Sunday, November 22, 2015

Okulda bize böyle öğrettiler.


Problemi ya hemen çözersin, çözemezsen zaman içinde bir ara mutlaka çözersin...

Bundan yıllar yıllar önceydi. Özel sektörde bir büyük müteahhitlik şirketinde satış pazarlamadan sorumluyum. Aydın ŞahinAli ocaklarında 3500-4000 kcal/kg alt ısıl değeri olan pülverize kırıcı altı linyit kömürünü ızgaralı yatakta yakacak bir termik santral teklifi hazırlıyoruz. Alttan taşımalı, Almanya'dan ızgara ve ABD'den suborulu buhar kazanı lisansımız var. Ana tasarım hazır. Özel imalat ekipmanları yurtdışından satın alacağız. Karşı basınçlı 10 MWe buhar türbini, besi suyu pompaları, çelik çekme kazan boruları, cebri fan, taze hava fanı, motorları, dom saçları fiyatlarını almışım. Tasarım belli, daha önce benzerlerini yurtiçinde yapmış, teslim etmişiz. Maliyetleri toplayacağım, elimde ilk sürüm IBM PC bilgisayar ve Lotus 1-2-3 yazılım var.

Herşey tamam, ama müşteri tüm sistemi kapalı ortamda, bina içinde istiyor. Çelik kontrüksiyon bina tasarımı, çelik imalat fiyatlaması lazım. Zaman azaldı, ne yapacağımı bilemiyorum. Daha önce benzer santral yapmışız ama, bende detay bilgiler yok. Yeniden tasarım yapılması lazım. Ya mantıklı bir fiyatlama yapacağız, ya da hiç teklif vermeyeceğiz. Olacak iş değil. Bir çözüm bulmam lazım.

Şirketin inşaat bölümü başkanına gittim, taslak projeleri açtım, durumu anlattım. Üstad baktı baktı, kolay çabuk bir çözüm aklına gelmedi. Tasarım yapmak, zaman harcamak, risk almak istemedi. Beni, genç benim yaşlarda bir inşaat mühendisine gönderdi. Onun odasına gittim. Genç arkadaşım, yeni bir inşaat projesi yönetimini üstlenmiş. O sıralar en son isteyeceği şey, birinden yardım talebinin gelmesi. Üstadın gönderdiğini, bana yardım etmesini söyledim.

Taslak projeleri açtım, kapalı mekan çelik kontrüksiyon yapı tanımını anlattım. Çözüm istedim. Genç arkadaşım projelere baktı, önce kısa bir süre düşündü. "Daha önce benzer bir proje yaptınız mı?", "Evet yaptık". "Orda iç mekan m3 hacmi ne kadardı? Ne kadar çelik ton gerekti?" Söyledim. Birim m3 başına düşen çelik ağırlığını buldu. Elindeki benzer projelerle kıyasladı. Kendi kafasından bir ampirik değere ulaştı. Benim için gerekli çelik konstrüksiyon bina hacmı ile çarptı. "Sana en az şu kadar çelik imalat gerekir. Kilosunu "malzeme artı fabrika işçiliği", 1$ üstünden piyasada yaptırırsın. Gerisini sen hallet", dedi.

Çelik konstrüksiyon bina iç hacmı (m3) ile binada kullanılacak çelik konstrüksiyon imalat ağırlığı (kg) arasında basit -lineer (doğrusal) bir ilişki varmıdır? Bunları bana anlattığı hesaplama süresi 15- 20-dakikayı geçmedi. Ben istediğim bir kaba maliyet değerini onun hesap mantığı ile aldım. Bina çelik maliyetini Lotus 1-2-3 hesap cetvelinde tek satır girdim. Referans olarak onun ismini yazdım. Teklifi verdik, uzun müzakerelerden sonra işi aldık, proje yönetimi sırasında bir sürü yanlışlarla karşılaştık. Tasarım yenilendi, ön tahminler değişti, piyasa fiyatları değişti.

Son fiyatlar ile- maliyetler başabaş geldi. Santrali işletmeye aldık, geçici kabulu yaptık. Müşteri memnun konuyu bitirdik. Çelik konstrüksiyon hesabı diğerleri kadar çok şaşmadı. Ancak proje yönetimi süresinde çok detaylı çelik konstrüksiyon kapalı bina tasarımı yaptığımız için ihtiyaç net olarak ortaya çıktı. Böyle bir ampirik hesaplama yöntemini bir daha kullanma gereği kalmadı. Daha sonra AutoCad ile tasarımı bilgisayar ortamına aldık. Projeden fazla kar etmedik, ama bilgi birikimi- yapılan tasarımlar- fiyatlamalar bizim entellektüel kapital hanemize geçti.

Şimdilerde bu konularda çalışan çok sayıda değerli mühendislerimiz var. Onlar çelik konstrüksiyon yapıların olası kg/m3 (ball-park) ampirik rakamlarını çoktandır biliyorlar. Piyasada çelik konstrüksiyon malzeme artı işçilik $/kg maliyetlerini işin içindeki uzman mühendisler tahmin edebiliyorlar. Çelik yapılarda herşey bilgisayar yazılımları ile (FrameCAD, Tekla, Oasys, AutoDesk, Steel vs.) kısa sürede detaylı hesaplanabiliyor. Google arama motoruna "Steel structures design software" yazın çok sayıda yazılım tanıtımı, ücretsiz deneme sürümleri ekrana geliyor.

Ankara- Muğla yolunda giderken, orta bir yerde fabrikanın yanından geçiyorum. Buhar kazanı bacasından hafif belli belirsiz duman çıkıyor. Bizim santral çalışıyor. Aradan onca yıl geçti. Benim dökümanlarda bütün bunlar hala duruyor. İşin son gerçekleşen icmalini bilgisayarda saklamışım. Geçenlerde proje teklif fiyatlaması önüme çıktı. Arkadaşımın kulaklarını çınlattım. Nerden nereye dedim.

Problemi ya hemen çözersin, çözemezsen zaman içinde bir ara mutlaka çözersin… Mühendislik işinde "yapamadım" diyerek, bırakmak yok. Okulda bize böyle öğrettiler.

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.


Prinkipo, 11/23/15

No comments: