Sunday, November 08, 2015

Aslında böyle biri yok.



Yok aslında böyle biri.

ABD Başkanı Barrack H. Obama yönetimi, Alman Şansölye Angela Merkel'in cep telefon trafiğini dinliyordu. Alman teknolojik engellemelerine rağmen bu durum ayan- beyan açığa çıkınca Angela Merkel çok tatsız oldu, ekşi bir yüz ifadesi ile memnuniyetsizliğini belli etti. BeyazEv açıklama yaptı, "Evet dinledik, peki bundan sonra Merkel'i dinlemiyeceğiz, ancak yakın çevresini- danışmanları dinlemeye devam edeceğiz, bu bizim kendi güvenliğimiz için şart", dediler.

"Internet fenomeni" hesaplarını bilmeyeniniz yoktur. "FaceBook" hesabımı kapattım. Twitter hesabımda benim takip listemde yok, ama arada bir öylesine bakarım. Tembel muhabirler, onların mesajlarını arka arkaya koyup masabaşı haber yapıyorlar, ister istemez gazetelerde okuyoruz. Bence bu hesaplar tek kişi değil, bir ekip. Herhalde yurtdışında konuşlanmış bir ekip- veya ekipler.

Bence bu ekip- veya ekipler, her ülkenin üst yönetim çalışanlarının- danışmanlarının cep telefonlarını öyle- böyle dinliyorlar. Dinlediklerini bir araya getiriyor, bir editör gurubunun önüne koyuyor. Sonra bu editörler sanki tek kalemden- tek klavyeden çıkar gibi yayın yapıyorlar. Arada kalan boşluklarda kendilerine göre kurgulama yapıyorlar. Bazan boş atıp dolu tutturmaya çalışıyorlar. Doğrudan devletin en üst yetkililerinin cep telefonları dinlenmiyor olabilir, ama yakın danışmanlarının telefonları herhalde dinleniyordur.

Söylentilere göre bilgisayar IP kayıtları HongKong'dan yayın yapıyor görünüyor. Herhalde devlet mekanizması içine yerleşmiş eski kadrolar edindikleri bilgileri aktarıyorlar, sonra bir noktadan yayın yapıyorlar. Yani ortada bir tek şahıs yok, ortada teşkilat(lar) var. İstihbarat bilgileri yanında kara propaganda da yapıyor. Hangisinin gerçek bilgi, hangisinin kara propaganda olduğunu ayırmak size kalmış. Aslında bunlara hiç ilgi gösterilmese, dikkat çekmeyecekler, unutulup gidecekler. İnternette benzer çok sayıda hesap var. Çoğu üç gün sonra kapanıyor.

Merkel ve Obama yönetimi, hatta teknolojik yeteneği olan başkaları, bizim üst yönetimi de herhalde dinliyorlar. Danışmanlarını dinliyor. Merkel ve Obama artık doğrudan iletişim kurmuyor. Çünkü gerek yok, herşeyi danışmanların cep telefonu trafiğinden öğreniyorlar. Uzun zamandır kendilerine ters gelen konularda, kendilerine ters gelen ülkelere karşı, "ilgisizlik- kayıtsızlık indifference- ignorance" politikası uyguluyorlar. Batı kültüründe, ilgisizlik- kayıtsızlık, birine doğrudan kötü söz söylemekten daha kötüdür, diye bilinir.


Bizler, iş dünyasının insanları, müşterinin ilgisiz- kayıtsız kalmasından, bize cevap vermemesinden çok korkarız. Müşteri ilişkiyi kestimi, işiniz bitmiş demektir. Sadece ilişkiyi kesen o tek müşteri değil, onun yakını arkadaşı olanlar da sizinle ilişkiyi keser. Krediniz, güvenilirliğiniz biter. Mal, ürün, hizmet satamaz olursunuz, piyasadan dışlanırsınız.

ABD ve AB ülkeleri yöneticilerine göre, bizim coğrafyadaki ülkeler olarak, batıda genel kabul görmüş demokrasi anlayışlarına uymadık. Saydamlık, ifade özgürlüğü, kuvvetler ayrımı, mahkemelerin bağımsızlığı konularında belirgin şekilde batı normlarından farklıyız. Bizim normlar, onların normlarına uymuyor. Söylediklerimiz ile yaptıklarımız birbirleri ile tutarlı değil. Bizim coğrafyadaki ülkeleri uyarmaktan bıktılar. Sonunda bizim uygulamalardan bıktılar. Bizden bıktılar. Zorunlu bir araya gelmeler sırasında konuşmayı kısa kesiyorlar, toplantıya katılanların aile fotoğrafı çekilirken basit birkaç medyatik hareket yapıyorlar. Birbirlerinin sırtına dostça vuruyorlar.

ABD Başkanı Barack H. Obama 2016 başkanlık seçimlerine kadar geçecek sürede her türlü dış probleme karışmamayı gerekli görüyor. Dünya batsa umrunda değil. ABD askerini hiçbir şekilde uluslararası- okyanus ötesi maceralarda harcamak istemiyor. Hiçbir uluslararası soruna doğrudan karışmak niyetinde değil. Herşeye, her probleme karşı ilgisiz kalıyor. Bu boşluğu Rusya ve İran doldurmaya çalışıyor. Onların da kapasiteleri, kaynakları yetmiyor.

Antalya Belek 15-16 Kasım 2015 toplantısında bence çok birşey olmayacak. Batı ekonomilerinin G20 liderleri yasak savma olarak gördükleri bu toplantı için günübirlik gelip gidecekler. En rahat- en zararsız konu olan "Küresel Isınma" için birkaç cümle sarf edecekler. Çok bağlayıcı olmayan birkaç sonuç bildirisi yayınlayacaklar. Kendi aralarında ikili görüşmelerde önemli konuları (Suriye mültecileri, Ukrayna) saklı gizli mutlaka konuşacaklar. Bu arada "küresel ısınma" konusunda söylediklerimiz ile yaptıklarımız birbiri ile tutarlı olmalı.

"Internet fenomeni" dünyada çok var. Bunlar herhalde bulunamaz. Çünkü bu hesaplarda öyle bir tek kişi yoktur. Karşıda bir ekip, bir teşkilat vardır. Bu ekip- teşkilat çok profesyoneldir, ve herhalde hiçbir zaman deşifre olmayacaklardır. En doğru şey, bu tiplere karşı ilgisiz- kayıtsız kalmak, kendi yaptığınız işlerde her zaman etik, doğru, saydam, hatasız davranmaktır.



Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.


Prinkipo, 11/10/15

No comments: