Monday, May 27, 2013

Elektrik Sektöründe Yatırımların Finansmanı



ODTÜ Mezunları Enerji Komitesi, “Elektrik Sektöründe Yatırımların Finansmanı” Paneli

TKB Proje Finansmanı Biriminden Esin Eren: TKB 95 adet yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projesine kredi verdi, toplam 1398 MW’lık gücü Türkiye’ye kazandırmış oldu”

EBRD Ankara Ofisinden Engin Göksu: “Türkiye’de 3 yıldır faaliyetteyiz. Sadece 2012’de 1 milyar Euro’ya yakın bir miktarda proje kredisi sağladık”…

Enerji Yatırım Danışmanı Cengiz Güneş: “Enerji sektöründe piyasa dışı mega projelerin dönemi.- Pazardaki fiyatlara göre hareket edecek projelerin işi gittikçe zorlaşıyor”…

ODTÜ Mezunlar Derneği (ODTÜMD) Enerji Komitesi tarafından, 25 Mayıs 2013 Cumartesi günü 1330-1600 saatleri arasında “Elektrik Sektöründe Yatırımların Finansmanı” konulu bir panel düzenlendi. Komisyon Üyesi E. Serhat Güney’in moderatörlüğünü yaptığı Panel’e; Türkiye Kalkınma Bankası’ndan (TKB) Esin Eren, EBRD Ankara Ofisi’nden Engin Göksu, Enerji Yatırım Danışmanı Cengiz Güneş ve Faik Çelik Holding Enerji Grup Direktörü Ercan Muti konuşmacı olarak katıldılar.
Türkiye Kalkınma Bankası Proje Finansmanı Biriminden Esin Eren:
Türkiye Kalkınma Bankası’nın (TKB) Proje Finansmanı bölümünden Esin Eren, bir devlet bankası olan TKB’nin sektörde proje finansmanı alanındaki faaliyetlerini anlattı. Eren, TKB olarak projelere yatırım dönemi ve işletme dönemi destekleri sağladıklarını belirterek, enerji alanında yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerini finanse ettiklerini belirtti. Avrupa Yatırım Bankası (AYB), Dünya Bankası (DB), İslam Kalkınma Bankası (İKB) ve Japon Kredi Kuruluşu JBIC gibi uluslararası kuruluşlardan yabancı kredileri projelerde kullandırdıklarını bildiren Eren, bu kuruluşların tümünün çevreye duyarlı kuruluşlar olduklarını vurgulayarak, projelere finansman desteği sağlarken, projelerin ekonomik sosyal ve çevresel boyutunu ele aldıklarını bildirdi.
Proje finansmanında teminat mektubu istediklerini kaydeden Eren, Türkiye’de proje finansmanı yapan herkesin bir şekilde teminat almak zorunda olduğunu ifade ederek, yatırımları desteklerken aslında “riski” desteklediklerini belirtti. Enerji projelerinde yüzde 25 düzeyinde özkaynağın yeterli olduğuna işaret eden Eren, TKB olarak kredi portföylerinin yüzde 54’ünün enerji sektöründeki projelerden oluştuğunu belirtti. TKB’nin 95 adet yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projesine kredi desteği verdiğini bildirerek, bunlarla toplam 1398 MW’lık gücü Türkiye’ye kazandırmış olduklarını belirtti.
TKB kredilerinin 7-10 yıllık uzun vadeli krediler olduğuna dikkat çeken Eren, dış kaynaklı kredilerle ilgili olarak da şu bilgileri verdi; “DB kredileri, yatırım tutarının en fazla %75’ine kadar verilen kredilerdir. Yenilenebilir enerji proje kredilerinde istenen özkaynak yüzde 15’dir. Enerji verimliliği projelerinde bu yüzde 15 olabilir. AYB kredilerinde ise 25 milyon Euro’ya kadar olan projelerin en fazla 5 milyon Euro’luk bölümü finanse edilir. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerinde 50 milyon Euro’luk projelere kadar 25 milyon Euro’ya kadar kredi verilir. İKB kredileri sabit faizlidir. JBIC kredilerinde şartlar DB kredilerine çok benzer. Değişken faizli krediler verir bu kuruluş.”
EBRD Proje Finansmanı Birimi, Ankara Ofisinden Engin Göksu:
EBRD Proje Finansmanı Birimi Ankara ofisinden Engin Göksu da, EBRD’nin Türkiye’de proje finansmanı faaliyetlerine 2009’da başladığını bildirdi. Ancak buna rağmen Türkiye’nin şimdiden Bankanın kredi portföyünde yüzde 6’ya ulaşmış olduğunu belirterek, 2012 yılında 1 milyar Euro’ya yakın bir miktarda proje kredisi sağlamış olduklarını ifade etti. 
Göksu, EBRD’nin çevreye duyarlı olduğunu, proje finansmanında çevre standardları ve ÇED raporlarını dikkate aldıklarını belirtti. Proje finansmanında ayrıca öz sermayeye de baktıklarını bildiren Göksu, projelere yüzde 35’e kadar ortak olabildiklerini de ekledi. Proje kredilerinde faiz oranlarının sabit ve değişken olabildiğine işaret eden Göksu, TL ve Dolar bazında kredi verebildiklerini kaydetti. EBRD olarak şimdiye kadar (Enerjisa’nın) Bares Res Projesi’nde ve GDF Suez’e ait İzgaz’ın devrinde finansman desteği sağladıklarını, ayrıca SEDAŞ’ın özelleştirmesinde finansör olduklarını kaydetti. Göksu, son olarak, 5 milyon Euro’ya kadar kredi verdikleri TurSEFF, 10 milyon Euro’ya kadar kredi verdikleri midSEFF kredi programları bulunduğundan ve ayrıca küçük işletmeler için sürdürülebilir destek altyapısı olduğundan bahsetti.
Enerji Yatırım Danışmanı Cengiz Güneş:
Enerji Yatırım Danışmanı Cengiz Güneş, Türkiye’de yatırımlarda alınacak riskler kapsamında “regulasyon riski”nden söz edilebileceğini, mevzuat düzenlemelerinin bir yatırım süresince değişebildiğine dikkat çekti. Cengiz, Türkiye’de elektrik sektöründeki yatırımcıların profiline bakıldığında, daha çok inşaat sektöründen gelen yatırımcıların yatırım yaptığına işaret etti. Ayrıca, daha önce 3096 sayılı kanunla otoprodüktör yatırımları yapan yatırımcıların da bir süre sonra bu yatırımlarını genişleterek elektrik sektöründe yatırımcılara dönüştüklerini söyledi.  Yatırımcılarda özkaynak kullanma riskinin az olduğunu belirten Güneş, ortaklık kültürünün zayıf olduğunu, kısa vadeli öngörülerle ve güçlü siyasi bağlarla hareket edildiğini ifade etti. Türkiye’de elektrik sektörüne giren yabancı yatırımcıların da genelde güçlü yerli yatırımcılarla ortaklıklar kurarak yatırım yaptıklarına işaret etti. Proje finansmanlarını ise daha çok yerli bankaların sağladığını belirten Güneş, bankaların halen sektörü anlama sürecinde olduklarını ifade etti.
6446 sayılı yeni Elektrik Piyasası Kanunu ve EPDK’nın yeni yönetmeliği ile birilikte getirilen önlisans uygulamasından sonra, 143.000 MW’lık proje stokundan 13.000 MW’lık projenin geri çekilmiş olduğunu belirten Güneş, buna göre, Akkuyu Nükleer Santral Projesi hariç tutulduğunda halen yaklaşık 12.500 MW’lık projenin finansmanının sağlanması gerektiğine işaret etti. Yığılmış proje stokunun elenemediğini söyleyen Güneş, yeni yasanın amacına ulaşmadığının görüldüğünü ifade etti. EPDK’nın ilerleme raporlarının Ocak verilerine göre ise, projelerin yüzde 25’inin ilerlemesinin yüzde 20’nin altında olduğuna işaret eden Güneş, proje finansmanı sağlanamamış çok büyük bir proje stoku olduğunu vurguladı. “Türkiye’deki piyasaya piyasa demek çok zordur” diyen Güneş, proje finansmanında fiyatın çok önemli olduğunu, proje geliştirilirken sinyal fiyattan yola çıkıldığını, Türkiye’de ise sinyal fiyat olmadığını kaydetti.
Güneş, son olarak, Türkiye’de enerji sektöründe son dönemde nükleer santral projeleri ve Afşin Elbistan kömür Sahalarının Değerlendirilmesi Projesi gibi piyasa dışı mega projelerin gündeme geldiğini hatırlatarak, pazardaki fiyatlara göre hareket edecek projelerin işinin gittikçe zorlaştığını vurguladı. Güneş, finansörler için öncelikli projeler sıralamasını şöyle belirtti, hazine garantili projeler, alım garantisine sahip projeler, referans fiyatlı projeler, özelleştirme projeleri ve pazar için projeler.

Kaynak. TebaHaber, Ankara

No comments: