Sunday, November 06, 2022
Babalar
Babalar ölünce çocuklar çabuk büyür.
Babamın babası (dedem) Mülazımı Sani (üsteğmen) Abdullah bey 1890 yılında Eğirdir’de doğmuş, ısparta rüştiyesini (ortaokulunu) bitirdikten sonra 15-16 yaşlarında orduya katılmış, Arabistan’da Hicaz’da Filistin’de savaşmış, mütareke döneminde Üsküdar jandarma karakol komutanlığı yapmış, sonra istiklal savaşında Sakarya’da kasığından mermi yarası almış, 1922’de izmir’e giren suvariler arasındaymış. Muharip gazi olarak İstiklal madalyası almış, Keçiborlu jandarma komutanı iken talihsiz bir olaya karışıp askerlikten ayrılmak zorunda kalmış. Daha sonraki hayatı savaş stresini (pwts) gidermek için sığındığı alkol bağımlılığı ile geçmiş. Arab ülkelerinde öğrendiği günlük Arapça ile çevrede cerre çıkmış, yakın köylerde gezici hocalık imamlık yapmış. Eğirdir’de 1944 yılında alkole bağlı hastalıktan hayata veda etmiş.
Babaannemin babası Rafi bey, 1913 Balkan savaşında Edirne siperlerinde genç yaşta şehit olmuş. Babaannem, doğarken annesini kaybetmiş, Rafi beyin kaybı ile hayatta yapayanlız kalmış. Rafi beyin ikinci eşi İnci hala, genç babaannemi kardeşi Abdullah beyle evlendirmiş. Babaannem Hacı Zeynep hanımın tüm ömrü halı tezgahında karın tokluğuna halı dokuyarak geçmiş.
1880’ler doğumlu Annemin babası (dedem) Abdülkadir bey, istanbul Aksaray mahkemesi katibi imiş. 1930e’larda kalp krizinden hayata veda etmiş.
Babam ismail bey babasız parasız korunaksız zor şartlarda okumuş, Antalya lisesinden sonra en ucuz posta treni biletini zor denkleştirip Ankara’ya gelmiş, o yıılarda yeni açılan Ankara Hukuk fakültesine parasız yatılı girip, başarı ile bitirmiş, daha sonra yargıç olmuş. Üniversite yıllarında yazdığı romantik tonlu günlükler, halamoğlu kuzen tarafından ödünç alınıp geri verilmeyince son yıllarda yeniden anılarını yazdı, kendisinin daha güncel gerçekçi ve olgunluk anlatımı oldu.
Hafızamı zorluyorum, fark ettim dedelerim hakkında ne kadar az şey biliyorum. Geçmişi hatırlamak istemediler, zor günleri zor zamanları unutmak istediler. Bize zor acılı zamanları anlatmadılar. Dedelerim kısa yaşadılar, erken yaşlarda öldüler, geride bıraktıkları dul eşleri ve yetim çocukları zor zamanlar yaşadılar,
Babalar ölünce çocuklar çabuk büyüdüler. Bu coğrafyanın kaderiydi, kötü idarenin sonuçlarına katlanmak zorunda kaldılar. Annem babam erken cumhuriyet Türkiye’sinin çocuklarıydı, babalarını erken kaybettiler, yeni kurulan cumhuriyet onlara babalık yaptı, çok çalıştılar, çocukları için herşeyin en iyisini istediler ellerinden gelen herşeyi çocuklarına verdiler. Onlara çok şey borçluyuz.
Ankara 25 Ekim 2022
Haluk Direskeneli, 1973 yılında ODTÜ Makina Mühendisliği`ni bitirdi. Mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD-Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalıştı. Bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık yaptı. Makina Mühendisleri Odası ve ODTÜ Mezunları Derneği`nin enerji komisyonları üyesidir.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment