Piyasalarda
"Mergers and Accusitions" M&A (Türkçesi, birleşme ve
devralmalar) tanımlı bir özel ihtisas konusu var. İyi kar eden
bir şirketi kuran kurucular, zaman içinde yaşlanıyorlar. Her işe
yetişemiyorlar. Bilgisayar çağında teknolojik olarak geri
kalıyorlar. Her konuda karar vermek gelişen uluslararası
piyasalarda zorlaşıyor.
Yurtiçi şirket
satışları konusunda en kapsamlı çalışmayı Deloitte kuruluşu
yapıyor. 2016 Ocak ayında yayınladıkları "Annual Turkish
M&A Review 2015" raporu çok önemli detayları açıklıyor.
Enerji piyasasında gerçekleşen özelleştirmeler M&A
kapsamında değerlendiriliyor. 2015 yılında tüm satınalmaların
2/3'ü yabancı sermaye, öncelikle Katar, ABD ve Çin sermayesi
olmuş. Bu rapor geçmişi anlatıyor. Geleceğe dair öngörüleri
ilk taslak tahminleri burda biz yapacağız. Bunlar sadece tahmin,
zaman içinde değişebilir.
Şirket
eğer iyi bir konuda çalışıyorsa, iyi yönetiliyorsa, para
kazanıyor, kar ediyor, değeri yükseliyor. Ancak şirketi devir
alacak genç yeni kuşaklar bazan konuya ilgisiz oluyorlar. Başka
işler yapmak istiyorlar. Yabancılar bu değerli şirkete talip
oluyor. Bağımsız değerlendirme kurumları ile şirket
değerlendirmesi yapılıyor, sonunda şirket satılıyor. Ortaklar
paylarını alıp köşelerine çekiliyorlar. Bazıları şirketin
işleyişini bildikleri için bir süre profesyönel çalışan
olarak kalıyorlar. Bu geçiş süresi bitince ve yeni kadrolar
oturunca onların işi bitiyor.
Geçtiğimiz
yıllarda çok sayıda enerji şirketinin el değişimine şahit
olduk. 478 Mwe Trakya Elektrik firmasından, önce yabancı ABD
şirketi payını, yerli ortaklarına devredip ayrıldı, sonra yerli
ortaklar çoğunluk paylarını Rus yatırımcıya sattılar.
Piyasalarımızda başka kombine çevrim termik santralleri çoğunluk
hisse satışları gündemde şeklinde duyumlar var. Satış
fiyatlarında ciddi indirimlerden bahis var. İskenderun Sugözü
1360 Mwe ithal kömür santrali çoğunluk hisseleri satıldı. Yeni
sahipleri üçüncü ünite yatırımı için beklemede kaldılar.
M&A "Birleşme
Devralma" işlerinin yapılmasını yönetimini üstlenen uzman
yatırımcılar iyi paralar kazanıyorlar. İçinde bulunduğumuz
dönemde döviz fiyatlarında yükselme, şirket satış fiyatlarında
düşme gözleniyor. Şirket satmak için yanlış, ama şirket
satın almak için iyi zaman gibi görünüyor. Şirket ve
gayrimenkul fiyatları düştü, alıcı yok, yatırımcı yok.
Ataşehir, Bağdat caddesi bölgelerinde bitmiş koca koca binalar
görüyorum, çok yüksek katlı çok modern çok akıllı binalar,
ofis rezidans satılık, alan yok, hepsi boş alıcı bekliyor.
İstanbul'da
yüksek kapasiteli suborulu buhar kazanı üreten önemli bir şirket
vardı, Çocuklar başka işler yapmak istediler, şirket satıldı.
Aynı performans devam edemedi. Demirdöküm satıldı. Desa satıldı.
İzmir bölgesinin önemli fabrikası büyük teknolojik tecrübe
birikimi olan Desa'nın satılması benim için hep hüzün kaynağı
olmuştur. GazantiKoza bünyesine hazır tecrübeli bir yerli
mühendislik şirketi girdi. Alman Steag, Türkiye piyasasında
mühendislik işleri için çok tecrübeli bir yerli mühendislik
firması satın aldı. Bir İstanbul mühendislik firması, Traktabel
ile satış müzakeresi yapıyor. Yerli mühendislik şirketleri
yabancılara gidiyor. Eski köklü büyük müteahhitlik firmaları
iç piyasadan ayrıldılar, yurtdışında çalışıyorlar, yurtdışı
işlerinde daha çok para kazanıyorlar. Enka Power, Gama Power,
Tekfen Engineering tecrübeli kadrolarla güçlendiler, grup
lokomotifi şirketler oldular.
Öte yandan iç
piyasa siyasetle yakın ilişkiler kuran orta boy firmaların
kapsamına girdi. Bu orta boy firmaların mühendislik kapasitesi
yok, UzakDoğu'lu ucuz satıcılara ve onların güvenilmez
tasarımlarına bağımlı çalışıyorlar. Satınalma kontratları,
proje yürütme sözleşmeleri, çok basit, garantiler yok, yaptırım
yok, ceza yok. Çinli güdümünde gidiyor. Bazıları Kuzey Amerika
müşavir mühendislik firmalarına bu iş için olmadık paralar
ödüyor.
Kuzey
Amerika mühendislik firmasının rafta hazır kontrat dökümanları
ile Çin'den mal ekipman santral alıp, yerli yakıt kullanacak
Türkiye içinde bir yeni termik santral kurmak bana absürt geliyor.
Dünyanın dört bir tarafındaki insanlar en çok eposta ile
yazışacaklar, en fazla telefonla konferans görüşmesi yapacaklar.
Bir anlaşmazlık olursa herkes kabahati birbirinin üstüne atacak.
Bu
işi yöneten sorumlunun işi çok zor. Halbuki yerli bir müşavir
şirket, yerli müteahhit, yerli montaj ekibi, yerli finansör, bu
işleri çok daha kolay halleder-di. Herkes her an gerektiğinde bir
masa etrafında toplanabilir, yüzyüze sorunlar problemler daha
büyümeden hallolur, biter.
Bazı
yatırımcılar, yeni yatırımlarda, ikinci el- ömrü bitmiş
tükenmiş- termik santral alıp, ordan söküp burda yeniden monte
ederek çalıştırmayı planlıyor. Bu karar çok daha absürt.
Kullanım süresi bitmiş hurdaları almanın bir anlamı yok.
Çayırhan-2,
Eskişehir, Konya, Bursa, Trakya projelerinde kwsaat'i 7 UScent
üstünden indirimli yerli kömür- yerli santral ihalesini alanlar
en ucuz ilk yatırım peşinde olacaklar. Mecburen ucuz Çinli termik
santral müteahhitinin esiri olacaklar. Verim tasarım norm yok,
UzakDoğu firmalarının yaptıkları termik santrallerde emre
amadelik, çevre normlarına uyum, doğru ESP- FGD tasarımı aramak
imkansız.
Her
yeni ihale sonuçlarında aynı firmaların isimlerini okuyoruz.
İhale beklenen istenen firmada kalmayınca ortada kalıyor.
Piyasalara böylece mesaj gidiyor. Serbest piyasanın gereği rekabet
şartları ortadan kalktı. Piyasa bu duruma uydu ve olanları
kabullendi. Özel termik santrallerde gece 23:00-10:00 arası durma,
elektrik üretmeme durumu gözlüyoruz. Üretilen elektriğin
maliyeti, o andaki piyasa satış fiyatının üstünde olunca
"ticari mağduriyet" kapsamında üretim kesiliyor.
Borç ertelemek
eskiden özel bir durumdu. Şimdi nerdeyse genel duruma geldi. Kredi
kartı taksitlendirmesi, yine bir erteleme durumu oldu. Bu olağan
dışı borç ertelemeler nereye kadar gidecek? Şirket satışları,
finans bankacılık sektöründe eskiden beri vardı, şimdi ilaç,
sağlık, hastane sektöründe de başladı. Fiyatlar düştü, ancak
piyasalarda hala alım iştahı yok. Yatırımcı gelişi, taze para
girişi yok.
Bu
günlerde değerli şirketini satan, parasını alıp Miami Florida
bankalarına götüren, orda bir küçük 50m2 kondomium alıp yeni
bir hayat kuranları duyuyoruz. Daha küçük dar kapsamda Kadıköy
Bağdat caddesindeki evini kentsel dönüşüme veren, parasıyla
Datça, Seferihisar, Ayvalık, Antalya'da mekan tutan arkadaşlarımıza
rastlıyoruz. Evlerini verip büyük şehirden ayrılıyorlar. Bu da
bir başka usul, M&A uygulaması oluyor. Yaşımız bu durumları
inceleme şartları değerlendirme sürecine girdi, bilmem ne
dersiniz?
---
Haluk
Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı
ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak
termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif,
satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar
termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya,
mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere
danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji
komisyonları üyesidir.
Bu
makale "Ekonomik Çözüm" gazetesi için yazılmıştır.
Prinkipo,
30 Kasım 2016
No comments:
Post a Comment