Wednesday, January 06, 2016

Editör ne iş yapar?

Türk Amerikan ortak girişim şirketlerinde çalışırken, her iş toplantısı sonunda bir "tutanak (minutes of meeting)" yazmam gerekiyordu. Toplantıda konuştuklarınızı karşı taraf yazar, siz de yazarsınız. Sonra bu yazdığınızı toplantıya katılanlar ve ilgili diğer taraflara gönderirsiniz. Bir yanlış anlaşılma varsa herhangi bir uyarıda hemen gerekli düzeltmeyi yaparsınız. Böylece isteğinizin dışında ekleme- çıkarmalardan kurtulursunuz, hem de yazılı olarak kayıtlara girer, sözlü hafıza yanlışlıklarından uzak olursunuz.

Aradan zaman geçti, asıl işimin yanında son üç yıldır haftalık enerji konulu makale (köşe yazısı) yazıyorum. Makaleler eski tutanak notlarından oluşuyor. Eski tecrübelerimi yansıtıyor. Ingilizce, türkçe olabiliyor. Bu yazılar önce taslak olarak benim blog sayfamda duruyor. Yorumlar ve eleştriler geldikçe düzeltiliyor, güncelleniyor. Editör denetiminden geçiyor, sonunda eğer yayınlanma olgunluğuna gelmiş ise basılı kağıt gazetede, daha sonra web sayfalarında yayına giriyor.

Aynı işlem makalenin ingilizce metninde de sürüyor. Amerikalı editörün düzeltmesi bizim editörlerden daha acımasız oluyor. "Ben teknik bir kişi değilim. Ben sıradan bir okurum. Benim anlamadığım bir makaleyi yayınlayamazsın", diyor. İngilizce metnin düzeltilmiş geri gelen hali çok farklı oluyor.

Yayın kurulundan veya Editör denetiminden geçmeyen bir makalenin yayınlanması doğru değildir. Editör olmadan bir yazı yayınlanamaz. Sizi tanımayan bir editör, sizin için daha iyi editör olur, düzeltmelerinde daha net, daha dürüst, daha objektif davranır. Okuyucu, arkadaş yorumları da çok faydalıdır. Gelen yorumları çok ciddiye alırım. Bazan taslak yazıyı tümüyle çöpe attığım yeniden yazdığım olur. "Delete" tuşu bu işe yarıyor.

Bir yazar için yazdığı yazı çok kıymetlidir. Üstünde değişiklik yapılmasını kabullenemez. Basılmamasını hiç kabullenemez. Öte yanda makalenin fiziki sınırlamaları vardır. Yazı kısa yazılacak. Uzatma cümleleri olmayacak. Uzun cümleler olmayacak. Kolay okunacak. Sıradan okuyucu rahatça anlayacak. Anlaşılmaz, özel kısaltmalar kullanılmayacak veya kısaltmalar için başta uzun açıklaması verilecek.

Köşe yazısının kuralları var, iki A4 sayfasını, 500-700 kelimeyi geçmeyecek. Tercihan "Times Roman" veya "Ariel", 10-12 font ile yazılacak. İmla, ifade, mantık hatası olmayacak. Editör ne okuduğunu mutlaka anlayacak. Sıradan okuyucu anlayacak. Kolay, rahat ve bir anda okunacak.

İyi bir Editör'ün, düşündüklerini dümdüz, saptırmadan, dolandırmadan söyleme özelliği vardır. Bu özellik, "Aman insanları üzmiyeyim, onlarla gereksiz kötü olmayayım", düşüncesi ile genelde başkaları tarafından fazla kullanılmaz. Hoşunuza gitmeyecek doğruları size dobra dobra söyleyecek bir yakın dostunuza, arkadaşınıza mutlaka ihtiyacınız olur.

Editörün işi budur. Benim durumu, bir tecrübeli yayıncıya sordum, "Kitabın fazla teknik, sıradan okuyucu anlamaz, bu yüzden satmaz, işin zor", dedi.

Makale yazmanın dahası var. Teknik makale, "teknik" olacak. Kimseyi rahatsız etmeyecek. Hiçbir kişi, kurum veya şirketi hedef almayacak. Okuyan kişi, yazara hak verecek. Bizim işimiz zor. Bu işi kitap için düşünürseniz, iş daha zor.
Aynı kurallar orda da var. Sadece metin daha uzun olabiliyor.

Taslak ingilizce kitap internet üstünde aşağıdaki web sayfasında pdf olarak duruyor.

İngilizce olduğu için son 3-ayda dünyanın dört bir tarafından 1000+ indirme oldu. Yayımcı aramayı bıraktım. İsteyen indirir, isteyen kağıt çıktısını alır. Kağıt basılı kitap olsaydı, zaten herhalde en fazla bu kadar sayıda satılırdı, diyorum.



Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

Prinkipo, 01/16/16





No comments: