Pages

Monday, August 20, 2018

Daniel Barenboim, Berlin 2018





Berlin Waldbühne açıkhava sahnesinde
Doğu- Batı Divan senfoni orkestrası konseri,
19- Ağustos 2018 pazar 19:00

Daniel Barenboim, 1942 yılında Arjantin Buones Aires kentinde doğdu. Annesi ve babası piyanist ve piyano öğretmenleri idiler. Dedeler nineler Rusya'dan 1900'ler başında kaçıp gelen Yahudi göçmenlerdi.
Daniel, erken yaşlardan başlayarak babasının ve annesinin piyano eğitiminden geçti. Aile hep beraber 1952 yılında İsrael'e göç ettiler. Daha sonra Daniel, Salzburg ve Paris'te piyano eğitimine devam etti, dünya çapında konser piyanisti oldu. Arkasından orkestra şefliği eğitimi aldı. Çok sayıda orkestrayı yönetti. İtalya LaScala operası devamlı şefliğini yaptı. Şimdi Berlin operası orkestra şefliğini yürütüyor. Ayrıca Berlin Stadtscapella orkestrası şefliğini yapıyor.
Daniel Barenboim, Arjantin, İsrael, Filistin ve İspanya vatandaşlığına sahip.
Kendisi bir poligot, yani çok sayıda dil biliyor, İspanyolca, Hebrew, Fransızca, Almanca, İngilizce ve İtalyanca konuşabiliyor.
İspanyol, Israel, Filistin, Mısır, Suriye, Irak, İranlı genç sanatçılarını toplayarak, 1999 yılında ispanya sevilla kentinde, Filistin-Amerikalı düşünür Edward Sait ile beraber oluşturduğu Divan senfoni orkestrası ile dünyanın çeşitli yerlerinde konserler veriyor.
İnsanlığın ortak işbirliğini ve dünya barışını amaçlıyor.
İçinde neden bir Türk orkestra üyesi yok, bilemedim.
Divan orkestrası konseri, Şef Daniel Barenboim yönetiminde, 19-Ağustos 2018 pazar Berlin açık hava konser mekanı Waldbühne sahnesinde yapıldı.
Waldbühne, "orman sahnesi" demek. 1935 yılında Nazi Almanya'sı yöneticileri tarafından politik amaçlı büyük toplantılar gösteriler için inşa edilmiş.
Waldbühne, savaşta hasar görmüş. Savaştan sonra mekan onarılmış, yenilenmiş, önce rock konserleri için kullanılmış. Esas olarak 22,000 oturma kapasiteli Yunan-Roma anfiteatr tiyatrosu tasarımına sahip.
Sahne üstüne yağmur ve güneşten koruma eklenmiş. Seyirci oturma yerleri açıkhavada. Mekan orman içinde, olimpiyat stadyumunun hemen yanında kalıyor, ubahn sbahn ve otomobil ile ulaşım çok kolay. Pichelsberg Sbahn durağında inin, ve yürüyün.
Biletler internetten alınabiliyor. Bu konserin biletleri 25-75€ arasında fiyatla satışa çıktı.
Saat 18:00'de kapılar açılıyor, konser saat 19:00'da başlıyor.
Hem konseri dinliyorsunuz, hem de gün batımını izliyorsunuz.
Konser programında 1979 doğumlu solist Lisa Batiashvili ile çaykovski'den keman konçertosu ve arkasından Debussy'nin iki orkestra eseri vardı. 22,000 kişilik mekan tam doldu. Konsere gelirken Yanımıza polar, şapka ve minder aldık.
Güzel solist Lisa Batiashvili, açık yeşil uzun sahne elbisesiyle çıktı. Önce ağır başlayan tempoyu zaman zaman sert haşin yorumla devam ettirdi, şef ve orkestra ona uydular. Eser bitince konsertmaister ile beraber bir keman düeti bis olarak çaldılar.
Yarım saatlik arada arka kiosklarda yiyecek, içecek satışları yapıldı, izleyiciler yerel fıçı bira ve soğuk beyaz şarap bolca tükettiler.
İkinci yarıda Debussy eserleri seslendirildi. Bu bölümde orkestranın bütünlüğü ortaya çıktı. Son olarak Carmen operasından üç ayrı parça bis olarak seslendirildi.
Konser sonunda şef Daniel Barennoim, izleyicilere teşekkür etti.
Gelecek yıl, Berlin duvarının yıkılışının 30., orkestranıb kuruluşunun 20., ve Waldbühne sahnesinde yer almalarının 10. Yılı doluyor, temmuz 2019 konserine herkesi davet etti.
Ağustos ayının ikinci yarısında Berlin'de geceleri hava serin oluyor.
Yaz gecelerinin tatlı serinliğinde açık hava ortamında klasik müzik dinlemek çok hoş. Özellikle Daniel Barenboim gibi bir orkestra şefinin konserini dinlemek çok büyük keyif.
Konser kaydı youtube içinde var. Eski yıllara ait olan kayıtlar da var.
Bir sonraki hafta aynı yerde tenor Andrea Bochelli konseri var.
Konserler Eylül ayı sonuna havalar soğuyana kadar devam ediyor.
2019 konserleri haziran ayında başlıyor.
Dooğu-Batı Divan Orkestrası ve Daniel Barenboim, 13- Ağustos 2006 günü İstanbul Aya İrini Konser mekanında konser vermişler.
Berlin konseri saat 22:00 gibi bitti, izleyicilerin bir kısmı arabalarına, bir kısmı bisikletlerine bindi, çoğunluk izleyici ile hep beraber yakın Sbahn durağına yürüdük, ordan evlere dağıldık.

Berlin, 19-Ağustos 2018

---

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup,
mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

Bu makale "Odtü'lüler Bülteni" Opera sayfası için yazılmıştır.


Wednesday, August 01, 2018

Pakistan Quetta 1997-2001




Pakistan Quetta, 1997-2001

Bugünlerde basında Pakistan ile ilgili haberler çıkmaya başladı.
Hükümetler arası anlaşma ile Pakistan'a Yeni üretimimiz 30 adet T129 Atak helikopter ve 4- adet Milgem Corvette deniz savaş gemileri satmışız. Hükümetler arası anlaşmalar içinde kar çok önemli değildi. Önemli olan ilişkilerdir.
Özel sektör olarak bizler riskleri önceden görmek ve fiyatlamak zorundayız. Size bugün bizim için çok zor biten Pakistan Quetta projemizi anlatacağım.
Türk Amerikan %50-50 ortak girişim (Joint Venture) şirketimizin, yabancı ortağının Milano'da yerleşik işbilir bir italyan temsilcisi vardı. Seçkin asil bir italyan ailenin mensubuydu. Ailenin 16. Yüzyılda taş ustası olan dedelerini ismi inşaatında çalıştığı Floransa katedrali duvarında resmi olarak izinli kazınmıştı. Kendisinin Abd eğitimi, İsviçre'den MBA derecesi vardı. Toskana'da şarap bağları, Floransa'da çok yıldızlı bir otelleri, Milano'nun moda merkezi sokağında ofisi vardı.
Bizi kendisine en yakın JV ortak girişim şirketi olduğumuz için, İtalya'da bir şirket turuna çağırdı, Ankara'dan Amerikalı genel müdür ve ben, ABD merkez ofisinden bir satış müdürü Milano'ya geldik, Milano ve Roma'da çok sayıda İtalyan müteahhitlik firmalarını gezdik. O sıralarda tüm dünyada doğalgaz satışları patlamış, doğalgaz ile çalışan gaz türbinleri ve arkasına bağlanan atık ısı kazanları talebi artmış. Elimizde tasarımı yeni bitmiş yatay konumlu tabii dolaşımlı atık ısı kazanları var, iç piyasada satmışız, detay projeler hazır. Dış piyasalar için herşey hazır. Talep bekliyoruz.
Ankara'ya döndük. Kısa bir süre sonra İtalya'da Milano'da ofislerinde tanıtım yaptığımız Fiat Avio firmasından bir talep geldi. Fiat Avio olarak Pakistan Quetta kentine elektrik verecek elektrik şirketinin yeni kombine çevrim santrali için üç adet Ge frame-6 gas türbini satışını bağlamışlar, arkasına konacak atık ısı kazanları için fiyat istiyorlar.
Daha önce iç piyasada benzer kapasitede kazanı Akenerji Yalova Aksa fabrikasına vermişiz, teslim etmişiz, çalışıyor.
Aynı teklifi Fiat Avio için çok çabuk hazırladık, kurye ile gönderdik. Milano temsilcimiz teklifi çoğalttı, teslim etti. Bir süre sonra Fiat Avio bizi Milano ofisine görüşme ve son pazarlık için davet etti. Bu defa daha büyük ekiple Milano'ya gittik. Bir hafta Fiat merkezinde teklif sunumu ve fiyat pazarlığı yaptık. Sonunda Ankara fabrika teslimi 4-milyon ABD$ fiyatla işi sonlandırma aşamasına geldik.
Fiat ekibi son dakikada bizden yerinde montaj fiyatı istedi. Pakistan Quetta kentinde yerinde montaj fiyatı nasıl verilir? Olacak iş değil. Pakistan Quetta hakkında hiçbir fikrimiz yok. Araya yerli şirketimizin teklif bölümü girdi, italyan temsilcimizin Pakistan tanıdıkları fiyat verdiler. Pakistan firmalarından acele teklifler alındı, bir yıl içinde yerinde montaj için yaklaşık 1- milyon ABD$ fiyatla ek montaj fiyatı da verildi.
İmzalar atıldı, basın bülteni yayınlandı. Detay projeler zaten hazır, malzeme satınalması yapıldı, imalat başkadı bitti, kazan boyandı, fabrikada sevke hazır, nakliye firması kazanı Mersin limanına götürdü, Pakistan'a gidecek bir gemiye yükledik. Gemi Süveyş kanalını, arkasından Kızıl denizi, Hint okyanusunu geçti, Pakistan Karachi limanına geldi.
Kontratımızda bir teslimat maddesi var. Geç kalırsak gün başına şu kadar ceza ödeyeceğiz, ancak erken teslim edersek gün başına ceza rakamının yarısı kadar ikramiye alacağız. Kontrat Fiat tarafından Pakistan elektrik şirketine aynen aktarılmış. Quetta elektrik şirketi yetkilileri bize erken teslim ikramiyesi vermek yerine kendileri açısından daha uygun başka bir yola başvurdular. Gemi Karachi liman yetkilileri tarafından yapma bir nedenle bir ay açıkta bekletildi, süre geçti ve ceza başlarken limana indirme izni çıktı. İkramiye alamadık.
Sonra saha müdürümüz buhar kazanını Quetta şehrine taşıttı, montaj ekibimiz yerli müteahhit firmalarla saha montajına başladı. Bizim ekibimiz çalışanları için uzun süreli oturma izni alamadık. Nedense vermediler. Personelimiz Üç aylık turist vizesi ile Pakistan'a girip çıkmaya başladı. Bu arada saha müdürümüz, yoğun saha işleri yüzünden üç aylık süreyi geçirdi. Derhal gözaltına alınıp tutukevine kondu. Saha müdürümüz ortada yok. Pakistan büyükelçiliğimizi araya soktuk. Bir ay sonunda yerini tesbit ettik, Pakistan adaletinin gerektirdiği arabulucuları devreye soktuk. Saha müdürümüzü tutukevinden çıkardık. Yurda getirdik, ancak bir ay tutukevinde Pakistan suçluları ile beraber kalmak psikolojisini çok bozmuştu. Toparlanması kendine gelebilmesi için uzun bir tatile çıkması gerekti. Yeni görevlendirdiğimiz saha çalışanlarımız yerel kurallara titizlikle uydular. Üç aylık kalma süresini hiç aşmadılar.
Yeni şantiye şefimiz bizden çok uzak bir ortamda kontrolsüz harcamalar yapmaya başladı. Onu parasal olarak kontrol altına almak zor oldu. Bütçeyi tüketti. Sonunda Quetta santralinde işi bitirdik, teslim ettik, çıktık.
Quetta kentinde daha sonra deprem oldu, santral binaları çevresi yıkıldı. Arkasından yakın mesafedeki Afgan savaşı şehri etkiledi, santral bir süre tümüyle devreden çıktı.
İç piyasa kolaydır. İş insanımız ile kolay anlaşırsınız. Kurallar ortaktır,
Oysa uluslararası piyasalarda iş yapmak zordur.
Özellikle hiç bilmediğiniz yabancı piyasalara girmek hiç kolay değildir.
Ortamı piyasayı çok iyi öğrenmek gerekir. Ortamı bilmeden işe girmek şirketi batırır.
Pakistan ortamında iş yapmak çok zordur. Pakistan insanı ile iş yapmak zordur. Pazarlık hiç bitmez, devamlı zora girersiniz.
Bir daha iyi bilmediğimiz coğrafyalarda çalışmak için aşırı istekli olmayı bıraktık.
İş italya'da başladı, Pakistan'da bitti, ama çok zor bitti.
Pakistan insanı ikili ilişkilerde tek tek çok iyidir. Çok iyi eğitim almışları vardır. Kendi aksanlarında İngilizce'yi hatasız gramatikle konuşurlar yazarlar. Pakistan müslümanlarının, yüzyıllar öncesinde Hindu dokunulmazlar olan itilmiş ezilmiş insanların torunları olduklarını da hatırlayalım. O insanlar ingiliz toplumunda bugün kendi kültürel kimliklerini koruyarak yaşıyorlar. İngilizce yayın yapan tv radyo istasyonlarında kusursuz aksansız ingilizceleri ile yayın yapıyorlar.
Bizim Proje ucu ucuna bitti. Kar bırakmadı. Pakistan coğrafyasına, iş yapma iştahımızda ciddi mesafe oluştu. Bugün de özellikle Pakistan coğrafyası ile iş yapacaklara çok dikkatli olmalarını tavsiye ederim. Kolay ortam değildir.

---
Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

Prinkipo, 30- Temmuz, 2018

Polonya, Debica, 1996



-->
Polonya'ya 80 ton/saat Mcr kapasiteli buhar kazanı satışı, 1996

1996 yılında merkezi ABD Akron, Ohio'da bulunan Goodyear lastik şirketi Polonya Debica'da bulunan lastik fabrikasını satın aldı, ABD standartlarına uygun lastik üretimi için yenileme yatırımlarına başladı. Önce eski buhar kazanı santralini söktü attı. Yerine Abd fabrikalarında kullandığı su borulu 10-bar satüre (doymuş) 80 ton/saat kapasiteli buhar kazanı alımı için uluslararası ihaleye çıktı.
Goodyear alımları Abd merkezi Akron üstünden yapıyordu. Öncelikle Amerikan fabrikalarına buhar kazanı veren kazan firmalarından teklif istedi. Akron fabrikalarına buhar kazanı temin etmiş olan Amerikan buhar kazanı imalatçısı firma bizim Türkiye'de beraber ortak girişim (joint venture) şirketini kurduğumuz firma idi. Teklif talebi Abd üstünden bize geldi. Lisansımız var, buhar kazanı paket tipin en büyük kapasiteli olan  saatte 80 ton satüre buhar üretecek tipi, daha önce yurtiçinde Sabancı Sasa Adana fabrikasına yapmışız, teslim etmişiz, yurtiçi referansımız var.
İngilizce olarak teklif dosyamızı hazırladık, kurye ile gönderdik, değerlendi, Polonya firmaları da ihaleye katıldılar, ancak onlarda paket tip fueloil yakacak buhar kazanı tasarımı yok, bizde var. Biz bir yılda teslim taahüt ediyoruz, Polonyalı firmalar 2-yılın altına inemiyorlar. Fiyatımız onlardan ucuz. Sonunda ihale 1m Abd$ fiyatla bizde kaldı. Yurtdışında buhar kazanı ihalesi kazanmışız, hem de Polonya'ya satacağız. Avansımızı aldık, daha önce yurtiçinde aynı paket kazanı yapmışız, detaylı teknik resimler elimizde hazır. Teknik resimler üstünde antet isim düzeltmesi yaptık, Goodyear merkezinden onay aldık, imalata başladık, 3-ayda malzeme alımını, 8 ayda fabrika imalatını bitirdik.
Buhar kazanı fabrika çıkışı FOT (free on truck) olarak hazır. Nakliye lojistik firması teslim alacak, kamyona yükleyecek, karayolu ile Polonya Debrica fabrikasına götürecek, buhar kazanı çok ağır ve havaleli olduğundan önde ve arkada pilot otomobiller olacak, karayolu ve boğaz köprüsü geçiş izinleri alınacak, saatte 5-km hız aşılmayacak, sadece gün ışığında yol alınacak. Nakliye firmasının bu taşıma için fiyatı 50-bin ABD$. Bütün yol köprü geçiş izinleri, ve nakliye süresi hesaplanınca toplam süre 3-ayı buluyor.
Polonya Debrica lastik fabrikasında yenileme çalışmaları bitmiş, buhar kazanı bekliyorlar, buhar yok. Buhar kazanı Ankara'da bizim fabrikada hazır teslimat bekliyor.
Goodyear merkezinden bir yeni talep geldi. "Nakliyeyi kargo uçağı ile yapabilir misiniz?" Hiç aklımızda yoktu. Koca buhar kazanı uçak ile taşınır mı? Nakliye firmalarına sorduk.
Cevap olumlu geldi. Buhar kazanı boyutlarını istediler, ağırlığı, ağırlık merkezi. Evet bu büyük paket tip buhar kazanı 120 ton kapasiteli Rus üretimi Antonov-124 nakliye uçağı ile taşınabiliyordu. Sadece Antonov-124 uçağı içine girebilmesi için buhar kazanını 90 derece yan yatırmamız isteniyordu. Uçak ile nakliye fiyatı 250 bin Abd$.
Goodyear merkezinden devam için olumlu cevap geldi.
Fabrikada buhar kazanını yan çevirdik, çelik kaide içine aldık, treyler ile buhar kazanını Esenboğa hava limanına götürdük. Andonov uçak, şimdiki yeni terminalin bulunduğu açık alana geldi. Park etti. Yüksek taşıma kapasiteli iki vinç ile Antonov-124 giriş paletleri üstüne getirdik. Uçağın teknisyenleri, buhar kazanını içeri aldılar. O gün tüm şirket personeli Esenboğa hava limanında Antonov-124 ağır nakliye uçağı önünde saatte 80 ton buhar üretecek paket su borulu buhar kazanı önünde hep beraber aile fotoğrafı çektirdik. Sonra uçak kapıları kapandı. Uçak piste çıktı, ağır ağır hızlandı, havalandı, ve gözden kayboldu. Dört saat sonra Polonya Debrica lastik fabrika yakınlarında bir hava limanına indi. Ordan ağır nakliye araçları ile fabrikaya taşındı. Gönderdiğimiz Türk montaj ekibi yönetiminde yerine kondu. Çalıştırıldı, teslim edildi.
Taşıma işi bizden bağımsız fiyatlandı. Taşıma işinden biz para kazanmadık, ama Polonya'ya buhar kazanı satabilen bir Türk şirketi ünvanına sahip olduk.
Daha sonra dört adet benzer buhar kazanı Kazakistan'a sattık.
1999 yılında ABD ana firmamız önce ihale yolsuzluğu kapsamında soruşturmaya uğradı, arkasından finansal krize girdi, çok borçlandı, önce Amerika dışındaki ortak girişim şirketlerini elden çıkardı. Kendi %50 payını Türk yerli ortak firmaya 1-m ABD$'a sattı.
Yerli ortak firma şirketi küçülttü, çalışma alanını değiştirdi, fabrikayı kapattı, arazi satıldı, biz çalışanlar ile yolunu ayırdı, darmadağın olduk.
Yurtiçinde ütopik bir Amerikan şirketi kurmuştuk, bir Amerikan şirketi gibi çalışıyorduk, lisansımız vardı, iç yazışmalarımız ingilizce (ve türkçe) idi, her tür fosil yakıt için uyumlu, her kapasitede buhar kazanı üretebiliyorduk. Polonya, Kazakistan, Suriye, Ürdün ve Pakistan'a buhar kazanı sattık. Bir rüya gibiydi, bir masaldı, geldi ve geçti.
Şimdi bu rüyanın aynısını, benzerini ve hatta daha da iyisini gerçekleştirmek neden mümkün olmasın?

---
Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

Prinkipo, 29- Temmuz, 2018