tag:blogger.com,1999:blog-13033760.post111684410550723744..comments2023-10-17T12:43:37.908+03:00Comments on Narrator: Nothing is changed, but I am.Unknownnoreply@blogger.comBlogger1125tag:blogger.com,1999:blog-13033760.post-1125036553004017512005-08-26T09:09:00.000+03:002005-08-26T09:09:00.000+03:00Değişen birşey yok!!! Belkide var!!Yıl 1987. Ford ...Değişen birşey yok!!! Belkide var!!<BR/><BR/>Yıl 1987. Ford Taunus 1.6'ı yeni almışım. Anadol Station'dan "En iyi yerli!"ye terfi etmişim. Araba yeni. Sürüş keyifli. Hanım yan koltukta, çocuklar arkada, Istanbul'a gideceğiz. Ankara Istanbul Otoyolu yeni açılmış. Evden sabah çıktık. Otoyol girişine yaklaşıyoruz. Önde bir ağır kamyon, eksoza boğulduk. Geçme yasağı var ama eksozdan kurtulmak için ben soldan kontrollü geçtim, ve pusudaki trafik ekibine yakalandım. "Sağa çek, ehliyet- ruhsat". Ceza 55 gibi birşey. Ceza çok verdim ama bu defa bir deneyeyim dedim. "Bir münasibi yokmudır efendim??". Arabadaki polis bir yan baktı. "ne kadar nakitin var?" dedi. 20yi gösterdim. "tamam-" dedi aldı ve bana "Git!" dedi. Tam safım o zaman. "makbuz vermiyecekmisiniz" dedim. "Çattık!" dedi. "Git başımdan!" Doğru birde belge mi alacağız, 20 ile sıyırtmışız. 20 ile sıyırttık ama tüm yol boyu kendi kendime söylendim. "O 55'i vermeliydim". Diye.<BR/><BR/>Bu yıl Koç Holding ENTEK 30Mwe işi için bütün yaz Bursa da çalıştım. Tatil yapmadım. Eylül 2003'te Antalya'da bir yakınımızın yanında 1-hafta bir tatil yaptık. Harcamalarımız hesaplı. Hava sıcak. Ortalık boş. Öğrenciler ve öğrenci aileleri şehirlerine dönmüş. Deniz ılık. Haftasonu çocuklar geldi. Ben onlarla Ankara'ya döneceğim. Büyük oğlum Aydın "Baba, Manavgat- Akseki- Konya üstünden gidelim. Yeni yol. Rahat. Manzarası da güzel" dedi. Tamam dedik. Ben arkada Konya ya kadar uyudum. Konya'da direksiyonu aldım. Ankara - Gölbaşı çıkışında saat gece yarısı 0130da trafik ekibi durdurdu. Benim gibi bir sürü özel arabayı durdurdu. 5 kişilik bir ekip. Bir tanesi beni ekip otosuna çekti. Diğerleri ilgilenmiyor gözüküyorlar. Herkes bir oto ile tek-tek ilgilenyor. Bende bir haftalık sakal var. Herhalde OSTİM'de atölyem var. Tam yolunmalık. Farları park durumuna getirdim. Polis memuru Dursun bey derhal kontrol etti. "Sağ park lamban yanmıyor!". 32mTL ceza. Sesimi çıkarmadım. "Ne kadar nakitin var??" Biliyorsunuz artık nakit ceza yok. Bu işin kod cümlesi. "Ne kadar elden para verebilirsin?" Anlamına geliyor. " Yoldan geliyorum efendim. Hiç nakit param yok." İkinci bir zorlama daha. "Ceza puanına da bakalım! Alo merkez falan- falan ehliye sahibinin ceza puanı??" Karşıdan cevap geldi, "Hiç ceza puanı yok!" Trafiğe bu kadar riayet eden sürücü zaten çok az bulunur. Dursun bey başladı cezayı yazmaya. Otoya geri dönüp birkaç kontrol daha yapacak ama dönüş yok artık. Cezayı yazdı ama yaptığı sanki bir eziyet. Gece yarısı olurmu canım. Bana niye makbuz yazdırıyorsun gece yarısı. Daha kolayı varken. Herkes böyle yapmaz tabii. Kurum olarak en iyisini yapmaya çalışıyorlar ama bazan böyle istisnai durumlarda ortaya çıkabiliyor. Neyse!!<BR/><BR/>Ertesi sabah İşBankası interaktif hesabı açtım. Trafik cezasına gittim. 32mTL'yi yatırıp Ceza makbuzunu ödedim. Çıktı aldım. Bitti. 1987'den beri aklımda olan cezayı da bir anlamda ödedim. Bence doğrusunu yaptım. Ne dersiniz??yuvakuranhttps://www.blogger.com/profile/12642291540488735061noreply@blogger.com