Sunday, June 26, 2016

#LaScala Operası, Milano


#Simon Boccanegra, Guiseppe Verdi, LaScala Milano Operasında

Bundan yıllar önce Ankara Kızılay'da Dost CD müzik dükkanına girdim, bir "Leyla Gencer" kaydı istedim. Tezgahtar, "abi stüdyo kaydı yok, eldekiler sadece canlı yayın kaydı, bir tek CD var, Guiseppe Verdi'den Simon Boccanegra. Al burda nasılsa 1958'da kayda alınmış.", aldım eve geldim. Bu opera hakkında birşey bilmiyorum, bestelenmiş, oynanmış, sonra unutulmuş pek önemsenmemiş bir opera. 1858'de ilk defa Venedik operasında sahnelenmiş, eserin müziğini besteci 1881'de yenilemiş, ancak opera bir süre sonra yine unutulmuş.

Leyla Gencer, böyle unutulmuş operaları seslendirirmiş. Band kaydı yapmazmış. LaScala'nın diğer Diva'sı Maria Callas, stüdyoda temiz band kaydı yaparken ve sadece çok sevilen operaları seslendirirken, La Scala'nın öbür Divası Leyla Gencer zor eski unutulmuş operaları seslendirir ve ses kayıt kesin istemezmiş. Elimdeki CD arka plan istenmeyen sesler ile doluydu, öksürükler alkışlar, Leyla Gencer, çok zor bir seslendirme yapmış.

Simon Boccanegra, günümüzde artık çok popüler bir opera. Büyük tenor Placido Domingo (75) oynadığı zaman ortalık ayağa kalkıyor. Sanatçı, Newyork Metropolitan ve Milano LasScala da dönüşümlü oynuyor. Bize denk gelmedi ama bizim seyrettiğimiz kadro da çok iyiydi. Koreli şef muhteşemdi. Koro elemanlarının her biri ayrı karakter oynadılar. Kocaman büyük sahnede makul boyutta göze batmayan dekor vardı, 13. yüzyıla ait kostümler harikaydı.

LaScala Operasında 23- Haziran 2016 Çarşamba akşamı Guiseppe Verdi'nin "Simon Boccanegra" operasını birinci balkon locadan izledik. İnternet biletimizi saat 19:00'da gişeden teslim aldık. Ana kapılar 19:30'da açıldı, içeri girdik, meclis kavasları gibi özel siyah cübbe giymiş yol göstericiler bizi yönlendirdi, parterde herkes çok dikkatli ciddi resmi giyinmişti. Balkon locasını kapısı anhtarla açıldı. Ön koltuklara geçtik. Orkestra çok büyüktü, mekanda akustik harikaydı. 3-saat nasıl gecti bilemiyorum.

Ara verildiğinde meraktan fuayeye indik, küçüktü, opera dükkanı satışlara açıktı, operayla ilgili akla gelen her eşyanın satışını yapıyorlardı, Cd, DVD, kitap, hediyelik eşya, ne ararsanız vardı. Son EMI kayıt CD Simon Boccanegra 25€'dan gidiyordu.

İtalyan sanatçılar sanki bize, "Opera böyle sahnelenir, böyle oynanır, böyle sunulur" diye ders verdiler. Büyük sahnede makul bir dekor, muhteşem bir kadro, harika bir akustik, ayrı ayrı bir bütünlük içinde oynayan koro elemanları, salon ve balkon giriş ritüeli çok farklı idi. LaScala operasını gördükten sonra bizimkileri, İstanbul'daki gereksiz erotik çeşitlemeleri, Ankara'da sahneyi dolduran gereksiz dekorları artık çok eksik bulduğumu ifade edeyim. Opera bitti, 200-yıl öncesinde yapılmış görkemli binanın otoparkı yoktu, tüm siyahlar giymiş beyler, tuvaletli hanımlar ve biz hep beraber Duomo Metro istasyonuna gittik, saat 23:00'ten sonra Metro ile evlerimize dağıldık.

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.
Prinkipo, 26-Haziran 2016



No comments: