DEK-TMK Yönetim Kurulu üyesi Muzaffer Başaran, “Santralların yerli teknolojiyle yapılabilmesi için Hükümet, kamu kuruluşları, özel sektör ve üniversitelerin işbirliği ile uzun vadeli bir yol haritası hazırlanmalıdır.- Özel sektörün başlangıçta yerli teknolojiye dayalı santral kurması imkansız gibi görünmektedir, bu sebeple EÜAŞ’ın yerli teknolojiyle yapılacak bir santral için rehber ve yatırımcı olması gerekir”…
ODTÜ Mezunları Derneği’nin Enerji Komisyonu’nun, Kömür Santralları ve Yatırım Modelleri konulu toplantısı 23 Şubat 2013 tarihinde ODTÜ Vişnelik Tesisleri’nde düzenlendi.
Türkiye’de
kamu ve özel sektörün kömür santralları ve rödovans başta
olmak üzere santralların yapım modellerli hakkında bilgi verilen
toplantıda, EÜAŞ Emekli Genel Müdür Yardımcısı ve Dünya
Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi (DEK-TMK) Yönetim Kurulu üyesi
Muzaffer Başaran, ODTÜ Enerji Komisyonu üyesi Nevzat Şahin ile
Adularya Enerji Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Bal önemli
sunumlar gerçekleştirdi. Şimdi sizlere toplantıda yapılan önemli
konuşmaları sunmaya başlıyoruz;
DEK
TMK Yön. Kurulu Üyesi Başaran:
Toplantıda
konuşan EÜAŞ Emekli Genel Müdür Yardımcısı ve DEK-TMK Yönetim
Kurulu üyesi Muzaffer Başaran, her on yılda bir Türkiye kurulu
gücünün ikiye katladığına işaret ederek, toplam üretimin
yüzde 38’inin EÜAŞ tarafından üretildiğini ve özel sektörün
tek başına gerçekleştirdiği üretim ile toplam üretimdeki
payını yüzde 35’ler seviyesine ulaştırdığını belirtti.
Kömür
santralları hakkında bilgi veren Başaran, süperkritik ve ultra
süperkritik kazanların yaygınlaşmaya başladığını, kazanların
Çin ve Avrupa’da üretilen modellerinin farklılıklar
gösterdiğini belirtti. Başaran, yıllar itibarıyla kazanların
verimlerinin giderek arttığına işaret ederek, 10 Avrupa ülkesinin
40 kuruluş ile yürüttüğü çalışma kapsamında yüzde 55
verimli kazanların üretilmesinin hedeflendiğini bildirdi.
Türkiye
kurulu gücünün yüzde 21,7’si olan 12.390,8 MW’lık kömür
santralının yüzde 31,6’sının ithal kömür santralı olduğunu
kaydeden Başaran, toplam kömür santrallarının 2.400 MW’ının
özel sektör santralı, 1.320 MW’ının ise Yap-İşlet (Yİ)
Santralı olduğunu ifade etti.
Türkiye’de
kamu ve özel sektör kömür santralları:
Elektrik
Üretim A.Ş. (EÜAŞ) santrallarının yüzde 40 ve yüzde 90
arasında emreamadeliklerinin olduğunu kaydeden Başaran, en fazla
emreamadeliğe sahip santralların Çatalağzı, Afşin Elbistan B,
Çan, Kangal ve Seyitömer Santralları olduğunu belirtti.
Özel
sektörün kurulu kömür santralları hakkında da bilgi veren
Başaran, Eren Enerji’nin 160 MW ile başlayan Zonguldak Yerli
Kömür Santralı’na 2 x 600 MW’lık kurulu güç ilavesi
yapıldığını ve 35,5 ayda bitmesi gereken santralın 32 ayda
tamamlandığını kaydetti. Başaran, Proje’nin anahtar teslim
yapım işlerini Çinli CMEC’in yürüttüğünü belirtti.
Enerjisa’nın
450 MW’lık Tufanbeyli Termik Santralı’nın Japon Itochu ve G.
Koreli S.K. Konsorsiyumu ile yapılan sözleşme kapsamında
yürütüldüğünü hatırlatarak, santralın kazanlarının G.
Koreli Hyundai, turbo generatörünün ise Siemens tarafından
sağlanacağını ifade etti. Başaran, yapılan anlaşma gereği
Santral’ın 2015 yılında devreye gireceğini bildirdi.
Başaran,
Yap-İşlet (Yİ) Modeli ile yürütülen İsken Sugözü İthal
Kömür Santralı’nın hisselerini OYAK’a devreden Siemens’in
Santralın EPC yüklenicisi ve Gama’nın inşaat ve montaj alt
yüklenicisi olarak görev yaptığını kaydetti.
Biga'da 388,5 MW’lık Değirmencik Santralı’nın
2005 yılında devreye alınmaya başlandığını ifade eden
Başaran, Çanakkale Karabiga’da kurduğu ithal kömüre dayalı
2x600 MW’lık Bekirli Santralı’nın 1. ünitesinin 2011 yılında
devreye girdiğini belirterek, 2. ünitesinde montaj çalışmalarının
sürdüğünü bildirdi. Başaran, EPC Müteahhidi Çin’li CMEC
firmasının Santralın 2. ünitesinde çalışmalara Çinli
SinoSteel’le devam edildiğini belirtti.
“Türkiye’de
yerli kazan üretebilecek firmalar kapandı”:
Kömür
santrallarının kurulumu konusunda yasal çerçeve ve yatırım
modelleri hakkında bilgi veren Başaran, Deloitte’un yeni raporuna
göre kömür santrallarında Yap-İşlet-Devret (YİD) modelinin
kullanılabileceğinin belirtildiğine işaret etti.
Santral
teknolojileri hakkında da bilgi veren Başaran, yerli kömüre uygun
teknoloji seçiminin tamamen kömüre bağlı olduğunu ifade ederek,
santral tipinin kömür tipine göre dizayn edilmesi gerektiğini
kaydetti. Türkiye’de kömür külünün ergime sıcaklığının
düşük olması nedeniyle akışkan yataklı kazan seçilmesinin
daha doğru olduğunu dile getiren Başaran, TÜBİTAK-MAM tarafından
akışkan yataklı yerli kazan çalışmalarının yürütüldüğünü
ifade etti.
Türkiye’de
makul güçlerde yerli bir kazan üretilebileceğini düşünmediğini
kaydeden Başaran, “Bu işi yapabilecek olan firmaların
kapandığını görüyoruz” dedi.
Başaran,
“Santralların yerli teknolojiyle yapılabilmesi için Hükümet,
kamu kuruluşları, özel sektör ve üniversitelerin işbirliği ile
uzun vadeli bir yol haritası hazırlanmalıdır. Ancak kurulacak her
sanayi tesisinin de fizibıl olması şart. Özel sektörün
başlangıçta yerli teknolojiye dayalı santral kurması imkansız
gibi görünmektedir, bu sebeple ihale mevzuatında ve yatırım
planlarında yapılacak düzenlemelerle EÜAŞ’ın yerli
teknolojiyle yapılacak bir santral için rehber ve yatırımcı
olması gerekir” dedi. Başaran, Yerli bankaların yerli
yatırımcılarla yerli teknoloji kullanımı konusunda destek
vermeleri için formüller ortaya konulması gerektiğine işaret
etti.
Kömür
santralı maliyetleri:
Öte
yandan kömür santrallarında maliyetler konusunda bilgi veren
Başaran, Türkiye’de 5.000-6.000 kCal/kg’lık yerli veya ithal
kömürlü 600-660 MW’lık süperkritik ünitelerde fiyatın
imalatçılara göre üç grupta ele alınabileceğini kaydederek,
ABD, Almanya, Fransa ve Japonya imalatçılarının fiyatlarının
2.000 $/kW, Doğu Avrupa ile G. Kore üreticilerinin fiyatlarının
1.500 $/kW ve Çin firmalarının fiyatlarının 750-1.000 $/kW
aralığında olduğunu bildirdi.
ODTÜ
Enerji Komisyonu üyesi Nevzat Şahin, “Şeyl gazı potansiyeli,
kömür fiyatlarını etkileyecek.- Kömür konusunda KDV istisnası,
gümrük vergisi indirimi, gelir vergisi indirimi, yatırım yeri
teşviği gibi destekler alındı”..
Adularya
Enerji Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Bal, “Şeyl gazının
yakın zamandaki muhtemel etkisi linyit yatırımlarının teşviksiz
yapılmasını imkansız hale getirecektir.- Kömür santralarında
doğru teknoloji seçimi ile kaliteli işletme çok önemli”…
ODTÜ
Mezunları Derneği’nin Enerji Komisyonu’nun, 23 Şubat 2013
tarihinde ODTÜ Vişnelik Tesisleri’nde düzenlenen Kömür
Santralları ve Yatırım Modelleri konulu toplantısında yapılan
önemli sunumları sizlere sunmaya devam ediyoruz.
ODTÜ
Enerji Komisyonu üyesi, EÜAŞ Nükleer Santrallar Dairesi Eski
Başkanı Nevzat Şahin kömür santralarında rödovans modeli
hakkında bilgi verdiği konuşmasında, 2008 yılında Uluslararası
Enerji Ajansı’nın çalışmasına göre, ortalama kömür
fiyatlarının 50 Dolar seviyesinde olduğunu belirterek, şeyl
gazının sektöre girişi ile birlikte fiyatların değerlendirilmesi
gerektiğini ifade etti. Şahin, şeyl gazı potansiyelinin kömür
fiyatlarını etkileyeceğini kaydederek, ABD’de şimdiden gaz
fiyatlarının Avrupa’ya oranla 5 kat daha ucuz hale geldiğini
dile getirdi.
“Verilen
teşvik ile kömür yatırımları stratejik yatırımlar kapsamında
değerlendirilecek”:
Yerli
kömürlere verilen teşviklerin 50 milyon TL’nin üzerinde olacak
stratejik yatırımlar kapsamında değerlendirildiğini hatırlatan
Şahin, kömür konusunda KDV istisnası, gümrük vergisi indirimi,
gelir vergisi indirimi, yatırım yeri teşviği gibi destekler
alındığını bildirdi.
Önemli
kömür sahaları hakkında bilgi veren Şahin, bunların Muğla
Yatağan, Manisa Soma, Bursa Keles- Orhaneli, Seyitömer, kangal,
Bingöl Karlıova, Bolu- Göynük, Çanakkale-Çan olduğunu ve bir
kısmı için ihaleleri yapılan sahaların geri kalanları için de
rödovans veya işletme hakkı devri modeli ile ihaleler yapılacağını
belirtti.
Şahin,
TKİ’nin rödovans ihaleleri hakkında bilgi verdiği konuşmasında,
TKİ’nin ihalelerde sahalara yönelik verdiği dökümanlar
hakkında sorumluluk kabul etmediğini belirterek, 6 yıldan önce
gerçekleştirilen yatırımlarda rödovans bedelinin yarısının
verildiğini ifade etti.
Soma
Sahası rödovans ihalesi:
Son
yapılan önemli rödovans ihalelerinden Hidrogen firmasının
kazanmış olduğu Soma sahası rödovans ihalesini örnek veren
Şahin, işletme giderleri 5,5 cent/ kWh olan sahada 2,81 cent/kWh
rödovans bedeli teklif edildiğini hatırlatarak, 8,31 cent/kWh
gideri olacak sahada üretilecek elektriğin yaz aylarında ortalama
9 cent, kış aylarında 13 cent üzerinden satılabileceğini
belirtti. Şahin, firmanın Mart-Nisan aylarında sıkıntı
çekebileceğini ancak diğer aylarda bunu kapatacağını
belirterek, verilen teşviklerin de firmayı destekleyeceğini
söyledi.
Adularya
Enerji Genel Müdür Yardımcısı Bal:
Adularya
Enerji Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Bal ise 2 x 145 MW’lık
Yunus Emre Termik Santralı’nda yaşadıkları deneyimleri
anlattığı konuşmasında, yerli kömür santralarının kaynağın
yakınına kurulabilen, düşük üretim maliyetli ve madencilikte
yerli ekipman kullanımını destekleyen yatırımlar olduğunu ifade
etti.
Bal,
yerli kömür santralı kurulumunda yaşanan zorlukları ise şöyle
sıraladı; “Kömür parametreleri ile ilgili ön bilgi eksikliği,
sınırlı teknoloji alternatifleri, ekipmanın sahaya taşınmasında
yaşanan lojistik zorluklar, emisyon limitleri, kömürün
hazırlanması, külün depolanması ve temizlenmesi gibi konulardaki
işletme güçlükleri.” Türk linyitlerinin kullanılabileceği
bir Çin kazan referansı bulunmadığını kaydeden Bal, Çinlilerden
almak isteyen yatırımcıların Çinliler için bir deney tesisi
yapmış olacağı değerlendirmesini yaptı.
İthal
kömür ve doğalgaz santralarının maliyetlerinin yüksek olduğuna
işaret eden Bal, bu santraların diğer risklerinin ise şunlar
olduğunu söyledi; “Uluslararası piyasalar ile aşırı
etkileşim, santraların deniz kenarında kurulması ve liman
ihtiyacı.”
Kömür
santralarının yatırım maliyetleri ve finansman koşulları:
Yatırım
maliyetlerinde Çin ve Batı teknolojilerini karşılaştıran Bal,
yerli kömürde Batı teknolojisinin EPC kontratının 1.200-1.400
€/kW aralığında olduğunu belirterek, ithal kömürde ise Çin
EPC kontratının 900-1100 $/kW, Batılı bir kontratın ise
1100-1300 €/kW aralığında olduğunu söyledi. Bal, son
yıllardaki Çin teknolojisindeki fiyat artışının Türkiye’de
yerli işçi çalıştırma zorunluluğunun getirilmesi ile
oluştuğuna işaret etti.
Ulusal
ve uluslararası finans kaynaklarının aradığı ilk koşullardan
birinin ESA (Elektrik Satış Anlaşması) olduğunu belirten Bal, şu
anda ancak ikili anlaşmaların sunulabileceğini belirtti. Bal
ayrıca, santraların yapımı için çok sayıda izin süreci
bulunduğuna işaret ederek, çeşitli tepkiler nedeniyle yer
seçiminin de önemli olduğunu ifade etti.
Bal,
“Şeyl gazının yakın zamandaki muhtemel etkisi linyit
yatırımlarının teşviksiz yapılmasını imkansız hale
getirecektir” dedi.
Yunus
Emre Termik Santralı:
Adularya
Enerji’nin rödovans modeli ile gerçekleştirdiği Yunus Emre
Termik Santralı hakkında da bilgi veren Bal, Çek Vitkovice Power
tarafından yapılan Santralın finansmanında da Çek Export Bank
kredisi kullanıldığını belirtti. Genel Müdür Yardımcısı Bal
Santral hakkında şunları söyledi; “Yüzde 85’i kredi, yüzde
15’i özkaynak ile finanse edilecek Santral’da dolaşımlı
akışkan yatak teknolojisi kullanılacak. Kazan dizaynı AE&E –
Andritz tarafından yapıldı, imalatçı AE&E – Vitkovice
oldu. Buhar türbini Skoda Power olurken, generatörler Siemens,
elektronik sistemler ABB tarafından sağlandı. Maden işletmeciliği
Bucyrus International ile yürütülüyor”.
Kaynak.TebaHaber. Ankara
Kaynak.TebaHaber. Ankara