Pages

Sunday, June 09, 2013

PowerGen Europe 2013 Viyana, Avusturya- Enerji Konferansı ve Sergisi,




Değerli Okurlarım,

4-5-6 Haziran 2013 günleri "PowerGen Europe" Konferans ve Sergisi için Avusturya'nın Başkenti Viyana'da idim. Viyana'ya Konferans öncesi eşimle beraber geldim, bir hafta süreli makul fiyatta bir apart otel bulduk, beraber haftasonu Viyana'yı yürüyerek gezme imkanı bulduk, imparatorluk döneminde yapılmış şimdi artık müzeye dönüşmüş sarayları gezdik. Tüm hafta devamlı sağnak şeklinde yağmur yağdı.

Osmanlı Sultanları 19. yüzyılda Efes antik kentindeki eski Grek- Roma eserlerini Avusturya imparatoruna hediye etmişler. Avusturyalılar da ne varsa söküp Viyana'ya getirmişler. Müzelerine koymuşlar. Bu imtiyaz 1907'de bitmiş ama ortada bize birşey kalmamış, en iyi korunmuş eserler, en güzel heykeller orda. Bütün heykellerin kafası Viyana'da, gövdeler bize kalmış. Aynı durum Eski Mısır medeniyeti için de geçerli olmuş. Mehmet Ali Paşa çok sayıda heykel, papirus, eski eseri kendisi hediye etmiş.

Opera binasını gezdik. Rossini ve Verdi operaları vardı, biletler önceden bitmişti. Parter biletleri önlerde koltuk başına 250 Euro fiyatla satılıyordu. Çok sayıda eski klasik Viyana kahvesine girdik, kahve içtik, pasta yedik. Musluk suyu çevredeki Alp dağlarından geliyor. Kolay içilebiliyor. Yaya arterinde sağnak yağmur altında uzun yürüyüşler yaptık. İmparatorluk döneminden kalma eski klasik binaları gördük.

Merkezde yaya bölgesinde yer alan büyük Roman-Katolik Aziz Stephan Katedrali çok büyük çok görkemli idi. 2.Dünya savaşı sonunda yağma sırasında çatısı yanmış, savaş sonrası hemen yenilenmiş. Herbir köşesinde özellikle Osmanlılara karşı kazanılmış savaşları anlatan, yenilen Osmanlı askerlerinin heykelleri ilgi çekici geldi.

Konferans süresince çok sayıda yerli yabancı enerji profesyoneli, çalışanı ile tanıştım, konuştum, bilgi alışverişinde bulundum. Sunumlar izledim, tanıtımlar takip ettim. Türkiye'den gelen çok sayıda piyasa yetkilisi ve çalışanı vardı. Eşleriyle gelenler vardı.

Sergi salonunda konuyu ciddi alanlar, iyi hazırlananlar olduğu gibi, tümüyle panayır havasına sokanlar, gezi eğlence tatil alışveriş kapsamında düşünenler de vardı. Öğleden sonraları, tezgah altlarından, çantalardan, bavullardan, kutulardan içkiler çıktı, herkes herkese ikramlar yaptı.

Yabancılar bana öncelikle Gezi, Taksim, Kızılay, Kuğulu olaylarını sordular. Cuma günü Viyana'ya geldim, olaylar aynı gün başladı. Ben ne diyebilirim ki? Onlar için olanlar kabullenilebilecek gibi değil. Ne anlatacağımı bilemedim, ifade özgürlüğünü terorist eylem olarak düşünmek zor. Orantısız güç kullanımı her TV kanalında gösterildi. Viyana'da okuyan öğrenciler toplu gösteri yaptılar, "Gezi" ile dayanışma sergilediler.

Konuştuğum yabancı yatırımcılarda, Türkiye'ye karşı temkinli bir tavır değişikliği, risk iştahının kaçması, gözlemledim. Henüz daha çok erken, ancak ilerde yatırım beklentilerinin daha farklı algılandığını görürsek şaşırmayalım.

Yabancılar arasında pazarlamayı, satış psikolojisini bilmeyenler çoğunluktaydı. Teknik eğitimli bir insanı sonradan satış elemanı yapamazsınız. Müşteriye nasıl davranılacağını bilmeyenler, çok olumsuz davrananlar, terslenenler, gereğinden fazla uzun sunumlar yapanlar, başından atanlar, sorulara cevap vermeyenler, ilgilenmeyenler, “bitsede gitsek, alışveriş yapsak”, havasında olanlar vardı. Sadece eşantiyon toplayıcıları, konuyla ilgisiz insanlar da çoktu.

Herkes için ayrılmış dinlenme yerlerinde koltuk yer tutanlar, soruları anlamıyanlar, yabancı dil bilmeyenler, kendi konusunu bilmeyenler çoktu. Konusunu çok bildiğini sanıp, 1-2 soruda mat olanlar, saçma sapan bilgilerle dolu süslü ama boş kataloglar hazırlayanlar.

Bolca ilk elden piyasa dedikodusu yapıldı. Zamanı geçmiş, teknolojisi bitmiş, fiyatları çok pahalı kalmış, eskinin büyük, şimdilerin hantal firmaları çoktu. Eskilerden tanışık olduğum, şirketinden ayrılmış, başka yer edinmeye çalışanlar vardı. UzakDoğulular çok ataktı ama yabancı dil konuşma özürlüsü idiler. Almanlar, Fransızlar, İspanyollar, zaten kendi ana dillerinden başkasını rahat konuşamıyorlardı.

Üç büyük hol sergi alanı içinde, ziyaretçi hangi ülkeden gelmiş ise, o ülkenin satış elemanı devreye giriyordu. Türkiye'den çok sayıda misafirim bana uğradı. Bende sergide gezerken çok sayıda arkadaşıma rastladım, ayaküstü lafladık, görüştük.

Mühendislik şirketlerinin finansman sıkıntısında olduklarını sezinledim. Çoğunun mülkiyeti değişmiş, çok borçlanmışlar, borçlandıkları şirketlere çoğunluk hisselerini satmak zorunda kalmışlar. Ayakta olanlar ciddi zorlanıyorlar. Hazır insan sermayesi olan bu kıymetli şirketleri satın almak için çok sayıda yabancı finans gurubu var.

Yabancı büyük enerji ekipman satıcısı şirketlerin üst düzey görevlilerinde bir bezginlik sezinledim. Aralarından, "Hep aynı teknolojik çöplükle uğraşıyoruz", diyen bile çıktı. UzakDoğu imalat rekabeti ile bezmişler. Gümrük duvarları ile kendi iç piyasa taleplerini rakabetçi ortamda zor götürüyorlar.

Bazı UzakDoğulu şirketler çok sayıda yabancı(İngiliz) işe almışlar, ortalık konudan habersiz, sadece iyi İngilizce konuşan personel ile doluydu. Akdeniz ülkelerinin şirketlerinde tam içe dönük ortam vardı. Bir yabancı ile anlaşmaları çok zor. Tanıtmak aslında en büyük olay.

Sergide bizim imalatçı ve mühendislik şirketlerimizin sayısı artmış. Büyük şirketlerimiz de artık ilgi göstermeye başlamışlar, sergi salonunda yer tutanlar, konferansta sunum yapanlar, sergiyi gezenler çoğalmış. Enerji piyasasında büyük bir yatırım potansiyelimiz var. Enerji Bakanlığımızın sergide bulunması iyi olmuş. İlk gün Enerji Bakan yardımcımızın yaptığı açılış konuşmasının katkısı iyi oldu. Biraz daha termik konularına ağırlık vermesini beklerdim.

Eskiden İnternet-Kafe benzeri parasız yerler vardı, şimdi internet wireless kullanımı paraya bağlanmış, zaten herkeste 3G imkanı var, otellerde zaten standart veriliyor.

Amerikan büyük enerji yatırımcılarının, GT-ST üreticisi- buhar kazanı firmalarının bizim piyasaya ilgileri var, ancak artık fiyatları artık çok pahalı kalıyor. Piyasada çok daha makul fiyatta benzer ekipmanlar, ürünler, tesisler var. Yeterki temel tasarımı yapın, gerisi kolay. ABD fiyatları ile dünya piyasalarında iş almaları sipariş bağlamaları çok zor.

Viyana Uluslararası havaalanı ile şehir merkezi arasında otobüsle giderken şehir içinde kalmış büyük petrol rafinerisini görüyorsunuz. 1.7-milyon nüfuslu (2011) şehir çevresinde, şimdilerde doğalgaz yakan toplamda 2800 Mwe kurulu güce ulaşmış kombine büyük çevrim santralleri, aynı zamanda şehir bölge ısıtması da yapıyorlar. Belediye çöplerini yakmak için inşaa edilmiş, ortak yakıtlı termik santral şehir içinde çalışıyor.

Gelecek yıl (2014) aynı konferans ve sergi Almanya'nın Köln kentinde 3-4-5 Haziran günleri yapılacak. Eğer enerji sektöründe çalışıyorsanız katılmanızı tavsiye ederim. Bu kadar çok enerji piyasası şirketini ve bu uluslararası şirketlerin üst düzey yöneticilerini bir arada bulmak, onlarla konuşabilmek her zaman kolay değil. 2015 yılı için İngiltere- Londra kenti aynı konferans için düşünülüyormuş. Hepinize güzel bir hafta dilerim. En derin selam ve saygılarımla.

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.


2013-06-07

No comments:

Post a Comment