Pages

Friday, May 30, 2014

Soma yeraltı maden felaketinin, Termik Santrallerle ilgisi var mı??

Değerli Okurlarım,

Yurdumuzda mevcut termik santraller çoğunlukla açık işletmede üretilen düşük kalorifik değerde linyit kömürü ile beslenirler. İthal kömür yakan termik santrallerin tasarımı farklıdır. Buraya ithal kömür deniz yoluyla gelir.

Sadece Çatalağzı-B için Zonguldak taşkömürünün "lavuar" zenginleştirme sonrası kalan 3000 kcal/kg LHV (lower heating value, alt ısıl değer) taşkömür atığı kullanılır. Lavuar atığı taşkömürü zaten başka bir yerde kullanılamaz.

İthal kömür santralinde linyit yakamazsınız, aynı şekilde linyit santralinde de taşkömürü- ithal kömür yakamazsınız.

Zonguldak ve Soma Eynez yeraltı işletmelerinde üretilen yüksek kalorifik değerde kömür, sanayide kullanılır. Evlerde ısınmada kullanılır. Yeraltından üretilen kömürler bizde genellikle termik santrallerde kullanılmaz. Kullanım sınırlıdır.

Bu yüzden Soma felaketi ile termik santral üretimi arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Termik santraller, çoğunlukla yakınlarındaki açık işletme linyit havzalarından gelen, ve başka yerlerde kullanımları sınırlı düşük kalorifik değerde linyit kömürlerini yakarlar. Elbistan Kışlaköy ve Çöllolar, Soma Deniş, Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy santrallerinde durum böyledir.
Öte yandan, Çayırhan'da yeni açılan ocaklar yeraltındadır, bunlar geri dönümlü göçertmeli tam mekanize uzun ayak yöntemi ile çalışırlar, yurdumuzda sadece birkaç yeni yerde yeraltı kömürü tam mekanize çıkartılır ve yandaki termik santrale verilir.

Yeni devreye alınan Adularya Yunus Emre Termik Santrali, yeraltı kömür işletmesine bağlıdır. Bu işletmeler, tam mekanize, uzun ayak yeraltı işletmeleri olup, bu madenlerde birçok açık işletmeye göre daha ucuz kömür üretimi söz konusudur.
Yakın gelecekte yerüstü açık işletme rezervleri biten, Tunçbilek Derin Sahalar, Yatağan Turgut bölgesi, Yeniköy Karacahisar sahalarında yeraltı mekanize kömür yatırımları gündeme gelecektir. Bu yeni yeraltı linyit maden sahalarının baştan itibaren mekanize olmasında, yatırımın daha baştan teşvik ve lisanslama sürecinde mekanize olarak yönlendirilmesinde fayda vardır.

Ancak her sahada mutlaka mekanize yeraltı yatırımı yapılabilir, diye düşünmemek gerekir. Mekanize yatırım kararını, görünür rezerv, jeolojik yapı, hidrojeolojik durum, yan kayaçların özellikleri, kömür kalınlığı, derinlik, damar genişliği, eğim vb çok sayıda parametre belirlemektedir.

Bu yeni yeraltı kömür madeni mekanlarında, pek tavsiye edilmez ama, emek yoğun kömür de üretilebilir. Emek yoğun sahalardan (kazma kürekle üretim) bir süre uzak durmak iyi olur. Her bir sahanın projelendirilmesi ve planlanması kendine özgüdür. Bir genelleme yapılması sağlıklı değildir. Açık işletmelerde de kamulaştırma, izin ve çevre kıstasları çok önemli olmaya başlamıştır.

Elbistan Çöllolar açık işletmede, primli çalışma uğruna ocak emniyetinin gözardı edilerek toprak kayması sonucu meydana gelen can kayıplarımız halen maalesef aydınlatıl(a)mamıştır.

Yatağan -Yeniköy ve Kemerköy'de açık saha kazılarında yok edilen doğal yapı son haliyle bırakılmış, üstüne henüz dolgu, tesfiye veya ağaçlandırma yapıl(a)mamıştır. Yatağan'da yüksek radyoaktivite içeren düşük kalori değerli yerli kömür kaynakları başka bir çözümlen(e)memiş sorundur.

Termik santrallere kömür sağlayan diğer maden ocakları bizde, çoğunlukla açık işletmelerdir. Maden üstündeki toprağı hafriyatla kaldırırsınız, ortaya çıkan kömürü kepçe ve konveyörlerle santrale gönderirsiniz.

Buralarda mekanize yöntemler daha kolay uygulanır. Açık işletme problemleri farklıdır. Açık işletmelerde CO zehirlenmesi olmaz, heyelan olur, zemin göçmesi olur. Ancak bu madenler, Soma benzeri emek-yoğun yeraltı kapalı işletmeleri değildir. Bu yüzden Soma benzeri yeraltı işletme felaketleri söz konusu olmaz. Açık işletmelerde şeyv açısı kayması, heyelan, göçük, yerüstü kömür yangınları benzeri yerüstü başka tehlikeler vardır. Daha farklı emniyet tedbirleri almak gerekir.

Yanma için gerekli olan ilk ateşleme buhar kazanında bulunan fueloil (no.6) yakıcılar tarafından sağlanır. Mevcut termik santral kazanlarının tasarımları düşük kalorifik değerde linyit kömürünü yakmak üzere yapılmıştır. Bu kazanlarda yüksek kalorifik değerde ithal kömür yakamazsınız. Yedek ilave yakıt olarak fueloil (no.6) yerine doğalgaz kullanamazsınız.

Şu anda kurulu gücümüz 65-GWe oldu ama bu rakamın içinde hiç kullanılmayan santraller de var. Mesela Afşin-A, 4x340 MWe kapasitede, ama tek ünite o da %70 emreamade ile çalışıyor. Diğer 3 ünite çalışmıyor. Afşin-B aynı kapasitede, ancak 2-ünite çalışıyor, diğer 2-ünite arızalı çalışmıyor, yenileme ihalesi -yıldır bitirilemedi. Tunçbilek 1-2-3 çalışmıyor. Soma-A çalışmıyor. Hopa 2x25 MWe çalışmıyor. Kemerköy- Yeniköy santrallerinin emreamadeliği %50, yani yarı kapasitede çalışıyorlar. Çalışmayan santrallerin kapasitesini kurulu güç içinde gösteriyoruz, doğru yapmıyoruz. Kendimizi yanıltıyoruz. Termik Santrallerimiz, normal kullanım sürelerini doldurdular. Santrallerin randımanı düşük, emreamadeliği de düşük. Kesintisiz çalıştırmak zor. Ciddi rehabilitasyon yapılması lazım. Aslında en doğrusu, kısa zaman içinde, eski santralleri tümüyle sökmek, hurda olarak satmaktır. Yerlerine yeni teknolojiye uygun yeni termik santraller yapmak daha doğru olur.

Özelleştirme sonrası finansman bulmak zordur. Proje finansmanı her zaman zordur. Finansman sorunlarını aşan yatırımcı, mülkiyetini tümüyle üstlendiği yerlerde istediği yeni enerji yatırımları yapabilir. Mevcut Santrallerde iletim hattı hazır. Yüksek gerilim şalt tesisi hepsinde hazır. Yer hepsinde müsait. Eğer yeni bir enerji yatırımı yapılacak ise, 6446 sayılı Enerji Piyasası kanuna uygun olarak yatırım ön lisansı, yatırım lisansı ve üretim lisansının alınması zorunludur. Lisansların alınması için 24-36 ay bir süre lazımdır. Lisans alımı bitimine kadar üretime devam etmek, nakit girdisini sağlamak gerekir. Bu vesile ile, Soma yeraltı madeni faciasında yitirdiğimiz canlar için tekrar rahmet, milletimize başsağlığı, ve yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.


2014-05-22

Thursday, May 29, 2014

Uluslararası 26. Boğaziçi Kıtalar Arası Yüzme Yarışları 20-Temmuz 2014

Değerli Okurlarım,

İstanbul Boğazı 20-Temmuz 2014 pazar sabahı saat 10:00 ile 12:00 arası taşıt trafiğine kapanacak. Saat 10:00'da her yaştan kadın-erkek binden (2013'te 1200) fazla yerli- yabancı yüzücü FSM (2.köprü) kuzeyinde Anadolu yakasında Kanlıca'dan denize girecek, birinci köprüye kadar boğaz kuzey-güney yüzey akıntısı içinde 6.5-km yüzecek, Birinci köprünün ayağında Avrupa yakasında Kuruçeşme parkında karaya çıkacak. Detaylar için web sayfası, https://bogazici.olimpiyat.org.tr/

Geçtiğimiz yıllarda yapılan yarışlarda bu parkurda en iyi derece 39 dakika idi, geçen yıl yarışı kazanan 40 dakikada yüzdü. Geçtiğimiz yıl 60-69 yaş gurubunda 50 erkek 10 kadın yüzücü yarıştı, en iyi derece 1-saat 10-dakika oldu. Aynı yıl 70+ yaş gurubunda 10 yarışmacı parkuru bitirdi. Parkuru 1-saat 30-dakikadan daha kısa sürede bitirmeniz isteniyor.

Bu yıl yarışlara internetten katılma müracaatı için son gün 15-Nisan idi. Başvuru kayıtları internette kapandı, elemeler Ankara Anıttepe havuzunda 1-Haziran günü, İzmir'de 25-Mayıs günü Alsancak havuzunda, İstanbul Tozkoparan havuzunda 14-15-Haziran günü yapılacak. Elemeler sırasında 800-metre serbest stil yüzmeniz isteniyor. Suya mutlaka balıklama atlamanız gerekli değil ama kulvar dönüşlerinde takla (flip-turn) tercih ediliyor. Her yaş gurubu için verilen belirli  derece var. Gençler için en fazla 14 dakika, 60-69 yaş gurubu için en çok süre 22 dakika. 800-m dünya rekoru ise 7'42".

Elemelerde yüzülen 800-metre aslında Boğazın genişliği. İstanbul boğazının en dar yeri biliyorsunuz 600-metre. Parkur 6.5 km ancak bu mesafeyi tam yanlamasına yüzmüyorsunuz. Çok sert akıntı var, yüzerek doğrudan karşıya geçmenize imkan yok. Denize girdikten sonra önce boğazın ortasına varıyorsunuz. Boğazın ortasında kuzeyden güneye soğuk yüzey akıntısı var. Akıntı sizi sürüklüyor, güneyde birinci boğaz köprüsüne getiriyor.
Birinci köprü altına geldikten sonra Avrupa yakası kıyısına yüzüyorsunuz. Kıyılarda bu defa, ters, güneyden kuzeye sert başka bir akıntı var, bu kuzey yönlü akıntı ile Kuruçeşme parkında karaya çıkıyorsunuz.

Tamamen bir taktik yarışı içindesiniz, yanlış yaparsanız akıntı sizi final iskelesinden uzağa atıyor, 1.5-saat içinde parkuru bitirmeniz bekleniyor, bitiremezseniz 2-saat sonunda sürat motorları (Zodyak) denizde kalanları topluyor, saat 12:00'de boğaz tekrar taşıt trafiğine açılıyor.

Ankara'da Ankara, Hacettepe, Odtü üniversitelerinin yüzme havuzlarına belirli saatlerde mezun üye kabulü var. İzmir'de üniversite havuzlarının yanında çok sayıda kapalı havuz, ayrıca hava ısınınca devreye giren yine çok sayıda açık havuz ve deniz imkanları var. İzmir'den çok sayıda katılımcı olması bekleniyor.

Yarış sabahı erken saatte Kuruçeşme'ye varmak gerek. Size üstünde yarışmacı numarası olan bone, ve ayak bileğine takacağınız çipli künye veriyorlar. Su geçirmez, iyi kalite deniz gözlüğü kullanmanız şart. Boğaz suları yaz ortasında bile çok soğuk ve maalesef temiz değil, mutlaka sporcu mayosu giymeniz lazım. Hatta ince Neopren yüzme elbisesi daha da iyi, vücuda yapışıyor, soğuk etkisini azaltıyor. Bone ve çipli künye ile motorlara biniyorsunuz, Kanlıca'daki başlama yerine gidiyorsunuz.

Beyler, yarış sabahı traş olmayın. Yarış öncesi gün saçlarınızı kısa kestirin. Beylerin dizaltına uzanan şort, hanımların bikini giymeleri uygun değil. Vücudunuzda açık yara olmasın. Tüm vücudunuzu çok iyi yağlamanız gerek. Özellikle mayo altı bölgelerinizi çok iyi yağlamanız soğuktan korunmanız için lazım, yoksa soğuk boğaz suyunda kolay yüzemezsiniz. Denize girmeden önce tuvalet ihtiyacınızı gidermeniz, katı- sıvı tüm vücut atıklarını atmanız şart. Bir gün öncesinden tavsiye karbonhidrat yoğun gıda rejimine girmeniz, yarış öncesi glikoz almanız faydalı olur.

Burda önemli olan yarışa katılmak ve yarışı bitirebilmek. Yarış sırasında kendi yaş gurubunuzda çok sayıda tanıdık isimle karşılaşacaksınız. Özellikle 50-59 ve 60-69 yaş guruplarında iş aleminin çok tanınmış simaları var. İşadamları, büyükelçiler, siyasetçiler, milletvekilleri var, sağlığına dikkat eden, özgüveni tam insanlar var.

Sabah erken veya iş-sonrası akşamüstü havuza gitme imkanınız varsa, yılboyu antreman yapabiliyorsanız, bu yarışa girmenizi tavsiye ederim. Önemli olan ön elemelerde 800-metreyi her yaş gurubu için belirli zaman diliminde yüzebilmek.
Yarıştan sonra Kuruçeşme iskelesine bağlı bir gemideki temiz su deposundan beslenen çok sayıda duşlarda iyice yıkanın, üstünüzdeki tüm yağı, deniz pisliğini atın. Sonra bol fotoğraf çektirin, yarışı tamamlamanın keyfini çıkarın.

Yılbaşından beri günde önce 3-tur (300-metre), bugünlerde 6-tur (600-metre) yapabildim, benim için 800-metre henüz uzak bir hedef gibi duruyor, antremanlarda en az 1500-metre yüzmem lazım. Umarım 2015 seçmelerine kadar kolaylarım.

Gelecekte benzer bir yarış Sakız adası ile Çeşme arasında Uluslararası düzenlenir mi? Çok mu ütopik? Kimbilir? En derin saygılarımla.



Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.


2014-05-29

Friday, May 16, 2014

Soma felaketi umarız son olur !!

Değerli Okurlarım,

 

Soma Eynez Karanlık Dere`deki özel Soma Kömür İşletmeleri`nde son yılların en büyük iş kazası, en büyük insan kayıplı  felaket yaşanıyor. 13 Mayıs 2014 Salı günü saat 15:00 civarında meydana gelen ocak yangını sonucu açığa çıkan karbon monoksit gazıyla zehirlenen, aralarında maden mühendisi meslektaşlarımızın da bulunduğu yüzlerce maden emekçisi yaşamını yitirmiştir.

 

Soma yeraltı kömür madeni felaketi konusunda temkinli - dikkatli konuşalım. Konuyla ilgili tamamlayıcı detay teknik bilgi oluşmadan ne olduğu hakkında acele fikir yürütmek hatalı olur, yanlış olur. Madene aşırı cebri hava basımı olduğu, ciddi masraflı yenileme yatırımları yerine, -420 metre çalışma mekanına aşırı temiz hava basıldığı, temiz hava vantilatörlerinin aşırı yüklendiği, karşı emiş fan motorlarının fazla yükten zorlandığı, yeraltındaki trafo'nun aşırı ısındığı, sonunda yandığı, söyleniyor. Bütün bunlar henüz doğrulanmamış söylenti, spekülasyon. Ama yeraltındaki ana trafonun yandığı, yeraltında yangın çıktığı, yangının çıkış yolunu kapadığı, asansörlerin çalışmadığı, madencilerin yeraltında mahsur kaldığı, havasız kaldıkları, karbon monoksit zehirlenmesine uğradıkları gerçek.

 

Trafo patlaması (yanması) nedeniyle facianın yaşandığına ilişkin ilk açıklamalar kafa karışıklığını artırmıştır. Trafoların yüksek güvenlikli standartlara uygun olarak yapılması gerektiği, trafonun patlama ihtimalinin çok düşük olduğu, trafo patlasa dahi yangına karşı izole edilmiş beton korumaya sahip olması gerektiği elimizdeki teknik ön bilgilerdir.

 

Ayrıca ocakta kullanılan elektrik tesisatının ve ekipmanlarının sertifikalı ex-proof (alev sızdırmaz) olması gerekmektedir. Trafoların da ex-proof  tipi koruma tertibatlı olarak seçilmesi, kuru tip transformatör kullanılması gerekmektedir. Bu bilgiler ışığında trafonun patlaması ve yangın çıkması söz konusu ise bunun bir kaza olduğunu söylemek mümkün değildir.

 

EMO Odamızdan bir heyet, bilgi almak üzere kaza sonrası hemen maden bölgesine gitti. Madende eski ocak olarak tabir edilen mekânda, kömürün yanması ve geçici göçük meydana gelmesinin ardından işçilerin bulunduğu alanda yoğun karbonmonoksit birikmesi olduğu yönünde bilgiler var.

 

Hava tahliye sisteminde aksaklıklar olduğu, mekanik olarak yönlendirme yapıldığı, otomasyon sisteminin yeterli olmadığı, ocağın yaklaşık -700 metrelerinde kömür yangını ve yangından kaynaklı kısmi göçük oluştuğu, taze hava sağlayan fanların etkisiyle yangının duman etkisinin yayıldığı, uzun süre sonra fanların çalışma yönlerinin ancak değiştirilebildiği, bu arada çok sayıda işçinin yayılan duman ve yangından etkilendiği (yanık ve zehirlenme) yangının kamuoyuna yansıyan ilk açıklamalarda olduğu gibi elektrik kaynaklı olmadığı bilgileri EMO basın bülteninde yeni yayınlandı.

 

Yeraltı maden içerisinde zehirleyici ve patlayıcı gazları algılayacak ve havalandırma sistemlerini yönetecek sistemlerin yetersiz ve eski olduğu, kömürün içten içe yanmasıyla başladığı tahmin edilen bu yangının ortaya çıkardığı karbonmonoksit, karbondioksit ve metan gazlarının ölümcül etkisi nedeniyle şu ana kadar ifade edilen rakamlarla çok sayıda ölüm olayının gerçekleştiği, sayının içerideki işçilerin kurtarılmasındaki zorluk göz önüne alındığında daha da artabileceği öngörülmektedir.

 

Asansörlerin çalışmamasının kurtarma faaliyetlerini güçleştirdiği görülmüştür. Asansörlerin de yangın olsa bile yedek bir güç kaynağı ile çalışabilir durumda olması gerekmektedir. 2007 yılına kadar Ege Linyit İşletmeleri adı altında kamuya ait bir devlet kuruluşunca işletilen bu tesisin yer altı işleme kısmının özelleştirildiği bilinmektedir.

 

Maden Mühendisleri Odası İzmir Şube başkanımızın “trafo yangının söz konusu olmadığını, kazanın nedeninin gaz patlaması (püskürmesi)” olduğu yönünde yeni  Basın Açıklaması var.  Bu tür yangınlarda içerideki toksik gazlar nedeni ile kimse maskesiz, tüpsüz, gözlüksüz madene giremez. Rus ve Çin üretimi kablolar yandıkları zaman toksik gaz çıkarırlar ve çalışanlarda felç yaparlar. Henüz yeraltı maden sahası teknik incelemeye kapalıdır. TKİ den devir eski bir ocak olduğu için trafoda “kuru tip” yönünde yenileme yapılmamış olması muhtemeldir.

 

Dünyada çoğu yerinde alıcılar,  kiralanan işletme hakkı devredilen madenlerde, satılan termik santrallerde, gerekli yeni rehabilitasyonları yapmıyorlar, uzun süre erteliyorlar, çevre ekipmanlarına yeni yatırım yapmıyorlar, fazla para harcamadan, sadece   maden çıkarmaya, elektrik üretmeye, satmaya ve para kazanmaya bakıyorlar. Düzenleyici kurumlar böyle durumlarda çaresiz kalıyor, yaptırımlar çalışmıyor, tıkanıyor, çevre insanının çevre beklentileri karşılanmıyor. Santraller aşırı zorlanıyor, madenler hızla tükeniyor, işletmeler hızla yaşlanıyor.

 

Maden yangınları, maden kazaları, verimsiz üretim, kapasite düşümü, randıman düşümü arkadan geliyor. Rehabilitasyon harcamalarında gecikme, erteleme, devamlı süre uzatımı, devamlı çevre ekipmanları yapımından muafiyet ekleniyor. Toplumun beklentileri yerine gelmiyor.  Özelleştirmenin, varlık satışının, redovans işletmesinin baştaki daha verimli daha temiz çevre beklentileri, daha güvenli daha sağlıklı işyeri çalışma şartları karşılanmıyor. Dileriz bütün bu tatsız- bu acı  olaylardan gerekli dersleri alırız, yöneticilerimizi daha dikkatli seçeriz, ilerde çalışan insanımız için daha iyi çalışma şartları, daha güvenli, daha modern, daha sağlıklı işyeri ortamları kurarız, ciddi anlamda kamu ve yerel STK'lar ile 7/24 denetleriz.

 

Faciada kaybettiğimiz canların sayısı hergün artarken, yüzlerce işçimizin hala yeraltında madende olduğunu içimiz kan ağlayarak, üzülerek biliyoruz. Ekonomik-Çözüm ailesi olarak, öncelikle yitirdiğimiz canlar için başsağlığı ve yaralılarımıza en kısa sürede sağlıklarına kavuşmasını diliyoruz. Yeraltında bekleyen yüzlerce işçimizin gün ışığına canlı çıkarılabilmesini umut ediyoruz, dua ediyoruz.



 

Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

 

http://www.ekonomik-cozum.com.tr/

2014-05-15