Pages
▼
Friday, July 28, 2023
Akbelen
Akbelen ormanlarında 740 dönüm arazide yerel köylü insanların itirazına direnişine rağmen jandarma korumasında orman idaresi güzelim ağaçları kesiyor, hafta başından beri yaklaşık 20 bin güzel ağaç kesildi. Arazi altındaki kömür eski yaşlı kullanım süresi bitmiş nerdeyse 40 yıllık hurda Yeniköy ve zaten çevre normlarına uyumsuzluktan sabıkalı 30-yıllık Kemerköy santrallerine açık alanda kömür besleyecek. Santrallerin FGD ve ESP yatırımları özelleştirme öncesinde ve sonrasında yapıldı, 2014 yılında özelleştirme sırasında maden sahasında zaten az kömür rezervi kaldığı biliniyordu, santrallerin açık maden sahası rezervleri bittiğinde, daha pahalı olan kapalı yeraltı madenciliğine geçmesi gerekiyordu. Aslında çok geniş alanda kömür üretim ruhsatları var, nedense üretim çok Pahalı geldi, devleti orman idaresini jandarmayı arkalarına aldılar, Akbelen ormanlarında ağaç kesimi başladı. Yeniköy santrali 1986 yılında işletmeye alınmış. tasarımı problemli zor çalışan, nerdeyse 40-yıllık hurda bir santral, kapatılıp hurda olarak satılması gerekirken özelleştirmeye alındı, satan ve alan şirketler, santrallerin çok yaşlı ve hurda durumlarını biliyordu, deniz kıyısındaki Kemerköy zaten kömür sahasından çok uzak, her iki santralde üretilen elektrik pahalı geldi kapasite mekanizması desteği verildi, çevre rehabilitasyonlarından muaf tutuldu, göstermelik ağaçlandırmalar yapıldı, randımanı düşük kabul edilebilir sektör rakamların altında, herşey yanlış yapıldı, yanlışlar yapılmaya devam ediliyor, bu hurda santraller ekonomik ömürlerini doldurdular, çalışabilecekleri kadar çalışacaklar, çevreyi doğayı kirlettikleri ile kalacaklar, sonra yerlerini yenilenebilir, depolamalı rüzgar güneş hidro santrallere bırakacaklar. Çevre insanlarını bu derece rahatsızlık vermelerinin onlara, halkla ilişkiler, finans fonlarının kaıynaklarının kapanması ve olumsuz imaj dönüşümü olacak.
Saturday, July 22, 2023
Suriye 1994
Suriye'de bir Sipariş Alma Süreci, 1994
1994 yılında, Amerikan-Türk ortak girişim şirketinin İngiliz vatandaşı ve genel müdürü Jeff Green ile beşinci kez Şam'a, Suriye'nin başkentine gittim. Suriye devletine ait petrol rafinerileri yeni bir su borulu buhar kazanına ihtiyaç duyuyordu. O dönemde Amerika Birleşik Devletleri Suriye'ye ambargo koymuşken, Kanada böyle bir yaptırımda bulunmamıştı. Aynı şirketin Kanada şubesinden teklif gelmişti. Biz de onlar adına teklifi Ankara'da hazırladık ve sanki Kanada şirketinin bir parçasıymışız gibi çalıştık.
Birimiz İngiliz, diğerimiz (ben) Türk vatandaşıydık, ancak bu önemli değildi, çünkü teklif Kanada şirketi adına sunuluyordu. Sözleşmeyi aldığımızda, her şeyi, tasarımı ve imalatı Ankara'da biz yapacaktık. Kanada bu aracılık işinden 50.000 dolar alacaktı. Aynı zamanda Suriyeli-Ermeni temsilcimiz George Seropian'a da atalarının Türkiye'nin Marash vilayetinden kaçtığı 1915 yılında 25.000 dolar verecektik. Son teklif fiyatı 1.7 milyon dolardı. Su borulu buhar kazanının buhar kapasitesi 55 ton/saat, 20 bar basınçta idi. Daha önce benzer projeler gerçekleştirmiştik, bu yüzden temel ve detay tasarımlar hazırdı ve teklifimiz kolaydı. Önceki ziyaretimizde teklifi sunduktan sonra Almanya, Fransa ve Çinli rakiplerimiz oldu. Kalite eksikliği nedeniyle Çinli firma diskalifiye oldu ve en kısa teslim süresini ve en düşük fiyatı sunan tek biz kaldık.
Değerlendirme komitesinden bir üye ihale şartnamesindeki bir maddeyi gündeme getirdi ve işletme ve bakım kataloglarını istedi. Bu kataloglar iş bitiminde malın tesliminde son kullanıcı müşteri personeli için özel olarak hazırlanır ve işin sözleşme sürecinde başta verilmez. Bu işletme ve bakım katalogunu nasıl temin edeceğimizi bilmiyorduk ve ertesi gün iş saatleri içinde teslim etmemiz gerekiyordu. Şam'daki Suriye temsilcimizin ofisine döndük ancak iş saatleri geçmiş ve Suriyeli sekreter hanım evine gitmişti. Kanada ofisimizle 7 saatlik bir zaman farkı vardı ve orada henüz sabah olduğu için hala çalışıyorlardı. Ne yazık ki, telefon imkanımız yoktu. Suriye istihbaratı bizi dinliyordu ve telefon bağlantılarını kasıtlı olarak geciktiriyordu. İnternet erişimi de o zamanlar yoktu. Kanada ofisine kısa bir faks çektik ve benzer bir işin işletme ve bakım el kitabının önemli sayfalarını bize göndermelerini istedik. Gelen faks önce Suriye istihbaratına ulaşıyor ve onların onaylaması durumunda bize iletiliyordu. Gece yarısında faks makinesi çalışmaya başladı ve Kanada merkezden bize işletme ve bakım el kitabının sayfaları gelmeye başladı. Metin yaklaşık 20 sayfa uzunluğundaydı ve oldukça zor okunuyordu.
Jeff ve ben bilgisayarın başında nöbetleşe oturduk. Fakstan gelen metni yeniden yazdık, Suriye için özel bilgiler ekledik, kazanı tekrar anlattık ve diğer belgelerden eksik olan kısımları kopyalayıp yapıştırdık. Yazım ve ifade hatalarını düzelttik. Şafak vaktine kadar yaklaşık 100 sayfa yeni işletme ve bakım kataloğunu tamamladık. Resimler ekledik, kağıda bastık, fotokopiyle çoğalttık ve kitap haline getirmek için spiral sırt taktık. Sabah saat 10'da on takım işletme ve bakım el kitabı hazırdı. Suriyeli temsilcimize, umutsuz bir şekilde ofise gelen, bu el kitaplarını sunduk. Büyük bir sevinçle devlet şirketinin ofisine gitti ve el kitaplarını sundu. Ertesi gün sözleşmeyi imzaladık.
Malı yerel (Türkiye) pazardan daha yüksek fiyatla sattık ve bir yıldan kısa sürede üretimini tamamladık, Mersin'den Lattakia limanına sevkiyatını gerçekleştirdik. Rafineride montaj için ekstra bir ücret talep ettik ve iyi bir gelir elde ettik. Ne yazık ki, Suriye'nin kuzeydoğu köşesinde bulunan rafineri şu anda harabeye dönmüş durumda. Hükümet güçlerinin elinden çıkmış ve şu an kimin kontrolünde olduğunu bilmiyoruz. Suriye'de eğitimli insanlar kalmamış, hepsi ülkeden kaçmış. Bir zamanlar canlı olan piyasa artık bize açık değil ve onun iyileşmesi için on yıllar geçebilir. İş dünyası olarak, bölgede barış olduğunda mal ve hizmet satabilir, iş ve yatırım sağlayabilir ve para kazanabiliriz.
Savaşlarda sadece silah tüccarları para kazanır. Savaş tüccarları, silah üreticileri, bu coğrafyada yaşamazlar. Savaş sadece onlara yarar. En iyi ve en gelişmiş şirketler savaşlardan kazanç elde eder. Bölgemizde savaşa karışan insanlar birbirine zarar verir ve acı çeker. Savaşlarda kazanan yoktur; tüm tarafların tüm kaynaklarını emer. Savaşlardan kaçınmak istiyorsanız, her zaman caydırıcı bir güçle savaşa hazır olmalısınız. Altay yeni nesil savaş tanklarını seri üretime geçirmeliyiz. F16 savaş uçaklarından daha iyi uçaklar yapmalıyız. İnsansız hava araçları, İHA'lar, SİHA'lar ve Patriot ve S-400 hava savunma sistemlerinden daha iyi füzeler üretmeliyiz. Savaş ortamında insan kaynaklarını etkili bir şekilde yönetebilmek için askeri komuta ekiplerimizi en iyi şekilde eğitmeli ve sürekli olarak eğitmeliyiz. Zorlu coğrafyamızda hayatta kalmak için tüm bunları yapmak ve daha fazlasını yapmak zorundayız.
Suriye siparişi sürecinde beş kez Şam'a seyahat ettik. Suriyeli temsilcimiz George Seropian bizi boş zamanlarımızda Hama ve Homs arasındaki bölgede, annesinin erkek kardeşinin üzüm bağları olan dayısının bağlarına götürdü. Damlama sulama yöntemiyle modern tarım yapılan bağları ziyaret ettik ve harika kırmızı ve beyaz şaraplarını tadım yaptık. Son ziyaretimde Seropan'ın annesi Maria (Mariam, Mary, Meryem) Ana bizi akşam yemeğine davet etti. İki yardımcısıyla muhteşem bir yemek masası hazırlamıştı ve biz de onların bağlarında ürettikleri şarapları tadarak harika bir yemek yedik. Maria Ana, 1910'larda Marash'ta öğrendiği ve hiç unutmadığı kibar ve eğitimli Türkçesiyle çocukluk anılarını ve güzel eski günleri anlattı. Okulda öğrendiğimiz ancak artık günlük hayatta kullanmadığımız kelimeler ile konuştu. Onun güzel Türkçesini saatlerce hayranlıkla dinledim. Şimdi, Mary Ana'nın muhtemelen hayatta olmadığını düşünüyorum, toprağı bol olsun.
Datça, 22 Temmuz 2023
Thursday, July 20, 2023
Datça
Datça’da elektrik kesintisi
Elektrik kesintisi Datça yarımadasında 16 Temmuz 2023 gecesi saat 22 civarında başladı. Ertesi sabah elektrikler geldi. Öğleden sonra tekrar gitti. Elektrik kesintileri hergün devam ediyor. Durumun ne olduğunu sosyal medya hesaplarından takip ettik, soğuk havalandırma depolama koruma isteyen mallar bozulduğu için büyük önemli marketler kapandı, etler balıklar tavuklar süt ürünleri bozuldu, lokantaların yemekleri yenmez oldu, otellerdeki müşteriler hesaplarını kapatıp memleketlerine döndüler, oteller boşaldı, evlerde yemekler bozuldu, elektrikli cihazlar zarar gördü, su pompaları çalışmadı, sular kesildi, internet, telefon, pos cihazları çalışmadı, hayat durdu, ekonomi durdu.
Datça yarımadasında termik santral yok, ama çok sayıda rüzgar ve güneş enerjisi üretimi var. Yazlıkçıların geldiği ve nüfusun çok arttığı Temmuz Ağustos ayları dışında üretilen elektrik tüketime yetiyor. Dares Res 41,6 Mwe, Datça Fernas 12,5 Mwe elektrik üretiyorlar. Bu üretim kapasitesi Datça yarımadası için yeterli, ancak dağıtımda trafoların güçlendirilmesi, klima soğutucularının iyileştirilmesi yenilenmesi kontrolü şart.
İlerde Datça yarımadasında “depolamalı Res ve Ges” yatırımları yapılmasını bekliyoruz. Depolamalı enerji sistemleri sayesinde enerji talebine daha rahat cevap verebileceğiz. Ancak dağıtımda olan aksaklıklar, trafo kapasitesinin yetersizliği yeni iyileştirme yatırımlar yaparak çözümlenebilecek.
Datça rüzgar enerjisi yatırımları yanında küçük kapasiteli ev sera kullanımı için çatı üstü güneş enerjisi sistem uygulamaları var. Çoğu tatilci, yazlıkçı sıcak su ihtiyacını basit güneş sistemleri ile karşılıyor, bu sayede doğrudan elektrik kullanımında tasarruf sağlanıyor.
Datça’da yaz aylarında 40C yi geçen hava sıcaklığında ev işyeri market klimaları kesintisiz çalıştırınca dağıtım trafoları aşırı yükleniyor, arıza veriyor, umarım mevcut trafolarda gerekli yenileme iyileştirme yatırımları çok zaman geçmeden yapılır.
İklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir bir geleceğin inşası için iklim politikaları hayati öneme sahiptir. Bu politikalar çevresel faydaların yanı sıra önemli finansal riskleri beraberinde getirebilir.
Yenilenebilir enerji yatırımlarının riskleri, iklim politikalarının finansal risklerini öne çıkarıyor. İklim politikalarının yarattığı bir diğer önemli finansal risk "atıl varlıklar" olgusudur. Amerika Birleşik Devletleri'nde son yıllarda çok sayıda kömür şirketi iflas etmiştir. Bizde kömür şirketleri iflas etmiyor, onların ayakta çalışır tutulabilmesi için teşvikler destek kapasite mekanizmaları var. Bu, iklim politikaları ve temiz enerjiye geçişin neden olduğu talep azalması ve artan çevresel uyumluluk maliyetlerinden kaynaklanmaktadır. Bu durum, fosil yakıtlara dayalı endüstrilerin ve bu endüstrilere yatırım yapanların, düşük karbon ekonomisine geçişin potansiyel finansal riskleriyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
İklim politikalarının, yerel topluluklara ve çalışanlara olumsuz etkileri olabilir. Örneğin, fosil yakıt endüstrilerinde faaliyet gösteren yerel topluluklar, enerji geçişinden kaynaklanan iş kayıpları ve ekonomik belirsizliklerle karşı karşıya kalabilirler.
İklim politikalarının sosyal etkilerini dikkate almak, politika yapıcıların, yerel toplulukları ve çalışanları olumsuz etkilerden korumak için önlemler alması gerektiği anlamına gelir. Yenilenebilir enerji sektörlerinde yeni iş olanaklarının yaratılması, işçilerin yeniden eğitilmesi ve toplulukların ekonomik geçiş sürecini yönetmelerine yardımcı olacak destek programları, bu konuda etkili stratejiler olabilir.
Piyasa oynaklığından politika belirsizliğine, sosyal etkilerden atıl varlıklara kadar bir dizi faktör, iklim politikalarının ve finansal risklerin kesişme noktalarını oluşturur. Bu risklerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve yönetilmesi, işletmelerin ve ekonomilerin sürdürülebilir bir geleceği desteklerken finansal sağlamlığını korumak için hayati öneme sahiptir.
Datça örneği bize yeni yenilenebilir enerji politikalarının uygulanması yönetilmesi konusunda ciddi dersler veriyor. Olay ciddi ele alınmazsa yöre ekonomisi çok etkilenir zarar görür, Ekonomi gelişimi bir bütündür, içinde tarım sanayi turizm sektörleri hepsini kapsar, elektrik olmadığı zaman hepsi etkilenir.
Datça 20- Temmuz 2023
Sunday, July 16, 2023
Investment risks
İklim Politikalarının Finansal Riskleri: Gerçek Dünya Örnekleri – Analiz
İklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir bir geleceğin inşası için iklim politikaları hayati öneme sahiptir. Bu politikalar çevresel faydaların yanı sıra önemli finansal riskleri beraberinde getirebilir. Bu yazıda, finansal riskleri ve bu risklerle baş etmek için gerekli stratejileri örneklerle açıklıyoruz.
Yenilenebilir enerji yatırımlarının riskleri, iklim politikalarının finansal risklerini öne çıkarıyor. İspanya'nın 2000'li yılların başlarında güneş enerjisine yaptığı büyük yatırımları ele alalım. Hükümet, bu enerji kaynağının gelişimini desteklemek amacıyla cömert fiyat garantileri sunmuştu. Bu, birçok yatırımcının ve proje geliştiricisinin güneş enerjisi projelerine büyük ölçekli yatırımlar yapmasını teşvik etti. Ancak, ekonomik krizle birlikte İspanya, bu destekleri önemli ölçüde azalttı ve sonuç olarak birçok güneş enerjisi projesi finansal zorluklar yaşadı.
İklim politikalarının yarattığı bir diğer önemli finansal risk "atıl varlıklar" olgusudur. Amerika Birleşik Devletleri'nde son yıllarda çok sayıda kömür şirketi iflas etmiştir. Bu, iklim politikaları ve temiz enerjiye geçişin neden olduğu talep azalması ve artan çevresel uyumluluk maliyetlerinden kaynaklanmaktadır. Bu durum, fosil yakıtlara dayalı endüstrilerin ve bu endüstrilere yatırım yapanların, düşük karbon ekonomisine geçişin potansiyel finansal riskleriyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
ABD, iklim politikalarının değişen siyasi önceliklere nasıl tepki verdiğinin ve bu durumun finansal riskleri nasıl etkilediğinin bir örneğidir. Son yıllarda, ABD'nin iklim değişikliği ve yenilenebilir enerji politikaları, farklı yönetimlerin önceliklerine göre büyük değişiklikler gösterdi. Bu durum, yatırımcılar ve işletmeler için belirsizlik yarattı ve belirli dönemlerde yenilenebilir enerji sektörünün büyümesini engelledi.
Karbon piyasaları ve emisyon hakları fiyatlandırması, iklim politikalarının bir diğer önemli finansal etkisidir. Avrupa Birliği'nin Emisyon Ticaret Sistemi (EU ETS), emisyon hakkı fiyatlarındaki dalgalanmaların yatırımcıları ve işletmeleri nasıl etkileyebileceğinin somut bir örneğini sunmaktadır. Karbon fiyatlarındaki bu tür dalgalanmalar, özellikle yoğun karbon emisyonlarına sahip işletmeler için büyük finansal riskler oluşturabilir.
İklim politikalarının finansal risklerini azaltmak ve bu risklerle etkin bir şekilde başa çıkmak, tüm paydaşlar arasında işbirliği ve sağlam risk yönetimi stratejilerini gerektirir. İspanya ve ABD örneklerinden çıkarılabilecek dersler, politika belirsizliklerinin ve pazar oynaklıklarının potansiyel finansal etkilerini ve bunları nasıl yöneteceğimizi anlamamıza yardımcı olur.
Bunun yanında, emisyon konusunda aşırı yatırım yapma riski de vardır. Örneğin, bir işletme, öngörülen emisyon hedeflerine ulaşmak için aşırı miktarda emisyon tahsisatı satın alabilir. Ancak, eğer politika çerçevesi değişir ve emisyon hedefleri daha az katı hale gelirse, bu tahsisatlar değerini kaybedebilir. Bu tür bir durumda, işletme önemli mali kayıplar yaşayabilir ve sermayesinin bir kısmını kaybedebilir.
Karbon fiyatlandırma ve emisyon tahsisatlarıyla ilgili bu tür belirsizlikler, işletmelerin finansal risklerini artırabilir ve iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca, yatırımcılar ve işletmeler, gelecekteki emisyon hedeflerine ulaşmak için gereken kaynakları tahmin etmekte zorlanabilirler. Bu belirsizlik, bu hedeflere ulaşmak için gereken finansmanı ve kaynakları sağlamada gecikmelere yol açabilir.
Sosyal Etkiler: Yerel Toplulukların ve Çalışanların Etkilenmesi
İklim politikalarının, yerel topluluklara ve çalışanlara olumsuz etkileri olabilir. Örneğin, fosil yakıt endüstrilerinde faaliyet gösteren yerel topluluklar, enerji geçişinden kaynaklanan iş kayıpları ve ekonomik belirsizliklerle karşı karşıya kalabilirler.
Kanada'nın Alberta bölgesini ele alalım. Alberta, Kanada'nın petrol ve doğal gaz üretim merkezi olmuştur ve bu sektörler, bölgenin ekonomisi ve iş olanakları için hayati öneme sahiptir. Ancak, son yıllarda, Kanada'nın iklim hedeflerine ulaşma çabaları nedeniyle fosil yakıt endüstrisinde faaliyetlerin azaltılması ve yenilenebilir enerjiye geçiş söz konusu olmuştur.
Bu geçiş, Kanada Alberta'daki işçiler ve yerel topluluklar için belirsizlikler yaratmaktadır. İş kayıpları ve ekonomik daralma, yerel ekonomilerin ve toplulukların refahını tehdit edebilir. Bu belirsizlikler, bölgedeki işletmelerin finansal sağlığını ve istikrarını da olumsuz yönde etkileyebilir.
İklim politikalarının sosyal etkilerini dikkate almak, politika yapıcıların, yerel toplulukları ve çalışanları olumsuz etkilerden korumak için önlemler alması gerektiği anlamına gelir. Yenilenebilir enerji sektörlerinde yeni iş olanaklarının yaratılması, işçilerin yeniden eğitilmesi ve toplulukların ekonomik geçiş sürecini yönetmelerine yardımcı olacak destek programları, bu konuda etkili stratejiler olabilir.
Sonuç olarak, iklim politikaları ve finansal riskler arasındaki ilişki karmaşıktır ve birçok faktörün dikkate alınmasını gerektirir. İklim politikalarının, iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle mücadele etmek ve düşük karbonlu bir geleceğe geçiş yapmak için kritik öneme sahip olduğu açıktır. Ancak, bu politikaların, çeşitli finansal riskleri ve belirsizlikleri de beraberinde getirdiğini göz ardı etmemek önemlidir.
Piyasa oynaklığından politika belirsizliğine, sosyal etkilerden atıl varlıklara kadar bir dizi faktör, iklim politikalarının ve finansal risklerin kesişme noktalarını oluşturur. Bu risklerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve yönetilmesi, işletmelerin ve ekonomilerin sürdürülebilir bir geleceği desteklerken finansal sağlamlığını korumak için hayati öneme sahiptir.
Risk Yönetimi: Adaptasyon ve Direnç
Bu finansal risklerin yönetilmesi, işletmeler ve yatırımcılar için yeni adaptasyon ve direnç stratejileri gerektirir. İklim politikalarının getirdiği finansal riskleri anlamak ve bunlara yanıt vermek, işletmelerin ve yatırımcıların stratejik planlamasının önemli bir parçası olmalıdır.
Bu süreç, öncelikle işletmelerin ve yatırımcıların, iklim politikalarının getirebileceği riskleri ve belirsizlikleri anlamasını gerektirir. İşletmeler, politika değişikliklerinin, teknolojik gelişmelerin ve pazar dinamiklerinin iş modelleri ve yatırımları üzerinde nasıl bir etkisi olabileceğini değerlendirebilir. Bu değerlendirme, işletmelerin iklim politikalarına uyum sağlama ve bu politikalardan kaynaklanan riskleri yönetme yeteneklerini geliştirebilir.
Ayrıca, işletmeler ve yatırımcılar, iklim risklerine dayanıklı finansal stratejiler geliştirebilir. Bu stratejiler, karbon yoğun varlıklardan daha düşük karbonlu yatırımlara doğru bir geçişi ve yeşil teknolojiler ve yenilenebilir enerji sektörlerine yatırım yapmayı içerebilir.
Örneğin, bir işletme, enerji verimliliğini artırmaya, karbon ayak izini azaltmaya ve yeşil enerji teknolojilerine yatırım yapmaya yönelik stratejiler geliştirebilir. Bu tür stratejiler, işletmenin iklim politikalarına uyum sağlama yeteneğini artırabilir ve finansal riskleri azaltabilir.
Aynı şekilde, yatırımcılar da, iklim risklerine dayanıklı yatırım portföyleri oluşturabilirler. Bu, karbon yoğun sektörlerden uzak durmayı ve yerine düşük karbonlu ve yeşil yatırımlara yönelmeyi içerebilir.
Sonuç olarak, iklim politikalarının ve finansal risklerin kesişme noktalarını anlamak, işletmeler ve yatırımcılar için hayati önem taşımaktadır. İklim değişikliği ile mücadele çabaları, hem işletmeler hem de yatırımcılar için finansal riskleri artırabilir. Ancak, bu risklerin yönetilmesi ve bu risklere uyum sağlanması, iklim değişikliğine karşı daha dirençli ve sürdürülebilir bir ekonomi oluşturmanın önemli bir parçasıdır.
Datça 16- Temmuz 2023
Tuesday, July 04, 2023
Yurtdışında
Yurtdışında Bir Kariyerin Artıları ve Eksileri
Yurtdışına taşınmak orda çalışmak sadece özel hayatınız üzerinde değil, profesyonel hayatınız üzerinde de olumlu olumsuz büyük bir etkiye sahiptir. Başka bir ülkede geçimini sağlamak, uluslararası bir kariyerin ve buna uygun bir sosyal bağlantı ağın başlangıcı olabilir, ancak ister istemez bazı olumsuz yanları da olabilir. Yurtdışında yaşamaya ve çalışmaya karar verirken akılda tutulması gereken artılar ve eksiler vardır.
Yazarınız aralıklı olarak çeşitli ülkelerde yabancı olarak çalıştı. Houston Texas Amerika ortam olarak çok sıcaktır, orda kış yoktur, ilkbahar ve sonbahar kısadır, yaşam kolaydır, hayat kazanca kıyasla ucuzdur. İnsanlar sizi kolayca sosyal ortamlarına alırlar, zaten herkes yabancıdır.
Kazakistan Tengiz petrol sahası şantiyesinde herkes dünyanın bir köşesinden gelmiş, konuşulan ingilizce her aksandan olabilir. Şaka yapmamak, düz mantık net anlaşılır basit konuşmak gerekir. Sağlık konuları problem olabilir, diş dolgunuz düştüğünde, gözlüğünüz kırıldığında, soğuk algınlığı kaptığınızda ciddi tedavi sorunları yaşarsınız.
Londra’nın dışında İngiltere’nin herhangi bir şehrinde kalıyorsanız ciddi ingilizce aksan anlama zorluğu yaşarsınız. İngiliz banyosu, kışın ısınma imkanı, yemek düzeni, saati, mutfağı alıştığınız ortalama standarttan çok farklıdır. En güzel çay demlerler, onu berbat etmek için içine süt katarlar. Soldan çalışan trafik başlı başına zordur, alışmak zaman alır. TV komedi show programlarında konuşulan aksanı anlamak kolay değildir. İngiliz toplumu kendinden olmayanı dışlayıcı alaycı tavir alır.
Rus insanı iyimser yardımsever sıcak kanlıdır, ancak sosyal ortamda yüksek alkol oranlı votka kutlamalarına bizim yetişmemiz uymamız alışmamız zordur. Dış ortamın çok soğuk olması ayrı bir dezavantajdır, Rus işçisi ile programlı dikkatli düzenli çalışmak çaba ister.
Alman ortamı kültürel olarak zengindir, Almanca sonradan öğrenilmez, her zaman yabancı olduğunuz bellidir. Onlarla Almanca dışında bir dil ile ingilizce iletişim kurmak size eşitlik sağlar. Programlı, düzgün, dakik çalışırlar, espri anlayışları zayıftır, şaka yapmazlar, şaka anlamazlar.
Araplar ile çalışmak çok zordur, iyi para alırsınız, ama kendinizden sağlığınızdan çok verirsiniz. Dış ortamın çok sıcak ve kuru olması, sosyal hayatın kısıtlı olması, kadınlara olan tavırları, içki kısıtlamaları eğer aynı görüşlere sahip değilseniz size sıkıntı verebilir.
Yurtdışında çalışmanın iyi ve kötü taraflarını sıralayalım.
İyi: Yurdışında Küresel Pazar Yerininizi Deneyimlersiniz
E-ticaret ve uluslararası ticaretin günümüz iş dünyasında bu kadar büyük bir rol oynamasıyla, başka bir ülkeye taşınmak, ülke potansiyellerini birleştirmenize ve küresel pazarı başka bir perspektiften görmenize yardımcı olabilir. Buraya taşınmaya karar verirseniz, gideceğiniz ülkede mutlaka kendi işimizde "uzman" olacaksınız ve bu da işte fark edilmenize yardımcı olacaktır. Ayrıca profesyonel ağınızı önemli ölçüde genişletecek ve yanıtını bilmeseniz bile bilecek biriyle iletişime geçebileceğinizden emin olacaksınız.
Kötü: Kesilen Kariyer İlerlemesi vardır
"Gözden ırak, akıldan ırak", gurbetçiler için fazlasıyla tanıdık gelen bir ifade olabilir. Aynı şirkette kalsanız bile, her gün merkez ofiste görünür olmamak veya farklı bir saat diliminde çalışmak, iyi izlenimlerin kaybolması ve artık terfi için ilk sırada olmadığınız anlamına gelebilir. Yabancı bir ülkede, yerel deneyim eksikliği veya sınırlı dil becerileri, profesyonel olarak geri adım atmış gibi hissedebileceğiniz daha küçük bir pozisyon almanız gerektiği anlamına gelebilir.
İyi : Kültürler Arası İletişim gelişir
İş dünyasında farklı bir dilde veya hatta farklı bir kültürün parçası olarak gezinmek zorunda kalmak sizi daha iyi bir iletişimci yapacaktır. Hızlı bir şekilde bir e-posta yazmak veya bir toplantıda yanıt vermek yerine, yurtdışında çalışmak, bir e-postanın veya konuşmanın farklı şekillerde yorumlanabileceğinin daha fazla farkına varmanızı sağlayarak bu beyin-ağız filtresini geliştirir. Sonunda nerede çalışırsanız çalışın, harika iletişim becerileriniz olacaktır.
Kötü: Yabancı Dilde Ofis Politikaları zordur
Verimli bir çalışma ortamı için iş arkadaşlarıyla iyi geçinmek önemlidir. Ancak iş yerindeki kültürel nüanslar ve iletişim kurma yolları ülkeler arasında önemli ölçüde farklılık gösterebilir; Almanya ve Finlandiya gibi bazı ülkelerde doğrudan iletişime değer verilirken, Çin gibi bazı ülkelerde ticari işlemlerin merkezine "görüntü" koruma kavramı konur. Bu kültürel farklılıklar arasında gezinmek - potansiyel olarak başka bir dilde - ofiste bir günü oldukça stresli hale getirebilir.
İyi Gelirinizi Çeşitlendirin, Artırın
Politik olarak bundan sonra ne olacağını tahmin etmenin zor olduğu bir zamanda, farklı bir para biriminde gelir elde etmek, riski dağıtmak ve finansal geleceğinizi güvence altına almak için iyi bir yol olabilir. Örneğin, son iki yılda Pound'un ve US Dolar’ın değerinde Euro'nun değerine kıyasla epey değişiklik oldu. Ülkenizdeki ekonomiyle özellikle ilgileniyorsanız, taşınmak aynı zamanda daha istikrarlı bir ekonomik ortamda daha iyi iş fırsatları ve maaşları ortaya çıkarmanın bir yolu olabilir.
Kötü: Yurtdışında Yaşamanın Gizli Maliyetleri vardır
Uçak biletinizi satın almaktan, eşyalarınızı yeni evinize taşımaya kadar, herkes taşınmanın kendisinin pahalı olduğunu bilir. Ancak maliyetler siz oraya vardığınızda bitmiyor. İster yabancı vergi sistemlerini çözmek (veya bunun için yardım için ödeme yapmak) ister farklı tıbbi bakım ve sosyal güvenlik modellerine katkıda bulunmak olsun, yurtdışına taşınmak önemli ve devam eden bir yatırımdır. Daha düşük yaşam maliyetleri olan bir yere taşınıyor olsanız bile, beklenmeyen durumlar için bütçe ayırın.
İyi: İş Yapmanın Farklı Yollarını Deneyimlersiniz
Belirli bir mesleki disiplini incelemek ve ardından başka bir ülkede o alanda çalışmak, oldukça sabit bir dizi varsayım ve beklentiye sahip olduğunuz anlamına gelir. Farklı bir ülkenin sektörünüze ve genel olarak işinize nasıl yaklaştığını görmek, zihninizi yeni iş yapma yöntemlerine açmak için harika bir yol olabilir. Bu öğrendiklerinizi gittiğiniz her yere yanınızda götüreceksiniz.
Kötü: Geçici Hissetmek iyi değildir
Sonsuza kadar kalacağınız konusunda kararlı olsanız bile, işverenler, genellikle size sınırlı süreli bir sözleşme vererek, yabancıların buralarda kalmayacağını varsayma eğilimindedir. Bu tavır, belirli bir esneklik sağlasa da yurtdışında kalış sürenizi oldukça geçici hissettirebilir ve özellikle kısa bir sözleşme, iş bulma konusunda endişelenmenize neden olarak yurtdışında geçirdiğiniz süreye gölge düşürebilir.
Profesyonel: Dünyayı Görün
Seyahat etme saplantınız varsa, yurt dışında çalışmaktan daha iyi bir şey yoktur. Ülkeyi çok daha derin bir seviyede deneyimlemekle kalmıyor, bunun için iyi para da alıyorsunuz! İki hafta boyunca kısa geçmek yerine, aslında bir ülkenin kişiliğini ve kültürünü ilk elden doğrudan bire-bir tanıyorsunuz; komşu ülkeleri keşfetmek için de iyi bir fırsat olabilir. Bir yabancı dil öğreniyorsanız, kendinizi değişik aksanlara alıştırmak ta becerilerinizi hızlı bir şekilde geliştirmenin harika bir yolu olabilir.
Kötü: Daha Az İş Esnekliği vardır
Kendi ülkeni seviyor ama işinden nefret mi ediyorsun? Az para mı aldığını düşünüyorsun? Çalıştığınız iş size göre değilse, alışveriş yapabileceğiniz memleketinizin aksine, yurtdışında çalışmak işinizle vizenizin bağlantılı olduğu anlamına gelebilir: istifa etmek eve gitmek anlamına gelebilir. Vize ile kısıtlı olmasanız bile, dil becerileriniz veya yerel deneyim eksikliği de kaçış seçeneklerinizin sınırlı olduğu anlamına gelebilir.
Herkesin yurtdışı çalışma tecrübesi olmalıdır. Genç iken bu tecrübeyi yaşamak, yabancı dilleri daha iyi öğrenmek, yabancılar ile iletişim tecrübesi geçirmek lazımdır. Bu süreyi size makul süre içinde tutmanız tavsiye edilir. Yaşlandığınızda kendiniz için sağlık ve sosyal sigorta açısından uygun ülkede yaşamanız, çevrenizin yardımsever arkadaşlarınızın yakın olması lazımdır. Eşiniz, çocuklarınız, torunlarınız ile yakın mesafede olmanız her zaman iyidir. Yabancı ülkede yaşlı ve yanlız olmak zordur.
Datça, 4- Temmuz 2023
Monday, July 03, 2023
Sığınmacılar
Göçmenler sığınmacılar için politikamız ne olmalı?
“Hepsini geri gönderelim”, kolay bir çözüm değil. “Onları geri gönderecek siyasi bir iradeyi iktidara getirelim”, fikri de kolay bir çözüm değil. Bu konuda ciddi kafa yormak, uygun uyumlu sağlıklı akılcı olumlu politikalar üretmek gerek.
Suriyeli sığınmacılar çoğu aileleri ile beraber son on yılda güney sınırlarımızı geçerek yurdumuza geldiler. Zengin ve eğitimli olanlar vize alarak hızla burayı terk ettiler ve Batı Avrupa, Kuzey Amerika ülkelerine gittiler. Kalan belki on milyon belki daha çok yığınlar para kazanmak, tutunabilmek, iş sahibi olmak, iş kurmak için her göçmen alan ülkede olduğu gibi önce zor az para getiren işlerde çalıştılar. Kendi kültürlerini devam ettirebilecek koloniler, gettolar, varoşlar kurdular. Bugün Ankara Mamak, Keçiören, Örnek mahallesinde böyle kümeleşmelere rastlıyoruz. Benzer kümeleşmeler istanbul Fatih, Bağcılar semtlerinde de var.
Göçmen alan başka ülkelerin tecrübelerine bakalım, Amerika Birleşik Devletlerinde 18. yüzyılda ingiliz göçleri bittikten sonra irlanda, 19. Yüzyılda italya, doğu Avrupa göçmenleri geldiler, daha sonra OrtaDoğu insanları Ellis island göçmen adasına konuk oldular. Sağlık ve ruhsal Kontrollerden sonra Amerika’nın geniş uçsuz bucaksız topraklarına yayıldılar. Gittikleri yerlere kendi bilgilerini, tecrübelerini, becerilerini , kültürlerini götürdüler. Alman göçmenler uzun süre kendi aralarında Almanca konuştular, dergi kitap gazete çıkardılar. Texas eyaletinde hala 19. Yüzyıl köy Almancası konuşan yerleşimler var. Bu bölgelerin Alman asıllı insanları iletişim ve ticaret için ister istemez ingilizce öğrendiler.
Gelen insanların geriye dönmek gibi bir şansları yoktu, arkalarındaki gemileri yakarak gelmişlerdi. Sırtlarında bakacak yaşlılar yoktu, kimseye bağlı değillerdi, geldikleri eski ülkeleri ile bağları, eski mülkleri eski sorumlulukları kalmamıştı. Göçmenler sığınmacılar yeni yurtlarında sağlam durabilmek yerleşebilmek için çok çocuk yaptılar, en basit işleri kabullendiler, öğrendiler geliştirdiler, büyüttüler, kendileri ve aileleri için zenginlik oluşturdular. Geldikleri ülkelerde ezilmişlerdi, daha hür olduklarını hissettikleri yeni ülkelerinde direndiler, çok çalıştılar, sahiplendiler.
Avustralya için 18. Yüzyılda ingiltere hapishaneleri boşaltıldı, ingiliz iskoç irlandalı mahkümlar aylar boyu gemi yolculuğu yapıp yeni vadedilmiş topraklarda kendilerine yeni gelecek kurdular. Kendi içlerinde sağlam etik düzenli bir toplum oluşturdular.
Benzer durum Kanada ve başka koloniler içinde uygulandı. İtalyanlar Arjantin’e, Almanlar Brezilya’ya gittiler. Buralara kendi becerilerini, kültürlerini götürdüler.
Bugün ikinci üçüncü kuşak göçmen çocukları Hindular, Pakiler, Bengaliler İngiltere’de milletvekili, bakan hatta başbakan olabiliyorlar. Bizde hiçbir şey olamayan GüneyDoğu insanımızın ikinci üçüncü kuşak çocukları , Almanya’da Hollanda’da İsveç’te milletvekili bakan oldular.
Kafamızı tarihteki kötü örneklere takmayalım. Bize gelen en büyük gurup sığınmacı göçmen Suriye’den oldu, daha sonra Irak, Pakistan, Afganistan göçmenleri geliyor. Suriyeliler aileleri ile geldiler, bizim sağlık ve sosyal yardım imkanlarımızdan faydalanarak yerleştiler, çoğaldılar, iş sahibi oldular, iş kurdular, bizim insanımızın yapmak istemediği işlere girdiler. Başarılı olmak için uğraştılar, uğraşıyorlar.
Bu sığınmacı göçmenler insanlar geri gitmeyecek. Bu fikir başta size zor gelebilir ama yavaş yavaş kabul edelim. Bu insanları dışlamamamız lazım. Bu insanları zaman içinde içimizde entegre etmemiz lazım. Tıpkı Batı Trakya, Girit, Bulgaristan Türk göçleri sonrası içimize aldığımız çalışkan insanlar gibi onlara yaklaşmamız lazım.
Gelen insanlar Suriyeliler çok eski bir medeniyet sahibidirler, Haçlı savaşlarında batı doğu insanının karşılaştığı, savaştığı, kültür alışverişinde bulunduğu tarihi bir mekandır. Romalılar, eski Yunanlılar, eski Mısırlılar, Frigyalılar, bu gölgede bulunmuşlar. Şam, Halep, Hama, Humus, Tartus, Diar-el Zor inanılmaz tarihi mekanlardır, insan genlerinin karıştığı yerlerdir.
Giden gider, belki kendi ülkesine geri döner, belki daha rahat yaşayacağı başka ülkelere göç eder, ama büyük göçmen sığınmacı çoğunluğu burda kalacak, bu gerçeği bilelim kabul edelim, ve geleceğimizi bu şartlarda inşa ederim
Datça, 2- Temmuz 2023