Değerli Okurlarım
Şeker Portakalı- hem de poşet içinde, yani müstehcen olduğu belli ve belgeli, bir an kendimden şüpheye düştüm, ben böyle bir hatayı nasıl yaptım, ben bu kitabı okumadım. Daha neler olsun, ben bu kitabı yıllar öncesi çocuğuma almamış mıydım. Çocuk kitabıdır- diyerek kendim okumadığımı farkettim.
Aslında hiç eksik kalmam, kitaba harcadığım paraya hiç acımam, ama olmuş bir kere atlamışım, hemen aldım. Epeydir müstehcen kitap okumamışım, hemen oturdum okudum ama kitapta pek birşey yoktu. "Müstehcen" kavramı değişmiş, herhalde- diye düşündüm. Bence bazı dini ve tarih kitapları çok daha müstehcen, hele hele Osmanlı dönemini özellikle Padişahları anlatanlar, ama MEB kendisi yayınlıyor yani sakıncalı değil.
"Fareler ve İnsanlar", kitabının neresi müstehcen idi? Hatırlayamadım, belki tercüme ederlerken çıkarmışlardır, diye düşündüm ama, ODTÜ birinci sınıf ingilizce dersi dönem odeviydi, ingilizce orijinal metni didik didik ederek okumuştuk.
Bu çalışmaları taktir ile karşılıyorum, naive fakat iyi niyetli bir koruma güdüsü olarak düşünüyorum, iyi de oluyor, böylece çok satanlar listelerinde eski gözağrısı kitaplar tekrar görünüyor, tekrar okuma şansımız oluyor.
İlki, "Daron Acemoğlu ve James Robinson"un ortak yazdıkları "Why Nations Fail? The origins of Power, Prosperity, and Poverty". Aynı mekanda aynı zamanda ancak farklı politik sistemlerde yaşayan benzer genetik yapıdan gelen insanların refah düzeyini anlatıyor. Meksika, ABD sınırında aynı coğrafi yerde yaşayan aynı gurup insanların ayrı politik sistem ile nasıl farklı gelişmişlik düzeyinde olduklarını araştırıyor. Güney/ Kuzey Kore örneğine geçiyor. Hepsini demokratik yapı ve politik iradenin kontrolüne bağlıyor.
Diğer kitap ise "Simon Sebag Montefiore" isimli yazarın "Jerusalem: The Biography" isimli Kudüs şehrinin tarih öncesinden günümüze kadar gelen geçmişini anlatıyor. Özellikle Osmanlı dönemi çok bilgilendirici. Herhalde 1-2 kez daha tekrar okurum.
İzmir ile ilgili size tavsiye edeceğim bir kitap var. "Marjorie Housepian Dobkin" tarafından yazılan "Symyrna 1922,The destruction of a City". İzmir'i bırakıp giden bir ailenin üçüncü kuşak torunu yazmış. Bence çok yanlı ve çok yanlışlarla dolu bir kitap. Ancak her kitabı okumakta fayda var. Bu kitap her zamanın çok satanlar listesinde ve okunması lazım.
Termik Santrallerle ilgili şu anda popüler tek kitap var, "Kemal Anadol" tarafından yazılmış
"Termik Santrallere Hayır". Bana ters düşüyor, çünkü işin termik santral yapımcısını hiç düşünmemiş, sadece çevre açısından olaya bakmış.
Enerji konusunda "Ali Külebi" tarafından yazılmış "Türkiye'nin Enerji Sorunları ve Nükleer Gereklilik" isimli kitabı hala güncelliğini koruyor.
Hepinize iyi okumalar dilerim. Selam ve saygılar
--
Haluk Direskeneli-