Pages

Saturday, February 20, 2016

Faust Gounod


Ruhunu satan adam Faust,
Goethe yazmış, Gounod bestelemiş,
İstanbul Süreyya operasında 18-20 Şubat 2016

Süreyya seyircisi sanki bu coğrafyanın insanı değil. Eğitimli, görgülü, ayrı, farklı bir kuşak. Burda insan opera binası dışındaki olayları unutuyor. Bir gün önce Ankara'nın merkezinde askeri lojmanlarda bombalı saldırı olmuş, güneydoğu, güney sınırımız, işgalcimi mültecimi belli olmayan yabancı insanlar, Süreyya içinde herşeyi hepsini unutuyorsunuz. Unuttuğunuzu sanıyorsunuz, ancak yönetmen son sahnedeki vahşet ile sizi gündeme geri götürüyor. Güçlü solistler, zengin ve tiyatral olarak güçlü koro, mükemmel bir orkestra, harika yöneten bir şef. Böylesi muhteşem bir sahneleme sanatını izlemek çok büyük ayrıcalık olmalı.

Opera öncesi eserin müziğini spotfy ve youtube üstünden müziği dinledim. CD bulamadım, aramadığım yer kalmadı, en son Tünel girişindeki Lale plak dükkanında son bir adet buldum Emi 1991 kayıt hemen kaptım. Opera müziğini evde, işte devamlı dinledim. Yazılı orijinal eser Almanca, ancak operanın librettosu Fransızca ve siz operayı Fransızca izliyorsunuz.

Birinci perde tekerlekli iskemlede yaşlılıkla savaşan Faust betimlemesi ile başlıyor, plaj kılığında top oynayan ikili balerin çiftler, kan dolu sondayı değiştiren hemşireler, saçını elektrikli saç kurutma makinası ile kurutmaya çalışan, daha sonra ruhunu şeytana satarak gençleşen Faust. Birinci perdenin sonlarında muhteşen bir koreografiyle sunulan bale gösterisi. Dekor üç katlı çelik inşaat iskelesinden oluşuyor, makina dişlileri ile zenginleştirilmiş.

İkinci perde başında iPad üstünden kitap okuyan genç güzel kız Margurita. Salıncakta sallananlar, cırlak renkte elbiseler, cart sarı simokinli Faust, cart kırmızı simokinli Mefisto, ikinci yarıda askeri marş eşliğinde veteran askerker, siyah elbiseli, şapkalı. Sivil kalabalı, düello ve subayın kaybedişi,

Bu arada çok sayıda seyirci paltolarını alıp operadan ayrıldılar, saat 22:30 oldu, daha bir perde vardı. Son perde tarikat ayinini andıran dinsel bir törenle açıldı. Mefisto, Papa kıyafetiyle göründü. Sonra sahne değişti, punk saçlı deri elbiseli maskeli marjinallerin partisi başladı. Arkasından harika bir koreografi ve muhteşem melodik müzik eşliğinde bale sürdü. Son perdede dağitmış Maguerita, Faust ve mefisto üçlüsünün aryası, tekrar dinsel bir ayin ve org müziği. Perde kapanışından önceki sahneyi seyircinin midesinin kaldırması kolay değil. Opera bir abartı sanatı ama bu kadar abartılı dehşeti seyretmek hiç kolay değil.

Opera net 145-dakika, aralar ile beraber toplam üç saattten fazla sürüyor. 15-dakikalik 2-ara var. Ara verildiğinde kapı önüne çıkmak, balkondaki büfeden çay- kahve- kırmızı - beyaz satın almak mümkün. Saat 23:15 gibi eser bitince, perde kapanınca metroya koşmanız lazım. İstanbul'da haftaiçi gece son metro seferi 24:00'te kalkıyor.

Cumartesi 16:00 gündüz sahneleme, eğer yer bulabilirseniz, bizler için daha iyi seçenek oluyor, daha kolay ve rahat oluyor. Biletler 1-ay öncesinden internette satışa çıkıyor, ilk 3-gün içinde bitiyor. Sahnelenme öncesi son günlerde iadeler başlıyor. Son günlerde kontrol edin, belki iyi yerler iade edilmiş, satışa açılmış olabilir.

24-25-29 Mart günleri Faust operası Süreyya'da tekrar sahne alacak, kaçırmayın


***

Yaratıcı Kadro

ORKESTRA ŞEFİ ROBERTO GIANOLA
SAHNEYE KOYAN RECEP AYYILMAZ
DEKOR EFTER TUNÇ
KOSTÜM Ş.GİZEM BETİL
IŞIK YAKUP ÇARTIK
KORO ŞEFİ MARCO MORRONE
KOREOGRAFİ BEYHAN A. MURPHY

Solistler

LE DOCTEUR FAUST ERDEM ERDOĞAN , HÜSEYİN LİKOS
MÉPHISTOPHÉLÈS. ZAFER ERDAŞ , TUNCAY KURTOĞLU , GÖKHAN ÜRBEN
VALENTIN CANER AKGÜN , ALPER GÖÇERİ
WAGNER UTKU BAYBURT , B.NOYAN COŞGUN
MARGUERITE AYTEN TELEK , GÜLBİN K. GÜNAY
SIEBEL E.ÖZGE BELEN , DENİZ ERDOĞAN LİKOS
MARTHE NESLİŞAH PEKİN , NURSEL DİNLER

***



Sinopsis (özet konu);

Yaşlı Dr. Faust için; yaşamın bir anlamı kalmamıştır artık. Ölümü düşünürken şeytan Méphistophélès gelir; aralarında pazarlık sonucu Faust'u gençleştirmeyi vaat eder. Faust, ruhunu satma koşuluyla bu teklifi onaylar. Savaşa gidecek olan Valentin, kız kardeşi Marguerite ile vedalaşır. Siébel, bu süre zarfında onunla ilgilenecektir. Çevresiyle alay eden Méphistophélès ise dünyada sadece altının bir anlam taşıdığını söyler; söz Marguerite'ye geldiğinde Valentin kılıcını çekmiştir; ancak sonuç alması mümkün değildir. Faust, bu arada oraya gelen Marguerite'ye aşık olur. Méphistophélès'in kehaneti doğru çıkmış, Siébel'in dokunduğu her çiçek anında solmaya başlamıştır; büyü kutsal suyla bozulur.Méphistophélès, yanında Faust ile birlikte gelir; Siébel'in çiçeklerinin hemen ötesine mücevher kutusunu bırakır. Marguerite bu pırlantalara hayran olur. Komşusu Marthe bu değerli armağana sahip çıkmasını söyler. Marguerite ile Faust arasında aşkın başlaması için her şey hazırdır. Kız kardeşinin bu ilişkisine içerleyen Valentin, kendisiyle alay edilmesi üzerine Faust'a kılıcını çeker; ancak ölümüyle noktalanacak bir girişimdir bu. Valentin son nefesini verirken Marguerite'yi lanetler.Sevgilisi tarafından terk edilen Marguerite hamiledir; kilisede acısını dindirmeye çalışırken yine Méphistophélès'in gölgesi üzerine düşer. Méphistophélès, düşsel yaratıklarla dolu Walpurgis Gecesi'ne sürükler Faust'u; ansızın, çocuğunu öldüren Marguerite'nin hayali görünür. Faust, Méphistophélès'in yardımına muhtaçtır. Hapishanede Faust'un sesiyle uyanan Marguerite, Méphistophélès'in de yer aldığı sahnede yaşadıklarının muhasebesini yapmaktadır. Daha sonra yere yığıldığında içeri melekler girer; Faust'a kalan tek şey, ödemek zorunda olduğu borcudur.

Http://www.wikipedia.com
Http://www.dobgm.gov.tr

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.


Ankara, 02/26/16

No comments:

Post a Comment