Pages
▼
Saturday, July 16, 2022
Babam ve dedelerim
Babamın babası Mülazımı Sani (üsteğmen) Abdullah bey, ısparta rüştiyesini (ortaokulunu) bitirdikten sonra 15-16 yaşlarında orduya katılmış, Arabistan’da Hicaz’da Filistin’de savaşmış, mütareke döneminde Üsküdar jandarma karakol komutanlığı yapmış, sonra istiklal savaşında Sakarya’da kasığından mermi yarası almış, 1922’de izmir’e giren suvariler arasındaymış. Muharip gazi olarak İstiklal madalyası almış, Keçiborlu jandarma komutanı iken talihsiz bir olaya karışıp askerlikten ayrılmak zorunda kalmış. Daha sonraki hayatı savaş stresini (pwts) gidermek için sığındığı alkol bağımlılığı ile geçmiş. 1944 yılında hayata veda etmiş.
Babaannemin babası Rafi bey, 1913 Balkan savaşında Edirne siperlerinde şehit olmuş. Babaannem, doğarken annesini kaybetmiş, Rafi beyin kaybı ile hayatta yapayanlız kalmış. Rafi beyin ikinci eşi İnce hala, genç babaannemi kardeşi Abdullah beyle evlendirmiş. Babaannemin Ömrü halı tezgahında karın tokluğuna halı dokuyarak geçmiş.
Annemin babası Abdülkadir bey, istanbul Aksaray mahkemesi katibi imiş. 1930’larda kalp krizinden hayata veda etmiş.
Babam ismail bey babasız parasız korunaksız zor şartlarda okumuş, Ankara Hukuk fakültesini bitirip yargıç olmuş. Üniversite yıllarında yazdığı romantik tonlugünlükler kuzen Abdullah Rüştü tarafından ödünç alınıp geri verilmeyince son yıllarda yeniden anılarını yazdı, daha güncel gerçekçi ve olgunluk anlatımı oldu.
Dedelerim kısa yaşadılar, erken öldüler, geride bıraktıkları dul eşleri yetim çocukları zor zamanlar yaşadılar. Bu coğrafyanın kaderiydi, kötü idarenin sonuçlarına katlanmak zorunda kaldılar. Annem babam cumhuriyet Türkiye’sinin çocuklarıydı, babalarını erken kaybettiler, cumhuriyet onlara babalık yaptı, çok çalıştılar, çocukları için herşeyin en iyisini istediler ellerinden geleni verdiler. Onlara çok şey borçluyuz.
Kurucabük Datça 16 Temmuz 2022 cumartesi
No comments:
Post a Comment