tehdit oluşturuyor. Kahire, ENI Zohr gaz sahası ve en son BP offshore alanı nedeniyle, denizaşırı üretimini daha da genişletmeyi hedefliyor. Türk tehditlerine tepki olarak, Mısır ordusundan Tümgeneral Memduh Mokled şunları söyledi
Biz Akdeniz'de doğal gaz aramaya devam etmek ve onları bozmaya girişimlerini önlemek zorundayız.” Kahire, 2020'de bir LNG ihracatçısı olmak için planlar uygulandığından, bölgeye ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu planlar, Kıbrıs-İsrail kıyı gaz üretimi ile birleştirilecek.
İsrail konusunda son derece belirginleşen İran drone krizi, Suriye ve İsrail arasındaki Golan sınırındaki hareketlenmeyi değil, aynı zamanda Lübnan, Kıbrıs ve hatta İsrail'in denizaşırı bölgesindeki güvenlikle ilgili çatışmalara yönleniyor.
İsrail-Türkiye ilişkileri sonunda koptu. İsrail'in boru hattı gazını Türkiye'ye ihraç etme konusundaki eski planları, ABD ve AB tarafından teşvik edilmesine rağmen ortada kaldı. Ankara'nın mevcut bölgesel son duruşu bu ortak planlara artık imkan vermiyor.
İsrail gazının ticari olarak cazip hale getirilmesinin tek yolu Mısır'la bir ihracat işbirliğidir. Ankara'nın stratejik tercihleri şimdi Mısır-İsrail bağlarını daha da pekiştiriyor gibi görünüyor. Bir Avrupa ülkesi olan Kıbrıs, Avrupa'nın kapısı, dolayısıyla stratejik önemde görülüyor.Mısır'ın mevcut LNG sıvılaşma planlarının yeniden açılması ve muhtemel genişlemesi olasılığı ile, OffShore Gas üretimi konusunda yeni Üçlü Koalisyonu kuruluyor. Adil Paylaşım talebi sadece Türkiye'den gelmiyor - Lübnan ve Suriye de oyunda oynuyorlar. İran destekli Hizbullah'ın büyüyen gücüyle karşı karşıya kalan Lübnan'ın mücadele eden hükümeti son zamanlarda İsrail'le tehlikeli bir güvenlik ihbarı yaşadı. Lübnan'ın son haftalarda İsrail'le deniz sınırında bulunan offshore gaz alanlarının kullanımı için harekete geçti. Tel Aviv, uluslararası petrol ve gaz şirketlerini, İsrail güvenliğini tehdit ettiği için, bu alanlardan uzak durmaları konusunda açıkça uyardı.
Lübnan'ın hareketi, ana gücü elinde bulunduran Hizbullah'ın (Şii milis ve İran'la yakından bağlantılı olan siyasi parti) İsrail üzerindeki saldırılarını hızlandırdı ve füze saldırı pozisyonunu doğruladı.
Hizbullah'ın Suriye'nin başkanı Esad'ın hayatta kalmasının belkemiği olduğu biliniyor. Suriye'deki savaş deneyimi, İsrail tarafından bir savaş hareketi olarak görülüyor. İranlı bir dron İsrail hava sahasına girdi ve vuruldu. Suriye kökenli bir askeri çatışma, Lübnan-İsrail cephesine kolayca sıçrayabilir.
Hizbullah ayrıca doğrudan İsrail'in petrol ve doğalgaz çalışmalarını, İsrail'in offshore doğal gaz platformlarını saldırı ile tehdit etti.
Şimdiye kadar İsrail ile Lübnan arasındaki deniz sınırları henüz çözülmedi. Askeri analistler büyük bir çatışmadan korkuyorlar.
Bazı gözlemciler, 2019 yılına kadar sürecek olan Leviathan gaz alanına vurgu yaparken, Lübnan tarafındaki önemli bulguların İsrail'in Tamar alanının gelişimini tehdit edebileceği konusunda uyarıda bulundu.
İsrail donanmasını gaz projeleri ve nakliye hatlarını korumak için genişletti. Lübnan'da artan bir tehdit, sadece İsrail için daha fazla vurgu yapacak. İsrail donanmasının genişlemesi sadece kuzeydeki tehditler değil, aynı zamanda Filistinli aşırılık yanlısı Hamas hareketi denizaşırı projelere yönelik tehditlere karşı olacak. Hamas ve Hizbullah, bağımsız hareket eden denizaltılar, intihar dronları ve tüplü dalış komando birlikleri de dahil olmak üzere deniz kabiliyetlerini kurdu.
Sahadaki gerçeklere baktığımızda, olası bir savaş yavaş yavaş meydana geliyor. East Med'in gaz vadeli işlemlerine darbe vuracak.
Bölgede artan güvensizlik veya olası savaş, yalnızca İsrail'i veya Lübnan'ı tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda diğer ülkelere de yayılıyor. 2018 yılında, Hizbullah'ın askeri gücü arttıkça, Hizbullah ile İsrail arasında bir başka çatışma olabilir. İran, İsrail'in Golan Tepeleri'ne tehdit oluşturduğu için bölgede önemli bir rol oynamaktadır.
Büyük resimde, gaz operasyonları sadece tek tehdit değil. Denizdeki tehditler ve çatışmalar aynı anda diğer petrol taşımacılığına da zarar verebilir. Açıkdeniz Kıbrıs-Lübnan-İsrail alanını kapsayan tam bir askeri çatışma, Ceyhan'dan (Türkiye) gelen petrol transit hatlarını engelleyecek. Aynı zamanda, Kıbrıs ile Türkiye arasındaki doğrudan bir çatışmada, Boğaz yoluyla transit güzergahları doğrudan tehdit eden Yunanlılar da yer alacak. Her ikisi de 1.6 milyon bpd (BTC boru hattı) ve 2.9 milyon bpd (Boğaziçi) arasındaki ulaşım hacmini tehdit edebilir.
ABD ve Avrupa'nın yapabileceği şimdilik çok birşey yok.
Doğalgaz rezervlerinde Adil paylaşım olmadan, Türkiye'nin kabul etmediği bir kalıcı çözüm Doğu Akdeniz'de mümkün değildir.

---

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

Bu makale daha önce aşağıda verilen internet sayfasında İngilizce olarak yayınlanmıştır.

http://www.eurasiareview.com

Ankara, 27 Şubat 2018

No comments: