Ortaokul lise dönemlerinize dönün, veya çocuklarınızın o dönemini hatırlayın.
O dönemdeki yabancı öğretmenleri hatırlamaya çalışın. İngiltere'nin Amerika'nın prestijli okullarından mezun olan yeni mezunlar kamu kurumları ve özel sektör şirketleri tarafından kapışılırlar. Onlar tarafından makbul görülmeyenler denizaşırı ülkelerde kendilerine yer -iş ararlar. Denizaşırı ülkelerdeki işleri kabul eden- razı olanlarda ortak özellik neydi? Bu insanlar iyi eğitim almışlardı, ama herhangi bir farklı özellikleri nedeniyle ana kıtada kendi yurtlarında iş bulamıyorlardı. Çünkü aykırı insanlardı, azınlık arasındaydılar, farklı düşünüyor, farklı davranıyorlar, farklı yaşam sürmek istiyorlardı. Kendi ana vatanlarında bulamadıkları özgürlüğü denizaşırı ülkelerde arıyorlardı.
Bunlara sadece okullarda değil elçiliklerde de rastlarsınız.
Siyahlar, muhalifler, gayler, entellektüeller, daha sonra ünlenmiş yazarlar çoktur.
Yazar Arthur Huxley SriLanka'da, yazar George Orwell Burma'da yaşamış.
Robert koleji ve Boğaziçi üniversitesinde çok sayıda yabancı yazar, düşünür, akademisyen ders verdi, öğrencilerin düşün yapısını etkiledi.
Benim ingilizce öğretmenim Mr Robinson siyah Amerikalı idi, Amerika'da bulamadığı özgürlüğü Türkiye'de bulmuştu. Burda insanlar ona eşit muamele ediyorlar, renk farkını görmüyorlardı. Ted ingilizce öğretmeni Mr. Tikfur, muhteşem diksiyonu ile ders verirdi, daha sonra Bilkent üniversitesine geçti, klasik müzik ve opera hayranı idi.
Benim ingiliz genel müdürüm Jeffrey Green, çalıştığı Amerikan şirketlerinde ezilmiş, emekliliğine yakın Türkiye'ye daha etkin görevle biraz da kafasını dinlemeye gelmişti.
Odtü Makina'da okurken çok sayıda yabancı hocam oldu. Konularına hakimdiler, bilgileri derin ve etkindi, sorulara net cevap verirlerdi.
İkinci dünya savaşı öncesinde Hitler Almanya'sından kaçan Alman akademisyenleri hatırlayalım, Türkiye onlar sayesinde inanılmaz bir eğitim kalitesine sahip oldu.
Bu insanlar bize geldiler, kendi açık serbest fikirlerini görüşlerini derslerinde- işlerinde beyan ettiler, keyiflerine göre yaşadılar, yabancı dille eğitim yapan okulların öğrencileri ister istemez onlardan fikirsel olarak etkilendiler, burda okuyan çocuklar daha liberal açık hür düşünce yapısına sahip oldular. Bu durum bizde ted, robert, tevfik fikret, fransız charles deGaulle, Alman, Avusturya liselerinde, odtü boğaziçi üniversitelerinde görüldü. Barış gönüllüleri geldiler, Amerikalı kimdir, nedir, ne düşünür? Öğrendik. Hepsi dönüşlerinde kaldıkları ülkeler hakkında raporlar, makaleler hatıratlar romanlar yazdılar. İyi oldu, bizim gibi bilinmez ülkeleri dünyaya açtılar, daha bilinir yaptılar.
Şimdi eğitim yapısı değişti, normal lise eğitimi kalmadı, yabancı dille eğitim masrafları çok zorlaştı, parasız eğitimde dini eğitim ağırlık kazandı, normal liselere yeni tayinler yapılmaz oldu, özel okulların yıllık öğrenci ücretleri inanılmaz- ulaşılmaz seviyelere çıktı.
İnsanlar çocuklarının eğitimi için ciddi ciddi yurtdışına göç etmeyi düşünür hale geldiler. Ankara Ted ana okulunun 2019 için yıllık ücreti 71,200₺. Bilkent Blis, odtü orta öğrenim okullarının yıllık fiyatları çok fazla. İstanbul özel okullarının yıllık ücretleri daha fazla. Önümüzdeki yıl yabancı dille eğitim yapan özel okullarda yabancı öğretmen sayısında azaltmaya gideceklermiş. Türk hocalar ortalama ayda 10bin₺, yabancı hocalar 20b₺ alıyorlarmış. Yabancı öğretmeni olmayan yabancı dille eğitim yaptığını söyleyen özel okullar bu konuda ne kadar ciddi eğitim yapabilirler bilemiyorum.
Matematik seçmeli, din dersi zorunlu olacakmış, bizim zamanımızda tam tersi idi.
S400 alsak ne yapacağız bilemiyoruz, F35'leri almayı unutun, çünkü vermeyecekler, Akkuyu nükleer santral temelinde çatlak var, uçaklar rüzgar sertleşince istanbul yeni havalimanına inemiyorlar, oraya sanki bir havalimanı değil nerdeyse bir büyük Avm yapıldı. Yedek pist yok, meteoroloji radarı yok, yürüme bantları yok. Metro yok.
bütün bu problemler için çözüm üretecek eğitimli sorgulayıcı genç kuşaklar yok,
onlara çözüm odaklı insanlar yetiştirecek eğitim sistemimiz yok, olacağı da yok.
Sizin tecrübeniz nedir? Kendiniz çocuklarınız torunlarınız nasıl eğitim aldılar? Alıyorlar?
İlerde bizi nasıl bir eğitim sistemi bekliyor dersiniz?
Seksen milyonluk bu ülke nereye gidiyor? Daha ne kadar gidecek?
Ankara 22-Mayıs 2019
No comments:
Post a Comment