Friday, November 21, 2014

Yatırım Teşvikleri nasıl verilmeli? Verilmeli mi?


Değerli Okurlarım,

Bizim coğrafyada her türlü iyi niyetle verilen teşvik itina ile suistimal edilir. İhracatı teşvik ederiz, arkasından hayali ihracat çıkar. Termik santral yapılsın diye prosedürlerde kolaylaştırma yaparız, hoyrat yatırımcı orman arazisinin istimlakini ister, yöre tarım halkı ayağa kalkar. Kombine çevrim yapsın diye ÇED raporu işlemleri kolaylaştırılır, ÇED muafiyeti getirilir, yine hoyrat yatırımcı insanların içme suyunu santral soğutma suyu olarak kullanır.

25 Kasım 2014 günlü ve 29186 sayılı yeni ÇED yönetmeliği Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. 300 MWt (yaklaşık 100 MWe) altındaki termik santraller ÇED uygulanmasından muaf tutuldu. 300 MWt az bir kapasite değil. Tarım, orman, sulak araziler, zeytinlikler, sit alanları "Duyarlı Yöre" kapsamına alındı. Yönetmelikte son kararı ilgili bakanlık verecek. Yani son karar siyasi iradenin elinde olacak.

Termik Santraller mutlaka çevre normlarına uymalıdırlar. Çevre normlarından muafiyet kesinlikle söz konusu olmamalıdır. Çıkarılan teşvikleri iyi niyetli batı kafasıyla kaleme alırız. Uygulamada doğulu kurnaz kafalar devreye girer, işin doğru uygulanması bozulur. Teşvikleri gerçek ihtiyacı olan alamaz, siyasi iradeye yakın olanlar teşvikleri kapar.

ÇED muafiyetini, çevre normlarına uyma zorunluluğuna getirilen muafiyeti kesinlikle kaldırmak gerekir. Bu işin kolay tarafı yok. Yatırımcı ciddi ÇED hazırlamalı ve yerli insana kabul ettirmeli. Kabul ettiremiyorsa demekki doğru değildir. Böyle durumlarda o yatırım yapılmamalı. 6000 zeytin ağacını kesmek yok etmek, hiçbir şekilde kabul edilebilecek bir durum değildir. 6000 zeytin ağacını bir gecede kesen yatırımcı, bizlere iyi yapmamıştır.
Zeytin ağacı kutsal kitaplarda adı geçen ağaçtır. Termik santrallerin gereğini, önemini savunan, tasarımını yapan, yatırımına para koyan, inşaa eden herkes kamu oyu önünde zor durumda kalmıştır. Bu olayın savunulacak bir tarafı yoktur. Bırakıldığında 500-yıl yaşayan canlı zeytin ağacı ile, ömrü 20-30 yıl olan cansız termik santralin ekonomik karşılaştırması basit aritmetikle yapılmaz.

Eğer uygulamada yanlış yapılmışsa, yanlışı yapan derhal uyarılmalı, düzeltme önlemleri, düzeltme işlemleri hemen alınmalı. Eğer rüzgar santralleri Tarım arazisinde, konut alanları yakınında çevreyi rahatsız edecek seviyede çok gürültü yapıyorlarsa bu durum söylenmeli, ki yatırımcı daha sessiz rüzgar turbinleri alsın koysun, uyarılmalı ki rüzgar santrali yaparken orman arazisinden yol geçirerek ormanı yok etmesin.

Güneş enerjisi yatırımlarında tarım arazisi gaspı riski varsa, tarım insanı topraksız kalmamalı, verilen satınalma garanti fiyatı cent/kw-saat az geliyorsa, bunlar söylenmeli, aşırı teşvik talebi yönlendirilmeli, piyasa şartlarında serbest rekabet unsuru söylenmeli, tüketicinin pahalı elektrik alması önlenmeli.

Yatırımcı orman arazisine eğer 1000 MW ithal kömür santrali yapmak istiyorsa, kendisine en az 2000-3000 dönüm boş arazi gerekirken, yanıltıcı olarak 300-400 dönüm müracaatı yapmış ise bu da söylenmeli. “Bu yanlıştır, 400 dönüm sana yetmez sana en az 2000 dönüm lazım ve sen bu şartlarda eğer boş arazi yoksa, orman arazisine, tarım arazisi üstüne, zeytinlik üstüne burda bu yatırımı yapamazsın”, denmeli.

"Kombine çevrim santral yapıyorsan komşu tarım arazisinin yeraltı suyunu kullanamazsın, sonra bu durum başına dert olur, risk yükselir, halka arz yaptığında alıcı çıkmaz, 20 milyon USD kazanacağım derken 1 milyar dolar kaybedersin" denmeli, uyarılmalı.

Eğer santral için kül barajı, kül depolama yapılmamışsa, derin deniz deşarjı denizi kirletiyorsa, bu söylenmeli, yapan uyarılmalı, yapılan iş düzeltilmeli.
"Param var, istediğim yere santral kuramayacak mıyım?", diyen konudan habersiz yatırımcılar var. Para sahibi olmak, canının istediği yere yatırım yapmaya yetmez. Herkes kurallara, yerel kanunlara, yerel ve uluslararası çevre normlarına, ÇED şartlarına uymak zorundadır.

Kamu termik santrallerine 2018 yılına kadar çevre ekipmanları yatırımından muafiyet getirildi. Çevre normlarına uyum şartı ertelendi. Özelleştirme yaparız, 2018'e kadar yatırımcıya çevre yatırımlarından muafiyet hakkında devam veririz, yeni yatırımcı daha fazlasını ister. 3-5 yıl daha muafiyet için süre uzatımı ister. Yenileme yatırımı yapmaz. Personel azaltımına gider. İnsanlarımız işsiz kalır. Ortalık gereksiz gerilir ve karışır.

Ormanların, tarım arazilerinin, zeytinliklerin yok edilmesi devam ediyor, ortada yakında orman kalmayacak. Şimdi yenilenebilir enerjiye teşvik, daha yüksek satınalma garantisi veriyoruz. Bu teşvik öncelikle ekipman ithalatçılarına yarayacak. Ortalık ucuz, kalitesiz, yedeksiz, bakım anlaşması olmayan ithal mallar ile dolacak.

Yerli imalat teşviği nasıl uygulanacak bilemiyoruz. Ya çıkacak yönetmeliklerle bürokratik işlemlere boğulur kullanılamaz olur, ya da çok kolaylaştırılır yine kötüye kullanılır. Beş yıl içerisinde kim turbin/generatör fabrikası kuracak, piyasanın güvenini kazanacak, yeni iş alacak, imalat yapacak, yerinde kuracak, işletecek ve yerli üretim teşviği alacak? Olacak şey değil. Ancak belki yabancı firmaların montaj fabrikaları kurulur, kısmi üretim yapılır. Yerli kömür termik santrali yapımına, yerli imalatına teşvik nasıl getirilecek belli değil, kamu tarafından özet bir yol haritası yayınlandı ancak detaylar ortada yok.

Öte yandan yerli müteahhitlerimiz yurtdışında ağır işçilik yaparak, santral inşaatlarında en basit insan gücünü pazarlayarak rekorlar kırıyorlar, ancak temel tasarım yapmıyorlar, mühendislik yapmıyorlar, sonunda yatırımın ana müteahhitliği yine yabancılara gidiyor, işin karını onlar alıyor. İç piyasada ise uygulanabilir yerli imalat teşviği yok, yenilenebilir enerji kanununun yerli üretimi teşvik maddelerinin iyi incelenmesi gerektiği düşüncesindeyim. Bir yatırım eğer yerli istihdam yaratmıyorsa hiçbir önemi yoktur, "Papao YeniGine'de bile böyle", diye bana örnek göstermeyin. Onların şartları ile bizimkiler elma armut gibi farklı. Bir enerji santrali yatırımı azami yerli imalatla yapılmış olmalı. Teşvikler eğer verilecekse, yerli kömür santralleri için de verilmeli.

Enerji yatırımları için geçerli standart genel vergi indirimleri ve elektrik alım garantileri dışında hiçbir teşvik verilmemeli. Konu burda bitmedi, termik santral yatırımları için teşvikler ve muafiyet konularına gelecek hafta devam edeceğiz. Sizin bir duyumunuz, uyarınız, düzeltmeniz, yorumunuz, tavsiyeniz, katkınız varsa lütfen bana yazın. E-posta adresim; HalukDireskeneli at gmail dot com

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

2014-11-27

No comments: