Monday, July 08, 2013

Lizi Behmoaras ile kitaplari ustune sohbet, Buyukada AdaEvi

Lizi Behmoaras  ile kitapları üstüne sohbet
"Biyografi yazarı olmak... Ya da olmamak."
Büyükada AdaEvi 7 Temmuz 2013 Pazar günü saat 18:00 
adaevi.info@gmail.com  0216.382 5280

Değerli okurlarım,

Lizi hanımın annenannesinin babası Jak Samonol  (1870-1917) Osmanlı Musevisi, avukat- gazeteci, İttihat Terakki  sempatizanı, belki de üyesi. İlber Ortaylı'nın bir bilimsel toplantıda açıkladığı "tamim" belgesi üstünde imzası olan kişi. Torunlarına "tamim", hafızalarda kalmış birkaç sözlü hatıra, birkaç sararmış sepya fotoğraf bırakmış.

Değerli yazarımız Lizi hanım anne tarafından büyük dedesi Jak beyin artık uzak geçmişte kalmış hayatını yazmış. Mecburen çoğu kurgu bir biyografi ortaya çıkmış. Anneannesinin babasının hatıralarını  bir anlamda tekrar yaşama döndürmüş.

Büyükada Adaevi bahçesinde bir pazar akşamının serinliğinde 30 kadar dinleyici Lizi hanımın biyografi yazarlığı sürüvenini dinledik. Osmanlıda Millet kavramı, yeni haklar, kamu görevlisi olabilmek, bu haklar karşılığı yeni görevler, askerlik yapmak. Safarat toplum için Osmanlı devlet bünyesinde o güne kadar düşünülmemiş yeni fırsatlar, yeni haklar, görevler, yükümlülükler, yeni kavramlar.

Lizi hanım daha sonra bize Osmanlı "deli" doktoru, modern psikiyatrinin öncülerinden "Mazhar Osman"ı anlattı. Yeniliklere açık, çağının ve yaşadığı coğrafyanın insanı, toplumda "delilik" kavramı ile özdeşleşmiş, hakkında gerçek ve gerçekdışı çok sayıda hikayeler anlatılan bir efsane isim. 

Bu biyografi daha kolay. Çünkü anlatılan kişi arkasında çok sayıda yazılı akademik, Popüler makale bırakmış. Şu anda ABD'de yaşıyan torunlarının yazılı sözlü çok sayıda hatıra katkısı olmuş. Mazhar Osman, Kendisi ayrıca 30 yıl boyunca bir dergide her konuda periyodik makale yazmış.

"Delilik" iyileşir veya iyileşmez, ama bir hastalıktır, tedavi edilmesi gerekir, demiş ve ortaçağın korkutucu Toptaşı tımarhanesini, Bakırköy Akıl hastanesine taşımış.

Lizi  hanım çok kısa olarak "MazharOsman"ın çok eşliliği kendi hayatında sürdürmesine  değinmeden edemedi. Otuzlu yaşlardaki ilk eşini eski usul "boş ol" diyerek boşamasını ve sonra 14 yaşında bir genç kızı almasını, üstü kapalı eleştirdi. Bugünün ortamında bir anlamda istenmeyen hoş karşılanmayan bir durum, o dönemin şartlarında kimbilir genç kız için sosyal sigorta şemsiyesi olarak kabul edilebilen bir durumdu. Bugünün şartları normları  ile eskiyi değerlendirmek zor.

Üçüncü isim Moiz Kohen- Munis Tekinalp, ulus devlete ait olabilmek için ömür boyu uğraş veren önemli bir tarihi kişi. "Kemalist Devlet" için uğraş vermiş, avukat gazeteci. İroni  Varlık vergisine tabi olmasına kadar uzanıyor. 1942-43 yıllarında kendisinden istenen büyük vergiyi ödeyemediği için bir süre hapis yatmış. Çok detaylı güncelerine Lizi hanım ulaşmış ancak bilmece gibi. Gizlenme isteği ile güncelerin sahibi şifreli kodla yazmış günceleri, önce Fransızca, sonra eski harflerle Osmanlıca. Günün şartları öyle gerektirmiş.

Lizi hanımın son yazdığı biyografi, Osmanlı aristokrasisini önemli zengin güzel kadın yazarı "Suat Derviş".  Nazım Hikmet ona aşık. Bir şiiri bile var Suat Derviş için yazılmış. 1930'larda TKP üyesi, gazeteci, bağımsız ruhlu bir güzel kadın. Yazdığı romanlarda üstü kapalı kendisini anlatmış.

Lizi hanım biyografi yazmanın zorluklarını bize anlattı. Belge yetersizliği var. Eski yazı Osmanlıca basılı ve el yazısı okuma zorluğu, bunu iyi bilen bir başka kişinin yardımına ihtiyaç oluşu, onun ilgi alanına giden yolda yürüyüş zorunluluğu. Tarafsızlık, özel hayatın gizliliği, sırların açığa çıkması, bunların etik değerlendirilmesi, hepsi zor.

Lizi hanım kendisi günlük tutmuyor. Kendi  otobiyografisini yazmayı düşünmüyor. Sorduk, "bundan 100 sene sonra, torunlarınız sizin biyografinizi yazmak isteseler, onlar için ne yapıyorsunuz?", cevap verdi "elektronik ortamda çok sayıda email'lerim var, onları kullanabilirler", yetermi bilemem. Sosyal Media kullanmıyor, tweeter, facebook, linkedIn taradık, ismine rastlamadık.

Şu anda roman yazıyor, roman yazarken kendisini daha hür hissediyor, olay, kurgu, zaman, mekan herşey yazara kalmış, diyor. Biyografi yazarken herşey belli, yaşanan yaşam, yer mekan zaman belli. Siz boşlukları olsa- olsa böyle demiştir, böyle yapmıştır, diyerek dolduruyorsunuz, diyor. 

Biyografileri yazarken yurtdışına, Yunanistan'a, Selanik kentine seyahat yapmış. Belge toplamış. Biyografi kahramanlarının aileleri yakınları çocukları torunları ile ilişki kurmuş, sözlü hatıraları yazılı tarih haline getirmiş, muhteşem bir çalışma yapmış.

Lizi hanım ince, fit, hoş, alımlı, çok güzel, yaşından çok çok genç gösteren bir kadın. Vikipedia özgeçmişinde doğum tarihi yazıyor, inanmak zor. İyi eğitim almış, yazarlığa önce çeviriler ile başlamış, biyografi yazarlığı ile devam etmiş, şimdi roman yazıyor. 

Okul ve Aile geleneğinden gelen  Fransızca, İngilizce, İspanyolca bilgisi, ve arada bir nadiren kayan Safarat tonlama ile mükemmel Türkçesi bize seçkin eserler kazandırmış, kendisini AdaEvi Büyükada bahçesinde dinlemekten büyük mutluluk duyduk- duydum. 

Bu yaz Prinkipo Hristos tepesi yolu Kadıyoran yokuşu fakirhanede, yazdığı bütün kitapları, öncelikle biyografileri  okumak en önemli işim olacak.

En derin saygılarımla. Prinkipo, 8 Temmuz 2013

Sisypus of Prinkipo 
@energyanalyst_


No comments: