Pages

Saturday, April 02, 2016

Danışmanlık Nasıl Yapılır?



Yıllar önce Ankara'da bir ABD - Türk ortak girişim şirketinde çalışıyordum. Şirkete Abd'li yeni bir genel müdür 3-yıl süreli kontrat ile geldi. Gelir gelmez bizden Türkiye'nin enerji ve genel ekonomik durumu ile ilgili raporlar istedi. Her birimiz ayrı ayrı aklımızın erdiğince raporlarımızı İngilizce hazırladık, verdik. O da raporları birleştirdi, TDN, Hürriyet, JTW gibi yerel kaynaklardan gelen İngilizce haberleri, yorumları ekledi, tek rapor yaptı, bizden tekrar onay aldı, sonra raporu ABD şirket merkezine gönderdi.

Daha sonraki günlerde bir sabah işe erken geldim. Benim için önemli bir yazışmayı bekliyordum. Gelen faks belgelerine baktım. Şirket içi yazışmalar olduğundan benim bakma yetkim vardı. İçlerinden biri yeni gelen Abd'li genel müdüre hitap edilmişti. ABD'li bağımsız bir araştırma - mühendislik şirketinden geliyordu. Türkiye ile ilgili genel görünüm raporu için kendisine teşekkür ediliyordu. Abd'deki özel banka hesabına 5-basamaklı bir meblağın yatırıldığını bildiriyorlardı. ABD'li genel müdür daha sonra evine faks makinası aldı, bu yazışmalar şirket iletişiminden çıktı.

Son yatırım öngörü 2016 raporumun İngilizcesi yabancı bir araştırma internet sayfasına girmiş. Şirket rapor için 1250 Abd$'ı istiyor. JTW sayfasında aynı rapor ücretsiz. Eğer iletişim kirlenmesinden sakınabilirseniz, basit google araması ile çok sayıda önemli bilgiye ulaşmanız günümüzde mümkün. Danışmanlık tek başına yapılmaz. Bir bir kurumsal iştir. Danışmanlık yapacak kişiler bir araya gelirler, şirket, vakıf, kurum kurarlar. Bilgilerinin pazarlamasını yaparlar, piyasalara güven verirler. Burda iş alırlar, hizmet verirler, fatura keserler, para tahsil ederler. Danışmanlık konusunda fikirlerim değişti. Bence Türkiye henüz danışman kullanma seviyesine çıkamadı. Herkesin aklı danışmandan daha fazla. Herkes kendini daha üstün görüyor. Kimsenin danışmana ihtiyacı yok. "Danışman eğer konuyu iyi biliyorsa kendisi para kazanır, kendisi yatırım yapar", diyorlar. Türk yatırımcısı para vermeden danışmanlık hizmeti almayı marifet sayar.

Ben danışmanlık yapmıyorum, danışmanlık hizmeti vermiyorum. Yaparsam, eğer gerek olursa, piyasa eğer isterse, o zaman bu işi bir şirket kapsamında yaparım. Öte yandan eğer şirketler, kurumlar, vakıflar genç yeni mühendisleri için toplantılar düzenliyor, beni de konuşmacı olarak davet ediyorlarsa, öyle durumlarda seyahat masraflarımı öderlerse gidiyorum. Ankara dışı davetlerde genel kural seyahat masrafımı karşılıyorlar. Muhasebe açısından seyahat masrafı ödemek kolay, ama bana günlük para vermeleri zor. Ayrıca izinli- izinsiz makalelerimden alıntı yapılmasına çok memnun oluyorum. Yazar düşüncelerimi beğenmiş ve kendi makalesine, veya raporuna taşımış. İsmimi vermese de olur, diye düşünüyorum. Bazan bir makalede, bazan bir raporda, bazan bir çalışmada benim cümlelere rastlıyorum. Atıf verilse iyi olur, çünkü intihal (plegeirism) olmaz. Benim için önemli değil, ama eğer intihal taraması yapılırsa bulması bugünün internet teknolojisi ile çok kolay. Üniversiteler öğrencileri için enerji konulu sunum yapmam için çağırıyorlarsa mutlaka gidiyorum. Vakıf üniversiteleri seyahat masrafımı karşılıyorlar. Devlet üniversiteleri ödeme yapmıyor, yapamıyorlar.

İyi danışman bence danışmanlık yapmaz, konuşma yapar, makale yazar, kitap yazar. Danışmanlık yapacak ise bunu şirket, kurum, vakif, üniversite bünyesinde yapar. Ekonomik Çözüm basılı kağıt gazetede haftalık yazılarım çıkıyor. Benzer yazılar ingilizce olarak JTW (turkishweekly.net) sayfasında yer alıyor. Yazılarımı alan, kullanan, raporuna doğrudan ekleyenler var. Hiçbir itirazım yok. Bazan temsilciliğini yaptıkları yurtdışı firmalarına, bazı raporları copy-paste (kopyala- yapıştır) aktardıklarını, altına kendi imzalarını attıklarını söylüyorlar. Buna da bir itirazım yok. En azından raporda savunduğum görüşler ihtiyacı olanlara bir şekilde ulaşıyor. Zaten bir işin doğrusu- yanlışı hemen kestirilemez. Önemli olan doğru veya yanlış bir değerlendirmenin ortaya konmasıdır. Bu değerlendirme ortaya konduktan sonra üstünde tartışılır, daha doğrusu bulunur.

Prensip olarak radyo- TV haberlerine, programlarına çıkmıyorum. Daha önce tatsız tecrübelerim oldu, 3-4 saat telefonda bekliyorsunuz, bağlandığınızda anchor " çok kısa olarak söylermisiniz." diye başlıyor. Konuya giriyorsunuz 30 saniye sonra saçma bir soru ile sözünüzü kesiyor, "Konuyu hiç bilmeyen sokaktaki insanın anlayacağı basitlikte anlatın, lütfen", uyarısı geliyor. Ben daha ne söyliyeyim. İlber Ortaylı hocama hak veriyorum "Yarım yanlış öğreneceğinize, cahil kalın daha iyi", diyorum. Siz ne dersiniz? Kendi başına danışmanlık yapıp para kazanan var mı?

---

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

Prinkipo, 02/26/16


No comments:

Post a Comment