30 Aralık Cuma akşamı ailecek Bilkent Senfoni'de Yeni YIL konserinde idik. Bilkent senfoni orkestrasına hayranım, muhteşem bir makina, kusursuz bir birliktelik, harika bir ortam, benzeri dünyada az bulunur bir performans.
Yazılı program tüm Çaykovski idi, başta Koreli bir piyanist 1. piyano koncertosunu çaldı- bana kalırsa çalamadı. Bu konçertoda piyano orkestrayı ezer, tersine oldu ve kusursuz çalan Bilkent senfoni orkestrasi solisti ezdi, halbuki solist belkide 10 senedir günde belki 12 saat piyano çalışıyor, parmakları piyano çalmaktan genetik değişime uğramış, ama olmadı, benim bile farkettiğim bir farklılık yaşandı,
ikinci bölümde orkestra sahne çukuruna indi, sahne bir balerin çifte kaldı, Yine olmadı, senfoni mükemmel, balerin çift mükemmel ama sahne bale için uygun değil, senfoni sahnesinde bale olmuyor, ışık uymuyor, hiçbirşey uymuyor, opera opera sahnesinde, bale yine opera/bale sahnesinde sahne almalı.
Arkasından orkestra üyesi bir Japon tuba sanatçısı komiklik yapmak/ izleyiciyi eğlendirmek veya balerinlerin elbise değişimine zaman kazandırmak için sahne aldı. Belki Japonya da herkesi güldüren hareketler/ danslar/ diyaloglar bizde soğuk karşılandı,
Tekrar ara verdik. Arada fuayede üflemeli çalgılar gurubundan jazz dinledik, sıcak şarap servisi yapıldı. Orkestra üçüncü ve son bölümde bir Çaykovski müziği ile devam etti, ve geleneksel Strauss yeni yıl valsleri ile konseri bitirdi. Konserin sonunda kırmızı elbiseli muhteşem yetenekli balerin (AyşemSunal) orkestra şefinden (IşınMetin) yönetimi aldı ve son Strauss valsini yönetti, çok hoştu, balerin bir orkestra şefi. Uzun zaman bundan bahsedilecek eminim,
Bilkent senfoni yeni yıl konseri bana yenilenebilir enerji kanunu yönetimini hatırlattı. Japonya komik olan burda komik olmayabilir, Kore- Japonya- Almanya- Amerika- Uganda icin geçerli olan kurallar uygulamalar buraya uygun olmayabilir, 10 yıl günde 12 saat piyano çalarsınız ama Çaykovskinin piyano konçertosunda, kusursuz çalan bir senfoni orkestrası altında ezilirsiniz, öte yandan mükemmel eğitimli bir balerin (AyşemSunal) orkestrayı çok kısa bir süre çok güzel yönetip uzun süre kendinden bahsettirebilir,
Yeni yenilenebilir enerjiler kanunu üstünde iyi çalışmamız lazım - diye düşünüyorum
Kanun TBMM'de bir önceki Enerji Komisyonu başkanının önderliğini yürüttüğü gurup tarafından yürürlüğe kondu ve müzakerelerde iktidar üyelerinin bir kısmı ile hemen hemen tüm muhalefet leyhte çalıştı- Hükümet azınlıkta kaldı, sonuç şimdi önümüzde,
İş sadece hükümete kalsaydı, herhalde sonuçlanmazdı, belkide kaduk kalırdı. Hükümete de hak vermiyor değilim, teşviklerin kötuye kullanılmasından ve aşırı bütçe yükünden, gereksiz riskten korkuyor, haklı , çünkü bizde her türlü teşvik itina ile suistimal edilir,
İhracatı teşvik ederiz, hayali ihracat çıkar, termik santral yapılsın diye kolaylaştırma yaparız, hoyrat yatırımcı orman arazisinin istimlakini ister, yöre halkı ayağa kalkar. Kombine çevrim yapsın diye ÇED raporu işlemleri kolaylaştırılır, yine hoyrat yatırımcı insanların içme suyunu santral soğutma suyu olarak kullanır.
Yeni YEK kanununa göre bakanlık onayı ile orman arazisine, SİT alanlarına, tabiat parklarına GES, RES, HES kurulabilecek, ormanların talanı devam ediyor, ortada orman kalmayacak, her taraf dümdüz olacak.
Yeni YEK kanununa göre bakanlık onayı ile orman arazisine, SİT alanlarına, tabiat parklarına GES, RES, HES kurulabilecek, ormanların talanı devam ediyor, ortada orman kalmayacak, her taraf dümdüz olacak.
Şimdi yenilenebilir enerjiye teşvik, daha yüksek satınalma garantisi veriyoruz, bu teşvik öncelikle ekipman ithalatçılarına yarayacak, ortalık ucuz kalitesiz, yedeksiz, bakım anlaşması olmayan ithal mal ile dolacak, EPDK denetim işlerini özel denetim firmalarına aktaracakmış, peki bu nasıl olacak? denetleyiciyi kim denetleyecek? Ahbap/ çavuş ilişkiler nasıl önlenecek?? Bu kadar personel aldılar, kocaman bina aldılar, şimdi sorarlar işin altından kendileri kalkamadılar mı?, yoksa yakında EPDK özelleşiyormu??
Öte yandan yerli imalat teşviği piyangodan son dakikada çıktı, nasıl uygulanacak bilemiyoruz, ya çıkacak yönetmeliklerle bürokratik işlemlere boğulur kullanılamaz olur, ya da çok kolaylaştırılır yine kötüye kullanılır. Ayrıca 5 yıl içinde kim Turbin/generatör fabrikası kuracak, piyasanın güvenini kazanacak, iş alacak, imalat yapacak, yerinde kuracak, işletecek ve yerli üretim teşviği alacak, olacak şey değil, Ancak belki yabancı firmaların montaj fabrikaları kurulur, kısmi üretim yapılır,
Yerli kömür termik santrali yerli imalatına teşvik yok, sadece belediye/ şehir çöpleri biomass santrallerine var, o da şu anda yabancı ekipman bağımlısı, çöpten gaz üretip kombine çevrimde yakıyorlar, yerli imalat yok. Öte yandan müteahhitlerimiz yurtdışında amelelik yaparak en basit insangücünü pazarlayarak rekorlar kırıyorlar, yatırımın ana müteahhitliği yine yabancılara gidiyor, işin karını onlar alıyor. İç piyasada ise uygulanabilir yerli imalat teşviği yok, yenilenebilir enerji kanunun yerli üretimi teşvik maddelerinin iyi incelenmesi gerektiği düşüncesindeyim
Bir yatırım eğer yerli istihdam yaratmıyorsa hiç bir önemi yoktur, "Almanya'da böyle Amerika'da şöyle, Uganda'da bile böyle", diye bana örnek göstermeyin, onların şartları ile bizimkiler elma armut gibi farklı. Bir yenilenebilir enerji santrali azami yerli imalatla yapılmış olmalı, teşvikler eğer verilecekse yerli kömür santralleri için de verilmeli, aslında normal enerji yatırımları için geçerli standart genel vergi indirimleri dışında hiçbir teşvik verilmemeli.
İşte buraya yazıyorum, üç gün sonra yerli tesvik maddeleri suistimal ediliyor, yolsuzluk var, diye haberler çıkarsa, hiç şaşmayın. Yeni yılınız kutlu olsun, Selamlar saygılar
--
Haluk Direskeneli
via GoogleTranslation
via GoogleTranslation