Pages

Thursday, October 24, 2013

Termik Santral Kimden Alınır?



"Where do you shop for Thermal Power Plant?"

Değerli Okurlarım,

Yatırımcı en iyi malı, ekipmanı, santrali, en ucuza almak ister. Bu çok doğaldır, çünkü yatırımcının zamanı yoktur. Referansı olan, denenmiş, hazır proje ister, bir an önce yatırdığı parayı geri almak ister, kar etmek ister.

Son rapor ve senaryo çalışmalarına göre, kömürün enerji sektöründe Temiz Kömür Teknolojileri ile kullanımı, önümüzdeki dönemde, dünya genelinde önemli bir paya sahip olacaktır. Kömür en önemli yerli-fosil enerji kaynağımızdır. Bu nedenle kömürlerimizin ileri- temiz teknolojilerle elektrik üretiminde kullanılması gereklidir.

Serbestleşen- özelleşen pazarlarda arz güvenliğini sağlayacak yatırımların yeterince yapılmaması ve/veya göreceli olarak kolay ve hızlı bir şekilde tamamlanabilen Doğalgaz santrallarine öncelik verilmesi, Türkiye gibi doğal gaz ithalatçısı ülkelerde enerji sektörünün dışa bağımlılığını hızla artırmıştır.

Dünyada artan doğalgaz talebi ise, doğalgaz arz pazarında daralmaya ve tekrar kömüre dönüş sürecini tetikledi. Bu yeni dönüşüm sürecine bağlı olarak kömür yakma teknolojilerinde de bir evrimleşme gerçekleşmektedir.

Teknoloji ve piyasa açısından bakıldığında, enerji sektörü son yıllarda teknolojik gelişmelere kucak açan en önemli sektördür. Son yıllardaki değişim sürecinin bir başka yüzü de, teknolojinin artık sadece gelişmiş ülkelerde değil, enerjiyi ağırlıklı olarak tüketmeye başlayan gelişmekte olan ülkelerde de geliştirilmesi ve üretilmesidir.

Enerji teknolojisi pazarında, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika üretimleri artık çok pahalı hale gelmiştir. Yakında Batı Avrupa ve Kuzey Amerika firmaları kendi yurtiçi piyasalarının dışına mal satamayacaklardır. Son 10(on) yıldır “UzakDoğulu” firmalar, enerji ve özellikle termik santral piyasasına çok rekabetçi fiyatlarla girmişlerdir.
Bununla birlikte, “bugün için” en iyi, yerli kömüre en uyumlu, en randımanlı, en çabuk, en hızlı sürede inşaa edilebilen santralleri ve ürünleri piyasaya sunamamaktadırlar.

Türkiye’nin kendi iç piyasasını bu yeni konjektöre göre yönlendirmesi lazım. Ülkemizde mühendislik açısından, imalat sanayii açısından çok büyük potansiyel ve imkanlar var. Kendi termik santrallerimizi, kendi kömürümüze uygun olarak kendimiz tasarlamalı, imal etmeli, yerinde monte etmeli, çalıştırmalı ve işletmeliyiz.

Türkiye’de yerel mühendislik kapasitesiyle çok şeylerin yapılabileceğine inanıyoruz. Çünkü dünyada herkes, her mühendislik fakültesi/ her Termodinamik dersi öğrencisi, aynı Termodinamik/ Isı transferi derslerini alıyor, aynı yazılım/ donanımları kullanıyor, enthalpi, entropi, ekserji kavramları her yerde aynıdır.

Genç mühendislerimize daha çok destek vermek gerektiğine inanıyoruz. Onlara daha çok fon/ daha çok yazılım/ donanım/ araştırma desteği, Master/Doktora/ Doktora Sonrası araştırmalarına daha çok para ayırmak ve bunu bir politika olarak görmenin gereğine inanıyoruz.

Türkiye yıllardır işlettiği, ama hala kendi tasarımını/ teknolojisini geliştiremediği termik santral teknolojisine sahip olabilir. Aynı şekilde rüzgar türbünlerini, hidrolik türbünleri, azami yerli kapsamda kendimiz üretebilmeliyiz.

Kamu sektörü geçmişte finansman ihtiyacı nedeniyle yabancı yatırımcıya öncelik vermiş, “En ucuz”, “Finansmanı var” diye, tasarımı/ üretimi, verimsiz ve kalitesiz termik santraller almıştır. Bu santraller yerli yakıta ve çevre şartlarına uyum gösteremediler, çabuk yaşlandılar. O santralleri imal eden yabancı firmalar artık yok, ya iflas etti, veya isim ve mülkiyet değiştirdiler. Batı Avrupa, Kuzey Amerika firmaları artık çok pahalı ekipman satar/ bir anlamda artık satamaz hale geldiler.

Son yıllarda “UzakDoğu” firmaları termik santral inşaat piyasasına daha uygun fiyatlarla girmeye başladılar. Bu firmaların vereceği fiyatlarla rekabet edemeyecek, ancak yüksek verim ve kaliteye sahip teknolojiyi getirecek olan batılı firmalardan -eğer bir Çinli/ Hintli/ Koreli firmaya ön yeterlik verilmiş ise- teklif almak zorlaşıyor.

Çünkü “UzakDoğulu” firmaların maliyetleri daha düşük ve piyasaya hakim olma konusunda ciddi hedefleri var. Bu durumda “Batılı” firma teklif vermekten kaçınıyor, Türkiye piyasasında ucuz “UzakDoğulu” firmalar egemen olmaya başlıyor. Ancak “Doğulu” firmaların bizim yerli kömüre uyumlu kendini ispatlamış tasarımları yok.
Diğer yandan yerli yakıtın/ kömürün ancak yerli mühendislik tasarımları ile en iyi kullanılabileceği gerçeği yıllardır gözardı ediliyor. Yabancı firmalar santrali kurar, deneme çalışmasını tamamladıktan sonra işini tamamlar, kesin kabulünü yapar ve gider. İşletmeci, halen mevcut çoğu kamu termik santrallerinde olduğu gibi santralin tüm işletme sorunları ile başbaşa kalır.

Santrali yerli firma kurmuş olursa, yatırımcıyı her zaman, her bakımda, her arızada memnun etmek, düzgün/ etkili/ programlı bakım onarım yapmak, yurtiçinde başarılı olmak zorundadır. Başarısız bir yerli firma hiçbir yerden iş alamaz. Bu nedenle yerli kömür için “yerli teknoloji ve yerli firma” olmazsa olmazdır.

Yine bir küresel iktisadi kriz etkisi altındayız. Kapasite kullanımı düşüyor. Bütün bunlar belirli bir süreyi kapsayacak ve sonunda geçecek, bitecek. Türkiye’ni enerji ihtiyacı hiç bitmeyecek. Bu büyük yurtiçi talep karşısında mevcut arz yetmiyor/ yetmeyecek. Büyümenin, kalkınmanın, gelişmenin gereği bütün bunlar.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının, bu açığı hemen kapatması mümkün değil ve ancak gecikmeli olarak sektöre katkı verebilecek. Güneş santralleri geceleri çalışmaz. Rüzgar santralleri rüzgar esmezse durur. Depolama için “Pompalamalı HES, veya kısaca PHES” veya pahalı akü sistemlerine, ayrıca özel yüksek gerilim iletim hatlarına- pahalı şalt tesislerine yeni büyük yatırımlar yapmak gerek.

Enerji vermedikleri sürede devreye girecek sıcak bekletilen termik santrallere her zaman ihtiyaç var. Sadece Rüzgar ve Güneş ile enerji ihtiyacınızı çözemezsiniz. Hızlı/ çabuk/ kolaycı çözümler sanıldığı- göründüğü kadar kolay değildir. Uzun süreli politikalar gereklidir ve bu politikalar içinde yerli teknoloji mutlaka yerini almalıdır.

Kendi termik santrallerimizi, kendi kömürlerimize uygun olarak kendimiz tasarlamalıyız, kendimiz imal etmeliyiz. Bizim kendi mühendislerimiz kendi kömür kaynaklarımıza uygun termik santral tasarımı ve hatta gerektiğinde kombine çevrim santralinin tasarımını komple yapabilecek bilgi birikimi ve kabiliyetlere sahiptir.

Son yıllarda en basit Müteahhitlik hizmetleri bile yabancılara –özellikle Uzak Doğulu ucuz ancak tasarımı ve kalitesi şüpheli firmalara- gitmeye başlamıştır. Bu çok endişe verici bir durumdur. Enerji piyasası sahipsiz kalmamalıdır. Türk müteahhit ve mühendisinin bu konuda teşviklerle desteklenmesi, gerekli iktisadi ortamın yaratılması şarttır. Türkiye, kendi enerji piyasasına kendi yatırımcısı, imalatçısı, akademisyeni, mühendislik ve müteahhitlik hizmetleriyle sahip çıkmalıdır.


Haluk Direskeneli, ODTÜ Makina Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.

2013-10-25

No comments:

Post a Comment