Tuesday, April 30, 2019

1940'lardan

1940'lardan bir eski sepya fotoğraf, üç güzel  genç kız

1925 yılında doğan Hadiye, babası mahkeme zabıt katibi Abdulkadir Yuvakuran (1874-1934) beyi  9-yaşında iken kaybetti. Dul annesi Bosna Pazarköy 1912-13 Balkan savaşı göçmeni Fatma Müzeyyen hanım ile beraber Istanbul Aksaray Kıztaşı Hobyar mahallesinde bahçeli iki katlı küçük ahşap evde oturdular. Alt katı kiraya verdiler. Fatma Müzeyyen hanım (1894-1952) genç kızların vazgeçilmez ev terzisi olarak çalıştı.
Elleri tek başına temizlik yapmaktan çamaşır yıkamaktan paralandı.
Ev Abdülkadir beye babasından kalmıştı. Abdülkadir beyin kardeşi mahkemede izaleyi şuu (mirasın paylaşılması) davası açtı. Mahkeme uzun sürdü, Hadiye, Gazi terbiye türkçe edebiyat bölümünü bitirdiği yıl 1947'de dava sonuçlandı. Ev  icrada çok ucuza 1200 liraya satıldı. Ev ve arsa parasının yarısı Abdülkadir beyin kardeşine verildi, kalan yarısı Abdülkadir beyin mirasçılarına kaldı. Abdülkadir beyin yarım payının yarısı Fatma Müzeyyen hanıma, 1/4'ü Hadiye'ye' diğer 1/4'ü Abdülkadir beyin ilk eşinden kızı Leman hanıma kaldı. Leman hanım, kocası ve üç kızı Ankara'dan istanbul'a gelip miras paralarını aldılar, bu parayla üst baş elbise, eve mobilya aldılar. Dul Fatma Müzeyyen hanım ile yetim kızı Hadiye'nin evleri ellerinden gitti, kendilerine az bir para düştü.
Daha sonra Hadiye'nin eşi ismail beyin katkısıyla, Kalamış Reşit paşa sokak 36 numarada bir ahşap- bir taş küçük ev satın alındı, kira geliri olarak yıllar boyu kullanıldı, sonra müteahhite verilerek 3-küçük 55m2 daire alındı.
Sonra tek tek hepsi satıldı, başka gayrimenkul alımlarında kullanıldı.
Annem Hadiye hanımın kardeşi yoktu, mahalle okul arkadaşları onun için  kardeş kadar  önemliydi. 1940 yılında ortaokul son sınıfta çekilmiş fotoğrafta, sol başta gülümseyen annem Hadiye var, ortada Sabahat teyze, en sağda Lamiya teyze.
Bu güzel genç kızlar o yıl  15- yaşındalar. Hadiye'nin ayağında eski düz topuk  soluk  ayakkabılar, diz altına gelen pamuklu çorap, üstünde eski soluk renkli bir entari.
Sabahat teyze 'nin ayağında sağlam siyah pabuçlar, siyah güzel bir elbise,
Lamiya teyze de çok şık. Farklı güzel bir elbise. Ayakkabılar sağlam, parlak siyah.
Sabahat teyze'nin babası asker, Albay, Lamiya teyze'nin babası memur. Durumları iyi.
Sonra bu üç kız ayrı yollarda devam ettiler, Sabahat fazla okumadı evlendi, kocasıyla Kadiköy de çarşı içinde iki katlı bir evde yaşadı, oğlu alt katı kebapçı yaptı. Kocası çabuk zengin olmak isteyen yakışıklı sinema artisti görünüşlü  Galip amca  zimmetine para geçirmekten dört yıl hapis yattı, hapisten çıktıktan sonra fazla yaşamadı.
Sabahat teyzenin ilerki yılları zor geçti. Hadiye 1950 yılında ısparta'da evlendiğinde ısparta'ya geldi, Hadiye'ye düğününde yardım etti,
Sabahat teyze annem babam yurtdışı gezisine gidince Yalova yazlık evde  biz çocuklar ile beraber kaldı, biz balık tuttuk Sabahat teyze pişirdi, inanılmaz derecede güzel eşli dans yapmayı biliyordu, genç yaşlarında eşiyle Caddebostan gazinosu dans yarışmalarında alınmış birincilikleri kupaları varmış.
Anneannem Fatma Müzeyyen hanım 1951-52 yıllarında istanbul'da Sabahat teyzenin evinde uzun süreli misafir kalmış. Ben 1973 yılında Alpullu şeker fabrikasında çalışırken haftasonları onların evinde misafir kalırdım.
Eşim Dilek ve ben 1975' yılında Ankara'da evlenirken şeker lojmanında evin düzenlenmesinde yardım etti, bize verdiği evlilik hediyesi pirinç ayakkabı çekecek hala bizde duruyor. Sabahat teyzeyi de erken yaşlarda kaybettik.
Lamiya teyze istanbul üniversitesi tarih bölümünü bitirdi, evlendi, çalışmadı, mezuniyet diplomasını mutfak duvarına astı, denizci eşi ABD ile bağlantılı işler yaptı, gemilerde kaptan olarak çalıştı, oğlu Florya'da bir Meksika lokantası açtı, şimdi Bodrum'da bir başka lokanta çalıştırıyor. Lamiya teyze kocasını erken kaybetti, yaşlılık döneminde oğluna yakın Florya'da oturdu, küçük teriyer köpek ile yaşadı,
köpeğini kaybettikten sonra bunalıma girdi, yataktan çıkmaz oldu,
Hadiye ile son yıllarda hiç yüzyüze karşılaşmadılar ama hep telefonda konuştular.
1940'ların o güzel Cumhuriyet  kızları birer birer bu dünyayı terk ettiler,
geleceğe ait güzel beklentileri umutları hayalleri yanlarına alıp gittiler.

Ataşehir 24-Nisan 2019

No comments: