Pages

Saturday, March 01, 2014

BuonesAires- İstanbul




Değerli okurlarım,

Ankara'da 1971 yılında ortalık karmakarışık durumdaydı. Üniversite Odtü Makina 3. Sınıftayım. Okul uzun süreli kapandı. Haziran ayında yaz stajı yapmak için Ingiltere'ye gittim. Staj 3-ay sürdü, bitti. Staj süresinde etrafta hiç Türk yoktu. Benim kırık İngilizce, bu süre içinde sular seller gibi oldu.

Yurda dönüyorum. Londra'dan kalkan Charter uçağı Paris'te LaBougeot havaalanına indi. Aktarma yapacağım AirFrance uçağı ise Paris kentinin tam öbür tarafında Orly havaalanından kalkıyor. Aynı havalimanını kullanacağım diye kısa transfer süresi planlamıştım, uymadı.

O sıralar Charles DeGaulle havaalanı inşaat halinde. Otobüse-Shuttle bus'a bindik. Bir saat çevre yolundan gidip Orly'e vardık. Uçağın kalkmasına çok az bir zaman var.

Check-in, boarding pass, passport control derken neyse bekleme salonuna girdim. Yurtdışına ilk çıkışım. Üç ay Ingiltere'de kalmışım ama kaldığım yer Midlands denen sanayi bölgesi. En büyük yakın kent Birmingham. Önemli hiçbirşey yok.

Paris Havaalanı Duty-free bölgesinde ilk defa bulunuyorum. Duty-free bölgesinde ona buna bakarken epey zaman harcamışım. Birden ismimin hoparlörden telaffuz edildiği duydum.

Ağır bir Fransız aksanlı görevli benim ismimi söylemeye çalışıyor. Benim uçak kalkıyor, beni acele çıkış kapısına çağırıyor. "Passenger Mr. Haluk Direskenelli, please proceed to the gate number etc".

Benim soyadımı bazı yabancılar nedendir bilmem çift "L" ile söylerler, duyan beni İtalyan sanır. Agnelli, Pirelli, gibi Italyan havası verir.

Neyse lafı zor bela anlayıp söylenen kapıya koştum. Aynı kapıdan iki uçağa birden yolcu alıyorlar. Uçuş kartı- Boarding Pass'ı görevli kopardı, beni kapıdan havaalanı dış ortamına saldı. O zamanlar şimdiki gibi körük yok, uçağa genellikle yürüyerek gidiyorsun.

İyide bu kapıdan iki uçağa yolcu alıyorlar. İlerde iki uçak var. İki uçak da gecikmiş son yolcuları bekliyor. Benim uçağım hangisi??

İki uçağın ortasında bir Fransız makinist görevli, olaya tamamen Fransız. Koşa koşa yanına varıp, "Istanbul??" diye sordum. Yani "Hangisi Istanbul uçağı?"

Adam her iki uçağa tek tek baktı, "Bilmiyorum" gibisinden birşey söyledi. Elini anlamsız "bilmiyorum" der gibi havada salladı.

Soldaki uçağı seçip arka kapısına doğru gittim. Kimseler yok. Merdivenleri çıkıp uçak kapısından içeri girdim. Güzel sevimli bir Fransız hostes kız, "Nerde kaldın? Herkes seni bekliyor" gibisinden Fransızca birşeyler söyledi ve beni hızla arka koltuklardan birine oturtup, kemerimi bağlamamı işaret etti. Gitti.

Hiç beklemeden uçağın kapıları kapandı ve biz havalandık. Havalandık iyi hoş ta, bu uçak nereye gidiyor? Ben doğru uçağa mı bindim?

Sorunun cevabını öğrenmekten korkmaya başladım. 10 dakika sonra uçak havada uygun seviyeye yükseldi. Kemer serbest işareti verildi.

Uçakta içeçek servisi başladı ve ben yaklaşan hostese sordum.

"Bu uçak Istanbul'a mı gidiyor?" - Evet dedi, Istanbul'.

Öbür uçak- dedim o nereye gidiyor-du? Cevap verdi, "Buones Aires'e".

Aradan bunca yıl geçti. Hala merak ederim acaba sağdaki uçağa binseydim, uçak benim için geri dönemeyeceğine göre 10-15 saat yolculuk yapıp BuonesAires'e varsaydım. Yıl 1971. Ankara karmakarışık. BuonesAires te kalmaya karar verseydim. Orda başka üniversiteye gitseydim, orda evlenseydim. Ne bileyim??

Aklımdan hep geçer. Paris'e bir daha hiç gitmedim. Bunca yıl hiç fırsat olmadı. BuonesAires'e ise hiç gitmedim. TV de bazan Arjantin gösterilir hep yıllar öncesini hatırlarım.

Geçende sınıf arkadaşlarıma CarpeDiem (bugünü yaşa) isimli aydabir öğle yemek muhabbetinde bu eski hikayeyi anlattım.

Eskilerden bir arkadaşım "Bir tane doğru uçak vardır, doğruluğu sana kalmış" dedi.

Bir diğeri, "Ama hocam ya, git Arjantin'e Milonga'da bi tango yaparsın yerli kızlarla.... İçinde kalmasın bu fani dünyada..... Valla kalmasın", dedi. Gideyim değil mi? Bu yaz gideyim.

En derin selam ve saygılarımla.

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.


2014-03-01

No comments:

Post a Comment