Wednesday, July 31, 2019

Dönüş

Tk1730 Tegel -Sabiha Gökçen 30-temmuz 2019 salı 12:20 uçuşu

Bir gün önce akşamüstü Berlin'de sağnak yağmur yağdı. Evde düdüklü tencerede  yemek yaptık, youtube üstünden "Behzat Ç" yeni sezon ilk episodu seyrettik.

Sabah erken kalktık. İki mavi bavul hazir, büyük 22kg, küçük 14 kg. Saat 09:30'da evden çıktık, iki blok Arouzer Alle üstünden güneye yürüdük. Otobüs durağında 128 numaralı Tegel otobüsüne bindik. Bilet ucuz, daha önceden almıştık. Çok sayıda göçmen çocuk bizimle beraber otobüse bindi. Onlar hepsi kurtschumacher metro istasyonunda inip Almanca dil kursuna gittiler. Ellerindeki  Almanca dil kursu kitaplarından nereye gittikleri belli oluyordu.

Biz son durak Tegel hava limanında indik. İçerde tax refund işlemlerini yaptırdık. Çok birşey tutmadı. Bizden önce istanbul 11:00 thy uçağı yolcuları kontuarı doldurmuşlar. Biz 12:30 thy saw yolcularını başka bir kontuara aldılar. Bavulları verdik.  Mehmet bizi uğurladı, işine gitti.

Tekrar A15 kapsına gittik, bizim uçakta çok kalabalıktı. Ayrıca "milli görüş" organizasyonunun haj- umre gurubu geldiler. Başlarında hoca rehber, ulvi bir seyahatin başlangıç heyecanı içinde kapalı kadınlar, sakallı erkekler toplandı. Onlar da daha sonra başka bir kontuara gittiler

Biz güvenlik kontrolünü geçtik, tk1730  numaralı airbus A320-200 uçağımız az gecikmeli kalktı. Yerimiz 24E-F koltukları için Aydın önceden checkin yapmıştı. Ara koltuk boştu rahat ettik, yemek hemen geldi. Ben makarna, Dilek tavuk aldı, az salata, muhallebi kıvamında tatlı,  Hamidiye su, yanında ayran istedik.

Türk gazeteleri hepsi yandaş basın, zoraki göz gezdirdim, okunur gibi değil.
Neyse başta bir sürü yabancı gazete almıştım onları okudum.

Yolculuk üç saat sürdü, Tekirdağ üstünden alçalmaya başladık. 16:30'da SabihaGökçen'e indik. Bavullar geldi. Dışarı çıktık. Bir havalimanı taksi çağırdık.
Tem üstünden yarım saatte Ataşehir eve ulaştık. Otoyol dahil 70 ₺ aldı. Apartmana kadar bavulları taşıdı. Taksi kendininmiş, ayda 8000₺ plaka parası veriyormuş, 24-saatlik vardiyalı çalışıyormuş. Sabiha'da çalışma düzeni böyle imiş.

Ataşehir eve girdik, evi havalandırdık. Aşağı daire 500b₺ 'ya satılmış. Alan içerde büyük tadilata girişmiş, tüm pencereler, kapılar sökülmüş, su tesisatı yenileniyor, yeni banyo, yeni mutfak, yeni dolaplar takılacak. Kapıya duyuru yazmışlar. Sökme işi 1-2 gün devam edecek, sonra yerler döşenecek, yeni kapı pencere kalorifer takılacak. Badana boya yapılacak. Her iş ayrı taşarona verilmiş, herhalde 150-200₺ masraf gidecek.

Memlekete döndük, birinci dünya ülkesinden çok farklı bir coğrafyaya geldiğimiz derhal belli oldu. Bu memleket bizim elimizden  gitmiş, ayrı acaip bambaşka bir ülke olmuş.
Üç haftada oraya alışmıştık, hergün çevrede yürüyor, alışveriş yapıyor, çat pat Almanca konuşuyorduk. Üç haftasonu Berlin dışında harika mekanları gezdik. Mehmet çok güzel  gezdirdi, arabamız çok rahat ve konforluydu.

Evde bavulları boşalttık, kirliler hemen yıkandı, balkona asıldı. Banyo yaptık. Oturuyoruz. Birazdan dışarda yemeğe gideriz.
Sembol ataşehir urfa kebapçısı açıktır herhalde. Durumlar burda böyledir.

Ataşehir, 30-Temmuz 2019

Monday, July 29, 2019

Berlin gölleri

WandlitzSee, SeddinerSee, TegelSee 27-28 Temmuz 2019 Berlin

Geçtiğimiz haftasonu Berlin yakınlarındaki tatlısu göller tatil bölgelerine gittik. Evde durulur gibi değil. Ön balkon ve odamız çok sıcak, Almanya genelinde ortalama sıcaklık +41c olmuş.

Cumartesi sabahı KurtSchumaher metro istasyonu yakınında Cafe Schafers'de kahvaltı yaptık. Üç katlı tepside, peynir reçel tereyağ, çırpılmış yumurta ve ayçekli ekmek yanında çay kahve geldi.  Sonra arabamız Hyundai i20 ile kuzeye çıktık. Otoyolu bıraktık, ara yollardan kırlık alanda yol aldık. Eski istanbul tuzla Bayramoğlu benzeri villalarla dolu bir yazlık mekana geldik. Arabamızı park ettik, baktık önümüzdeki bmw 15€ ceza yemiş, meğer yeşil alan üstüne arabayı bırakmış, arabayı ara yola başka arabaların da bulunduğu yere bıraktık. 

WandlitzSee Göl kıyısına indik. Kıyıdan yürüdük. Millet boş buldukları göl kıyılarında büyük aile , arkadaş gurupları halinde yüksek ağaçlar altında  yerlerde örtüler üstüne mayolarla yatmışlar, laflayanlar, iphone bakanlar, kitap okuyanlar. Mayo değiştirirken öyle örtünmek gibi bir çekinceleri hiç yok, peştemal kullanmak yok, kadın erkek ıslak mayoyu çıkarıp kuru mayo veya elbise giyiyorlar. Çoğu bisiklet veya motosikletle gelmişler. Biz arkadaki bankta oturduk, göl manzarası seyrettik, ilerdeki lokanta önündeki büfeden dondurma aldık, önümüze Harley motosikletli üstlerinde "free Kadir" tshirtleri plan 6-7  esmer tenli ağıt abi geldi motorları bırakıp lokantaya girdiler. Biz geldiğimiz yoldan arabamıza geri döndük, akşam Brrlin kuzeyinde bir Hint lokantasında yemek yedik, akşam Kafland süpermarkette cumartesi gecesi alışverişi yaptık.

Pazar öğle bu defa güneye SeddinerSee gölüne gittik. Giriş kişi başı 1,5€ olan açık mekanda yine ağaçlar altında örtülerin üstünde insanlar sere serpe çoluk çocuk bebek yatıyorlardı. Şezlong 5€, depozito 5₺, kendi küçük portatif çadırlarını getirip, geniş kumsala kuranlar vardı. Su çok sığ, boyu bulmak için epey açılmak gerekiyor. Büfeden bira ve patates aldık, şemsiye altı da yedik. Ben gölge bank üstünü tercih ettim. Dilek örtü üstünde uyudu, Mehmet suya girdi. Tuvalet temiz normal çalışıyordu. Alana köpek sokmak yasak. Millet gazete kitap okuyor, iphone bakıyor, bebek uyutuyordu. Bebekler çocuklar hiç aşlamıyor, şımarıklık yapmıyorlardı.

Akşam geç saatte geri dönüş yoluna girdik. TegelSee kıyısında yürüdük, dondurma yedik, bu bölge göçmen istilasına uğramış, Arap suriyeliler, Ruslar, Doğu Avrupalılar ve bizim yurdum insanı, az miktarda yaşlı emekli parasız Almanlar.

Haftasonu keyifli ve güzel geçti, hiç bilmediğimiz yerlere gittik, keşiflerde bulunduk. Yarın öğle Thy Tegel Sabiha uçuşu ile istanbul'a dönüyoruz.

Berlin 29-Temmuz 2019

Magdeburg

Magdeburg, Burg, Genthin, Branbenburg, 20-21 Temmuz 2019

Burası 200bin nüfuslu küçük bir Doğu Almanya kenti. Cumartesi günü öğle vakti vardık. HotelBB ye geldik, arkadaki gölge otoparka Hyundai-  i20  (2019) arabamızı bıraktık. Geçen haftadan bu haftaya kadar kimse kullanmamış. Otoyol bazan tatilcilerle dolu olsa da genelde rahattı. Mehmet rahat kolay sürdü. Yolda Aydın ile ortak telefonda konuştuk. Elbe nehrini geçtik. Ww2 sırasında ciddi bombalanmış. Kentin yeni modern tasarım binaları çok hoş. Elbe nehri kısında yürüdük. Dondurma yedik. Modern asfalt köprüden geçip 1848'de yapılmış demiryolu köprüsünden geri döndük. Şehir merkezinde vietnam lokantasında basit tavuk aldık, yetmedi, nordsee fast food tan balık istedik. Vapiano dış mekanda fıskiyeli havuz önünde oturduk, earlgrey çay içtik. Yağmur başladı otele döndük. İpadlerde internet mesajlara baktık.
Pazar sabahı geç kalktık. Buranın büyük katedrali en önemli merkez, pazar ayinine gidip iç mekanı gördük. Cemaat azdı. Herkes ayakta dua etti, org çaldı. Kapıda yardım parası toplandı. Katedral ww2 bombardımanında yıkılmış, yeniden yapılmış.
Yeni olduğu belli. Yıkılan tuğlalar yer yer konarak katedral yeniden yapılmış, çok görkemli, yüksek, gotik tarzı bir bina. İlk yapılışı bin yıl öncesine gidiyor. Birkaç kez yıkılıp yeniden tapılmış.
Sonra back-factory patissery açık mekanında oturup, kahvaltı olarak çay- kahve içtik, sandviç yedik.  Yürüyerek çevredeki diper kiliselerin yakınından geçtik. Ayin bitmiş, içeri giriş ziyaretçi başına 5€ olmuş. İçerde birşey yok. Tüm kiliseler yeniden yapılmış. Gezerek Elbe nehri kıyısına çıktık, bir italyan dondurmacıda oturup meyvalı dondurma yedik. Şehrin modern yapılarını gördük.
Otele dönüp arabamıza bindik, otoyolda bir süre gittik' sonra ara kır yollarına sağtık, yol üstünde eski doğu alman tarihi Burg  ve Genthin kasabalarını yürüyerek gezdik.
Gittiğimiz her yerde yerel insanlar Cfe'lerde dondurma yiyorlardı.
Eski doğu Alman kasabaları, evler binalar onarılmış  yenilenmiş boyanmış, yollar sel yatakları kanalizasyonlar yenilenmiş güzelleştirilmiş, ancak ortada insan yok, dükkanlar boş, kiracı, alıcı bekliyor, terk edilmiş. Herbirinde tarihi kiliseler, kale, kuleler vardı.
Sonra Brandenburg şehrine vardık, arabamızı Rus savaş anıtı yakınına park ettik.
Bir italyan lokantasında mola verip pizza sebzeli spagetti yedik. İtalyan Garson az Almanca çokça italyanca konuştu. Yemekler harikaydı, servis iyiydi. Tuvalet temizdi. Tip dahil 34€ ödedik. Şehir içinde uzun bir yürüyüş yaptık, nehir boyu marinayı  tekneleri gördük. Günbatımına yakındı. Güneş marinada battı. Sonra arabamıza bindik, gece saat 22:00 gibi Berlin'e vardık, benzin deposunu fulledik, 300km için 26€ verdik.
Arabayı eski yerine park ettik. Fotoğrafını çektik, mal sahibi firmayı ihone app ile bilgilendirdik. Eve döndük, duş aldık, çamaşırlar yıkandı, sabaha kadar deliksiz uyuduk,

Berlin 22-temmuz 2019

Tuesday, July 16, 2019

Szczecin

Szczecin (Stettin) Polonya,  13-14 Temmuz 2019

Polonya'da 10-12 harfli kelimeler görüyorsunuz, içinde 2-3 sesli harf var. Nasıl okunur diye merak ediyorsunuz? Zor değil çünkü bazı harfler üstlerine gelen işaretlerle sesli olarak okunabiliyor. Polonya Avrupa birliğine girmiş, ama hala kendi parası Zloty kullanıyor. Bugünlerde 1€= 4.27 Zyloty, hayat burda göreceli olarak ucuz.
Szczecin, Almanya sınırına 30-km mesafede bir polonya kenti. Aslında 1945 yılına kadar 200bin nüfuslu  Stettin isimli bir Alman kenti imiş. Hamburg ve Bremen sonrasında 3. Büyük liman kenti, 2.dünya savaşında Alman doğu cephesi komutanlığı burda imiş. Büyük savaş gemileri burda yapılmış. İkinci dünya savaşı sona ermiş, Potsdam  anlaşması ile bu bölge Polonya topraklarına katılmış. Alman nüfus burdan çıkarılmış, boşalan kente Doğu Polonya nüfusu yerleştirilmiş. Bugün Szczecin kenti 400-bin nüfuslu bir üniversite tersane liman ve sanayi kenti.  Son üçyüz yıllık Alman Prusya  izleri tamamen silinmiş, zaten ikinci dünya savaşı bombardımanları sonucu ayakta pek fazla sağlam bina kalmamış, tüm kent yeni bir planlama ile güzel bir şekilde yenilenmiş.
Milli müzesi, filarmoni binası, operası var. Tersanesi limanı, nehir boyu akşamları yürünecek kordonboyu mekanları var. Geceyarısına kadar üniversite çağında gençler bu nehir kıyısında toplanıp sosyalleşiyorlar, çokça içki içiyorlar. Zaten üniversite kenti, çok sayıda üniversitenin genç öğrencikeri burda.
Nato doğu avrupa komutanlığı burda. Sokaklarda konuşmalar  çokça Polonya dili, Rusça, ingilizce geçiyor. Polonyalı Papa John paul II döneminde Vatikan belli ki buraya iyi para göndermiş, eski katolik kiliseler yenilenmiş, ayrıca yenileri yapılmış. Pazar ayinlerinde hepsi dolu. Öğrencilerin fazla ilgisi varmı?
Bilemem ama aileler çokça geliyorlar.
Kiliseler koyu kahverengi kremit rengi tuğlalardan ve çok yüksek yapılmış. Şehir planı çok düzgün, göze ters gelecek yüksek yapılar yok. Toplu taşıma tramvaylarla yapılıyor.
Caddeler geniş. Çok sayıda döner kavşak var. Trafik ışıkları çok düzenli, uymak şart, çünkü olmadık yerden dönüş yapılabiliyor.
Eski klasik tasarımlı Alman fikarmoni konser salonu 1945 bombardımanında yıkılınca yeni mimari tasarım buzdağı şeklinde filarmoni salonu yapmışlar, bembeyaz bina sanki gerçekten bir buzdağı görünümünde.
Filarmoni, içinde Temmuz 2019 ayında  iç bakım- yenilenme var kapalı.
Opera binası klasik yapıda, "palyaço" ve "maskeli balo" operaları bu yılın repertuarında,
yaz dönemi  opera tatil.
Almanlar 1934 yılında üçüncü büyük liman kenti olan ve o zamanlar Stettin olarak isimlendirdikleri kente otoban yapmışlar. 150-km dümdüz 2x2 şeritli yoldan geliyorsunuz. Almanya içinde trafik levhaları burayı Stettin (Szczecin) olarak isimlendiriyor. Son 27.km'de şimdi artık kullanılmayan sınır binalarını görüyorsunuz, sonra Szczecin'e varıyorsunuz.
Şehir dışına yakın Hotel Vulkan'da kaldık, geniş, rahat büyük bir mekandı, fiyatı da çok makuldü, sadece şehir merkezine uzaktı, dert değil arabamız vardı. Sabah açık büfe zengin bir kahvaltı yaptık. Şehiriçi tüm sokak ve caddelerde parkmetreler vardı ama pazar günü çalışmıyorlardı. Şehir merkezinde ara sokağa park ettik, tüm şehri yürüyerek gezdik. Refüj üstünde bir güzel Cafe'de oturduk mola verdik.
Akşam üstü yine otoban üstünden Berlin'e döndük. Sonbaharda buraya yine haftasonu gelinir, opera ve filarmoni konserlerine gidilir. Nehir kıyısında yürünür, müzeler gezilir.
Polonya'da göçmen karşıtı dış politika var, bu yüzden ortalıkta fazla Afrikalı, Ortadoğulu insan yok, olanlar genç öğrenci. Almanya sınırı serbest açık ancak göçmenlerin Polonya'da iş bulmasına serbest yaşamasına imkan yok.
Sizler için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan yazarınız kentin enerji üretim durumunu da inceledi. Kent çevresinde bir yerli kömür ve kent çöpünü yakan 134Mwe  bir de 70 Mwe  kapasiteli yenilenmiş iki ayrı termik santral var. Çevre ekipmanları yeterli kapasitede toz filtreler esp ve bacagazı kükürtsüzleştirme fgd 'ler eklenmiş.
Uzaktan görünen bacaları ile fark ediliyorlar zaten google map ile bulmak çok kolay.

Berlin, 16 Temmuz 2019