Köylere okuma odaları, 1957-1963
Genç Kadastro Hakimi İsmail bey, 1957 yılında Kırıkkale ilçesine tayin oldu. Devamlı arazide çalışma gereği vardı. Adliyede kimse kadastro görevini üstlenmek, Günlük harcırah verilmesine rağmen, Adliye salonlarının sıcak rahatlığından kimse uzaklaşmak istemiyordu. Hakim İsmail bey kadastro hakimliğini üstlendi. Hakim, katip, mübaşir ve şöför hergün araziye çıktılar, tapu kadastro itilaflarını sonuçlandırmak için çalıştılar.
Yazın sıcağında, kışın soğuğunda tüm gün hep yollarda arazide idiler. Çok sayıda uzak köye gittiler. Araziyi yerinde görerek, çevrede çalışanların şahitliği ve bilirkişiliği ile davaları sonuçlandırdılar. Çoğu köyde okul yoktu, okuma- yazma bilen yoktu. Askerde okuma yazma öğrenmiş olanların okuyabileceği kitap dergi köyde yoktu. Kırsal insanımız için okumak yazmak ulaşılmaz bir lükstü.
Hakim ismail bey, köy muhtarlarından boş birer oda istedi. Buraları okuma odası yaptı. Buralar için kendi imkanları ile kitap topladı. Önce evdeki kitaplar verildi. Sonra eş dost arkadaş kitapları toplandı. Kırıkkale ilk orta lise okul ortamlarından okunmuş bitmiş kitapları okuma odalarına bağışlamalarını rica etti. Ulusal gazete köşe yazarlarına mektup yazdı, kitap bağışı için yardım istedi, bu mektupların bazıları gazetelerde yer buldu, okuma odaları için büyük şehirlerden kitap bağışları gelmeye başladı.
O zamanlar siyaset bugünkü kadar sert hoyrat acımasız değildi. Kitaplar basit çocuk romanlarıydı, Türk yazarlarının gülmece ve duygusal eserleriydi
İnsanlar kitap okuduktan sonra onu rafa koyuyorlar, bir daha ellerine almıyorlar. Ama kitaplarından ayrılmak, onu bir köy okuma odasına bağışlamak akıllarına gelmiyordu.
Bu kitaplar okuma odalarına kadastro hakimliği cipi arkasında keşif için çıkılan günü birlik yolculuklarda taşındı. Okuma odalarına basit raflar, masalar kondu. Çocuklar öğrenciler, yetişkinler burda okuma fırsatı buldular. Bu yapılanlar hiçbir yerde yayınlanmadı, haber olmadı, teşvik edilmedi.
Hakim ismail bey, bu yaptığı gönüllü işi, kendisini Ankara Hukuk Fakültesinde parasız yatılı okutan milletine ülkesine bir geri ödeme olarak gördü, karşılık beklemedi.
Köy insanımız önüne gelen bu fırsatın değerini hiçbir zaman bilmedi, anlamadı.
Hakim ismail bey 1963 yılında Kırıkkale'den ayrıldı. Arkasında otuza yakın köy okuma odası bıraktı. Bu okuma odaları zaman içinde kendi haline terkedildi, kitaplar dağıldı, kapandı, muhtarların evrak deposu haline geldi.
Köy okullarının öğretmenleri okullarında okuma odaları açıyorlardı. Ancak bir kadastro hakiminin bu işi yapması alışılmışın dışındaydı, ilk ve herhalde tek örnek olarak kaldı.
Sonra emekli oldu, eşi emekli Türkçe Edebiyat öğretmeni Hadiye hanım ile Caddebostan'da yaşıyor. En büyük keyfi hala kitap okumak, tv haberlerini izlemek, radyoda klasik müzik dinlemek, CKM etkinliklerine katılmak.
Kentsel dönüşümde eski evinden taşınmak zorunda kalınca, kütüphanesinde biriken yüzlerce kitabı Kuzguncuk'ta güvendiği bir sahaf hanıma verdi.
Bu okuma odaları yıllar öncesinde kaldı. Okuma odalarının açılışında çekilen siyah-beyaz sepya fotoğraflar duruyor. Emekli Hakim ismail bey, okuma odaları serüvenini keyifli bir akşam yemeğinde, yarım bardak kırmızı eşliğinde büyük oğluna anlattı.
Caddebostan, 31-Ağustos 2018
No comments:
Post a Comment