Pages

Saturday, April 28, 2018

Arge ve Innovasyon




Amerikan NASA Uzay kurumunun tüm dökümanlarını Türkçe'ye çevirsek, tüm uzay ekipmanlarını getirip Konya Ovasına sersek, Ay'a gidebilmek ne kadar zaman alır? Ne lazım? Cevabı fazla beklemeden hemen söyleyeyim "Birbiriyle uyumlu Uzman Çalışanlar" lazım.
Bizde birbiriyle uyumlu uzman çalışanlar var mı? Evet bazı şirketlerin Arge bölümlerinde, bazı teknokentlerde, bazı kurumlarda var. Bizde üniversitelere bağlı çalışması zorunlu ve üniversitelerin arazilerinde kurulmuş, üniversitelerin akademisyenlerinin öğrencilerinin çalıştığı, üniversitenin bilgisayar omurgasından yararlanan çok sayıda Teknokent- teknopark var. Bunların çoğu yetişmiş eleman bulmak , onları bünyede makul fiyatla tutabilmek ve daha çok vergi muafiyetlerinden faydalanabilmek amacıyla kurulmuş.
Odtü Teknokent'te son yapılan ankette, Teknokent'te olmanın avantajı ters dönmüş. Şirketler- kurumlar artık "Nitelikli insan kaynağına erişebilmek ve onları bünyede tutabilmek için" geliyorlar, vergi muafiyetleri avantajları, teşvikler ikinci plana düşmüş. Yetişmiş uzman eleman yok, olanlar yurtdışında daha iyi maddi geliri olan işlere gidiyorlar. Onları burda yurtiçinde elde şirket- kurum içinde tutamıyoruz. Günümüzde tek kişinin yapabileceği işler sınırlı, herşey uzman ekip işi yapılmak zorunda.
Arge yaparken herkes teşvik istiyor. Teşvik her yönüyle yanlış bir uygulamadır. Teşvikleri alması gereken kişiler kurumlar teşvik alamazlar, siyasi iradeye yakın olanlar teşvik alır, yanlış projeler için teşvik alırlar. Teşvikler dünyanın her yerinde suistimal edilir.
Bizim teknokentlerde %60-70 oranında yazılım üretilir. Çünkü basit bir desktop PC bilgisayar ve bilgisayar teknolojisini bilen personelden başka birşeye ihtiyacınız olmaz. Büyük laboratuarlar, büyük imalat alanlarına ihtiyacınız olmaz. Buralarda herşey sıfırdan başlar. Halbuki yenilikler eski çalışan yazılımlar üstüne bina edilir.
Teknokentlerde çalışan akademisyenlerin, araştırmacıların yazılıma ihtiyaçları oluyor. Bunlar için Amerikayı yeniden keşfetmeye, bir iphone veya intel chip'i üretmeye gerek yok. Satın alıp işinize bakıyorsunuz. Bizde olmuyor. Her araştırmacı Amerikayı yeniden keşfediyor. Ortada yabancı yazılımlar satınalımlarında %21'den başlayan gümrük vergisi var. Bir sürü prosedür var. Bir sürü onay işlemi var.
Ben termik santraller tasarım yazılımları konusunda danışmanlık yaparım. Benim gibi çalışan yabancı danışman arkadaşlarıma soruyorum. Tasarım yazılımları satınalımında Almanya'da, İtalya'da, çoğu Avrupa ülkesinde gümrük vergisi yok. Sadece teknoparklarda değil, normal ticari kurumlar için bile yok. Bizde olmasa ne olur, herhalde bunu da teşvik gibi görürüz. Bizde bu da yanlış uygulamalara sebebiyet verir.
KadirHas üniversitesi öğrencilerinin yerli kömür kullanacak termik santral projesi için bir çalışmaları var. Bana sordular, "Türk kömürü CFB teknolojisi ile çalışmaz" yorumu yaptım. Çünkü Türk kömüründe çok büyük oranda su var, bu su kışın buz oluyor, yazın çamur ile uğraşıyorsunuz. Bizim kömürleri, 30-40 yıldır kesintisiz çalışarak kendini ispatlamış Pülverize kömür yakma teknolojisi ile yakmanız mümkün.
Bu teknolojiye uygun termik santralin hangi ekipmanları var? Bunları biz kafamıza göre seçmiyoruz. Ekipman listesi Amerikan ASME ve Alman normlarında - standartlarında tek tek sıralanmış. Son geçerli standardı almak veya web sitesine ulaşmak için para ödemeniz lazım. Para öderken %21 gümrük vergisi zorunluluğu var.
O zaman tasarımı siz yapmıyorsunuz- yapamıyorsunuz, yabancılar yapıyor, aynı yazılımları kullanıyorlar, ve siz de onlara bağımlı oluyorsunuz. Kendi kömürünüze uygun tasarımı yapacak yazılımı satın alamıyorsunuz. İşin en alt basamağında kalıyorsunuz. Bizde herkes her araştırmada Amerikayı yeniden keşfediyor. Başkaları Amerikada koloniler kurarken biz işin ilk safhasını geçemiyoruz. Boşuna zaman kaybediyoruz. Sanayimiz büyük oranda kopyalama prosedürü ,le çalışıyor. Birkaç büyük otomotiv firmamız, birkaç kuruluşumuz dışında Arge yapabilen yok. Sanayi hazır proje ve hazır sipariş istiyor, bunlar oksa ilgilenmiyor.
Gelişmiş ülkelerde Arge harcamaları ulusal gayrisafi gelirin %4'üne ulaşırken, bizde bu oran son yıllarda ancak %1'e vardı. Çoğu Arge harcamaları anlamsız projelere, ticari değeri olmayan işlere, mükerrer çalışmalara gitti. Arge ve innovasyon çalışmaları konusunda ciddi bir yenilenmeye ihtiyacımız kesin.
---
Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

Ankara, 30 Nisan 2018



-->

No comments:

Post a Comment