Pages
▼
Tuesday, August 08, 2023
Soma Deniş
Soma Deniş Termik Santrali
Soma Deniş kömürlerini kullanarak çağdaş bir termik santral kurmaya niyetli bir yerli yatırımcı olarak, mükemmelliği ve sürdürülebilirliği ön planda tutuyoruz. Bu hedefe ulaşmak için titizlikle test edilmiş ve verimli Soma-B no-5-6 buhar kazanlarını, her biri denenmiş etkileyici bir kapasite olan 165 MWe ile özenle seçiyoruz. Ancak hedeflerimiz bununla sınırlı değil; temel tasarımı büyük E/P ve FGD (Elektrostatik Filtre ve Gaz Yıkama) üniteleriyle, kömür susuzlaştırması için gelişmiş ön ısıtma üniteleriyle yükseltiyoruz. Böylece çevre uyumluluğunu ve enerji verimliliğini sağlamış oluyoruz.
Sorumlu bir gelişme perspektifiyle, santrali madenin kuzeydoğusunda, dokunulmamış ve çorak bir hazine arazisine kurmayı tercih ediyoruz. Bu sayede doğal güzellikleri koruyor ve çevre ekosistemine olumsuz etkiyi en aza indirgiyoruz. Bu alanın su kaynağı olmamasına rağmen, yakındaki su rezervlerinden ham su taşıyacak kapsamlı bir boru hattı sistemi kuruyoruz. Ayrıca, çevre dostu atık yönetimine olan bağlılığımızı yansıtan modern bir kül barajı inşa etmeyi önceliklendiriyoruz.
Mevcut durumu ele aldığımızda, önce kurulum bilgilerine bakalım,
Soma Deniş Termik Santrali; 2 Ünite
Santral Kapasitesi: 2x 255 MWe
İlk Yüklenici Firma: Harbin Electric International (HEI)
Ticari İşletmeye Alınma Tarihleri; 2019
Yatırım tutarı: 1,1 milyar ABD$
Kullanılan Ana Yakıt, Açık işletmede üretilen yerel linyit. 1500- 1600 kcal /kg LHV
Linyit karakteristikleri: Kül %43, Nem %23, Kükürt % 1,
Buhar kazanı tasarım parametreleri:
FW CFB w/ EPS & FGD 565- 600 C, 177/190 bar, 714 ton/saat MCR
Buhar türbini : Siemens SST5-5000 HM-N model
Yıllık Ana Yakıt ihtiyacı: yaklaşık 4,000,000 ton
Yıllık ortalama çalışma süresi 6000- 6500 saat
Tasarım güzel, yeterli büyüklükte ESP ve FGD var. Finansman tamam. Kurulum süresi makul. Yeni santral ne yazık ki kuzeybatı ormanı içine, Türkpiyale ve Kayrakaltı köyleri arasına yapılmıştır ve kömür kaynağına uzak bir konumdadır. Bu durum maalesef uzun mesafe bantlı kömür taşıma sürecinde zorluklara duraklamalara neden olmuş ve maliyetli kamyonların kullanılmasını gerektirmiştir, genel verimliliği ve elektrik fiyatını olumsuz etkilemiştir. Bu sorunu düzeltmek için alternatif taşıma çözümleri araştırarak ve lojistikleri optimize ederek çözümler aramalıyız.
Soma Deniş kömürünün çok yüksek kül ve bol miktarda su içeriğiyle uyumsuz CFB tasarımı, fueloil yakıtına olan istenmeyen aşırı kullanıma ve gereksiz bağımlılığa neden olmuştur. Bu zorluğu azaltmak ve genel santral performansını artırmak için yenilikçi teknolojiler ve yakıt karışım seçeneklerini araştırmayı hedefliyoruz. Islak Deniş kömüründe susuzlaştırma yapmaz isek, kömür yanma odasına yazın çamur, kışın buz olarak girer, düzgün yanma olmaz, çok miktarda fueloil beslemek gerekir. Kömürlü bir termik santralde devamlı azami yükte %100 kömür yakılır.
Eksik bir kömür ön ısıtma (susuzlaştırma) ünitesi ile karşı karşıya kaldığımızda, yakıtın daha verimli yanmasını sağlamak, fueloil kullanımını azaltmak ve emisyonları azaltmak için susuzlaştırma ünitesinin acil olarak inşasına öncelik vermek gerekir. Aynı zamanda, santral operasyonlarını etkili bir şekilde geliştirmek için tecrübeli yerli ve uluslararası uzmanlardan tavsiyeler alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Soma’da operasyonel zorluklarla yüzleşerek, hem deneyimli profesyonellerin hem de gelecek vaat eden genç yerli mühendislerin uzmanlıklarını kullanarak sorunları çözmek için harekete geçiyoruz. Birlikte, sürekli gelişme ve sorun çözme yolculuğuna çıkıyor, santralin tam potansiyelinde çalışmasını sağlıyoruz.
Bu zorlukların ışığında, kapasite mekanizması mali desteği ve fueloil eklemesi konularında kapsamlı bir değerlendirme yapıyor, operasyonel ihtiyaçlar ile çevresel sorumluluk arasında denge kurmayı hedefliyoruz.
Geçmişten günümüze Türkiye, kömür teknolojisi alanında yabancı ülkelerden teknik destek ve yatırımlarla ilerlemiştir. Ancak yurdumuzun kömürleri çok özeldir, hiç bir ülkenin kömürüne benzemez. Kendi kömürümüze ait kömürlerin özelliklerini ve kullanım bilgilerini deneyimini sadece bizler bilebiliriz. Elbette ülkeler arasındaki teknolojik ve endüstriyel gelişimler farklılık gösterebilir. Bazı ülkeler kömür teknolojilerine daha erken yatırım yapmış ve gelişmişken, diğerleri bu alanda daha az deneyim sahibi olabilir.
Bütün dünyada teknolojik gelişmeler sürekli olarak devam etmekte ve her ülke kendi özgün çalışmalarıyla kendi teknolojik yeteneklerini geliştirebilir. Türkiye de kendi kömür teknolojilerini geliştirmek ve yerli uzmanları yetiştirmek için çalışmalar yapabilir. Bu süreç, araştırma ve geliştirme faaliyetleri, üniversitelerin katkıları, özel sektörün çabası ve kamu yatırımları ile desteklenebilir.
Diğer ülkelerin gelişmişlik düzeylerine bakarak değil, kendi potansiyelimizi değerlendirerek ve doğru stratejileri belirleyerek ilerleyebiliriz. Bu şekilde, kömür teknolojileri alanında kendi uzmanlarımızı yetiştirerek, teknolojik bağımsızlığımızı artırabiliriz.
Ankara, 8- Ağustos 2023
EPDK
EPDK ne iş yapar?
Enerji Piyasaları Denetleme Kurulu (EPDK), 2001 yılından itibaren Türkiye'deki enerji sektörünün düzenleyici ve denetleyici kurumu olarak faaliyet göstermektedir. Elektrik, doğal gaz, LPG, petrol ve yenilenebilir gibi enerji piyasalarının düzenlenmesi ve denetlenmesi görevlerini yürüten EPDK, enerji kaynaklarının yüksek kalitede, ekonomik ve çevre dostu bir şekilde tüketicilere ulaşmasını sağlama hedefini güder.
EPDK, enerji üretim ve dağıtım şirketlerinden alınan lisans ücretleri ile finanse edilir. Örneğin, 2018 yılında EPDK, Türkiye'nin önde gelen doğal gaz dağıtım şirketlerinden biri olan BOTAŞ'tan önemli bir lisans ücreti almıştır. Bu ücretler genellikle enerji fiyatlarına dahil edilerek tüketicilere yansıtılır. Kurum ayrıca, enerji piyasalarını düzenleyici yönetmeliklerin oluşturulması konusunda çok geniş bir hukuk ekibine sahiptir.
Ancak EPDK'nın bu yapı ve işleyişi zaman zaman eleştirilere maruz kalmıştır. 2016 yılında benzer işlevleri yerine getiren İngiltere'deki Ofgem (Office of Gas and Electricity Markets) kurumunun daha küçük ve daha az karmaşık bir yapıda etkin şekilde çalıştığı belirtilmiştir. Ayrıca, EPDK yönetim kurulunun çoğunlukla hukukçulardan oluşması ve mühendis sayısının az olması, teknik konuların ele alınması ve denetlenmesi noktasında eksiklikler olduğuna dair eleştirilere yol açmıştır.
EPDK, görevli olduğu lisanslama denetleme işlerini yapabilmek için üretici firmalardan ciddi lisans ücreti almaktadır. EPDK, lisans ücreti uygulamaları için çok geniş ve tecrübeli bir hukuki kadroya sahiptir. Lisans ücretleri, üretici firmaların elektrik fiyatları üzerinden tüketiciye yansıtılır. EPDK, aldığı lisans paralarını enerji piyasalarını düzenlemek ve denetlemek amacıyla harcar. EPDK'nın bütçesi ve harcamaları Maliye bakanlığı tarafından onaylanır ve denetlenir. Sayıştay ve TBMM de kurumun harcamalarını denetleme yetkisine sahiptir.
EPDK, personel maaşları ve ofis masrafları gibi giderlerini karşıladıktan sonra kalan parayı hazineye aktarır. Bu şekilde EPDK'nın gelirleri ve harcamaları kontrol altında tutulur ve bütçe disiplini sağlanır. Hazineye para aktarmamak için olmadık harcamalara girmek, yasa ve düzenlemeler gereği mümkün değildir ve kurumun etik ilkelere uygun hareket etmesi beklenir.
Bu gözlemler ve eleştiriler, EPDK'nın yapısal bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. Kurumun daha etkili ve verimli bir yapıya kavuşması, işbirliği süreçlerinin iyileştirilmesi ve teknik konularda daha fazla yetkinlik kazanması için gerekli düzenlemelerin yapılması, EPDK'nın daha etkin bir denetleyici kurum olmasına yardımcı olabilir.
Ankara 6- Ağustos 2023
—-