Değerli
Okurlarım,
Günümüzde
enerji
sektörümüzün en önemli projeleri "Afşin Elbistan"
projeleridir. Türkiye linyit kaynaklarının nerdeyse yarısı
Afşin- Elbistan’dadır. Elbistan ovasında A ve B gurubu olarak
her biri yaklaşık 1400 MWe kapasiteli yerli Elbistan kömürünü
yakan çok büyük kapasiteli termik santraller kurulmuştur.
Ortada
yakılması çok zor bir yakıt vardır. Mevcut yerli yakıtın
ortalama kalorifik değeri çok düşüktür. Alt ısıl değeri
1150 kcal/kg’dır. İçinde ortalama %55 nem, %20 kül, %1,5-4
arası kükürt vardır. Kömür yüzeyden
70-100 metre aşağıdadır. Damar ortalaması 40 metre olup zaman
zaman 80 metreye ulaştığı yerler vardır.
Sahadaki
görünür,
varlığı ispatlanmış kömür ekonomik olarak 450 milyon ton ham
petrole eş değerdedir. Bugünkü para ile tahminen 400 milyar US
Dolar'lık bir değerdir.
Afşin-A santralinde orijinal tedarikçisi Alman BBC ve Fransız Alstom olan 3x 340 MWe ve 1x335 MWe toplam 1355 MWe kurulu güçte buhar türbin- jeneratörü ve onları besleyen 1020 ton/saat buhar çıkış kapasiteli 154 bar 535C buhar üreten Alman VKW- Babcock- Steinmüller tasarımı buhar jeneratörü bulunmaktadır.
Afşin-B
termik santralinde ise 4 adet
x 360 MWe (403 kVA) kurulu güçte Japon Mitsubishi türbin
jeneratörü ve onları besleyen 167 bar 540C 1037 ton/ saat buhar
kapasiteli Alman Babcock Borsig tasarımı buhar jeneratörü
bulunur.
Afşin
Elbistan A santrali projelendirme kapasitesinde geçici kabulden
sonra nerdeyse hiç çalışamamıştır. Dünya Bankası raporlarına
göre uzun süredir aşırı fueloil yedeklemesi ile yaklaşık 500
MWe civarında devamlı azami yükte üretim yapabilmiştir.
A
ve B ünitelerinde indirekt (dolaylı- dolaşmalı) yanma sistemi
uygulanıyor. Ticari- piyasa adı “Brüden filtresi” olan bu
sistem ile buhar kazanı zemininde bulunan kömür değirmenlerinde
pülverize edilen – yani toz haline getirilen- ham kömürün
yaklaşık 1/3'ü Brüden filtrelerden geçirilerek
susuzlaştırılıyor. Kömür tozu, filtre elektrotları ile
tutuluyor. Susuzlaştırılan
kömür bir nevi yardımcı yakıt vazifesi görür ve brüden
yakıcıları vasıtasıyla kazana beslenir. Kömür içindeki nem
(su) in bir kısmı brüden filtrelerden, diğer kısmıda yanma
sonrası baca gazından atmosfere atılır. Daha
sonra kurumuş kömür (1/3’ü) kazanın alt ve orta noktalarından
iki adet brüden yakıcıları ile geri kalan nemli kömür (2/3’ü)
de dört ayrı noktadan yakıcılar vasıtasıyla kazana beslenir.
Piyasada
mevcut termik santral yazılımlarına, bu kömür analizlerini
girin, pülverize kömür kullanımı konusunda uyarı mesajı
alırsınız. Yazılımlar, ayrı kurutma yolu ile nemin
azaltılmasını, mutlaka ısıl değer yükseltilmesini veya CFB
/ IGCC uygulamalarının daha uygun olacağı uyarılarını
verirler. CFB Circulating Fluid Bed/ “Dolaşımlı Akışkan yatak”
veya “IGCC Intergrated Gasification Combined Cycle”/ yani
“Entegre gazlaştırma kombine çevrim” sistemleri uygulanmalı-
diyorlar.
Bundan
20 yıl önce direkt veya dolaylı pülverize yakma sisteminden başka
çözüm yoktu. Şimdi başka iki denenmiş çözüm ortaya çıktı.
Bunlar henüz Afşin-Elbistan’a uygulanmadı.
Mevcut
uygulanabilir indirekt- dolaylı "Pulverize kömür"
sistemi ile devamlı çalışabilmesi için kömür kalorifik
kalitesi yükseltilmeli, yanmayan maddelerden temizlenmeli-
ayıklanmalı- su/nem/ rutubet oranı azaltılmalı. Bunların hepsi
yapılabilir.
Mevcut
Afşin- Elbistan kömürü, buhar kazanlarına gönderilmeden önce,
sahada kalorifik olarak zenginleştirilmeli, yanmaz maddelerden
temizlenmeli, hatta içindeki su oranı düşürülmeli. Bunlar
yapılmayacak şeyler değil.
Geçtiğimiz
yıllarda Türkiye kendi yeraltı kömür kaynaklarını yeterince
kullanamadı. Elektrik üretiminde çok büyük oranda ithal yakıt,
özellikle doğalgaz harcandı. Öte yandan Afşin Elbistan Sahasında
çok büyük ancak zor bir yerli kömür rezervi
bizleri bekliyor.
Sürdürülebilir,
çevre ile uyumlu ve sosyal etkilerini de düşünerek ekonomiye
kazandırmak gerekir. Ancak bugünkü piyasa mantığı ile bu
zordur. Master Proje hazırlanması, Elbistan yöresinin tümü için
Havza planlanması yapılması gerekir.
Afşin-
Elbistan havzasındaki kömürleşmenin benzeri çok geniş bir
alanda görülmektedir. Mevcut bilgilere göre bu alan, Sivas kangal
linyit sahasından başlar, tüm Afşin Elbistan kömür
havzasını, Adana Tufanbeyli ve hatta son zamanlarda geliştirilen
Konya Karapınar kömür sahalarını içine alır.
Havza
planlaması, yörenin tümü ile tüm etkili faktörler ele alınarak
yapılmalıdır. Burada kamunun mutlaka devreye girmesi gerekir.
Özel sektör
tek başına yapamaz. Bu büyüklükte kamulaştırma yapamaz.
Yeniden iskân yapamaz.
Nehir
yatağının değişmesi, yeni barajların yapılması, kül barajı
yapılması, yeni iletim hatlarının yapılması özel sektör
imkânları
ile çok zordur, finansmanı ayrı zordur.
Santrallerin
yapılmasının hemen ardından özelleştirilmesi doğru değildir.
Kamunun planlama, hazırlık ve yapımında/ hatta bir süre
işletmesinde ortak olacağı bir yeni model ile yeni Termik
Santrallerin yapılması şarttır.
Afşin
Elbistan B Santrali’nin
Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu, Afşin A Termik
Santrali’ne baca gazı desülfürizasyon (Flue Gas Desuphurization-
FGD) yapılması şartı ile alınmıştır. Bu süre 2012 yılında
bitti ve FGD olmadığı için 2017'ye uzatılması yapıldı.
Afşin
Elbistan sahasında hava kalitesi sınır değeri sorun olmuştur.
Yeni yapılması hedeflenen 3x 1400 MW'lık yeni Termik Santraller,
artık hava kalitesi uygun olmayan bu bölgenin dışına yapılacak.
Ön ÇED çalışmaları başlatıldı.
Fizibilite
çalışmalarında
sahaların kullanılması için mevcut iki nehirde derivasyon
yapılması, nehir yatağının değiştirilmesi ve soğutma suyu
için yeni baraj yapılması gereği vardır.
Afşin-
A Santrali’nin gerekli rehabilitasyon/ çevre yatırımları için
yapılacak harcama artık gereksizdir. A Santralı tümden
kapatılmalı ve hurda olarak satılmalıdır. A santralinin
işletilmesi ile ilgili bir özel firma ile olan mevcut hukuki
sorunlar bir an önce çözülmelidir.
Elbistan-
D sahasında höyük var, SİT alanı ilan edildi ve termik santral
projeleri durdu.
Şubat
2011'de meydana gelen heyelan dolayısıyla
Çöllolar kömür sahası kapalı. Her iki santrale kömür şu anda
Kışlaköy sahasından veriliyor.
Şubat
2013 içinde Afşin-B rutin bakım esnasında 2. ünite kömür
kurutma “Brüden” kısmında biriken kuru kömürün yanması
sonucu yangın çıktı, yangın kısa zamanda söndürüldü,
yeniden onarıma girildi.
Planlanan
Elbistan C ve E
Kömür Sahaları için alt yapı hizmetlerinin kamu tarafından
yapılması gerekir. Kömür sahası üstünde mevcut iki kasabanın
ve çok sayıda köy yerleşim yerinin başka yere taşınması,
burada yaşayan insanlarımızın mağdur edilmeden yeni/ uygun
/yakın yerlere iskânlarının yapılması gerekir. Bunları ancak
kamu yapar/ yapabilir.
Elbistan
Sahasındaki 5 milyar tonluk rezerv ile yeni toplam 3x 1400 MW'lık
Santral yapılabilir. Yatırım seçenekleri olarak önümüzde,
rödovans/ uzun dönem kiralama, kömür sahasının santral yapımı
şartı ile 30-yıl süreli devri, kamunun yatırımı yapmasının
ardından uzun dönemde özelleştirilmesi, Public Private
Partnership (PPP), Yap-İşlet (Yİ) ve Yap-İşlet-Devret (YİD)
modelleri vardır.
Eğer
1 metreküp/ ton kömür için 1,7 US Dolar, örtü kömür
kaldırması/ toprak örtü dekupaj
için 4,25 Dolar harcarsak, toplam yaklaşık ton başına 7-8 US
Dolar’a kömür üretilebilir. EÜAŞ 2006 yılı sunumunda ton
başına santral teslimi kömür fiyatı 7.8 USD belirtmiştir.
Tüm
amortisman, randıman, servis, bakım/onarım/ giderleri ile kWh
başına 6.0 -7.0 UScent civarında maliyet oluşabilir. 1400 MWe lık
(4 üniteden oluşan) her bir santral için herhalde oluşacak 2
milyar Dolar fiyatlı yatırım bugünkü piyasa fiyatları ile
kendini tahminen 7-8 yıl içinde geri öder. Bu geri ödeme süresi
bugünkü piyasa şartlarında makul sayılır.
Afşin
A Termik Santrali’ne yönelik rehabilitasyon ihalesi uzun zamandır
sonuçlandırılamadı. 280 milyon Euro’luk Dünya Bankası kredisi
iptal edildi. Mevcut kamu ihale modeli ile böyle büyük ihaleler
yapılamıyor. Redovans (imtiyaz payı/veya üretim işletme hakkı
payı) ihale yöntemi Afşin Elbistan için başarılı olmuyor.
Saha'da
yapılacak santrallerde “dolaşımlı akışkan yatak”
(Circulating Fluid Bed- CFB) veya “pulverize dolaylı yanma”
(Pulverized Coal Indirect Firing) kazan teknolojisinin
kullanılabilir. Ancak çok nemli alkaliler içeren kömürün,
pülverize ve akışkan yatak teknolojisinde
450 MWe ve üstü yüksek kapasiteli ünitelerde kullanılması
oldukça zor.
Yatırımı
özel sektörün yapması çok zor, çünkü yatırımın üst
bütçe sınırı nerdeyse yok. Afşin- A Santralinde hala
desülfürizasyon (FGD) yok. Koymaya imkân yok. Toz filtreleri (ESP)
küçük/ yetersiz/ çoğu zaman devre dışı durumda. Soğutma suyu
temin sorunu var.
Kullanma/
Soğutma Suyu Çevre Belediyelerimiz, çevre insanımız için de
lazımdır. Tüm suyu termik santral kullanırsa, çevre insanı
ev-içi temizlenme için hangi suyu kullanacak? Bundan sonra, çok
gerekli kullanım dışında termik santral soğutma sistemi için
kuru tip soğutma kuleleri yapmak gerek.
Yatırım
için Kamu-Özel Sektör Ortaklığı (PPP) Modelinin geliştirilmesi
gerekir. Önemli bir ortak değer yer altındadır. Zaman içinde
değerlendirilmesi gerekir. Şu ana kadar çok sayıda yerli- yabancı
yatırımcı gurubu sahada “ön değerlendirme” (Due-diligence)
ve “ön yapılabilirlik” (Pre-feasibility) çalışmaları
yapıyor.
Daha
önce EÜAŞ yeni sahaların değerlendirilebilmesi ve yatırımcıların
kolay finans bulabilmeleri için “bankable”- yani “finans
verilebilir” raporu hazırlanması için uluslararası danışmanlık
ihalesine çıktı. İhaleyi ABD menşeli
“Bain & Company aldı.” Raporlar hazırlandı teslim edildi.
Her
ülke kendi yerel yakıtı- yerel kömürü için, kendi termik
santrallerini, kendi yerel şirketlerinin liderliğinde / ve kendi
finansman kuruluşları ile
kurmak zorundadır. Bu iş yabancı uzmanlara/ yabancı firmalara
bırakılmayacak derecede önemlidir.
Yeni
santrallerde yeni geliştirilen temiz kömür teknolojileri
uygulanabilir. CCS, IGCC, Oxy-firing, yeraltı gazlaştırma
teknolojileri uygulanabilir. Öte yandan Gazlaştırma Reaktörleri
sahada monte etmenin mümkün olmaması nedeniyle gazlaştırma
teknolojisinde 300 MW’ın üzerinde Santral yapılması bugün için
zordur.
Proje
ile ilgili yatırımcı guruplar olarak, Güney Kore SK, AbuDhabi
Taqa, Japon MHI ve Çin Harbin gurupları ortaya çıktılar. Her
biri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ile ön anlaşma/
ilgi beyanı/ niyet mektubu benzeri dokümanlar imzaladılar.
Daha
önce alınan kredilerde Devlet/ Hazine garantisi vardı. Bugün
artık uygulanmıyor. Bugün en popüler finansman, “Geri
Dönüşümsüz/ Proje kefaletli, (non-recourse)” finansman
uygulamasıdır. Bu modelde projenin ömrü ve giderlerinin
hesaplanması ile kurulan şirkete kredi verilir, böylece
sponsorların kendi bütçeleri projeden etkilenmez.
"Geri
dönüşümsüz/ Proje Kefaletli, (non-recourse)" finansman
yöntemi, kredinin geri ödenmesinde yatırımcının ayrıca şirket/
corporate kefaleti vermediği, proje üretim gelirinin kefalet /
karşı garanti olarak yeterli görüldüğü bir ticari/ piyasa
uyumlu proje finans yöntemidir. Ticari/ piyasa proje kredisi
alacaksanız, ticari davranacaksınız. Eğer hükümetler arası
proje devri yapıyorsanız bu ticari olmaktan çıkar, siyasi olur.
Siyasi krediler gerekir. Uzun dönemli siyasi krediler zordur. Proje
kontrolü zordur. Tasarım güvenliği yoktur.
Sigara
içerken
aynı zamanda iPhone telefonla konuşan ve yüksek topuklu ayakkabı
ile otomobil kullanan bir genç hanımın risk algısı ile tecrübeli
bir taksi şoförünün risk algısıfarklıdır. Aynı şekilde
konuyu bilmeden risk alan yatırımcı ile bilen arasında da risk
algılaması farklıdır. İlklerin risk algılaması düşük,
ikincilerin yüksek olabilir.
Bunlar
benim düşündüklerim, benim doğrularım. Bunların sizin
doğrularınız olması şart değil, gerekli değil. Burada piyasa
dinamikleri ile ilgili anlattıklarım matematik değil, fizik değil.
Piyasanın doğruları, zamana, yere, kişiye göre değişir.
En
derin saygılarımla.
HalukDireskeneli@gmail.com,
Muenchen, Deutschland
Haluk
Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı
ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak
termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif,
satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar
termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya,
mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere
danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji
komisyonları üyesidir.
2013-03-08
No comments:
Post a Comment