Ankara
Opera Bale Sahnesinde #Zorba
Yunanlı
besteci Mikis Theodorakis'in "Zorba" isimli Balesi, Ankara
Devlet Opera ve Balesi tarafından yeni sezonda tekrar
sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Dünyaca ünlü İtalyan
koreograf Lorca Massine ve yardımcısı Polonyalı koreograf Anna
Krzyskowa tarafından ortak çalışmayla sahneye konan eser, ilk kez
24-25 Temmuz’da Bodrum Bale Festivali’nde sahnelendi. Daha sonra
7 Ekim Cumartesi gecesi Ankara’da başladı. İlk gece ordaydık.
Ankara'da
ilk gece sahnelenmesinde Zorba (Burak Kayıhan), John (Eren Keleş),
Marina (Mine İzgi), Manolioes (İlhan Durgut), Madame Hortance
(Sanem Subaygil) karakterleri, Solist (Ferda Yetişer), Şef Bujor
Hoinic yönetiminde orkestra ve koro eşliğinde muhteşem bir
sahneleme gerçekleştirdiler. Dekor Kostüm (Gürcan Kubilay) makul
göze batmayan kullanışlı güzel bir çalışma yapmış. Grafik
ağırlıklı pano dekor hoş bir kullanım olmuş.
Eserde
‘Zorba’ rolünde Burak Kayıhan var. Daha önceki yıllarda da
Zorba karakteriyle sahne alan Burak Kayıhan, yeni Zorba’da çok
daha oturmuş bir karakter izliyor. Marina (Mine İzgi), rolünde
belirli geleneksel kalıplara sıkışmış, yabancı birine aşık
olmuş ve sonrasında linç edilmiş trajik bir karakteri oynuyor.
Zorba’yla yakın arkadaş olan, sevdikleri kadınları kaybetmeleri
nedeniyle aynı kaderi paylaşan Eren Keleş, John karakterine hayat
veriyor.
Kısa
konu özetini verelim. Küçük bir Yunan kasabasına John isimli bir
Amerikalı gelir. Etkilendiği ve parçası olmak istediği yerel
geleneklerin cazibesine kapılarak güzel bir dul olan Marina'ya aşık
olur. Güzel Marina'dan karşılık bulur. Üstelik Marina, köyün
yakışıklı delikanlısının aşkını da yok saymıştır.
Yabancı birine aşık olduğu için Marina'ya köylüler karşı
çıkar. Ancak John ile Marina'ya, John'un dostu bilge Zorba sahip
çıkar. Çift, kimsesi olmayan, ancak güçlü ve özgür bir adam
olan Zorba'nın sayesinde aşklarını yaşama fırsatı bulurlar.
Köylüler birlik ve geleneklerini korumak gayretindedir. Zorba,
zavallı John´u köylülerin elinden zor da olsa kurtarırken
sevgilisi Marina, intikam peşinde koşan kalabalığın kurbanı
olur. Yaşama küsen Zorba, Yunan Sirtaki oynayarak teselli bulurken,
John ve yerel halk bu dansa katılır. Herkes yeni bir yaşam için
teselli, af ve dayanma gücü arayışı içindedir.
Kızlar,
Erkekler, ve Oryantal Kızlar, her bir gurup kusursuz bir disiplin
içinde dans ediyorlar. Bu eser kaçmaz. Bir kez seyretmek yetmez,
sahnelenen her gece orda olmak lazım. Büyük keyif içinde, büyük
bir gösteri seyrediyoruz. Bazan hayret ediyorum, siyasal ve ekonomik
ortamın bu derece karışık zor olduğu bir zaman diliminde bu
kadar güzel bir eseri seyretmeyi acaba hakediyor muyuz? Ne mutlu
bizlere böylesine mükemmel sanatçılarımız var.
Zorba
Balesi 14-26 Ekim, 18 Kasım, 25 Ocak geceleri Ankara Opera
sahnesinde tekrar yer alacak. Biletler internetten alınabiliyor.
(dobgm.gov.tr) Parter biletlerinde indirim yok, bilet iade yok.
***
Haluk
Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı
ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak
termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif,
satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar
termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya,
mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere
danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji
komisyonları üyesidir.
Ankara,
8 Ekim 2017
Bu
makale "Odtü'lüler Bülteni" aylık kağıt basılı
dergi için yazılmıştır.
No comments:
Post a Comment