Yatağan- Yeniköy- Kemerköy
Değerli okurlarım,
Geçmişte 70 cent'e muhtaç olduğumuz, Ambarlı fueloil santralinin ful kapasite çalıştığı, çalışamadığı arıza yaptığı zamanlar İstanbul'un karanlıkta kaldığı, Yeşilköy hava limanında elektrikler olmadığı anda Fokker uçağının yere inemediği, denize çakılıp 43 yolcunun maalesef kaybedildiği bir zor dönem yaşanmaktadır.
Artan elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayabilmek için, güney batı köşemizdeki yerli kömür kaynaklarının değerlendirilebilmesi amacıyla, hükümetler arası bir takas-barter anlaşması imzalanır.
Doğu Avrupalı bir kamu şirketler gurubu bize termik santral yapacak, biz de bedelini elimizde döviz olmadığı için geleneksel ihraç ürünlerimiz üzüm- incir- fındık- tütün göndererek ödeyeceğiz.
Anlaşma imzalanır, ilk üç termik santral ünitesinin Yatağan ilçemizdeki kömür madenine yakın bir düzlükte inşaası için çalışmalar başlar.
Yabancı firmaların elinde, bizdeki bu kömür eşdeğeri termik santral tasarımı yoktur, onların kömürleri ile bizimkilerin kimyasal analizleri farklıdır. Ama bu farkı o zamanlar anlayacak ve itiraz edecek bilgi -tecrübe birikimimiz herhalde yoktur. Kalorifik değerler birbirine yakındır, benzer termik santral orda çalışmaktadır. Bizde de herhalde çalışır, denir.
Yabancı ülkenin kamu termik santral tasarım enstitüsünde, piyasa pratiği sınırlı akademisyenler bizim için bir temel tasarım yaparlar. Daha doğrusu ellerindeki bir hazır tasarımı bize uygularlar. Rafta hazır- temel tasarımı herhalde uygun 3 adet 210 Mwe elektrik üretim kapasiteli termik santral önce Yatağan ilçemize inşa edilir.
Santralin inşaat işleri için yerli inşaat firmalarımız çalışır, iç piyasada yerel istihdam imkanları oluşur. Kömür taşıma bantları tümüyle yerli imalat yapılır. Bantlar çalışmadığı, arıza yaptığı zamanlar, kömür kamyonlarla taşınır.
Santralin mekanik montajını tümüyle yabancı firma personeli yapar, onlar da doğu Avrupa insanına istihdam sağlamak zorundadırlar. En basit kaynak- montaj- getir götür işleri için kendi ülkelerinden işçi getirirler. Santral sonunda biter, çalışmaya başlar. (Yıl 1984) Yabancı personel deneme çalışması olan ilk 2- yıl içinde işlerini yerli personele öğretirler- aktarırlar, kesin kabulu yapar ve ayrılırlar.
Uygulanan model o zamanki siyasi iradenin çok hoşuna gider, benzer bir takas- barter anlaşmasını Yeniköy için imzalar. Benzer kömür için aynı temel tasarımla önce 2 adet herbiri 210 Mwe'lık termik santral ünitesi için işe başlanır. İlerde 3 adet daha aynı üniteden yapmak için mevcut santralin devamına 3 adet daha santral temel inşaatı yaptırılır.
Yeniköy termik santrali 2x210 Mwe kapasiteyle 1986 yılında devreye girer, zaten çevre boştur, orman içindedir, orman içinde yapılan yayılmayı, büyüyen kömür stok sahasını, büyüyen kül barajını kimse görmez, küçük bir köy biriminde yaşayan yerli insan santralde basit işlerde istihdam edilirler. Kömür hemen santralin yanı başındaki işletmeden çıkarılmaktadır.
Arkasından ne olduğu anlaşılmaz bir kararla bu 3 boş temel orda Yeniköy'de kalır, 25 km öteye Ören balıkçı köyü sahilinde Kemerköy'de eşdeğer kapasitede aynı tasarımla 3 yeni ünite inşaat kararı alınır. Burası deniz kıyısıdır, Gökova körfezi sonudur, eşsiz turizm potansiyeli vardır. Burda tarım yapılır, harika tarım ürünleri üretilir, balıkçılık yapılır.
Kemerköy'de santral için yeterli boş düzlük yoktur. Çok büyük hafriyat ile bir yüksek dağ yok edilir, 25 km öteden Yeniköy - Hüssamlar kömür bölgesinden bantlarla kömür taşınır. Kömür stok sahası için de boş düzlük yoktur, yine büyük bir hafriyat daha yapılır.
Santral soğutması için deniz suyu kullanılır. Sıcak deniz suyu ile santral soğutmasını nasıl yapıyorlar, anlamak zor. Denizden çekilen sıcak deniz suyunun bugünün çevre normlarına göre geri dönüşünde deniz ortamını en fazla +2C artırması gerekirken, dönüş sıcaklık kontrolü nasıl yapılıyor? yapılabiliyormu? şu anda ne durumdadır? Bilmek lazım.
Sonunda Kemerköy termik santral inşaatı 1993 yılında biter. İnsanlar yavaş yavaş uyanır- ayılır, sivil toplum örgütleri durumu sorgulamaya başlar.
Biz Yeniköy'de yeri belli, temeli yapılmış hazır 3 yeni santrali neden bıraktık, neden 25 km ötede turizm bölgesi Kemerköy'e tekrar yaptık?
Soğutmayı denizden yaptık, denizdeki ekolojik dengeyi neden bozduk?
Toz tutma filtreleri küçük, neden daha büyük yapmadık, ortalığı neden toza buladık?
Neden baca gazı kükürt tutma tesisleri yapmadık?
Neden asit yağmuruna sebep olduk?
Çevre ormanlarını neden harap ettik?
Santral tasarımını piyasa tecrübesi olmayan doğu Avrupalı akademisyenler yapmıştır. Kısa sürede problemler hızla ortaya çıkar. Baca gazı toz tutma filtreleri hepsinde çok küçüktür. Zaten o zamanlar bu konuda sınırlayıcı norm- standart - regulasyon yoktur. Toz tutan elektrofiltreler çalışmadığı zamanlar, tüm toz bacadan atmosfere atılmaktadır. Yatağan insanı artan göğüs hastalıkları ve artan kanser ölümlerinden şikayete başlamıştır.
Santral tasarımı kullanılan kömüre uygun değildir. Referans gösterilen yabancı santrallerde kullanılan kömürle kimyasal özellikleri hiç tutmaz. Bizim kömürde çok fazla kalsiyum vardır, kömür ergime derecesi düşüktür, yanma sırasında kurum yapar, yanma odası boru duvarları iç çeperlerine yapışır. Çok sayıda kurum üfleyici- sootblower koymak ve her vardiyada kullanmak gerekir.
Bizimkilerde herbir ünitede az sayıda kurum üfleyici vardır, kısa zamanda çoğu bozulur, yenilenemez, çalıştırılamaz. Santral üretimi her ay düşer, 210-Mwe üretim bir ay sonra 200 sonra 190 sonra 180 Mwe'a düşer. 160'a düşünce santral durdurulur, ihale ile bir temizlikçi taşaron bulunur. Basınçlı su ve basınçlı hava ile yanma odası iç yüzeylerindeki kurumlar 2-3 haftada temizlenir. Santral tekrar devreye girer, daha çok sayıda kurum üfleyici takıp çalıştırmaksa yerine, 6-ayda bir temizlik yapmak rutine girer.
Üretilen kömürde çok fazla yanmayan madde- taş- toprak vardır. En basit elle veya daha iyisi makinayla ayıklanması, yüzdürme (lavuar) tesisi ile kalorifik değerinin yükseltilmesi gerekirken, bunlar yapılmaz. Olduğu gibi - tüvenan, ham kömür elenmeden temizlenmeden topraktan çıkarıldığı gibi santrale gönderilir, kömür değirmenleri aşırı gereksiz yük yüzünden hızla yaşlanır, öğütücü plakalar - bilyalar hızla tüketilir, aşırı baca gazı tozu atmosfere atılır, çok fazla kazan-altı curuf kül barajına taşınır, kül barajları hızla dolar taşar, çevreyi olumsuz etkilemeye başlar, yenilerinin yapımı gerekir.
Yabancı mühendislerin temel tasarımlarında çok sayıda hata vardır. Bu hataları Yatağan'da yaparlar, düzeltmezler Yeniköy'de aynen bir daha yaparlar, düzeltmezler Kemerköy'de bir daha yaparlar. Tavan buhar boru duvarına genleşme - kompansatör detayı yapmazlar, borular ısınır genleşmek ister, genleşme payı kompansatörü yoktur, borular rijit kaynaklıdır, tavan boru duvarı zaman içinde dalgalı deniz gibi olur.
Çok eskilerden bahsediyoruz. O zamanlar ÇED yok, çevre duyarlılığı yok, ortada ticari bir finansman paketi yok. Hükümetler arası Takas-barter anlaşması ile yapılan termik santral için, "beğenmedim, olmamış, kati kabul yapmıyorum", deme şansınız- yetkiniz yok. Ne gelirse - size ne verirlerse, onu almak, kabul etmek, kullanmak durumundasınız.
Santraller daha sonra işletme sırasında hızla yaşlanırlar, uygulaması tartışmalı rehabilitasyon programları- ihaleleri açılır. Daha büyük toz tutma filtreleri konur. Baca gazı kükürtsüzleştirme tesisleri ihale edilir. Yeni kül barajları inşa edilir. Yeni kömür eleme- temizleme- zenginleştirme tesisleri yapılır. Buhar kazanı tavan boru duvarlarına genleşme detayı eklenir. Yeni daha modern enstrumantasyon ve kontrol sistemleri alınır. Santraller, bu rehabilitasyonlar sonrası, günün şartlarına uyumlu hale getirilmeye çalışılır.
Sonra sıra özelleştirmeye gelir. 2000'li yıllarda yapılan işletme hakkı devri ihalesi sonuçlanır, daha sonra iptal edilir. İşi o zamanlar alan yerli- yabancı gurup, harcamalarının tazmini için uluslararası tahkime gider, tahkimi kazanır, harcamalarının karşılığı olarak hatırı sayılır bir tazminat alır. Yeni günlerde tekrar özelleştirme çalışmaları başlar.
Kafalarda hala aynı sorular var, Yeniköy'de kömür madeni yakınında 2 adet ünite yapılmış iken, 3 daha ünite için temeller bitirilmiş iken, neden yatırımdan vazgeçildi? Neden 3 yeni ünite kömürün olmadığı 25 km ötedeki Ören köyü Kemerköy sahiline alındı?
Burda hala netleşmemiş, eski Tek'çilerin akşam keyif yemeklerinde muhabbetini ettikleri bugüne kadar yazılı kayda girmemiş söylentiler devreye giriyor. Santral çalışanları bu söylentileri her zaman- her ortamda yalanlarlar, doğru olmadığı söylerler, yatırımı doğrulamak için birçok sebep öne sürerler. Soğutma için su yetersiz imiş, o zaman hava soğutmalı yapılırdı. Ancak ateş olmayan yerden duman çıkmazmış. Biraz da "ben benden öncekileri koruyayım, benden sonrakiler de beni korurlar", kaygusu yokmu?
Doğu Avrupa'nın soğuk ikliminden gelen yabancı müteahhit personelinin, 5-6 yıl sürecek inşaat süresini ılıman deniz kıyısında cennet bir mekanda geçirmek istemeleri de bu seçimde etkili olmuş olabilir. Deniz kıyısında bir şantiye her montaj personelinin rüyasıdır.
Başka konular da var. Kömür burda deniz kıyısında değil. Yer yok. Yeniköy'de 3 ünite temel yeri yapılmış hazır bekliyor. Yeniköy santrali yapılırken o zamanki kurum üst düzey yetkilileri kendilerine Ören'de bir tatil köyü sitesi yapmak için arazi aradılar mı? Ören köylüleri o zamanlar bu konuya neden sıcak bakmadılar? Neden deniz kıyısındaki arazilerini tatil köyü için satmadılar? Satmayınca neden bu bölgeler kamulaştırmaya uğradı? 70 cent'e muhtaç dönemde neden burda, muhteşem bir turizm potansiyelinin bulunduğu bölgede, ekonomik hesaplara ters, yerel insanın istemediği bir yatırıma gidildi? Burda daha sonra tatil köyleri, yazlık siteler yapıldı mı?
Bugünün piyasa şartlarında böyle denenmemiş sınanmamış projeler ÇED alamaz, lisans alamaz, ticari finansman bulamaz. Bu örnekler çok yıllar öncesinde olmuş. O yabancı şirketler özelleşti, satıldı, isim değiştirdi, mülkiyet değiştirdi. Bu projelerde çalışan mühendisler, bu kararları alan yetkililer- siyasiler, hepsi emekli oldu.
Günümüzde satıcının temel tasarım hükümranlığı bitti. Mevcut kömür mutlaka temizleniyor, yanmayan maddelerden arındırılıyor, kalorifik değeri yükseltiliyor, zenginleştiriliyor. Bu kömüre göre yapılacak temel tasarım belli, yanma teknolojisi seçenekleri belli. Akıllı bir alıcı piyasada mevcut tasarım yazılımları ile satıcının temel- detay tasarımlarını kolaylıkla kontrol edebiliyor. Yeni şartlara uyamayan satıcı malını satamıyor.
Geometrik boyutlar, kullanılacak pompa- fan- kömür değirmeneri- toz tutucular- baca gazı kükürtsüzleştirme tesisleri- emniyet valfleri- kurum üfleyici sayısı- spekleri- tüm bilgileri artık belli. Herbir ekipmanın olası piyasa fiyatı da belli. Körlemesine satıcının tasarımına bağlı kalmak- göz boyamasına kanmak artık yok. Proje yönetimi bile, her iki tarafta alıcı ve satıcı tarafından ayrı ayrı paralel yapılıyor.
Bu olanları bilmek ve dersler almak, tekrarlamamak için önemlidir. Termik santral belirli normlara, standartlara, kurallara göre yapılır, inşaa edilir, çalıştırılır. Termik santral, orman, tarım, SİT arazisine yapılmaz, turizm bölgelerine hiç yapılmaz.
En derin saygılarımla. Prinkipo, 31 Temmuz 2013
Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.