Degerli Arkadaslarim
Enerji sektörümüzün en önemli projeleri "Afşin Elbistan" projeleridir. Türkiye linyit kaynaklarının nerdeyse yarısı Afşin- Elbistan’dadır. A ve B gurubu olarak herbiri yaklaşık 1400 MWe kapasiteli çok büyük kapasiteli termik santraller kurulmustur.
Ancak yakılması cok zor yakit vardır. Ortalama Kalorifik değeri çok düşüktür, alt ısıl değeri 1150 kcal/kg’dır. İçinde ortalama %55 nem, %20 kul, %1.5-4 arası kükürt vardır.
Afşin Elbistan A santrali projelendirme kapasitesinde çalışamamıstır. Dünya Bankası raporlarına göre ancak yaklaşık 500 MWe civarında devamlı azami yükte üretim yapabilmiştır.
Çünkü yanma sistemi yanlıştır. Bu kömür "Pülverize kömür” sistemi ile yanmaz, zor yanıyor, yanmıyor, işletmesi zor. “Indirect firing/ dolaylı yakma” sistemi denen method uymadı. Dünyada çok az örneği var.
Piyasada mevcut termik santral yazışımlarına bu kömür analizlerini girin, pülverize kömür kullanımı konusunda uyarı mesajı alırsınız.
Yazılımlar ayrı kurutma yolu ile ısıl değer yükseltilmesini veya CFB / IGCC uygulamalarının daha uygun olacağı uyarılarını verirler. CFB Circulating Fluid Bed/ Döner Akışkan yatak veya IGCC Intergrated Gasification Combined Cycle/ Entegre gazlaştırma kombine çevrim sistemleri uygulanmalı- diyorlar.
20 yıl once pulverize yakma sisteminden başka çözüm yoktu. Şimdi başka iki denenmiş çözüm ortaya çıktı. Bunlar henüz Afsin-Elbistan’a uygulanmadi.
Mevcut "Pulverize komur" sistemi ile devamlı calisabilmesi icin komur kalitesi yukseltilmeli. temizlenmeli- ayıklanmali- su/nem/ rutubet oranı azaltılmalı. Bunlarin hepsi yapılabilir. Mevcut Afsin- Elbistan komuru buhar kazanlarına gönderilmeden once, sahada zenginleştirilmeli, yanmaz maddelerden temizlenmeli, hatta icindeki su orani düşürülmeli. Bunlar yapilmayacak seyler degil. Baskasının ürettiği teknoloji ile bu iş olmaz
Geçtiğimiz yıl (2010) Türkiye kendi yeraltı kömür kaynaklarını yeterince kullanamadı. Elektrik üretiminde yüzde 46 oranında doğalgaz harcandı. Öte yandan Afşin Elbistan Sahasında büyük bir yerli kömür rezervi bekliyor.
Sürdürülebilir, çevre ile uyumlu ve sosyal etkilerini de düşünerek ekonomiye kazandırmak gerekir. Ancak bugünkü piyasa mantığı ile mümkün değildir.
Master Proje hazırlanması, Elbistan yöresinin tümü için Havza planlanması yapılması gerekir. Elbistan havzası, Sivas Kangal kömür bölgesinden başlar, tüm Elbistan kömür sahasını, Adana Tufanbeyli, ve hatta yeni Konya Karapınar kömür sahalarını içine alır.
Havza planlaması, yörenin tümü ile tüm etkili faktörler ele alınarak yapılmalıdır. Burada kamunun devreye girmesi mutlaka gerekir. Özel sektor tek başına yapamaz. Bu büyüklükte kamulaştırma yapamaz. Yeniden iskan yapamaz. Nehir yatağının değişmesi, yeni barajların yapılması, kül barajı yapılması, yeni iletim hatlarının yapılması özel sector imkanları ile yapılamaz, finansman bulamaz.
Santralların yapılmasının ardından hemen özelleştirilmesi doğru değildir. Kamunun planlama, hazırlık ve yapımında/ hatta bir sure işletmesinde ortak olacağı bir yeni model ile Santralların yapılması şarttır.
Afşin Elbistan B Santralı'nın Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu, Afşin A Termik Santralı'na desülfürizasyon yapılması şartı ile alınmıştır. Bu süre 2012 yılında bitecek ve 2017'ye mecburen uzatılması yapılacak.
Afşin Elbistan sahasında hava kalitesi sınır değerinin sorun olmuştur. Yeni yapılması hedeflenen 6.000-7.000 MW'lık Santral'ın artık hava kalitesi uygun olmayan bu bölgenin dışına yapılacaktır. Halen Ön ÇED çalışmaları başlatıldı.
Fizibilite çalışmalarında Sahaların kullanılması için mevcut iki nehirde derivasyon yapılması, nehir yatağının değiştirilmesi, ve soğutma suyu için yeni baraj yapılması gereği vardır.
A Santralı’nın gerekli rehabilitasyon/ çevre yatırımları için yaklaşık 1 milyar US Dolar’a ihtiyaç vardır. Bu harcama artık gereksizdir. A Santralı tümden kapatılmalı ve hurda olarak satılmalıdır. A santralinin işletilmesi ile ilgili bir özel firma ile olan mevcut hukuki sorunlar bir an once çözülmelidir.
Planlanan C ve E Sahaları için alt yapı hizmetlerinin kamu tarafından yapılması gerekir. Kömür sahası üstünde mevcut iki kasabanın/ yerleşim yerinin başka yere taşınması ve burda yaşayan insanlarımızın mağdur edilmeden yeni/ uygun /yakın yerlere iskanlarının yapılması gerekir. Bunları kamu yapar/ yapabilir.
Afşin Sahasındaki 5 milyar tonluk rezerv ile yeni toplan 11.000 MW'lık Santral yapılabilir. Yatırım seçenekleri olarak önümüzde, rödovans/ uzun dönem kiralama, kömür sahasının santral yapımı şartı ile surely devri, kamunun yatırımı yapmasının ardından uzun dönemde özelleştirilmesi, Public Private Partnership (PPP), Yap-İşlet (Yİ) ve Yap-İşlet-Devret (YİD) modelleri vardır.
Sahadaki kömürün ortalama alt ısıl değeri 1150 kcal/kg’dır. İçinde ortalama %55 nem, %20 kul, %1.5-4 arası kükürt vardır. Kömür yüzeyden 70-100 metre altta kalın bir damar halindedir.
Sahadaki kömür ekonomik olarak 450 milyon ton ham petrole eş değerdedir. Bugünkü para ile 400 milyar US Dolar'lık bir değerdir.
Eğer 1 metreküp/ ton kömür için 1,7 Dolar, örtü kömür kaldırması/ dekapaj için 4,25 Dolar harcarsak, toplam yaklaşık ton başına 7-8 US Dolar'a kömür üretilebilir. EÜAŞ 2006 yılı sunumunda ton başına 7.8 USD belirtmiştir.
Tüm amortisman, randıman, servis, bakım/onarım/ giderleri ile kWh başına 6.0 -7.0 UScent civarında maliyet oluşabilir.
1400 MWe lık (4 uniteden oluşan) her bir santral için 2 milyar Dolar'lık yatırım bugünkü piyasa fiyatları ile kendini tahminen 7-8 yıl içinde geri ödeyebilir.
Afşin A Termik Santralı'na yönelik rehabilitasyon ihalesi sonuçlandırılamadı. 280m Euro’luk Dünya Bankası kredisi iptal edildi. Mevcut kamu ihale modeli ile böyle büyük ihaleler yapılamıyor. Rödovans ihaleleri de başarılı olmuyor.
Saha'da yapılacak santrallerde akışkan yatak veya pulverize kazan teknolojisinin kullanılabilir. Ancak çok nemli kömürün akışkan yatak teknolojisinde yüksek kapasiteli ünitelerde kullanılması oldukça zor.
Yatırımı özel sektörün yapması zor, çünkü yatırımın üst bütçe sınırı nerdeyse yok. A Santralinde hala desülfürizasyon yok. Toz filtreleri küçük/ yetersiz/ çoğu zaman devre dışı. Soğutma suyu sorunu var.
Kullanma Suyu Çevre belediyelerimiz, Çevre insanımız için de lazımdır. Bundan sonra, çok gerekli kullanım dışında termik santral soğutma sistemi için kuru tip soğutma kuleleri yapmak gerek.
Yatırım için Kamu-Özel Sektör Ortaklığı (Public Private Partnership-PPP) Modelinin geliştirilmesi gerekir. Önemli bir ortak değer yer altındadır. Değerlendirilmesi gerekir.
Yeni santrallerde yeni geliştirilen temiz kömür teknolojileri uygulanabilir. CCS, IGCC, Oxy-firing, yeraltı gazlaştırma teknolojileri uygulanabilir.
Öte yandan Reaktörleri sahada monte etmenin mümkün olmaması nedeniyle gazlaştırma teknolojisinde 300 MW’ın üzerinde Santral yapılması zordur.
Daha önce alınan kredilerde Devlet/ Hazine garantisi vardı. Bugün artık uygulanmıyor.
Bugün en popüler finansman, “geri dönüşümsüz, (non-recourse)” finansman uygulamasıdır. Bu modelde projenin ömrü ve giderlerinin hesaplanması ile kurulan şirkete kredi verilir, böylece sponsorların kendi bütçeleri projeden etkilenmez.
"Geri dönüşümsüz/ non-recourse" finansman yöntemi, kredinin geri ödenmesinde yatırımcının ayrıca şirket/ corporate kefaleti vermediği, proje üretim gelirinin kefalet olarak yeterli görüldüğü bir yöntemdir.
Her ülke kendi yerel yakıtı- yerel kömürü için kendi termik santrallerini kendi yerel sirketleri ile kurmak zorundadır. Bu iş yabancı uzmanlara/ yabancı firmalara bırakilmayacak derecede önemlidir. Size bir "Çılgın Proje".
Selamlar saygılar
Haluk Direskeneli, Ankara Haziran 2011