1971'de
İngiltere'de üniversite üçüncü sınıf meslekiçi 3-aylık
öğrenci yaz stajımı yaparken, benim gibi üniversite öğrencisi
olan İngiliz arkadaşlarımdan öğrendiğim bir önemli kural var.
"Kontrollü, ayarında içki içmek normaldir, ama abartıp
sarhoş olmak ayıptır."
Hürriyet
kavramının tanımı ve sınırları var. Hürriyetin değerini
bilelim, sahip çıkalım. İfade özgürlüğü, önceden izin
almadan toplu gösteri yapmak, mevcut Anayasa'mıza göre doğal hak,
ama uygulama öyle değil. Her ülkenin kuralları, sınırları var.
Aynı tatsız tecrübeleri her dönemin gençleri yaşadı.
İstanbul'da Gezi parkı gençleri yaşadı, Ankara'da Odtü
gençleri, İzmir'in Gündoğdu meydanı gençleri, bunları değişik
şekillerde hep yaşadı. Başımıza gelenler, bu coğrafyada, bu
acımasız hoşgörü yoksunu toplumda yaşamanın bir bedeli oldu.
2015
Mayıs ayı başında Odtü yerleşkesinde geleneksel Bahar Şenliği
yapıldı. Şenliğin problemsiz geçmesi için Rektörlük ile
öğrenci temsilcileri arasında şenlik öncesi görüşmeler devam
ederken, üstlerine hiçbir sorumluluk almak istemeyen öğrenci
temsilcileri, etik olmayan bir şekilde, henüz sonuçlanmayan
görüşmelerdeki hassasiyetleri, tek yanlı olarak medyaya
sızdırdılar. Mağdur görünümde, kişisel hürriyet savunucusu,
etik dışı yetişkin davranışı olmayan açıklamalar yaptılar.
Odtü Rektörlüğünün sorumlu konumda şenliğe getirmek istediği
disiplini - düzeni engellediler, kanun dışı - etik dışı
durumlara engel olmadılar - hiçbir sorumluluk almadılar. "Kişisel
hürriyet" adı altında kanunsuz kontrolsüz bir ortam
oluşmasına göz yumdular.
2015
Odtü bahar şenliği herşeye rağmen yapıldı. Şenlik sonrası
rektörlüğün yayınladığı, her kelimesi çok dikkatle seçilmiş,
nedense medyada yer bulmayan açıklamayı okuduk. Konuya eski bir
Odtü mezunu (Makina-1973) olarak, rektörlüğün net açıklamadığı
veya üstü kapalı geçtiği zor gerçekleri burada kişisel bir not
olarak sizlere sunayım.
2014
yılı bahar şenliği sonrasında sağlık merkezine günde 25-30
toplam 4 günde 100+ alkol zehirlenmesi, 50+ ciddi besin zehirlenmesi
olayı gelmiştir. Şenliğe Odtü öğrencisi olmayan, hatta
öğrenci olmayan çok sayıda marjinal karanlık tipler katılmıştır.
Odtü yerleşkesi A1- ve A4 kapılarının her birinden akşamüstü
saatlerinde bahar şenliğine 4000 kişinin girdiği, toplam 8000
insanın giriş yaptığı kayda geçmiştir. Odtü'nün bugün için
öğrenci sayısı 23 bindir. Öğretim üyeleri ve Teknopark'ta
çalışanların sayıları eklenince akşamüstü bahar şenliği
konserleri başlarken sayı inanılmaz rakamlara ulaşmaktadır. Bu
büyüklükteki bir insan kalabalığının sınırlı sayıda özel
güvenlik personeli ile kontrolü zordur.
Yetişkin
insanların yediklerine, içtiklerine, giydiklerine, yaşam
tarzlarına karışmak bize düşmez. Öte yandan işyerlerinde,
eğitim kurumlarında içki yasaktır. Üniversite yerleşkesinde
sorumsuzca içki içmek bir hak değildir. İçkili lokantada, barda
bile kendinden geçecek derecede, içki içmeye müsaade edilmez.
İçki içenin mutlaka sarhoş olması gerekmez.
Üniversite
yerleşkelerinde içki ısrarı sadece sorumsuzluktur, çocuksu
şımarıklıktır. Bunun kişisel hürriyet ile bir ilgisi yoktur.
Yapılanları doğru bulmuyoruz. Şenlik süresinde inanılmaz
boyutta çöp üretilmektedir, aşırı boyutlardaki çöplerin ve
pisliğin temizlenmesi üniversite yönetiminin sınırlı bütçesine
kalmıştır. Çöpleri çöp kutusuna atmak bile katılımcılara
zor gelmektedir. Yerleşkede temizlik ve özel güvenlik personelinin
devamlı pahalı fazla mesai yapması gerekmektedir.
2015
yılı için konan 100+ bin lira ek bütçe, sağlık, temizlik ve
güvenlik masraflarını karşılamakta yetersiz kalmıştır. Şenlik
süresinde Odtü ormanı bitki örtüsü ve Devrim stadyumu çimleri
dayanılmaz ölçüde zarar görmektedir. Tekrar eski halini alması
ve Haziran sonu yapılan diploma törenine yetişmesi için çimlerin
bir aydan fazla süre, devamlı sulanması gerekmektedir. Çim
kalmamış hasarlı stadyum oyun alanı, Haziran yağmurlarına
rağman hala düzelmemiştir.
İçeri
giren fast-food besinlerin sağlık kontrolü yoktur, kontrol yapmaya
imkan yoktur. Şenlik boyunca artan besin zehirlenmelerine engel
olabilmek için 2015 şenliğinde seyyar "Fastfood"
büfeleri kaldırılmıştır. Sırt çantasında veya otomobil
bagajında içeriye taşınan, satılan, tüketilen yüksek alkollü
içkilerin miktarı, şenlik sonrası sabahı toplanan şişe
atıklardan görüldüğü üzere inanılmaz boyutlardadır.
Aradan
haftalar geçti, Odtü Devrim stadyumunda her gün saat 07-08
arasında temizlik görevlileri tribün oturma yerleri aralarından,
yaklaşık 10-12 adet battal torbada bira şişesi topluyorlar.
Yağmurlu akşamları sonrası bu sayı azalıyor, tam dolunay olduğu
günlerde bu torba sayısı artıyor. Sevindirici durum ise, çöplerde
yüksek alkollü içki şişesine fazla rastlanmıyor. Yine de
görülüyorki, öğrencilerde alkol bağımlılığı ciddi
seviyelere gelmiş durumdadır. Alkol bağımlılığı konusunda
yoğun önleyici bilgilendirme yapılmalıdır.
Bir
eski Odtü mezunu ağabey olarak Rektörlük tedbirlerinin doğru
olduğunu, bu çocuksu şımarıklığa ve sorumsuzluğa son
verilmesi gereğini düşünüyorum. Odtü bahar şenliği, devam
etmesi gerek bir gelenektir. Bu geleneğin katılımcı Odtü
öğrencileri tarafından temizlik, sağlık ve güvenlik önlemleri
konusunda sorumluluk alarak devam etmesinin çok önemli olduğunu
düşünüyorum. Konuyu ciddi olarak gündeme getiren Odtü
yönetimini kutluyor ve onları destekliyorum.
Bütün
bunları neden anlattım? Geçmişte bizim
başımıza gelenler, bizden sonraki kuşakların, bugünkü
gençlerin başına gelmesin, istedik. Birbirimizi rahatsız etmeden
özgürlüğün tadını çıkaralım. Demokrasinin keyfini
yaşayalım. Eminim bir gün bu ülkeye tam demokrasi gelecek. Çünkü
gelmesini hepimiz isteyeceğiz. Toplum içinde ifade özgürlüğü,
hukukun üstünlüğü, saydamlık, bir gün yerli yerine mutlaka
oturacak. Daha sağlıklı, mutlu, üretken, daha zengin bir toplum
olacağız.
2015-08-05
Ankara
No comments:
Post a Comment